• Sonuç bulunamadı

2. Bölüm, Araştırmanın Kuramsal Çerçevesi ve İlgili Araştırmalar

2.1 Araştırmanın Kuramsal Çerçevesi

2.1.3 Dünya Biyolojik Çeşitliliğine Genel Bir Bakış

2.1.3.3 Dünyada biyolojik çeşitliliğin tahribatında etkili olan insan kaynaklı bazı

2.1.3.3.1 Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği

Atmosferde bulunan CO2, CH4, N2O, O3, CFC gibi gazlar güneşten gelen ısının bir kısmını tutarak dünyamızın belirli sıcaklıkta kalmasını sağlıyor. Atmosferin güneşten gelen bu ısıyı tutma özelliği sayesinde yeryüzü yaşanılır bir sıcaklık değerinde tutulmuş oluyor. Atmosferin bu şekilde ısıyı tutma özelliğine sera etkisi denilir. Eğer atmosferin bu özelliği olmasaydı, yeryüzü günümüz ortalama sıcaklık değerinden 33

37

Özellikle 1860’lı yıllarda yaşanan sanayi devrimiyle birlikte hızlı sanayileşme, fosil yakıtların aşırı kullanımı, hızlı nüfus artışı, çarpık kentleşme, ormanların yok edilmesi, yanlış tarım faaliyetleri, çevre tahribatı gibi antropojen faaliyetler sonucu (Akın, 2006; Demir, 2009) atmosfere çok miktarda CO2, CH4, N2O gibi gazlar bırakıldı (Akın, 2006). Gittikçe yoğunluğu artan bu gazlar, çok fazla sera etkisinin oluşmasına ve yeryüzünün gittikçe ısınmasına sebep olmaktadır. Bütün bunlar sonucu ortaya çıkan küresel ısınma ve bunun etkisi sonucu ortaya çıkan küresel iklim değişikliği etkileri ortaya çıkan ve çıkmaya devam eden bir çevresel felakettir (Demir, 2009). Özellikle fosil yakıt tüketilmesiyle atmosfere salınan karbondioksit ve diğer sera gazların etkisiyle yeryüzünde aynı anda farklı sonuçlar doğurabilir (Akın, 2006; Eşkin, 2017). Bu sera gazlarıyla ortaya çıkan küresel ısınma, bir yandan kavurucu sıcakların artmasına, ormanların yanarak yok olmasına, çölleşmenin artmasına; diğer yandan aşırı yağışlarla bazı yerlerin sular altında kalmasına, erozyon ve sel felaketlerinin görülmesine sebep olan insan yaşamını tehlikeye sokacak (Akın, 2006) ve sürekli artan doğa felaketler zinciri oluşturuyor (Eşkin, 2017). Şekil 8’de sera etkisini oluşumu gösterilmiştir.

Şekil 8. Birçok Kirletici Gaz Sera Etkisinin Oluşmasına Sebep Oluyor (Demirdizen, 2016).

38

Geri dönüşümü gittikçe imkânsızlaşan küresel ısınma ve küresel iklim değişikliklerinin temelinde daha önce de ifade edildiği gibi antropojen faaliyetlerimiz sonucu atmosferde miktarı artan karbon dioksit, metan, kloroflorokarbon, ozon gibi sera gazlarının emisyonlarında görülen aşırı artıştır (Demir, 2009). Miktarı artan bu sera gazlarının atmosferdeki uzun süre kalıcı olması, dünyanın ısınma dengesi yıllar sürecek şekilde değiştirebilmekte ve çok yönlü, derin etkisi olan bir değişikliğe sebep olabilmektedir (Eşkin, 2017). Dolayısıyla bu durum, zamanla dünyamızın doğal sera etkisinin bozulup atmosferin gittikçe ısınmasına neden olmaktadır. Gittikçe ısınan atmosfer yağış, nem, hava hareketleri gibi doğal olaylarda olağan dışı koşulların oluşmasına sebep olmaktadır. Böylece küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği sonucunda kuraklık, çölleşme, besin ve su kıtlığı, göçler, ekosistemlerin bozulması, tür ve gen çeşitliliğin azalması gibi tamir edilemeyecek zararlar ortaya çıkmaktadır (Demir, 2009).

