• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.3. ASYA ÜLKELERİ’NDE DURUM

3.1.2. KALKINMA PLANLARI

1960 yılında Türkiye’de Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuş ve planlı kalkınma dönemine geçilmesiyle birlikte beşer yıllık “kalkınma planları” hazırlanmıştır. Ülkenin temel kalkınma ihtiyaçlarına yönelik hazırlanan bu planlarda genel olarak teknoloji, bilim, ekonomi, eğitim, sağlık, kültür v.b. alanlara ilişkin hedefler belirtilmiştir. Dokuz dönemlik kalkınma planlarının genel olarak bu tezde işlenmesi ve tahlil edilmesi bu tezin kapsamı dışına çıktığından, bu planlarda bilgi politikalarına ilişkin öne çıkan önemli vurgular kalkınma planları başlığı altında incelenecektir.

Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1963-1967 yıllarını kapsayan bu planda,

teknoloji politikaları açısından öne çıkan en önemli vurgu Bilimsel ve Teknik Araştırmalar Kurulu’nun (TÜBİTAK, 1963) kurulmasıyla ilgili karardır (DPT, 1. 5 Yıllık Kalkınma Planı: 467).

İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1968-1972 yıllarını kapsayan plan, birinci

beş yıllık kalkınma planında hedeflenen fakat gerçekleştirilemeyen planların tekrarı gibidir. Planda, gelişmiş ülkelerdeki kaliteli ve eğitimli insan gücündeki artışın daha hızlı ve yüksek oranda verimliliği arttırdığı belirtilerek, bu durumun aynı zamanda teknolojik değişmelere de yol açtığı tespit edilmiştir. Bilimsel çalışmaların ve araştırmaların teknolojik gelişmelerin temelinde yatan olgu olduğu ileri sürülerek gelişmiş ülkelerdeki teknolojik değişme ve gelişmelerin izlenmesi ve bu değişimlerin ülke koşullarına göre uyarlanarak uygulanması yönünde kararlar alınmıştır (DPT, 2. 5 Yıllık Kalkınma Planı). “Bu planda ilk plandan farklı olarak Ekonomik ve Sosyal

84 Araştırma Kurumu'nun kurulması ve TÜBİTAK kanalı İle A+G birimlerinin oluşturulması hedeflenmiştir.” (Toplu, 1999: 347)

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1973-1977 yıllarını kapsayan bu planda,

ülke kalkınmasında çağdaş teknolojilere sahip olunmasının çok gerekli bir konu olduğu vurgulanmıştır. Bu planın çağdaş teknolojilerle öncelediği nokta, uygulanacak teknolojinin ülke ihtiyaçlarına cevap verecek ve mevcut teknolojilere uyum sağlayacak ve hatta bu teknolojileri daha ileri bir düzeye çıkaracak olmasıdır. Bu amaçla planda, ithal edilen teknolojilerin mevcut teknolojiye uyum işlemlerinin yürütülmesi için gerekli bilimsel altyapı çalışmalarının gerçekleştirileceği belirtilmektedir. Ayrıca ülkedeki teknoloji üretimini desteklemek için kamu ve özel sektörün bu konuda özendirileceği belirtilmiştir (DPT, 3. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1979-1983 yıllarını kapsayan bu

planda, ilk kez teknoloji politikalarına yer verilmiştir. Bu planlarda sektörel bazda da olsa teknoloji üretiminden söz edilerek teknoloji politikaları, istihdam, sanayi ve yatırım politikalarıyla birlikte ele alınmıştır. Bu planlarda teknoloji ve kaliteli iş gücü eksikliğinden söz edilerek bunun nedenleri üzerinde tartışılmıştır. Bu tartışmalarda çıkan ortak görüş ise; sektördeki sıkıntıların bilgi eksikliğinden çok bu bilginin nasıl üretileceği, kullanılacağı ve dolaşımı konusunda kurumsallaşmanın istenen düzeyde olmaması ile ilgili görüştür. Bununla birlikte üniversite ve sanayi arasındaki işbirliği eksikliği de bu planda öne çıkan diğer bir unsurdur. Dışarıdan ithal edilen teknolojiyle üretilen birçok ürünün aslında yerli teknolojiyle üretilebileceği belirtilerek gerekli teknoloji politikalarının eksikliği duyulmuş ve bu konuda gerekli planların oluşturulması konusunda da irade gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır (DPT, 4. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1985-1989 yıllarını kapsayan bu

kalkınma planında, teknoloji uyum çalışmalarının arttırılması yönünde çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca uygun teknoloji seçimi ve transferi konusunda uyarlama çalışmalarının yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. Gelişmiş batı ülkelerindeki teknolojik ve bilimsel gelişmeleri izleyecek kurumların oluşturulması ve oluşturulacak bu kurumun izlediği bilgileri ilgililere aktarma konusu da bu planda ele alınmıştır. TÜBİTAK'ın belirlenen politikalar ışığında işlerliğinin arttırılması için

