• Sonuç bulunamadı

3.1. Kır Yerleşmeleri

3.1.4. Kır Meskenleri

Bşeri coğrafyada araştırma ve eğitim alanında başlıca iki yaklaşım açık olarak görülmektedir.”İnsanın yaşadığı çevre ile ilişkilerinin incelenmesi”, “İnsanın mekanı nasıl kullandığı ve düzenlediğinin incelenmesi” (Tidswell, 1978, 1).

İnsanın çevre ile ilişkilerinin incelenmesinde coğrafyacı, insan ile çevrenin birbirini karşılıklı olarak etkilediği ekosistemin şekil ve yapısını esas alır. İnsanın mekanı kullanma ve düzenlemesinin incelenmesinde ise coğrafyacı dikkatini insanların ekonomik, sosyal ve politik faaliyetleri yolu ile birbiri ile karşılıklı etki halinde bulunduğu mekansal sistemin şekil ve yapısına yöneltir. Pek tabi ki bu iki sistem birbirinden bağımsız değildir (Tidswell, 1978, 2).

Kırsal yerleşmelerin şekillenmesi, planlaması ise kırsal yerleşim ünitelerinin coğrafi, sosyal ve ekonomik şartlar dahilinde ihtiyaçlarının eldeki imkanlar göz önünde bulundurularak bağdaştırılmasıdır. Yani insan ile doğal ortam arasındaki ilişkiyi inceleyen coğrafya insanın doğal çevresinden en rasyonel biçimde faydalanmasını ve doğal çevrenin olumsuz etkisini en aza indirilmesinde alınacak tedbirlerin bir plana bağlaması yani planlanmasıdır.

Meskenlerin inşasında kullanılan malzemeler, meskenlerin görünümü, plan tipleri ve büyüklükleri üzerinde çevredeki yapı malzemelerinin etkisi vardır. Bu durum aynı zamanda insanların ekonomik faaliyetlerine, sosyal ilişkilerine ve kültürel yapılarına da yansır (Tunçel, 1994, 79).

Şereflikoçhisar köylerinin genelinde 2329 konut ve 1743 adet konut dışı yapı bulunmaktadır. Bu yapıların 2631 tanesi kerpiç, 193 tanesi tuğla, 770 tanesi taş, 458 tanesi biriket ve 20 tanesi ise karışık yapı malzemesinden yapıldığı görülmektedir. Meskenlerin yapı malzemesinde görülen bu farklılaşmanın nedeni ise ilçede görülen çevresel farklılıklar ve ekonomik gelir seviyesidir.

Taş evler volkanik bir yapı olan Karasınır Dağı eteklerinde kurulmuş olan köylerde görülür. Buradaki taşlar granit ve metagabro cinsindedir. Ancak bu köylerin tamamında taş hakim yapı malzemesi değildir. Taş evler daha çok Haydarlı, Şeyhli, Deliler ve Şereflidavutlu köylerinde dikkatimizi çeker. Taş buradaki evlerde iki şekilde kullanılmıştır. İlk olarak temelden yaklaşık olarak 150-200 cm. yüksekliğe kadar taş kullanılmış ve bunun üzeri kerpiç yapı ile devam eden şeklidir. Bu şekle özellikle eski yapı evlerde ve yukarıdaki köylerde rastlanır. İkinci şekil ise evlerin duvar kısımları tamamen taştan çatı kısmı ise toprak dam şeklinde olan evlerdir. Bu evlere ise Haydarlı ve Şeyhli köylerindeki eski yapılarda rastlanır.

Kerpicin yapı malzemesi olarak kullanıldığı evler ise ova içlerinde kurulmuş olan köylerde hakimdir ki bu yapı malzemesi en yaygın yapı malzemesiyken son yıllarda kerpiç yerini daha çok briket ve tuğla gibi yapı malzemelerine bırakmıştır.