Eşkin’e (2017) göre Küresel ısınma etkisiyle atmosferde görülecek:

0,5-1 0C’lik küresel sıcaklık artışı bile dünyamızda ciddi değişikliklere sebep olacaktır.

1-2 0C’lik sıcaklık artışı en fazla okyanusların ısı içeriği, buzullar ve kutuplardaki buzulların erimesi üzerinde etkisini gösterecektir. Bunun dışında aşırı yaz sıcaklıkları ile sahra çölüne yakın gözlemlenecek sıcaklıklar binlerce insanın ölümüne, bitkilerin fotosentez fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesine, orman yangınlarının artmasına sebep olacaktır (Şekil 9). Özellikle Akdeniz ülkelerinde görülecek aşırı sıcaklık artışı insanların Avrupa’nın kuzey bölgelerine göçe zorlayacaktır.

2-3 0C’lik sıcaklık artışı milyarlarca insanı zor duruma sokacak kuraklık artacak, tarım ve gıda üretiminde büyük düşüşlere sebep olacaktır (Şekil 10). Ayrıca artan deniz sıcaklığı CO2’yi ememeyeceği için bu durum küresel ısınmayı daha da artıracaktır. Arktik buzulların % 80’i eriyecek, bu durum su seviyeleri yükselmesine, okyanuslarda süper fırtınalar başlamasına sebep olacaktır.

39

Şekil 9. Küresel Isınmanın Etkisiyle Orman Yangınları Artmaktadır (Eşkin, 2006).

Şekil 10. Küresel Isınma Etkisiyle Kuraklıklar Yaşanmaktadır (Haberler.Com, 2016).

3-4 0C’lik sıcaklık artışı buzulların hızla erimesine, deniz seviyelerinin 50 metre kadar yükselmesine, bunun sonucunda kıyı kentleri adalara dönüşmesine sebep olacaktır. Özellikle Hollanda, Belçika, Danimarka, Almanya gibi ülkelerin topraklarının deniz altında kaybolacağı düşünülüyor (Akın, 2006). Çin’de tarım sektörü çökecek ve 1,5 milyar insan açlıkla karşı karşıya kalacaktır. Buzulların

40

erimesiyle buralarda hapis olmuş 500 milyar ton karbondioksit açığa çıkmasına ve dolayısıyla küresel ısınmanın hızlanmasına sebep olacaktır.

4-5 0C’lik sıcaklık artışı buzulların tamamen erimesine, yağmur ormanların tamamen yanmasına sebep olacaktır. Kuzey bölgelerinde Kanada ve Sibirya yaşamak için en uygun yerler olacak. Meydana gelecek olan volkanik patlamalar güçlü bir sera gazı olan metan gazı miktarını artıracaktır. İnsan yaşamı için kalan az miktardaki değerli kaynaklar için savaşlar ve katliamlar başlayacaktır.

5-6 0C’lik sıcaklık artışı ile yeryüzündeki bütün türlerin %95’i yok olacak, dünyamız ölü ve ıssız bir gezegene dönüşecektir. Durgun okyanuslardan çıkan zehirli hidrojen sülfür gazı ile kalan tüm ormanlar yanacaktır. Aşırı ısınan denizler zamanla süper kasırgalar ile tüm canlı formlarını yok edecektir. Deniz yataklarından çıkacak metan gazları atmosferde yüksek miktarlarla ulaşacak, bu durum kıvılcımlarla gökyüzünde alev toplarının oluşmasına sebep olacaktır.

Demir’e (2009) göre küresel ısınmanın dünyada ve ülkemizde canlılar üzerindeki etkisine ve oluşabilecek etkilerine aşağıdaki örnekler verilebilir:

 Tropikal ormanlarda bulunan bitki ve hayvan türlerin adaptasyon süreci olumsuz etkilenerek onların zarar görmesine sebep olmuştur.

