• Sonuç bulunamadı

HER KADININ ÝÇÝNDE BÝR TANRIÇA VARDIR

IÞIÐIN HAZÝNESÝ

HER KADININ ÝÇÝNDE BÝR TANRIÇA VARDIR

Jean Shinoda Bolen, M.D. Her kadýn kendi yaþam hikâyesinde öncü bir role sahiptir. Bir psikiyatrist olarak pek çok kiþisel hikâye iþitmiþimdir ve hepsinin de içinde mitolojik bir boyut olduðuna inanmýþýmdýr. Bazý kadýnlar moralleri bozulduðunda veya moralleri iyi olmadýðýnda psikiyatriste giderken diðer bazýlarý anlamaya ve deðiþtirmeye ihtiyaç duyduklarý bir durum içine düþtüklerinde giderler. Her iki durumda da kadýnlarýn kendi yaþam hikayelerinde daha iyi kahramanlar olmak istedikleri için terapistlere ihtiyaç duyduklarý aþikârdýr. Bunun için kadýnlar bilinçli seçimler yapma ihtiyacý duyarlar ki yaþamlarýný þekillendirebilsinler. Kadýnlar, kültürel kliþelerin güçlü etkilerinin farkýna varmadýklarý gibi ne yaptýklarýný ve nasýl hissettiklerini etkileyen içlerindeki güçlü dinamiklerin de farkýna varmayabilirler. Kitabýmda sunduðum bu güçler, aslýnda Yunan Tanrýçalarýnýn dýþ görüntüsüdür. Bu güçlü içsel modeller veya prototipler kadýnlarýn arasýndaki belirgin farklarý oluþturur. Örneðin, bazý kadýnlar tek eþliliðe, evliliðe veya çocuklara ihtiyaç duyarlar ve amaçlarýna ulaþamadýklarýnda kederlenip, dertlere düþerler. Onlar için geleneksel rollerin büyük anlamý vardýr. Bu tarz kadýnlar özgürlüðüne sonsuz düþkün olan diðer kadýnlardan hemen ayrýlýrlar. Bir de duygusal yoðunluk ve yeni deneyimler aradýklarý için bir iliþkiden diðerine atlayan kadýnlar vardýr. Birinci tip kadýnlar bunlardan da ayrýlýrlar. Bir diðer kadýn tipi de iç huzurunu arar ve ruhsallýðýnýn onun için oldukça önemli olduðunu düþünür. Bir kadýn için

anlamlý olan bir þey diðerine oldukça manasýz gelebilir. Çünkü bu, onun içindeki Tanrýçaya baðlýdýr.

Dahasý bir kadýnýn içinde birden fazla Tanrýça da olabilir. Kadýn daha karmaþýklaþtýkça, içinde daha fazla Tanrýça harekete geçer. Bir yönünü tatmin eden bir þey baþka bir yönüne yeterli gelmeyebilir.

Ýçindeki Tanrýçalarýn farkýna varmasý kadýnýn kendini anlamasýna, erkeklerle, kadýnlarla, anne ve babasýyla, sevdikleriyle ve çocuklarýyla olan iliþkisini daha iyi kavramasýna yardýmcý olur. Bu Tanrýça modelleri ayný zamanda onlarý nelerin motive ettiðine, nelerin kýzdýrdýðýna, nelerin tatmin ettiðine dair içgörü geliþtirmelerine yardýmcý olur.