Ancak İç Anadolu’nun genelinde olduğu gibi gerek kerpiçle gerek taş ile yapılmış evler kış soğuğunu içeriye geçirmemek için muhakkak suretle harç kullanıldığı gibi duvarlar içeriden ve dışarıdan sıvanmışlardır. Bu nedenle her iki yapı malzemesi de ısıyı tutma konusunda diğer yapı malzemelerine göre daha avantajlıdır. Son yıllarda kırsal kesimde hayat standartlarının yükselmesi yurt genelinde olduğu gibi Şereflikoçhisar‘daki kırsal meskenlerin de yapı tarzının gelenekselden modern tarza doğru kaymasını sağlamıştır. Kerpiç meskenlere Tuz Gölü çevresinde ve ova alanında kurulmuş olan köylerden Hamzalı, Karamollauşağı, Çavuşköy, Şekerköy, Akın, Büyükkışla, Acıkuyu, Acıöz, Büyükdamlacık, Küçükdamlacık, Değirmenyolu, Yusufkuyusu gibi köylerde rastlarız. Tuğla çevreyle ilişkisi olmayan ve daha çok gelir seviyesi ile ilgili olan bir yapı malzemesidir. Tuğla ile yapılmış meskenlere ise hemen hemen her köyde rastlamaktayız. Özellikle yurtdışında yaşayan ve köyde evi olan veya köylerle bağlantısı olan yerleşmelerde yapı tarzı coğrafi koşullardan tamamen uzaklaşmış ve meskenler Avrupa tarzına benzetilmiştir. Özellikle gelir seviyesi yüksek olan köylerde tuğladan yapılmış evler daha yoğundur. Gülhüyük, Devekovan, Yeşilyurt, Geçitli, Acıkuyu, Karandere, Kacarlı, Fadıllı, Yalnızpınar, Şekerköy, Akın, Çalören Köyleri bunlardan bazılarıdır. Tuğla daha çok şehir merkezine Çorum’dan getirilir. Tuğla ile yapılan evlerin hemen tamamında beşik çatı tipi benimsenmiştir. Kullanılan tuğlalar ise delikli, yüksekliği 15 cm ve genişliği ise 40 cm olan ve standart tuğlalardır. Tuğlalar çimento, kum ve kireç karışımının oluşturduğu harç ile birbirine tutturulmakta ve duvarlar yine aynı harç ile sıvanarak kapatılmaktadır.

Kerpiç ise yine tuğla ile aynı yerlerde ve benzer yapı malzemeleri ile tutturularak kullanılmaktadır. 1990 öncesi sadece barınma ihtiyacının giderildiği meskenlerde kullanılan biriket gelir seviyesinin yükselmesiyle buradaki görevini tuğlaya bırakmış ahır, samanlık ve ambar gibi eklentilerin yapımında kullanılır hale gelmiştir.

Araştırma alanımızda ahşap malzeme kullanılarak yapılmış evlere rastlanmaz, Ancak ahşap malzeme konutların taşıyıcı sistemlerinde, çatı, dam, kapı ve pencere sistemlerinde yan malzeme olarak kullanılır.

Köy konutlarının çatı örtülerine bakacak olursak köylerdeki toplam 4072 konut ve konut dışı meskenin 2112’sinin (%51,8) çatı maddesi kiremit, 1904’ü toprak dam (%46,7), 10 tanesi teras şeklinde yapılmıştır (%0,2). Görüldüğü gibi konutların % 51’inde çatı sisteminde kiremit kullanılmıştır.

Kır meskenlerinin planlarına geçmeden önce planın tanımına göz atmak gerekir. Planın sözlük anlamı bir iş ve düşüncenin resim (çizim) ya da yazılı belge olarak gösterilmesi şeklinde ifade edilebilir (T.D.K., 1981, 657).

Mesken planları ise mevcut iskan ünitelerinin (ev ve eklentilerinin) dağılış formu ve iç dizaynlarıdır. Yerleşme şekillerinin oluşumunda rol oynayan coğrafi faktörler meskenler üzerinde de etkili olarak onların çevreye bağlı bazı özellikler kazanmasına neden olmuştur. Nitekim kır meskenleri, içinde yer aldıkları coğrafi çevrenin etkilerini taşıyan yapıtlar olarak bilinirler (Sergün, 1986, 94).

