• Sonuç bulunamadı

Köle, Ortaçağ Ġslam dünyası ticari malları arasında nâtık (konuĢur veya canlı) mal sınıfına girmekteydi. Yani maddi değeri olan, bir meta olarak görülen ve alınıp satılabilen bir yatırım aracıydı.316

Köle durumuna düĢen veya köle olarak doğan kiĢiler hür insan statüsünden çıkıyor ve bir çeĢit mal durumuna düĢüyordu.317

Mal için ne formalite gerekiyorsa köle içinde aynı formalite uygulanırdı.318

Nâtık mal sınıfına giren köleler her mal gibi pazarlarda alınıp satılıyor ve sürekli sahip değiĢtirebiliyordu. SatıĢın serbest olması hasebiyle satıĢın tescili de Ģart değildi.319

ġer„iyye sicillerinde tescili gerçekleĢen satıĢlar umumiyetle bu iĢin veresiye yapılmasından ötürüdür. Bunun yanı sıra esirci eliyle satılandan çok efendisi tarafından satılan kölelerin satıĢ akdi mahkemece tescil edilirdi.320

Ankara Ģer„iyye sicillerinde 1724-1751 yılları arasındaki 12 adet defterden elde edilen verilere göre toplam 71 köle alıĢ-veriĢi davasına ulaĢılmıĢtır. Ayrıca, satıĢın tescilinin Ģart olmamasından dolayı mahkeme kayıtlarına geçmeyen birçok satıĢın gerçekleĢtiği de bilinmektedir. AĢağıdaki tabloda satıĢı gerçekleĢen gulâmların sayısı, milliyetleri ve dinî mensubiyetleri verilmektedir. Bu tablo doğrudan satıĢ davaları ele alınarak hazırlanmıĢtır.

Tablo 2.2. AlıĢ-veriĢ Davalarında SatıĢı GerçekleĢen Gulâmlar

Milliyetleri Hristiyan Gulâmlar Müslüman Gulâmlar Dini Bilinmeyen Gulâmlar

Toplam Gulâm Sayısı

Acem Asıllı 18 2 3 23

Rus Asıllı 1 --- --- 1

316 Sak, 16. ve 17. Yüzyıllarda Konya‟da Kölelik Müessesesi, 18-19.

317 Sahillioğlu, OnbeĢinci Yüzyılın Sonu Ġle Onaltıncı Yüzyılın BaĢında Bursa‟da Kölelerin Sosyal ve Ekonomik Hayattaki Yeri, 73.

318 Sahillioğlu, OnbeĢinci Yüzyıl Sonunda Bursa‟da Dokumacı Köleler, 220.

319 Sahillioğlu, OnbeĢinci Yüzyılın Sonu Ġle Onaltıncı Yüzyılın BaĢında Bursa‟da Kölelerin Sosyal ve Ekonomik Hayattaki Yeri, 73.

320

54 Gürcü Asıllı 2 1 --- 3 Ermeni Asıllı --- --- --- --- Milliyeti Bilinmeyen 1 --- 3 4 Toplam 22 3 6 31

Tablo 2.2.‟de görüldüğü üzere alıĢ-veriĢ davalarında 18 Hristiyan, 2‟si Müslüman ve 3‟ü de dini bilinmeyen 23 adet Acem asıllı gulâm bulunmaktadır. Tabloya genel olarak bakıldığında Acem asıllı gulâmların çoğunluk arz ettiği görülmektedir. Bunun dıĢında 1 Rus asıllı Hristiyan gulâm, 2‟si Hristiyan, 1‟i Müslüman olmak üzere 3 Gürcü asıllı gulâm ve milliyeti bilinmeyen 4 gulâm mevcuttur. Milliyeti bilinmeyen gulâmların 1‟i Hristiyan olup diğer 3‟ünün dini de bilinmemektedir.

AĢağıdaki tabloda ise satıĢı gerçekleĢen câriyelerin sayısı, milliyetleri ve dinî mensubiyetleri verilmiĢtir.