 Deniz sularındaki sıcaklık artışı Alaska Körfezi’nde balıkların daha serin sulara göç etmesine sebep olmuş, bu durum binlerce deniz kuşunun besin kıtlığı yaşamasına sebep olmuştur. Somon balıklarında üreme %20 azalmıştır.

 Buzullarda sıcaklık etkisiyle görülen erime, kutuplardaki canlı türlerini etkileyerek onların coğrafi dağılımlarını ve yaşam koşullarını etkilemiştir. Şekil 11’de gösterildiği gibi Özellikle kutuplarda yaşayan kutup ayısı, fok ve denizayılarının habitatlarını daraltmıştır.

 Okyanus yüzey sularındaki görülen ısı artışı fitoplanktonların büyüme süresinde uzama ve biyokütlelerinde artışa neden olmuştur. Sulardaki bu ısı değişimi zooplanktonların erken gelişmesine ve kuzeye doğru kaymalarına sebep olmuştur. Planktonlardaki bu durumlar balık popülasyonlarında değişime sebep olmakta ve Kuzey Denizi’nde bulunan sıcak deniz canlılarının sayısını artırmaktadır.

41

 Isı artışı, bitki türlerinin dağılımını değiştirmekte ve onların popülasyonlarında azalmaya sebep olmaktadır. Bu durum dolaylı olarak diğer biyolojik çeşitlilikleri de sınırlandırmaktadır.

 Isı artışı Kuzey Kutbu ve tundra toplulukları etkileyerek bu toplulukların yerini ağaç ve bodur çalılıklar almasına sebep olmuştur.

 Kuzeybatı Avrupa ülkelerinde, termofilik bitki türleri artış meydana gelirken, soğuğa tolerans gösteren bitki türlerinde azalma meydana gelmiştir.

 Isı artışının etkisiyle önümüzdeki yıllarda bazı bitki türlerinin dağılımının sınırlanacağı hatta bazı türlerin tamamen yok olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple 2050 yılı itibariyle bütün türlerin %15–37’sinin yok olacağı tahmin edilmektedir.

 Zamanla Doğu Avrupa ve Akdeniz bölgesinde yağışların azalacağı, orman yangınlarının ve toprak erozyonunun artacağı, bitki türlerindeki zenginlikte azalmalar yaşanacağı tahmin ediliyor.

 Zamanla Kuzey Avrupa’daki endemik türlerin yok olacağı, onların yerine rekabetçi türlerin alacağı düşünülüyor.

 İskandinav ülkelerinde günümüzdeki dağ vejetasyonunun bozulacağı ve bu vejetasyonun %40-60 arasında azalacağı düşünülüyor.

 2050 yılına kadar dünyadaki birçok ormanın fonksiyon ve kompozisyonunun değişeceği böylece zamanla yeni orman tiplerinin oluşacağı öngörülmektedir.  Tropikal ormanlarda %8 kayıp yaşanacağı, burada yaşayan canlıların yok

olacağı ve göç edeceği; ancak bu ormanların kuzey ormanlarına göre artan sıcaklıktan daha az etkileneceği düşünülüyor.

 Bitkiler, sıcaklık, yağış ve karbondioksit konsantrasyonundan etkilendiği için iklim değişikliği ve küresel sıcaklık artışı bitkilerin adaptasyon ve büyüme mevsimlerini üzerinde farklı etkiler bırakacaktır.

 Güney ve Orta Avrupa’nın alçak rakımlı bölgelerinde kuraklık artacağı ve birçok su kaynağında kuruma riski ortaya çıkacağı, bu durumun özellikle koruma altındaki ormanlık alanlarda büyük sorunlar doğuracağı düşünülmektedir.

