• Sonuç bulunamadı

1.3. Karamanlıların Kökeni Çerçevesinde Hıristiyanlaşan Türk Boyları Ve Bizans

1.3.1. Bizans Devletinin Hıristiyan Türkleri Anadolu’ya İskanı

1.3.1.3. Kuman/Kıpçak Türklerinin İskanı

Kafkasların kuzeyinde ve güneyinde kendilerine yurt tutmuş ve kültürel hatıralar bırakmış Kıpçak ve onlara bağlı “Khazar/Khazır, Barsel/Parsil, Bulgar, Kamak, Vanand, Kuman/Kumuk” boylarına “İlk Kıpçaklar”, Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlara geçip yerleşen, Balkanlardan tekrar Kafkasların güneyine yerleşmeyi tercih edenlere de “Son-Kıpçaklar” denilmektedir. Son Kıpçakların Dnyepr boylarına yayılışlarını ve çeşitli isimlerle anılışları konusuna değinen pek çok kaynak vardır ki bunlardan, Akdes Nimet Kurat’ın İdil Boyu ve Karadeniz, Osman Turan’ın Selçuklular, Zeki Velidi Togan’ın Umumi Türk Tarihine Giriş 1 adlı eserlerinde Kıpçakların Kuman, Kemek-Kimek, Koman isimleriyle anıldıkları tesbit edilmiştir.69Son Kıpçaklar, X. yüzyılda başlayan Moğol saldırıları nedeniyle XI. yüzyıl başlarında Karadeniz’in kuzeyine göç etmişlerdir. Son Kıpçaklar’ın batı kolu çok açık tenli ve sarışın olduklarından ötürü karşılaştıkları milletler tarafından sarışın olarak anılmışlardır.70 Kuman-Kıpçaklara Ruslar Polovcy, Araplar Kıpçak ( Kıfçak), Almanlar Falben-Alben, Ermeniler Chardias demişlerdir ki hepsi de açık sarı saçlı, sarışın anlamına gelmektedir. XII. yüzyıldan itibaren Kür ve Çoruh boylarında yerleşmeye başlayan Kuman/Kıpçaklar Ortodoks Gürcü kilisesine bağlanmışlarsa da Kuman/Kıpçaklar’ ın bir kolu da Kuzeydoğu Romanya’da yayılarak bu bölgenin kendi isimleriyle anılmasını sağlamışlardır. Cumania olarak bilinen bu bölgeye iyice hakim olan Kuman/Kıpçaklar Fransisken rahiplerinin misyonerlik faaliyetleri sonucu zamanla Hıristiyanlığı benimseyerek Romen Katolik kilisesine bağlanmışlardır.71 Hıristiyanlaşan Kuman /Kıpçaklar’ın bir kısmı Gürcistan üzerinden göç yoluyla gelmek suretiyle Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’ya yerleşmişlerse de Bizans, Balkanlar tarafından Anadolu’ya sevk ettiği Kıpçaklar’ı daha batıda Menderes Vadisi ve Ankara çevresinde yerleştirmiştir. Anadolu’daki yer adları ile ilgili incelemelerde Çığıldır, Anı, Borçalı, Kangarlı, Uluborlu, Kiçiborlu, Kotanlı, Posof Koman köyü, Tortum, Komar, Komuk72 gibi pek çok Kıpçak adına rastlanılırken kişi adı olarak Macaristan ve Romanya’da rastlanılan Ayaz, Çerçi, Kemençe, Kol-Bas, Tolun, Toraman, Balaban, Bulmaz, Çolpan, Gurban, Karayman, Şişman, Temiş, Togrul73 gibi isimlerden çoğu günümüzde kullanılmaktadır. İsimler arasında özellikle dikkat çeken Kemençe, Doğu Karadeniz’in

69 Fahrettin Kırzıoğlu, a.g.e., s. 81-82. 70 Fahrettin Kırzıoğlu, a.g.e., s. 89. 71 Yakup Aygil, a.g.e., s.28-29. 72 Fahrettin Kırzıoğlu, a.g.e., s. 83-93. 73 Fahrettin Kırzıoğlu, a.g.e., s. 98-99.

olmazsa olmazı bir folklorik çalgı olarak hala önemini koruduğu gibi Kırım’daki Hıristiyan Gagavuzlarda ve Urumlar’da da aynı şekilde görülmekte ve Yunan’lıların sahiplendiği Kemençe tüm bu coğrafyaya yayılmış olan Türk Kıpçak unsurunu günümüzde dahi açık açık seslendirmektedir. Karadeniz’de hiçbir zaman var olmayan Rum Pontus kökeni masalını Kemençe gibi tek bir ismin kullanım sahasıyla dahi alt üst edebilirken, Gagavuzlar ve Urumlar’da da görülen ortak kültürde Hıristiyan olmalarından ötürü Rum adıyla Anadolu dışına itilen Karamanlılar arasında mutlak bir bağ olduğunu söylemek zor olmasa gerektir. Doğu Karadeniz halkı, Bulgar Türkleri ile Kuman Türklerinden gelmektedir. Köken itibariyle Anadolu’daki Ortodoks Türklerle birebir ilişkisi olan bu iki Türk uruğu da sarışın ve kumraldır.74