Tablo 2.3. AlıĢ-veriĢ Davalarında SatıĢı GerçekleĢen Câriyeler

Milliyetleri Hristiyan Câriyeler Müslüman Câriyeler Dini Bilinmeyen Câriyeler

Toplam Câriye Sayısı

Acem Asıllı 40 1 1 42 Rus Asıllı --- --- --- --- Gürcü Asıllı 4 --- --- 4 Ermeni Asıllı 2 --- --- 2 ġarkiye esiri --- --- 1 1 Milliyeti Bilinmeyen --- --- --- --- Toplam 46 1 2 49

Tablo 2.3.‟te de görüldüğü üzere alıĢ-veriĢ davalarında 40‟ı Hristiyan, 1‟i Müslüman ve 1‟i de dini bilinmeyen 42 adet Acem asıllı câriye bulunmaktadır. Tabloya genel olarak bakıldığında Acem asıllı câriyelerin, Acem gulâmlar gibi çoğunluk arz ettiği görülmektedir. Bunun dıĢında Gürcü asıllı 4, Hristiyan, Ermeni asıllı 4, Hristiyan ve Ģarkiye esirlerinden 1, Müslüman câriye mevcuttur. Genel olarak alıĢ-veriĢ

55

davalarına bakıldığında 31 gulâm ve 49 câriye olmak üzere toplam 80 adet köle satıĢı gerçekleĢmiĢtir. Satılan köleler umumiyetle Acem asıllı ve Hristiyan‟dır.

Önceki bölümde Osmanlı Devleti‟nde köle sahibi olmanın sadece Müslümanlara has bir özellik olmadığını, varlıklı gayrimüslim ailelerin de köle satın alabildiğini,321

fakat bazı dönemlerde gayrimüslimlerin köle edinmelerinin yasaklanıldığına değinilmiĢti. Yine de köle edinme hakkı gayrimüslimlerin elinden tamamen alınmamıĢ, kendi dinlerinden olan köleleri satın almalarına karĢılık serbest bırakılmıĢtır. Fakat bu hakkın verilmesi istisnai bir durumdur.322

Ġncelenen köle satıĢ belgelerinin genelinde gayrimüslimler köle satın almıĢtır. Bu bize bu dönemlerde gayrimüslimlerin köle edinmelerine müsaade verildiğini göstermektedir. AĢağıdaki tabloda incelenen köle satıĢ davalarına yansıyan satıcı ve alıcıların dinî mensubiyetleri verilmiĢtir.

Tablo 2.4. Köle Satan ve Satın Alan KiĢilerin Dinî Mensubiyetleri Satıcı-Alıcı SatıĢ Sayısı

Müslüman-Müslüman 12

Müslüman-Gayrimüslim 59 Gayrimüslim- Müslüman Yok Gayrimüslim- Gayrimüslim Yok

Tablodan da anlaĢılacağı üzere Ankara‟da köle alım-satım iĢlemi Müslümalar tarafından yapılmaktadır. Ġncelenen belgelerde gayrimüslimlere ait köle alıĢ-veriĢine rastlanılmamıĢtır. Fakat bu gayrimüslimlerin köle alıp satmadıkları anlamına gelmemelidir. Gayrimüslimler de köle satıĢı gerçekleĢtirmiĢlerdir. Yalnız kendi dinlerinden köle edinmelerine müsaade verilen gayrimüslimlerin yine kendi dinlerinden olan köleleri satmalarına izin verilmektedir.323

Bu satıĢlar küçük çaplı olsa gerekir. Çünkü daha öncede değinildiği üzere gayrimüslimler esir tüccarı olamamaktadır.