Tanrýçalarý bilmek erkekler için de yararlýdýr. Kadýnlarý daha iyi anlamak isteyen erkekler, bu Tanrýça modellerini öðrenerek farklý türdeki kadýnlara daha deðiþik davranabilirler. Bu modeller ayný zamanda daha karmaþýk ve ters kadýnlarý anlamada da yardýmcý olur. Ben yedi Tanrýçayý üç kategori içinde inceledim. Bakire Tanrýçalar, Kolay Ýncinen Tanrýçalar, Þekil Deðiþtirebilen Tanrýçalar. Bakire Tanrýçalar eski Yunanda klasifiye edilmiþlerdir. Diðer iki kategori ise benim modellerimdir. Bilinç halleri, arzu edilen roller, motive edici faktörler her grubu belirgin kýlan özelliklerdir. Diðerlerine karþý davranýþlar, baðlanma ihtiyacý, iliþkilerin önemi her kategoride belirgin þekilde farklýlýklar oluþturur. Bu üç kategoriyi temsil eden Tanrýçalar kadýnýn yaþamýnýn bir yerinde kadýnýn daha derinden sevmesi, daha anlamlý çalýþmasý, duyarlý ve yaratýcý olmasý için kendilerini ifade etme ihtiyacý

duyarlar. Bu sayfalarda karþýnýza çýkacak ilk Tanrýçalar Bakire Tanrýçalar olacaktýr ki bunlar Artemis, Athena ve Hestia’dýr. Romalýlarýn Diana dedikleri Artemis Ay ve Av Tanrýçasýydý. Onun hükmettiði alan ýssýz, yaban alanlardý. Hedefi asla þaþýrmayan bir okçuydu ve yaþayan tüm varlýklarýn genç olanlarýnýn koruyucusuydu. Athena Romalýlar tarafýndan Minerva diye çaðrýlýrdý ve Akýl ve El Ürünleri Tanrýçasýydý. Atina’yý yönetirdi ve sayýsýz kahramanlarýn koruyuculuðunu yapardý. Genellikle zýrh giyinmiþ haliyle resmedilir ve savaþlardaki en iyi strateji uzmaný olarak bilinirdi. Hestia ise Ocak Tanrýçasýydý. Romalýlar onu Vesta diye bilirdi ve Olimpiya’lýlar tarafýndan en az bilineniydi. Ocaðýn tam ortasýndaki alev gibi her evde ve tapýnakta olduðuna inanýlýrdý.

Bakire Tanrýçalar kadýnlarýn içindeki baðýmsýz ve kendi kendine yeten tarafý temsil eder. Diðer Olimpiya’lýlarýn aksine bunlarýn üçü hiç aþka meyil etmediler. Duygusal baðlýlýk, onlar için önemli olan bir þeyden onlarý alýkoymadý hiç. Onlar ne suçlu oldular ne de ýstýrap çektiler. Prototipler olarak onlar, kadýnlarýn içindeki otonomi ihtiyacýný ve kiþisel olarak anlamlý olan üzerine bilinçlerini odaklamalarý gereksinimini temsil ettiler. Artemis ve Athena ise amaca yönelmeyi ve mantýklý düþünmeyi temsil eder. Hestia ise içe yönelmeyi, kadýnýn þahsiyetinin merkezindeki ruhsallýða dönmeyi temsil eder. Bu üç Tanrýça feminen prototiplerdir ve kendi amaçlarýna ulaþmayý hedeflerler.

Ýkinci grupta Hera, Demeter ve Persefon vardýr. Bunlar Kolay Ýncinebilen ya da Ýncinmeye Hazýr Tanrýçalardýr. Hera Evlilik Tanrýçasýydý.

Zeus’un karýsýydý. Demeter ise Tohum Tanrýçasýydý. Anne þeklinde sembolize edilirdi. Persefon ise Demeter’in kýzýydý. Yumanlýlar ona Kore de derlerdi ki bu genç kýz anlamýna gelirdi.

Bu üç Tanrýça, kadýnýn geleneksel rollerini temsil eder: eþ, anne ve kýz. Bunlar iliþki odaklý prototiplerdir çünkü kimlikleri belirgin iliþki kurmalarýna dayanýr. Bu Tanrýçalar kadýnlarýn duygusal baðlarý ile ilgilidir. Ýþte bundan diðerlerine baðlýdýr ve incinmeye da açýktýr. Bu üç Tanrýçanýn ýrzýna geçilmiþ, üzerlerinde hakimiyet kurulmuþtur. Onlar erkek Tanrýlar tarafýndan aþaðýlanmýþ ve zorlanmýþlardýr. Baþkalarýyla olan baðlarý koptuðunda ýstýrap çekmiþler ve psikolojik sýkýntýlar yaþamýþlardýr. Her biri tekâmül etmiþtir ve kadýnlarýn kaybettiklerinde gösterdikleri reaksiyonlarýn doðasýna ve biçimine uygun bir içgörü saðlayabilirler. Onlar ayný zamanda ýstýrap çekerken geliþebilmenin yollarýný da öðretebilirler.

