• Sonuç bulunamadı

Kadın ve Aldatılma/Aldatma

Belgede YÜKSEK LĠSANS TEZĠ EskiĢehir (sayfa 166-171)

AYLA KUTLU

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. AYLA KUTLU’NUN ÖYKÜLERĠNE FEMĠNĠST ELEġTĠRĠ YÖNTEMĠ DOĞRULTUSUNDA BĠR YAKLAġIM DOĞRULTUSUNDA BĠR YAKLAġIM

4.4. Kadın ve Aldatılma/Aldatma

Evlilik içinde ve evlilik öncesi yaĢanabilecek problemlerden en önemlisi aldatılmaktır. Edebî eserlerde farklı nedenlerden dolayı böyle bir problemle yüz yüze gelme, gerçek hayatta olduğu gibi genellikle kadınların maruz kaldığı bir durumdur.

Aldatma/aldatılma sadece evlileri değil; evlenmek üzere olan gençleri de etkileyen önemli bir toplumsal sorun olarak görülmektedir.

Ayla Kutlu da hikâyelerinde aldatma ve aldatılma temine yer veren yazarlardandır. Bunun, yazarın eserlerinde yer almasının en temel nedeni ataerkil düzen gereği yapılmak zorunda kalınan evliliklerin sağlam olmaması, saygı, bağlılık, sadakat ve sevginin bu evliliklerde yeterince bulunmaması, bu kavramların yerini ise saygısızlık, aldatma, sadakatsizlik ve nefretin almasıdır. Aldatmayı konu edinen hikâyeler ve aldatan kahramanlar içinde Hüsnüyusuf Güzellemesi‘nin ÖkkeĢ‘i ve Emine‘nin beden eğitimi öğretmeni; Altın‘ın yaĢlı ninesi; Üçgenin Perişan Kenarı‘nın Ġlyas‘ı; Solgun Bir Sarı Gül‘de Tuğrul‘un babası; Kara Kayalar‘da Papatya‘nın eniĢtesi ve orta yaĢlı kamyon Ģoförü; Matmazel Dimitra‟nın Bitmemiş Hikâyesi‟nde Birsen‘in kocası; Yaşamın Şiiri‘nin Dilber‘i; Piç‘in Harun Ağa‘sı eĢlerini aldatan kiĢiler olarak karĢımıza çıkarlar.

Hüsnüyusuf Güzellemesi‘nde Emine‘nin beden eğitimi öğretmeni, yıllar sonra öğrendiğimiz kadarıyla Emine‘nin ortaokul yıllarında evlidir:

37513.11.2010 tarihli görüĢme.

37613.11.2010 tarihli görüĢme.

―…jimnastik öğretmenini anımsadı. Hâlâ bu kentteydi. Karısına sürekli olarak eĢya satan bohçacı kadının yüzüne bile bakmıyordu. ġimdi yeni kızlar buluyor muydu üzecek? Yoksul kızlar. Gövdeleri geliĢmiĢ, akıllarını kullanmayı bilmeyen coĢkulu kızlar.‖377

Fakat bu adam karısını, cinsel obje olarak gördüğü öğrencisi Emine ile aldatmaktan çekinmez. Bu da feministlerin, aldatmanın erkeklerin doğasında olduğuna iliĢkin savlarında doğruluk payı olabileceğini gösterir. Karısını Emine ile aldatan diğer bir erkek ise dört çocuk babası ÖkkeĢ‘tir. ÖkkeĢ, hamile olan karısını, kızıyla mektup gönderip buluĢma dileğini belirttiği on dört yaĢındaki Emine‘yle aldatır. Karısı ölünce de Emine, annesi tarafından ÖkkeĢ‘le evlenmek zorunda bırakılmıĢtır.

Altın‘ın yaĢlı ninesi, Ayla Kutlu‘nun öykülerinde görünen, kocalarını aldatan nadir kadınlardan biridir. Sevmediği bir erkekle evlendirilen kadın, günün birinde köydeki diğer kadınlarla beraber nehrin kıyısında altın ararken karĢılaĢtığı yılan balığı avcısıyla beraber olur ve bu iliĢkiden sonra hamile kalır. Olayın farkına varan kocası, önce hiçbir tepki vermez; fakat karısı doğururken ona olmadık eziyetler yapar ve yeni doğan bebeği boğarak öldürür. Böylece ihanetin bedeli kadına kocası tarafından ağır bir Ģekilde ödetilmiĢ olur.

