• Sonuç bulunamadı

Yukarıdaki bölümde detaylı bir şekilde Porter tarafından ele alınan küme olgusunun, nasıl farklı isimlerde yer alarak dünden bugüne kadar farklı yaklaşımlarla gelerek bugünkü halini aldığı ele alınmıştır. Bu bölümde de çalışmanın ana konusu olan Porter’ın kümelenme modeline daha detaylı bir şekilde değinerek bu modelin nasıl oluştuğu ve neleri kapsadığı hakkında bilgi verilmiştir.

a. Kümelerin Aktörleri

Kümelenme, işbirlikçi ve bağlantılı endüstriler, hükümet, akademi, finans ve kurumlardan oluşmaktadır. Literatüre bu durum küme aktörleri olarak geçmiştir. Aşağıdaki şekilde küme aktörleri gösterilmiştir (Sölvell vd. 2003: 18):

Şekil 3. 6. Kümelerin Aktörleri İşletmeler

Hükümet

İşbirliği Kurumlar

Kaynak: Sölvell vd., 2003: 18.

İşletmeler: İşletmeler, kümelenme eylemleri ve politikaları için merkezi bir konumdadır. Teknik, iş ve piyasa süreçlerine doğrudan katılım ile karakterize edilirler ve olağanüstü pratik yeteneklere sahiptirler. İşletmeler bağımsız veya tarafsız

Finansal kurumlar Araştırma Toplulukları

değillerdir. Fakat, ister kar maksimizasyonu ya da ister diğer hedefler olsun, kendi çıkarlarını takip etmelidirler. İşletmeler, rekabet avantajına dayalı bir konumun değeri ve rekabetçi bir varlık olarak bir kümelenme inisiyatifine katılımı, satış ve kâr artışını iyileştirmek için gelişmiş bir aracı (PR amaçlı olarak üstlenilen sosyal açıdan faydalı bir kamu hizmeti katkısından ziyade) olarak tanımlanabilir. Doğru koşullar düşünüldüğünde, bireysel firma, rekabetçi ortamın iyileştirilmesinde, ihtiyaçların ve arzuların yerel araştırma ve eğitim sistemine iletilmesiyle etkin bir rol üstlenir. İşletme, ortak ilgi alanları ve karşılıklı kazanç için fırsatları belirlemek için kümelenme faaliyetlerine aktif olarak katılacaktır (Andersson vd., 2004: 88).

Hükümet: Yapılan araştırmalar sonucunda, hükümetin küme girişimlerinin özel sektör temsilcilerinden biraz daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, çoğu kümelenme girişiminin kamu maliyesine bağımlı olduğu ve bu bağımlılığın zamanla azalmasına rağmen, hükümetsiz zayıf olduğu gözlemlenmiştir. Hükümetler, özel sektörden daha geniş bir vizyon ve hedeflere sahip olabilir. Yine hükümetin “büyük resmi görmek”, büyümeyi ve rekabet gücünü desteklemek için ihtiyaç duyulan makro düzeydeki tesis ve altyapıyı sağlama görevi bulunmaktadır (Andersson vd., 2009: 90).

Araştırma Toplulukları: Araştırma toplulukları genel olarak bağımsızdırlar ve uzman iletişim becerileri ile birlikte derinlemesine bilgi ve analitik yetkinlikler ile karakterize edilmektedir. Bu yeterlilikler, araştırma topluluklarını, kümelenme süreci boyunca destekleyici rolleri üstlenecek bir konuma sokmuştur. Yine araştırma topluluklarının güven sağlaması, sosyal sermayenin oluşturulması, küme inisiyatifinin stratejik yönünü ve eylemlerini ispat ve analizle birleştirmesi ve yenilik ve ağ oluşturma alanlarında önemli katkılar sağlamaktadır (Andersson vd., 2009: 97).

Finansal Kurumlar: Finansal aktörleri: bankalar, sigorta şirketleri, kamu emeklilik fonları, yatırım fonları, risk sermayesi şirketleri vb. olarak sıralamak mümkündür (Andersson vd., 2009: 99).