Romalýlar tarafýndan Venüs diye bilinen Güzellik ve Aþk Tanrýçasý Afrodit þekil deðiþtirebilir ve üçüncü kategoride yer alýr. O Tanrýçalar arasýnda en güzeli ve en karþý konulmazý idi. Pek çok iliþkisi ve pek çok meyvesi oldu. Afrodit aþký, sevgiyi, erotik çekiciliði, duyarlýlýðý, cinselliði ve yeni bir hayatý simgeledi. Ýliþkilere kendi isteði ile girdi ve bundan da hiç suçluluk duymadý ve suçlanmadý. Böylece kendi otonomisini kurdu. Bilinci hep baþkalarýna odaklý ama onlardan da alýcý oldu. Böylece hem alan hem de veren oldu, etkileyerek ve etkilenerek. Afrodit prototipi kadýnlarý iliþkilerindeki yoðunluða yönlendirir. Bu, iliþkinin sabitliðinden farklý bir þekilde onlarý yaratýcýlýða ve yeniliðe yönlendirmesi demektir.

Derleyen: Özenç Kayserilioðlu

Hayatta olanlar, öte aleme (Ahrete, spatyoma) geçmiþ ruhlarla medyum denilen, bazý özellikleri olan þahýslar aracýlýðý ile temas kurabilirler. Bu özellikler doðuþtan geldiði gibi sonradan geliþtirilebilen özellikler de vardýr. Ama ünlü bir spiritüalistin dediði gibi büyük medyumlar ancak doðarlar, yetiþmezler.

Sezgileri kuvvetli, rüyalarý çýkan, hassas ve ince ruh sahibi insanlar vardýr. Ancak medyumlar bu insanlardan daha hassastýrlar. Bu hassasiyet onlarýn çok derin duygulara, büyük ruhsal yeteneklere, üstün bir ruh gücüne sahip olduklarý anlamýna gelmez. Ancak bilinmeyen dünyanýn penceresini bize aralarlar.

SORULARLA

Medyumun Özellikleri ve Sorumluluklarý Nelerdir?

Aslýnda her insan biraz medyumdur. Çünkü her insan ruh sahibi olduðuna göre, hem ruhi hem de maddi yeteneklere sahiptir. Ayrýca hepimiz ruhsal plandan, yani bedensiz varlýklardan tesirler alýrýz. Ancak medyumlar, aldýklarý bu tesirleri algýlarlar ve madde dünyasýnda fark edilecek hale getirirler.

Doðuþtan olan veya nice zaman sonra birden ortaya çýkan, bazen çýktýðý gibi birden yok olabilen bu özellik, elbet ki bir insana sebepsiz verilmiþ olamaz. Yani medyumlar ruhsal âlemden aldýklarý ruhi tesirleri madde dünyasýna aktarýp yayarlarken, farkýnda olsunlar veya olmasýnlar belli bir görevi üstlenmiþ olurlar. Bu görev, en genel anlamýyla, ölüm ötesi bir yaþam olduðunu bildirmek, düþündürmek, ruhun varlýðýný kanýtlamak ya da yüksek varlýklardan yol gösterici üstün bilgilerin insanlara ulaþmasýna aracý olmak þeklinde özetlenebilir. Medyumluk özelliði olan kiþiler, sýkýntýlý veya üzücü olaylarý önceden hisseder ve rahatsýzlýk duyabilirler. Ayný þekilde sevinçli ve müjdeli haberleri ve olaylarý da önceden algýlayabilirler. Ya olduðu gibi ya da semboller halinde haberci rüyalar görürler. Bazý insanlara birden antipati (iticilik hissi) veya ani sempati (hoþlanma, çekicilik hissi) duyarlar.