Üçgenin Perişan Kenarı‘nda Kutlu, diğer öykülerinden farklı olarak evlilik dıĢı iliĢkinin içinde yaĢanan aldatmaları konu alır. YaĢlı yurt müdiresi Saime Hanım, yurdun muhasebecisi olan kendisinden yaklaĢık olarak yirmi yaĢ küçük Ġlyas‘la bir iliĢki yaĢamaktadır; fakat Ġlyas, Saime Hanım‘ı iĢlettikleri kırk kiĢilik kız yurdundaki kızlarla aldatır. Bunu Saime Hanım Ģöyle dile getirir:

―Neler oluyor Ġlyas‘a? Önce Sinoplu kız çıktı ortaya. O yurttan ayrıldı, Ģimdi kepçe kulaklı, beyazlar giyen sıska nazenin var… Kızla, Sedef Pastanesinde buluĢacak. Sinopluyla da orada buluĢurdu. Kendini fazla yormaz düĢ gücü de fazla çalıĢmıyor. El tutar, göz süzer, kaçamak öpüĢler kondurur parmak uçlarına, uçuĢan saçlarına. Yeni kızlarla yeni Ģeyler denemek aklına gelmez. Sedef Pastanesi yorulmadan gideceği kadar yakın, izlenmeyeceğini sanacağı kadar uzak.‖378

377Kutlu, HG, s. 58.

378Kutlu, SGT, s. 150 - 152.

Kutlu‘nun öykülerinde genel olarak erkekler hayatlarındaki kadınları çocuk denecek yaĢtaki genç, körpe kızlarla aldatmaktadırlar.

Solgun Bir Sarıgül‘ün baĢkahramanı Tuğrul, annesini, o henüz çok küçük bir çocukken kaybetmiĢtir. Babasının Gülgun adındaki bir kadınla evlenmesiyle Tuğrul ile üvey annesi Gülgun arasında anne oğul gibi sıcak bir iliĢki olmuĢtur; hatta yıllar sonra bile Tuğrul, Gülgun‘a o zamanlar hayran olduğunu itiraf eder. Fakat genç ve güzel olan bu kadın, Tuğrul‘un babası tarafından defalarca aldatılmıĢ ve sonunda da evi terk etmiĢtir. Öyküde bu durum Gülgun‘un serzeniĢleriyle Ģu Ģekilde ele alınır:

Bunu bana nasıl yaparsın? Neyim eksik? Hizmetçilerle kapı arkalarında…

yaĢadığım evde, uyuduğum sırada… itiraf etmeye bile utanıyorum. Benim onurum…‖379

Sonra söz sırası Tuğrul‘un babasına geçer:

―Babanın sesi evi çınlatıyor: onur mu, ne olmuĢ onuruna? Ne ilgisi var? Ben erkeğim. Bıktırdın ama artık… bıktırdın.‖380

Tuğrul‘un halasının ise kardeĢinin bu çapkınlıklarına, o öldükten sonra biraz hayıflanarak ama daha çok olağan karĢılayarak laf arasında çok kısa bir Ģekilde: ―Ah Ģu ağabeyimin uçkuruna düĢkünlüğü…‖381 sözleriyle değindiğini görürüz.

Aldatmak, Tuğrul‘un babası tarafından çok doğal bir Ģekilde söylenir. O, eĢiyle yetinmez; her zaman baĢkalarıyla da olmak ister. Aldatmak, onun yaĢamının büyük bir parçasını oluĢturur. Feminist bir bakıĢ açısıyla baktığımızda bu durum erkeğin gözünde kadının cinsel bir obje, kadın bedenin ise sadece cinsel bir metaya dönüĢtüğünün ifadesidir. Bu, bir bakıma Ayla Kutlu‘nun kaleminde cinselliğin bir eleĢtirisi olarak karĢımıza çıkar.

379Kutlu, MKM, s. 209.

380Kutlu, MKM, s. 209.

381Kutlu, MKM, s. 212.

Kara Kayalar isimli öyküde Papatya aracılığıyla eĢini aldatan iki koca göze çarpar. Bunlardan biri, kızın kendi ailesindendir, yani annesi babası ölünce sığındığı teyzesinin kocası, karısını Papatya ile aldatmıĢtır. Onunla karısını aldatan diğer bir erkek ise, Papatya‘yı koyunları otlatırken gören ve kızla beraber olan, hatta cinsel bir iliĢki neticesinde onun ölümüne sebebiyet veren orta yaĢlı kamyon Ģoförüdür. Bu öyküde her iki erkeğin de karısını çocuk denecek yaĢta bir kızla aldatmasının altında yatan önemli sebepler, yazarın bakıĢ açısından iki erkeğin de orta yaĢlı olması ve artık kendilerini cinsel açıdan fazla yeterli görmemeleri olarak yansıtılır. Her ikisi de Papatya‘nın üzerinde adeta güç denemesinde bulunurlar ve “böylece penis, cinsel bir tema olarak gözükür eserde, erkeğin sahip olduğu, kadının ise sahip olamadığı bir eksiklik olarak erkeğin büyük bir gururla böbürlendiği bir güç. Ancak bu güç kadın olmadan işe yaramayan bir güçtür. Kadınların salt imrendikleri bir güç değil, aksine kadınların erkeklerin yaşadıkları ayrıcalıklı duruma duydukları bir imrenmedir bu olsa olsa…”382