İşbirliği kurumlar: İşbirliği kurumları ise, kümenin menfaatlerini gözetip koruyan resmi ya da resmi olmayan ticaret birlikleri, sanayi odaları gibi kuruluşlardan oluşmaktadır (Yiğit ve Ardıç, 2013: 41).

b. Kümelerin Oluşumu ve Yaşam Evreleri

Kümelerin nasıl ortaya çıktığı, bu oluşumun kendiliğinden mi olması gerektiği yoksa dışarıdan müdahalelerin de özellikle devlet kanallı etkisinin olup olamayacağı konusunda araştırmalarda değişik görüşler hakimdir. Bu görüşler incelendiğinde küme oluşumuna etki eden faktörleri Tablo 3.4.’deki gibi sıralamak mümkündür (Yiğit ve Ardıç, 2013: 41):

Tablo 3. 4. Küme Oluşumuna Etki Eden Faktörler Küme Oluşumuna Etki Eden Faktörler

Faktör üstünlükleri

Tarihsel tesadüfler / beklenmeyen olaylar Dışsal ekonomiler

Lider firma

Kamu yatırımları ve faaliyetleri Yerel talep ve Pazar yapısı

Kaynak: Yiğit ve Ardıç, 2003: 41.

Kümelenmelerin diğer bir unsuru, uzun vadeli bir perspektife sahip bir örgütlenme biçimi olarak yapısal karakterleridir. Kümelenmeler ve kümelenme girişimleri, ilerlemiş sorunlara geçici çözümler sunmamaktadır. Kümeler zaman içinde bir yön ve iç istikrar duygusuna sahiptirler. Herhangi bir küme bir dizi aşamadan geçmektedir. Kümelerin oluşumunda bu bir dizi aşama aynı olmayabilir. Yine de, belirli karakteristik kalıpları ayırt etmeyi mümkün kılan kümelenmelerin gelişmesi için içsel bir mantık bulunmaktadır. Kesin şekil ve yön, belirli koşullara bağlı olsa da, bir kümenin yaşam döngüsü genel olarak aşağıdaki aşamalardan geçecek ve Şekil 3.7.'de gösterildiği gibi olacaktır (Andersson vd., 2009: 29):

Şekil 3. 7. Kümelerin Yaşam Döngüsü

Kaynak: Andersson vd., 2009: 29.

Şekil 3.7.’de gösterilen kümelerin yaşam döngüsünü aşağıdaki gibi açıklamak mümkündür (Andersson vd., 2009: 29-30).

Yığınlaşma: Bir bölgede bir dizi firma ve diğer aktörler bunmaktadır.

Kümenin ortaya çıkması: Bu döngüde küme bir embriyo olarak, yığınlaşma içerisindeki aktörlerden birisidir. Bir merkez faaliyeti etrafında işbirliği yapmaya başlar ve bağlantı yoluyla ortak fırsatları gerçekleştirir.

Gelişen Küme: Aynı ya da ilgili faaliyetlerde yeni aktörler ortaya çıktıkça ya da bölgeye yeni aktörler çekildikçe, tüm bu aktörler arasında yeni bağlantılar gelişir. Resmi veya gayri resmi uluslararası finans kuruluşları alana girebilir. Çoğu zaman bölgeye ve faaliyete bağlı bir etiket, web sitesi, ortak çağrışım görünmeye başlar.

Olgun Küme: Olgun bir küme aşamasında küme belli bir kritik aktör kitlesine ulaşmıştır. Ayrıca söz konusu küme diğer kümeler, faaliyetler, bölgelerle ile ilişkiler geliştirmiştir. Bu aşamada, ortak girişimler (joint venture), spin-off (bölünerek büyüme) yoluyla yeni bir firma oluşturmanın içsel bir dinamiği bulunmaktadır.