42

 Küresel ısınmayla artan kış sıcaklığının çoğu kuş türünde hayatta kalma oranının artıracağı düşünülüyor. Gri balıkçıl, şahin, karabatak, öter ardıç ve kızıl ardıç gibi kuşların artan sıcaklıkla hayatta kalma sürelerinin arttığı saptanmıştır.  Yaklaşık olarak kuşların %12,5’ini oluşturan 1.211 kuş türünün iklim

değişikliğiyle neslinin tükeneceği, İngiltere’de 1980’den bu yana 22 milyon kuş çiftinden en az 17 milyon çiftin yok olması bu durumu kanıtlar niteliktedir. Ancak bu konuda kuşlarla ilgili öngörüde bulunmak biraz zor ve erken görünmektedir.

 İklim değişikliğiyle meydana gelecek olan aşırı kuraklık, çoraklaşma, tuzlanma ile toprağın yapısı ve buna bağlı olarak toprağın mikroorganizma yapısının değişeceği düşünülüyor. Özellikle yararlı türlerin yok olacağı, hastalık etkeni türlerin artacağı düşünülmektedir.

 Artan sıklıklarla birlikte sivrisinek gibi hastalık etkeni canlıların daha geniş alanlara yayılacağı ve bu durumda sıtma gibi hastalıkların artacağı düşünülüyor.  Ülkemiz için de küresel ısınmanın büyük sorunlar doğuracağı, özellikle ülkede

kuraklık ve sıcaklık artışıyla, ekolojik yapı ve biyolojik çeşitliliğin büyük yaralar alacağı öngörülmektedir.

 Artan sıcaklıkla ülkemizde günümüzde de etkisini gösteren kuraklıklar yaşanmaktadır.

 Küresel ısınma, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de su ekosistemleri üzerinde kara ekosistemlerine göre daha hızlı etkisini göstermektedir. Artan sıcaklıktan dolayı Ege Denizi’ndeki yumuşak mercan kolonilerinin bir kısmının beyazladığı ve soyulduğu tespit edilmiştir.

 Sıcaklık artışına bağlı olarak orman yangınlarının artacağı çayır ve meraların azalacağı, millî parkların iyi korunamayacağı tahmin ediliyor. Günümüzde de artışı tespit edilen orman yangınlarıyla birçok ağaç, böcek, mikroorganizma türünün yok olduğu belirlenmiştir.

 Kızılcahamam Milli Parkı'nda, yaşamlarını sürdüren 20 ciğer otu türünden kuraklık etsiyle sadece 4 türünün yaşamını devam ettirdiği tespit edilmiştir.  Türkiye’de küresel ısınmanın etkisiyle ortaya çıkacak olan su yetersizliği,

43

olayları aksatacağı, bu durumun da bitki türlerinin yayılış ve yaşam süresini olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir.

 Sıcaklık artışıyla özellikle Orta ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde topraktaki aşırı buharlaşma ve bitkilerdeki aşırı terleme kuraklığa dayanıksız bitkilerin yok olmasına sebep olacağı düşünülüyor.

 Erzurum Kars yöresinde bulunan çayırlık alanlar mevsimsel değişikliklerden etkileneceği ve farklı yerlere kayacağı düşünülmektedir.

 Göller bölgesinde bulunan 900 endemik bitki türünün 48’inin yok olacağı düşünülüyor.

 Ülkemizdeki 300 türü endemik olan 600 soğanlı bitki türünün artan sıcaklığa bağlı olarak görülecek erken çiçeklenme, azalan yağış gibi olaylardan etkilenerek büyük risk altına gireceği düşünülüyor.

 Ülkemizde biyolojik zenginlik göstergelerinden olan dağ habitatları, küresel ısınmayla dağlardaki buzulların erimesiyle, buradaki birçok türde göçe zorlanmaya veya yok olmaya yol açacağı düşünülüyor.

 Küresel ısınmanın bunlar dışında bilim insanlarının henüz kestiremediği birçok olumsuz veya olumlu neticeler doğuracağı belki de insanlık adına büyük kaoslar getireceği düşünülmektedir.

44