Matmazel Dimitra‟nın Bitmemiş Hikâyesi‘nde ise Dimitra‘nın komĢusu Birsen, kocası tarafından defalarca aldatılır. Ġlk evlendiğinde çok güzel bir kız olan Birsen, kocası tarafından sürekli yemek yemeye teĢvik edilerek ĢiĢmanlatılır. Burada kadının baĢına gelen durum, feministlerin sürekli üzerine basarak vurguladıkları erkekler tarafından kadının ĢiĢmanlatılması ya da zayıflatılması yoluyla kendi vücutlarına yabancılaĢtırılmasıdır. Bu, Birsen‘in ağzından Ģöyle aktarılır:

―Kocam olacak deyyus o günlerde, ‗karı dediğin yatağın üstünü yorgan gibi kaplayacak… Ye kadınım diyor, besliyor beni. Sonradan çok acı ödedim o günlerin bedelini, horlandım, aĢağılandım ya…‖383

Birsen‘in git gide kilo alması bir süre sonra kocasının kendisini beğenmeyip, müzisyen olarak çalıĢtığı pavyondaki kadınlarla onu aldatmasına, hatta iĢi iyice ileri götürerek beraber olduğu kadınları eve getirmesine, karısının gözü önünde onlarla iliĢkiye girmesine ve nihayetinde de onlardan biriyle kaçmasına yol açmıĢtır.

382Elmas ġahin, Leyla Erbil‟in Eserlerine Feminist Bir Yaklaşım, YayımlanmamıĢ Doktora tezi, Atatürk Üniversitesi, Erzurum, 2009, s. 241.

383Kutlu, ZZH, s. 51.

Kutlu‘nun erkek karakterleri çoğunlukla cinsel deneyimlerinde hayli özgürken kadınlarda böyle bir duruma pek rastlanmaz. Bu, aslında Ayla Kutlu‘nun aldatma/aldatılma konusuna da diğer konulara olduğu gibi ataerkil bir düzenle ĢekillenmiĢ Türk toplum ve aile yapısını göz önünde bulundurarak gerçekçi bir çerçevede yaklaĢtığını gösterir.

Yaşamın Şiiri‘nin baĢkahramanı Dilber ise kocasını aldatanlardandır. Fakat o, bunu bedenen değil ruhen yapar; yani kocasıyla evliyken bir baĢkasını beğenir sadece. Bu da Ģu Ģekilde ifade edilir öyküde:

Dilber, ―aĢığım diyor. Bir Fransız tiyatro oyuncusunu seviyorum.‖384

Anlatıcı, ―bugünkonuĢmasını çevirdiğin gence mi?‖385 diye sorar ve kafasında durumu yorumlamaya baĢlar:

―…en az on yaĢ büyük o oyuncudan. Fransız öyle genç, hayaller içinde dokunsan kırılacak bir Çin porseleni ki… cinselliği düĢünmüyor…‖386

Piç‘in Harun Ağa‘sı ise, evlerinde hizmetçilik yapan sağır ve dilsiz bir kız olan Zühreyle karısını aldatır; hatta kız bu iliĢkiden hamile kalır. Harun Ağa‘nın karısı Azize, Zühre hamile kaldıktan sonra ona çok eziyet eder. Sonunda bebeği doğuran Zühre onu sevmez, göbek bağını bir hastalık zanneder ve bebeği kuyuya atarak öldürür. Olayın duyulması sonucu Zühre‘yi almaya gelen polislere o, kendince suçlunun kendisi olmadığını anlatmaya çalıĢır; fakat kendini kimseye doğru bir Ģekilde ifade edemez ve polisler tarafından alıp götürülür.

Ayla Kutlu‘nun hikâyelerinde genel olarak çiftler karĢılıklı sevgi, sadakat, bağlılık gibi değerleri tüketmiĢlerdir. Bu da eĢler arasında güvensizliğe ve ihanete yol açar. Tabii ki bu aldatmaların çağımıza özgü yeni bir durum olduğunu söylemek doğru olmaz. Bunun içerisinde sevginin yerini para ve hırsın alması, ikiyüzlülüğün revaçta olması, dostluk kavramının çok iĢletilmemesi, aile kurumunun temelinin

384Kutlu, MKM, s. 147.

385Kutlu, MKM, s. 147.

386Kutlu, MKM, s. 147.

sağlam atılmamıĢ olması, ataerkil toplum yapısının hem kadın hem de erkeğe dayattığı roller gibi yüzyılların birikiminin olduğunu ifade edebiliriz. Hikâyelerinde kadını özne olarak birincil konumda ele alan Kutlu, toplumsal yapı çerçevesinde aile mefhumunun ona dayattıklarını, aldatma ve aldatılma karĢısında takındığı tavrı gerçekçi bir bakıĢ açısıyla ele alır.

Belgede YÜKSEK LĠSANS TEZĠ EskiĢehir (sayfa 166-171)