Dönüşüm: Zaman geçtikçe, pazarlar, teknolojiler ve süreçler kümelenmeler gibi değişmektedir. Bir kümenin ayakta kalması, sürdürülebilir olması ve durgunluktan ya da çürümekten kaçabilmesi için bu değişimlere yenilik getirmeli ve adapte olmalıdır.

Yığınlaşma Kümenin ortaya çıkışı

Bunu, diğer faaliyetlere odaklanan bir ya da birkaç yeni kümeye dönüşümün biçimi olarak ya da sadece ürünlerin ve hizmetlerin sunulma biçimlerinde bir değişikliğe giderek yapabilir.

c. Kümelenmenin Gerekçeleri

Kümeler hem işletmeler açısından hem de ekonomik açıdan birçok faydaya sahiptir. Bir kümenin ekonomik faydaları üç boyutta incelemek mümkündür. İlk olarak, kümeler yüksek üretkenlik sağlamaktadır. Şirketler, kümelenme sayesinde ihtiyaçlara daha hızlı cevap veren tedarikçilerle çalışarak daha yüksek verim elde ederler. İkincisi, şirketler ve araştırma kurumları daha iyi öğrenme ve yenilik için bağlantı kurabilir. Çünkü enformasyon ve bilgi yerel bir işletmeyi en iyi şekilde geliştirici ve dönüştürücü özelliğe sahiptir. Bilgi yayılımları ve müşteriler, diğer şirketler, risk sermayesi ve bilgi yoğun hizmet sağlayıcıları ile olan yakın etkileşim, daha fazla yeni fikir oluşmasına ve inovasyon için yoğun baskı sağlarken, bu durum maliyetlerin düşmesini de sağlar. Üçüncüsü, kümelenmelerde iş oluşumu daha yüksek olma eğilimindedir. Kümelenme ortamındaki bilgi dolaşımı sayesinde, yerelde yaşanabilecek ticari başarısızlıkların maliyetleri yayılarak bu durum fırsata çevrilebilmektedir (Ketels ve Memedovic, 2008: 379,380).

Bu bağlamda kümelenmenin faydalarını şu şekilde sıralamak mümkündür (Karataş, 2006: 49-50):

 İşletmelerin pazar alanında daha büyük oranda yer almasını sağlar,  Kaynakları birleştirerek ve paylaşarak maliyet-etkinliği sağlar,  Uygun iş (ticari) kalkınma stratejilerinin paylaşımını sağlar,  Pazar bilgisinin ve fikirlerinin paylaşılmasına olanak sağlar,

 İşletmeler pazar güçlüğü koşullarına daha az kuvvette maruz kalır, bu da geçiș ücretlerini azaltır, uzmanlaşma sağlar, kaldıraç gücü ile işletme küme içerisinde yer alan diğer işletmelerin uzmanlıklarından yararlanma fırsatı yakalar,

 İnovasyon da artış yaşanır,

 Rekabetçilik için engelleri kaldırmada rol oynar,

 Ekonomik aktivitelere odaklanma, gelişim için hazırlanmış giriş sanayilerine fayda sağlamada yardımcı olur,

 Ortak çalışma ekibi, teknoloji ve altyapı inşa eder. Bu durumda işletmelere kolektif bir şekilde rekabetçi olmak için ne yapacağını öğretir,

 Uygun iş gelişimi ve işletim maliyetlerini paylaşır, daha deneyimli firmalardan rehberlik sağlanmasına yardımcı olur,

 Finansal pazarlarda daha önemli bir profil çizer ve kümeye dahil olan işletmenin ilk yıllarında daha az hasar almasında yardımcı olur,

 İşletmelerin bir anda birçok üniteye ulaşmasını sağlar, ortak öğrenme için çevre sağlar, sürekli destek için kendi sürdürülebilirliğini sağlar,

 Ölçek işletme ekonomilerini sağlar,

 Yabancı satıcıların ihtiyaçlarını karşılar, diğer destek kuruluşlarından daha çok destek ve etki sağlar.