Edebiyata, müziðe, güzel sanatlara karþý yetenekleri olan hassas insanlardýr. Tabii burada, gerçek bir ruhsal irtibata geçtiðini kanýtlamýþ, bizlerin de buna þahit olduðunu bildiðimiz kiþileri

medyum olarak kabul ediyoruz. Yoksa medyum olduðunu söyleyip de, bir türlü bunu kanýtlayamayan, bir varlýktan bilgi aldýðýný söyleyip de, ortada hiçbir varlýk olmadan, sadece kendi þuur altýndakileri söyleyen aldatýcýlar, sahteciler veya medyumluk özelliðinin seviyesi çok düþük kiþiler de vardýr. Bunlar konumuz dýþýdýr. Öyleyse medyum dediðimiz þahýslar, aldýklarý tesirleri ve bilgileri gözlem ve deney yoluyla aktaran, gösteren þahýslardýr. Ayýrt edebilmek için, gözlem ve deney yapanlarýn konu ile ilgili bilgili ve tecrübeli olmalarý gerekmektedir.

Medyumlar akýl ve ruh saðlýðý tam yerinde insanlar olmalýdýrlar. Ayný zamanda konsantrasyon kabiliyetlerinin yüksek olmasý gerekmektedir. Özelliðini ciddiye almasý, ona niçin sahip olduðunu düþünmesi, yaþantýsýnda ona zarar verecek durumlardan kaçýnmasý gerekir.

D i ð e r i n s a n l a r ý n b a z ý l a r ý b i l g i s i z l i k l e r i n d e n v e d ü þ ü n m e m e l e r i n d e n d o l a y ý , medyumluk özelliðine sahip olanlarýn farklý ve üstün insan olduðunu zannedebilirler. Medyumlar insanlarýn bu zaaflarýndan yararlanmaya kalkarlarsa, bu yönlerini çýkar aracý olarak kullanýr, kendilerini baþkalarýndan üstün görür, kendilerine farklý muamele yapmalarýna izin verirlerse, en büyük tuzaða düþerler. Çünkü gördükleri ilgiyi, maddi ve manevi itibarý daha fazla istemeye baþlayabilir, bunun için de gösteriþe ve sahtekârlýða sapabilirler. Geçmiþte bazý büyük medyumlar, bir zaman gelip, m e d y u m l u k ö z e l l i k l e r i n i kaybettiklerinde, eski ilgiyi ve itibarý tekrar kazanmak için yalana baþ

vurduklarýnda, marifetleri çabuk ortaya çýkmýþ, önceleri gerçek sergiledikleri olaylar da birçok kiþiler için düzmece olarak deðerlendirilir olmuþtu. Kendi küçük menfaatleri için bilerek ya da bilmeyerek ruhsal gerçeðin ortaya konmasýna ve geliþmesine böyle darbe vuranlarla her zaman karþýlaþabiliriz. Bu da bize gösteriyor ki, hangi konuda olursa olsun, insan kendini arýtmaz ve yükseltmezse, ait olduðu yerin sorumluluklarýna kendini uydurmazsa, ne kadar özelliði olursa olsun, hangi mevkide olursa olsun, günü geliyor gerçek yerine oturuyor ya da oturtuluyor.

Özelliklerini, yeteneklerini, bulunduðu yerin kýymetini bilen, ona sevgi ve ciddiyetle sahip çýkan insanlar, bir de kendilerini geliþtirirler, arýtýrlar ve küçülmesini bilirlerse, sahip olduklarý deðerleri onlarýn elinden hiçbir þey alamaz.