85 çalışmalar yapılmıştır. Elektronik bilgi işleme ve bilgi iletme sistemlerinin donanım, yazılım, v.b. araç gereçlerinin transferine, uygulanmasına ve öncelikle iç kaynaklara dayalı olarak üretilmesine ağırlık verilmesiyle ekonomik ve sosyal kalkınmayı hızlandıracak adımların atılması yönünde kararlar alınmıştır (DPT, 5. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1990-1994 yılları arasını kapsayan bu

planda, AR-GE çalışmalarına önem verilmiştir. Bilgi teknolojilerini kullanan gelişmiş ülkelerin bilgi toplumu haline geldiği belirtilerek bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerekliliği vurgulanmıştır. Bilginin üretilip, saklanması ve dolaşımı amacıyla bilgisayar ağlarının sağlanması ve kullanımının yaygınlaştırılması da öne çıkan diğer bir ayrıntıdır. (DPT, 6. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: 1996-2000 yıllarını kapsayan bu

plandaki, araştırma ve teknoloji politikaları, hem ulusal araştırma ve teknoloji gücünü artırmayı hedeflerken hem de uluslararası şirketlerin AR-GE çalışmalarını izlemek ve gerekli stratejik ortaklıkları özendirmek için gerekli bilgi ağlarını oluşturmayı hedeflemektedir. Ülkedeki birçok sektörde gerekli alt yapının geliştirilmesi ve sanayileşmeye vurgu yapılmaktadır. Üniversiteler, sanayi kolları ve AR-GE çalışmaları yapan şirketlerin işbirliği yapması konusu da vurgulanmıştır. Bu planda ayrıca araştırma geliştirme alanında saptanan hedefler doğrultusunda, TÜBİTAK’a bağlı olarak, Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM)’nin kurulması kararlaştırılmıştır (DPT, 7. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı: 2001-2005 yıllarını kapsayan bu planda,

üniversite, kamu ve özel sektörün ortak AR-GE girişimlerinin özendirilmesi ve desteklenmesi tekrarlanmıştır. Örgün eğitime destek olacak şekilde etkileşimli Bilim ve Teknoloji Merkezlerinin kurulması planlanmıştır (DPT, 8. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı: 2007-2013 yıllarını kapsayan son

kalkınma planında, bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısının geliştirileceği, vatandaşların ve kurumların bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanmasının sağlanması, uydu teknolojilerini üretme yetkinliklerinin geliştirilmesi ve bu

86 teknolojileri araştırma amaçlı yapılandırmalara gidilmesi öngörülmüştür (DPT, 9. 5 Yıllık Kalkınma Planı).

Hemen hemen yarım asırlık bir dönemi kapsayan planlı kalkınma dönemine ışık tutan kalkınma planları incelendiğinde, her yıl aşamalı olarak başarılı bir ilerlemenin gerçekleştirilemediği anlaşılmaktadır. Kalkınma planlarında öngörülen gelişmelerin neden gerçekleştirilemediği konusu ayrıca araştırılacak bir konu olmasına rağmen, bu planların hükümetler tarafından yürütüldüğü ve ülkemizin yarım asırlık bu dönemdeki siyasi-ekonomik bunalımları da düşünülünce öngörülen gelişmelerin neden gerçekleştirilemediği biraz anlaşılır olmaktadır. Kalkınma politikaları devlet politikaları olmaktan çok hükümetlerce oluşturulmuş politikalar olmakla sınırlı kalmış ve tavandan tabana içselleştirilen politikalar olamamıştır.

Bu tezin ana konusu olan bilgi politikaları bağlamında kalkınma planları incelenmiş ve bu planların bir bilgi politikası oluşturma önceliğinin olmadığı ve hatta bilgi politikası vurgusunun dahi bu planlarda olmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte 1963-1989 dönemlerini kapsayan beş planda bilginin elde edilmesi ve sağlanmasına ilişkin yetkilendirilen kurumlar belirlenmiştir. Bu kurumlar: TÜBİTAK/TÜRDOK, üniversiteler, üniversite kütüphaneleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Devlet İstatistik Enstitüsü gibi kurumlardır. Beşinci ve altıncı kalkınma planlarında bilgi politikalarından çok bilgi teknolojilerine yer verilmiş ve bilgi bankaları oluşturulması gerekliliği vurgulanmıştır.