Kümelenmenin inovasyon, verimlilik ve yeni iş oluşumu üzerinden faydaları detaylı bir şekilde aşağıdaki gibi ele alınmıştır:

Kümelenme ve İnovasyon:

Peter Drucker, inovasyonu girişimciliğin bir işlevi olarak tanımlamaktadır. Ona göre, inovasyon yeni kaynakları kullanırken veya mevcut potansiyelleri artırmada refah oluşturmaktadır. Van de Ven'e göre ise, “inovasyon, eski fikirlerin, bir planın ya da bir formülün bir bileşimi olabilecek bir fikirdir. Bir örgütün mevcut yapısını veya bireyler tarafından yeni algılanan bir yaklaşımı değiştirebilmektedir”. Mal ve hizmet sistemlerinde ve süreçlerinde ve aynı zamanda yönetim sistemlerinde ve süreçlerinde sürdürülebilir inovasyon yapmaya yönelen kümelere ise “inovatif kümeler” olarak adlandırılmaktadır (Yıldız ve Aykanat, 2015: 1198).

Kümelenme içinde yer alan firmaların kümede yer almayan firmalara göre daha inovatif olduğu iki nedenden dolayı kaynaklanmaktadır. Bunlardan ilki, kümelenme işletmeleri, yakın tedarikçiler sayesinde daha etkili olmasını sağlayacak, rakiplerin doğrudan izlenmesini ve kollektif bilgi gibi yığılma ekonomilerinden

yararlanmaktadır. İkincisi ise, kümelenme işletmeleri ağ tabanlı etkilerden yararlanmaktadır (Yıldız ve Aykanat, 2015: 1198).

İnovasyon ayrıca yüksek işçilik maliyetlerini düşürmekte küme içinde yer alan işletmelere avantaj sağlamaktadır (Porter, 1990: 81).

Kümelenmelerin inovatif başarısının altında yatan bazı faktörler vardır. Bunlar: pozitif dışsal ekonomiler yani mekansal yakınlık ve işbirlikli öğrenme süreçlerine dayanan bilgi yayılımları biçimidir. Bu iki faktör küme içinde yer alan işletmelere uzmanlaşma ve şirket içi işbirliği getirmektedir. Mekansal yakınlık, çeşitli bileşenlerin imalatında bir iş bölümü oluşturarak, özellikle küçük ölçekli işletmeler için ortaya çıkacak uzmanlaşma fırsatlarına yol açmaktadır. Üretimdeki bu tür uzmanlaşmanın sonucu olarak, kümelenen her firma birbirine bağımlı hale gelirken, aralarında bilgi / işgücü değişimi artmaktadır (Yıldız ve Aykanat, 2015: 1198).

Bilgili alıcılar yani müşteriler genellikle bir kümenin parçası olarak düşünülmektedir. Kümenin içinde yer alan işletmeler de piyasadaki diğer işletmelere göre daha iyi bir pencereden bakmaktadır. Çünkü kümede yer alan işletmeler birbirlerine bağlı oldukları ve teknoloji, makine kullanabilirliliği, hizmet ve pazarlama konusunda bilgi akışı sağladıkları için müşteri istek beklentilerini daha hızlı takip edebileceklerdir. Kısaca böyle bir öğrenme içinde yer almak iletişimi ve bilgi akışını kolaylaştıracaktır. Yine kümeler, inovasyon için fırsatları daha görünür hale getirmekten daha fazlasını yapmaktadır. Küme işletmelere, hızla hareket etmek için kapasite ve esneklik sağlamaktadır. Bir kümelenme içerisindeki bir şirket, inovasyonu yakalayabilmek için ihtiyaç duyduğu her şeye daha hızlı bir şekilde ulaşabilmektedir. Yerel tedarikçiler ve ortaklar inovasyon sürecine yakından dahil olabilir ve bu sayede müşterilerin gereksinimlerini daha iyi karşılayabilir. Bir kümelenmeye dahil olan şirketler, daha düşük maliyetle deney ve ar-ge araştırması yapabilir (Porter, 1998: 83).