Medyumlar tesirlerine ve bilgilerine aracýlýk ettikleri üst varlýklara saygý ve sevgi duymalýdýrlar. Hasbelkader geri bir varlýkla irtibat kurulmuþsa, ki gösteriþ meraký ve bilgisizlik buna yol açabilir, elbet ki ona sempati duymak þöyle dursun, bir an önce kurtulmak gerekir. Çünkü ruhsal irtibat ve medyumluk, insanýn hem fiziki tarafýný hem de ruhsal tarafýný etkileyebilecek güçte ciddi bir uðraþtýr. Sadece merak için veya salon eðlencesi olarak yapýlan denemeler hem medyum için hem de izleyenler için pek çok sakýncalara yol açabilir. Bu konuyu ilerde Obsesyon bahsinde inceleyeceðiz.

Medyum, özellikle bazý tür medyumlar, mutlaka bilgili, tecrübeli ve iyi niyetli bir operatör nezaretinde transa geçmelidir.

Operatör, medyumun transa geçmesine yardým eden, onu yönlendiren, celse oturumuna baþkanlýk eden kiþidir.

Medyum her türlü tesire açýk bir þekilde beklerken, onu her türlü geri ve menfi tesirlerden korur. Gerek ruhsal plandan gelecek, gerekse celse þartlarýndan kaynaklanabilecek ani þoklara karþý tetiktedir. Medyumun sakin ve rahat bir ortamda transa geçmesini saðlamak amacýyla, celseye katýlacaklarýn, temiz, iyi insanlar olmasýna dikkat eder. Medyumluk ve çeþitleri hakkýnda, spatyum (ahiret) hakkýnda deneylere dayalý bilgisi olmalýdýr. Pasif halde görünmesine raðmen, aslýnda büyük bir ruhsal faaliyet içinde olduðunu bildiðinden, medyuma telkinlerle ve tahayyüllerle yön çizer.

Operatörün diðer konularda da düzeyli bilgisinin olmasýnýn ihtisaslaþtýðý bir alan olmasýnýn, yapýlacak deneyin, alýnacak bilginin niteliðini ve kalitesini tayin etmekte büyük önemi vardýr. Bilgili ve tecrübeli bir operatör, medyumun medyumluk çeþidini ve seviyesini tayin edebildiði gibi, iliþkiye geçilen varlýðýn tekâmül ve bilgi seviyesini de deðerlendirir, gerekirse onunla iliþkiyi kestirir veya devam ettirir.

e s i n l e r

o l g a y g ö k s e l

Yaþamýn ustasýdýr gönüleri Hayatý ise onun eseri

* * *

Yaþamla oyunu yanyana koyun Ne var ki, hayat ciddi bir oyun

* * *

Engelin önünde çakýlýp kalma Aþmak için onu, zýpla!..

* * *

Sanatçý olmak insanýn bir seçimi Ve Tanrý’ya daha çok benzeme biçimi

* * *

Sözün yüzü eyleme dönük Eyleme geçmeyen söz bir yük

* * *

Kendinden kurtul ki kendini bulasýn Ve içindeki Tanrý’yla dost olasýn

* * *

Görmek için gerçeði gözlerini kapat Ýçindeki özle yeni bir dünya yarat

Zevklerimiz söz konusu olduðunda en iyiyi ve güzeli seçmek bize sanki büyük dertmiþ gibi gelir. Kendimize aldýðýmýz bir aksesuar, sevdiklerimizin ihtiyacý olan giysileri alýrken ya da evimize gerekli çok istediðimiz bir eþyanýn bile seçimi sýrasýnda dünyanýn en zor iþi ile karþý karþýya kalýrýz. Çünkü satýn alacaðýmýz þeyin kalitesi kadar tutarý da bizim için önemlidir... hem de çok güzel ve istediðimiz gibi olmasýna, içimize sinen görünümde ve iyi kalitede olmasýna dikkat ederiz... hem de ekonomik olmasý üstünde dururuz. Çok para kazanan biri olsak da bu deðiþmeyen bir kural gibidir. Aldýðýmýz eþyanýn aynýsýný baþka bir arkadaþýmýzda görüp, daha ucuz aldýðýný öðrendiðimiz zaman kendimizi kötü hissederiz.