Araştırma sahamızda kırsal meskenlerin planları üzerinde etkili olan en büyük etken tabi ki doğal çevre özellikleridir. Ancak bu tek etken değildir. Şereflikoçhisar’ın kültürel yapısına bakıldığında ilçe genelindeki köylerde kültürel bir bütünlük olmadığı dikkati çeker. Bu durum meskenlerin plan özelliklerinde bile göze çarpar. Ortak olan özelliklerden biri evler genellikle iki katlı olarak yapılırlar. Eklentileri oluşturan yapılar ise tek katlıdır. Konut amaçlı olarak yapılmış olan meskenlerden 2029’u (%87) tek katlıdır. Ancak bu konutların büyük bir kısmı gerçekte iki katlı olup sadece üst katları konut olarak kullanılmakta alt katları ise depo, ambar, garaj veya çok amaçlı olarak kullanılmaktadır. Yine konut amaçlı yapılan meskenlerden 295 tanesi (%13) 2 katlı ve 5 tanesi ise 3 katlıdır. İki ve daha fazla kata sahip olan evlere ekonomik durumu iyi olan Gülhüyük, Devekovan, Kacarlı, Çalören, Aliuşağı, Şekerköy gibi köylerde rastlanır

Kırsal kesimdeki konutların genel özelliklerinden bir tanesi de %80’inde tuvaletlerin hane dışında olmasıdır. Hane dışında tuvaleti olan toplam mesken sayısı 2021 iken hane içinde olanların sayısı 323 konuttur.

1850’li yıllarda bölgeye gelen Nogay Türklerinin mesken planlarına bakıldığında köylerdeki evlerin tamamının dış avlu ile çevrili olduğu görülür. Özellikle Akın Köyü’nde daha fazla olan bu meskenlerde dış avlunun yüksekliği yaklaşık olarak 250 cm’dir. Bu duvardan büyük bir kapı ile avlu içine girilmekte ve avlu içinde ev ve eklentileri ile karşılaşılmaktadır. Avlu giriş kapısının karşısında günlük yaşamın devam ettirildiği mesken bulunur. Bu meskenin sağ tarafında ahır sol tarafında anbar veya garaj bulunur. Bu köyler ile kültürel anlamda aynı özelliğe sahip Şekerköy ve Doğankaya köylerinde avlululu evlere pek rastlanmamıştır. Bu köyde yüksek duvarlarla çevrili avlulu evlerin varlığı iki şekilde açıklanmaktadır. Bunlardan birincisi köyde yaşayanların dini hassasiyetlerinin fazla olması, ikincisi ise köy halkı arasında geçmiş yıllarda görülen çatışmaya kadar varan husumetler bu şekilde bir savunma şeklini ortaya

çıkarmıştır. İki katlı evlerde alt kat genellikle garaj-anbar veya malzeme/erzak deposu- anbar olarak kullanılmaktadır (Şekil:30, 31). Bu katlar genellikle girişte geniş bir koridor ve bu koridorun iki tarafında birer oda bulunmaktadır.

Şekil:30 Nogay Türklerine Ait Meskenlerin Avlu İçi ağılışı (Akın Köyü)

İkinci kat ise aile bireylerinin yaşamsal alanıdır. Bu evlerden bazılarında tuvalet evin dışındayken yeni yapılarda ise içerde yer almaktadır. Giriş kapısından içeriye girmeden önce merdivenlerden çıkarak seki adı verilen bir balkona geçilir. Bu balkonda ikinci kata giriş kapısı yer alır. Giriş kapısından içeri girildiğinde “hol” adı verilen küçük bir koridor bizi karşılamaktadır. Hol bir şekilde bütün odaların bağlantı noktasını sağlayan bir nevi istasyon görevi görmektedir. Hol’de giriş kapısının hemen sağ tarafında hamamlık denilen yıkanma yeri vardır. Bu yer bir mertrekare genişliğinde, etrafı açık ve dışarıya bir atık borusu ile bağlanan, tabanı taş veya beton bir yerdir. Hamamlığın yanında yüklük bulunur (Şekil:31).

Şekil:31 Nogay Türklerine Ait Bir Meskenin Birinci Kat Planı (Akın Köyü)

Hol’ün solunda güney cephede oturma odası bulunur. Oturma odasının iki penceresi vardır. Pencerelerden biri evin ön cephesini avlu giriş kapısına bakar (Şekil:32).

Diğer pencere ise güney cephede yer alır. Oturma odasının yanında ise yatak odası yer alır. Giriş kapısının karşısında ise mutfak vardır. Yatak odası ve mutfakta birer pencere yer almaktadır.