İnovasyona yönelik diğer avantajları güçlendirmek, bir kümede gerçekleşen aşırı basınç - rekabet baskısı, akran baskısı, sürekli karşılaştırmaya bağlı olmaktadır. Bu yüzden yöneticiler, şirketlerini birbirinden ayırmak için birbirleriyle sürekli

rekabet etmek zorundadır. Bütün bu nedenlerden ötürü, kümeler yıllardır inovasyon merkezleri olarak kalabilmektedir (Porter, 1998: 83).

Kümelenme ve Verimlilik:

Bir kümenin parçası olmak, şirketlerin kaynak temininde, bilgiye, teknolojiye, ihtiyaç duyulan kurumlara erişiminde ve küme içindeki diğer işletmelerle koordinasyon sağlamada ve motive edici olmakta daha verimli çalışmasını sağlamaktadır (Porter, 1998: 81).

Kümelenme çalışanlara ve tedarikçilere daha kolay erişim sağlamaktadır. Aktif kümelenmelerdeki işletmeler mevcut ve tecrübeli çalışanların mevcut havuzuna girebilmekte, böylece işe alımlarında ve işlem maliyetlerini düşürebilmektedir. Bir küme, çalışanlar için yer değiştirme riskini azalttığından, yetenekli insanları başka yerlerden çekmek, bazı endüstrilerde belirleyici bir avantaj sağlamaktadır (Porter, 1998: 81).

İyi geliştirilmiş bir küme, diğer önemli girdilerin elde edilmesinde de etkili bir yol sağlar. Böyle bir kümelenme, işletmelere derin ve uzman bir tedarikçi tabanı sunar. Uzak tedarikçilerin yerine yerel olarak tedarikçi ile çalışmak, işlem maliyetlerini düşürür. Envanter ihtiyacını en aza indirir, ithalat maliyetlerini ve gecikmeleri ortadan kaldırır ve - yerel itibarı önemli olduğu için – tedarikçilerin taahhütleri yerine getirme riski azalır. Kümedeki yakınlık iletişimi geliştirir ve tedarikçilerin kurulum ve hata ayıklama gibi yardımcı veya destek hizmetleri sunmasını kolaylaştırır (Porter, 1998: 81).

Kümelenme ile özel bilgilere erişim daha kolay olmaktadır. Kapsamlı pazar, teknik ve rekabetçi bilgiler bir kümelenme içinde toplanır ve üyelerin bu bilgilere erişimi daha kolay olmaktadır. Bu duruma ek olarak, kişisel ilişkiler ve toplum bağları, güveni beslemekte ve bilgi akışını kolaylaştırmaktadır. Bu koşullar bilgiyi daha aktarılabilir hale getirmektedir (Porter, 1998: 81).

Son olarak kümelenme küme üyeleri arasındaki bir dizi bağlantı ile parçaların toplamından daha büyük bir verimlilik ve etkinlik sağlar. Yani küme içinde yer alan işletmeler birbirlerini tamamlayarak sinerji oluşturmaktadır (Porter, 1998: 81).

Kümelenme ve Yeni İş Oluşumu:

Kümelenmeler çeşitli nedenlerle yeni iş oluşumuna elverişli ortamlardır. Bir kümede çalışan bireyler, iş yapabilecekleri ürün veya hizmetlerde boşlukları daha kolay algılayabilmektedir. Bunun ötesinde, işletmeler için giriş engelleri başka yerlerden daha düşüktür. Gerekli varlıklar, beceriler, girdiler ve personel, genellikle bir küme içinde hazır bir şekilde yeni kurulacak işletmeyi beklemektedir. Hali hazırda kümelenme içinde yer alan yerel finans kurumları ve yatırımcılar, sermaye üzerinde daha düşük bir risk primi sunmaktadır. Ayrıca, kümelenme genellikle önemli bir yerel pazar sunar ve bir girişimci yerleşik ilişkilerden yararlanma imkanına sahiptir (Porter, 1998: 84).