Bir diðer husus ise alacaðýmýz araç-gereç vb.. ile sanki uzun süreli ortak bir yaþam kuracak iki insan gibi titizlenmektir. Hýmm... bu, size pek bir garip ve saçma gelebilir... alt tarafý bir tencere alacaðým caným, duygusal bað da ne ola!?. diye garipseyebilirsiniz... Ýmalý sözlerinizi hiç umursamayacaðým... Eminim herkes gibi siz de çarþýyý pazarý didikleye didikleye karar vereceksiniz. Yoo yapmýyor musunuz! o halde siz de benim gibi uzun zamana seçimi yayan alýcýlardansýnýz...

Ben ihtiyacým olaný birkaç hafta öncesinden kendimi hiç sýkmadan, farklý amaçlarla gezindiðim sýralarda seçerim. Gözüme iliþen, bana uygun olaný daha sonra hiç gerilmeden, acele etmeden alýrým. Ama bu titizce seçmediðim anlamýna gelmez.

Ekonomik çöküntünün üstümüze abandýðý bu zamanda en zor olaný seçip beðendiðimizi rahatlýkla satýn alabileceðimiz bir fiyatta bulabilmektir... Bizi en çok yoran iþin parasal boyutudur..

Bakýn arkadaþým Selma mucizevi bir çözüm bulmuþ. Daha doðrusu bir giysi (kadýnlar için ne denli önemlidir bilirsiniz) seçimi sýrasýnda kendine refakat eden bir meslektaþý Aysel bu sihirli çözümü önermiþ. Ýki arkadaþ okuldan çýkýp (ikisi de Beyoðlu'ndaki bir Fransýz Lisesinin öðretmenleri) vitrinlere bakarak Taksim'e doðru Ýstiklâl Caddesinde yürüyorlarmýþ. Çok þýk giysilerin sergilendiði bir butik önünde durmuþlar. Selma þifon bir elbiseyi öyle beðenmiþ ki fiyatýný öðrenmek istemiþ. Etiketini okuyunca ''Ay!.. bu kesinlikle alýnmaz '' diye çýðlýk atmýþ. Aysel sakin bir sesle ''Þimdi alacak mýydýn?'' diye sormuþ. Selma ''Yoo ! Maaþ almamýza daha on gün var.'' diye niyetini açýklamýþ. Arkadaþý: ''Þimdi almayacaksan en pahalýsýný seçmek hakkýný kullan... En beðendiðini seçebilirsin.. Bundan butik sahibi de sen de zarar görmezsin'' demiþ.

Selma o günden sonra, sadece o giysiyi deðil, her þey de ayný ilkeye sadýk kalmýþ... Hikâyesini yeni alýp zevkle döþediði evinde anlattý.

''Hep Arnavutköy'de iki katlý bir evim olsun isterdim, Boðaz'ý gören...bu evi almamda en büyük etken 'Beðendiysen hiç tereddüt etmeden seç... gönlün hoþ olsun' ilkesi. Bu ilkeyi o gün öðrendim. Biliyor musun eðer çok beðenmiþsen gönlünün istediðine kavuþuyorsun da." Niyetlerimizi belirleyen, yaþamýmýzý yönlendiren kendi gönül kapasitemizi bilmek...Ama biz her zaman içinde bulunduðumuz duruma göre yaþamaya çalýþýyoruz. Ýstikrarlý olmak için çok doðru... ancak gelecekte yapacaklarýmýz için kapasite darlýðýna kapýlmadan düþünüp, tasarlayýp gönül hoþluðuyla istemek, seçtiklerimize kavuþmanýn en zahmetsiz yolu.

( Gerçek yaþamdan kesit olduðu için gerçek isimler kullanýlmamýþtýr.)

Beðendiðini Seç

Benzer Belgeler