XVII. ve XIX. yüzyılda Güneydoğu Anadolu’dan gelen göçebeler tarafından oluşturulmuş olan köylerdeki (Büyükkışla, Yusufkuyusu, Acıöz, Kanlıkışla, Büyükdamlacık) ev planlarına bakıldığında ise iki katlı olan evlerin alt katı ahır ve depo olarak kullanılmaktadır. Yeni evlerde ise bu durum terk edilmiş evin hemen yanına mandıra veya ahır yapılarak alt kat depo ve ambar olarak kullanılmaktadır (Şekil:34).

Üst katta ise giriş kapısı büyük bir salona açılmaktadır. Giriş kapısının sol tarafında mutfak sağ tarafında oturma odası varken oturma odasının yanında salonun iç kesimine açılan yatak odası yer almaktadır. Salonun sol tarafında ise yüklük bulunmaktadır. Büyükkışla, Şanlıkışla, Yusufkuyusu, Odunboğazı, Aktaş, Acıöz Küçük ve Büyükdamlacık köylerinde hakim plan şekli böyledir.

Tek katlı evlerin planı ise çift katlı evlerin ikinci kat planına çok benzemekte sadece oda sayısı bir tane artmaktadır. Burada görülen bir başka özellik ise tuvaletlerin evin dışında olmasıdır. Ancak yeni yapılarda bu durum değişmektedir. Tuvaletlerin içeride veya dışarıda olması, kültürel yapı vee köylerin alt yapıları ile ilgilidir.

Peçenek Çayı ve Kızılırmak Havzası içinde yer alan köyler kültürel olarak birbirlerine çok benzemektedirler. İşte bu benzerlik meskenlerin yapı tarzından planlarına kadar kendini göstermektedir. Bu köylerde yer alan iki katlı meskenlerin, alt katı ya bir oda, ya da en fazla iki oda ile ortada yer alan geniş bir salondan oluşmaktadır. İkinci kata merdivenlerden sekiye çıklır. Sekinin üstü çatı malzemesi ile kapalıdır (Şekil:34).

Şekil:34 Kırsal Kesimde Bir Ev Planı (Şereflidavutlu Köyü)

Sekiler özellikle kışlık sebzelerin kurutulması amacıyla geniş tutulur. Giriş geniş bir salona açılır salonun sol tarafı yine mutfak ve sağ tarafı ise oturma odasıdır.

Ev eklentileri ise evin sağ ve sol tarafına dizilmiştir. Bu diziliş ise arsa büyüklüğü ve evin arsanın hangi tarafında bulunduğuna göre değişir. Eğer ev arsanın en uç kısmına inşa edilmiş ise, eklentiler de eve bitişik ve paralel bir şekilde sıralanmaktadır. Bu sıralama ev, ambar, depo ahır ve ağıl şeklinde olmaktadır (Şekil:35).

Şekil:35 Ev ve Eklentilerinin Dağılımı (Şereflidavutlu Köyü)

Ev ve eklentilerinin arkasında ise bahçe yer alır. Bu bahçede gerçeleştirilen sebze ve meyve üretimi ticari amaçla yapılmaz. Ev eğer ortada ise evin arka kesiminde samanlık, ön tarafta tandır ağıl ve yan tarafta ise ahır yer almaktadır. Bunların yanında ise yine ihtiyaçların karşılanması için üretim faaliyetinin yapıldığı bahçe yer alır.

Kırsal yerleşmelerin dokularına bakacak olursak, köy yerleşmelerinin dokuları bölgenin genel özelliklerine uygun olmakla beraber küçük farklılıklar göze çarpmaktadır. Köy yerleşmelerinin dokusu genel olarak topludur. Özellikle Tuz Gölü çevresindeki köylerde su sorunun da yaşanması nedeniyle meskenler birbiri ardına dizilmiş şekildedir. Ancak doğudski dağlık sahaya gidildikçe doku yapısı toplu olsa bile meskenler arasındaki mesafe genişlemekte ve daha gevşek dokulu köyler ortaya

çıkmaktadır. Özellikle Haydarlı, Şeyhli, Deliler Seymenli ve Şereflidavutlu köyleri bu doku yapısına örnek köylerdir.

Benzer Belgeler