Batı Anadolu taraflarındaki Kuman/Kıpçak izlerine baktığımızda İzmir’in Çirkince, Aydın’ın Mursallı, Tekirdağ’ın Araplı köylerinde Hıristiyan Türkmenler bulunmaktadır. İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Çirkince köyünde “Hara gidersin, hardan gelirsin?” şeklinde karşımıza çıkan ağız ve yakın köylerden gelen Müslümanlara;

“Kızım eskiden biz de sizin gibi Türkmen idik. Papazlar bizi Hıristiyan etti buraya yerleştirdi” şeklindeki açıklamaları ile tüm örf ve adetlerinin hatta kıyafetlerinin aynı

oldukları bilgisine ulaştığımız Karamanlıların, Anadolu’daki Hıristiyan Türklerden olan Kuman/Kıpçaklar’la bağlantıları daha da kuvvetlenmektedir.75 ‘Hardan gelirsin, hara gidersin’ cümlesinde kullanılan Erzurum-Kars ağzının İzmir tarafında karşımıza çıkması tarihi dil birlikteliği ve Batı Türkçesine sahip Kıpçak dil unsurlarının Karamanlılar arasında barınması açısından oldukça önemli değil midir?

Karamanlıların varlığı bugün hala bazı çevreler tarafından Türkçe’nin etkisinde kalmış Rum’lar olarak açıklanmaya çalışılıyorsa da gerek Ortodokslar arasında hiç Türkçe bilmeyen Rum’ların varlığı, gerekse yabancı kaynaklarda da geçen Rum kökeni ile ilgili objektif tartışmalar, hiç Rumca bilmeyen ve sadece Türkçe konuşan Karamanlıların Türk asıllı olduklarını kabul etmek zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Selçuklu Devletinin ve Osmanlı Devletinin dil baskısı yaparak Türkçe konuşmayı zorunlu tutması nedeniyle Rum’lar Türkçe konuşmak zorunda kalmışlardır şeklinde bir varsayımda bulunanlar, Karamanlılar dışındaki diğer Rumların neden serbestçe Rumca konuştuğu sorusunu kendilerine sormak zorundadırlar. Bu soru dışında, Osmanlı Dönemi divan toplantı kayıtlarının Türkçe dışında Rumca

74 Mehmet Eröz, a.g.e., s. 26-27. 75 Mehmet Eröz, a.g.e., s. 28.

da76yapıldığı gerçeği düşünüldüğünde bu varsayımın hiçbir mantığı olmadığı anlaşılır. Batı ve İç Anadolu’da açıkça izlerini gördüğümüz Kuman/Kıpçak ağızına dair alıntılara ilerleyen bölümlerde ayrıntısıyla değineceksek de özellikle aşağıda verdiğimiz birkaç örnekle, bu ağzın Rum olduğu iddia edilen Ortodoks Hıristiyanların bulundukları Doğu Karadeniz ve Kapadokya bölgesinde hala yaşıyor olduğunu görmemiz Karamanlıların Türk kökenlerinden başka ne şekilde açıklanabilir? Bugün Yunanistan’da bulunan Karamanlıların konuştukları Türkçe’nin günümüzde Anadolu’da aynı haliyle kullanılıyor olması üç kuşaktır Yunanistan’da yaşayan Karamanlıların Türklükleriyle ilgili en önemli delillerdendir. Karamanlıca ve Kıpçak ağzından ortak örnekler: “yöruyerek”, “dönmeyeler”, “çölinde”, “böyuk”, “götüren”, “gömelim”, “gorduk”, “gore”, “göstermesin”, “oyle”, “köpek”, “gore”, “köye”, “ömrü”, “böyük.”77

Tüm bu delillere ek olarak altı çizilmesi gereken husus, XIX. yüzyıl sonlarına kadar milliyetçilik hareketlerinin en yoğun olduğu dönemlerde dahi Doğu Karadeniz’deki Çepni, Hemşin, Akkoyunlu ve Karaman Türkmenleri ile Rum’lar arasında önemli bir çatışma olmaması, gerek Karadeniz’deki gerekse Kapadokya bölgesindeki Karamanlı Rum’ların devlet aleyhine faaliyette bulunduklarına dair bir kaydın bulunmaması, Hıristiyanlaşan Türklerin Rum olarak adlandırılmalarına rağmen milli şuur olarak Türklüğün kesintisiz devamı konusuyla açıklanabileceği gerçeğidir.