321 Tanıdı, 225. 322 ġen, 61-62.

323 Sak, ġer‟iye Sicillerine Göre Sosyal ve Ekonomik Hayatta Köleler, 175-176; Engin, Osmanlı

56 1.Köle SatıĢında Uyulması Gereken Kurallar

Köle satıĢı belirli kurallar dâhilinde yapılmaktaydı. Satılan köle sağlıklı olmalı, herhangi bir kusuru var ise bu belirtilmeliydi.324 Eğer belirtmez, akabinde kusuru anlaĢılırsa, alan kiĢi mahkemeye baĢvurarak gereğini talep edebilir, satıĢın iptalini isteyebilirdi.325 Böyle usulsüz olaylar Ankarada da görülmektedir. Usulsüz satıĢ için mahkemeye baĢvuran davacıdan iddiasını kanıtlayacak delil ya da Ģahit talep edilmektedir. Bu hususta mahkemeye yansıyan bir davaya göre, esirci taifesinden olup Ankara‟da Çengel Hanı‟nda misafir sakin bulunan Viran ġehirli Molla Ahmed b. Hüseyin, yine esirci taifesinden olan ticaret yapmak amacıyla Zağferan Hanı‟nda sakin Ġsmail BeĢe ibn-i Mustafa BeĢe üzerine dava açmıĢtır. Mahkeme günü açık kaĢlı, ela gözlü, orta boylu, Gürcü asıllı, Hristiyan Hanım bint-i Abdullah adlı câriyesini, uzun boylu, açık kaĢlı, Gürcü asıllı, Hristiyan Aslan veled-i Abdullah isimli gulâm ile nakit 100 kuruĢ karĢılığında Ġsmail BeĢe‟ye satmıĢtır. Fakat almıĢ olduğu gulâmın fıtık rahatsızlığı vardır. Bu yüzden gulâmı “red-i murad iderim sual

olunsun” (geri veririm) demektedir. Ġsmail BeĢe ise buna cevap olarak, davacı ile

böyle bir alıĢ-veriĢ gerçekleĢtirdiklerini fakat bu alıĢ-veriĢ sırasında Ġsmail BeĢe‟nin Molla Ahmed‟e gulâmı “cem-i cümle ayıbı ile teslim” ettiğini ve Molla Ahmed‟in de

“cem-i ayıbıyla tesellüm ve kabul” eylediğini iddia etmektedir. Ahmed BeĢe ibn-i

Mehmed ve Mustafa ibn-i Hasan isimli Ģahitler de Molla Ahmed‟in söz konusu gulâmı kendi huzurlarında bütün kusurları ile kabul ettiğini söylemiĢler ve bunun üzerine Ģehadet etmiĢlerdir. Böylece dava davalı lehine sonuçlanmıĢtır.326

Bir baĢka kural da kölenin aslen hür olmamasıdır. Hür olduğu halde kaçırılıp köle olarak satılan kiĢilerin hür olduğu anlaĢılır ve ispat edilirse satıĢ geçersiz sayılırdı.327

Bazen bir kölenin beĢ altı kez el değiĢtirdikten sonra hürriyetini kazandığı görülüyordu. Böyle bir durum ile karĢılaĢan son alıcı kendine satana “semen ile

rucu” edip ödemiĢ olduğu meblağı tahsil ettiği o da diğerine rucu ederek son satıcıya

kadar döndüğü görülür.328 324 Ekin, 30. 325 Akkaya, 209. 326 AġS, nr. 101, s. 7, h. 15; H. 1137/ M. 1724. 327 Ekin, 30.

328 Sahillioğlu, OnbeĢinci Yüzyılın Sonu Ġle Onaltıncı Yüzyılın BaĢında Bursa‟da Kölelerin Sosyal ve Ekonomik Hayattaki Yeri, 73.

57

Buna bir misal vermek gerekirse, Ankara sakinlerinden Zindancı Süleyman Ağa ibn-i el-Hac Ahmed Efendi isimli kiĢi, es-Seyyid Mustafa Çelebi ibn-i Musli isimli Ģahsın üzerine dava açmıĢtır. Olaya göre mahkeme gününden on iki buçuk ay önce davalı Mustafa açık kaĢlı, kara, ela gözlü, esmer, Süleyman b. Ġbrahim isimli gulâmı 140 kuruĢa satın aldığını, daha sonra Abdi BeĢe ibn-i Mehmed isimli kiĢiye 30 kuruĢ ve Ali isimli bir köle karĢılığında sattığını söylemektedir. Abdi BeĢe ise bu köleyi Ahmed Ağa ibn-i Ġbrahim b. Halil isimli kiĢiye 70 kuruĢ ve 155 kuruĢ kıymetli Süleyman isimli baĢka bir köle karĢılığında satmıĢtır. Akabinde Süleyman isimli bu köle mahkeme gününden on beĢ gün önce Beypazarı‟nda Mehmed Efendi huzuruna çıkıp Ahmed Ağa üzerine hürriyet-i ispat davası açmıĢ ve hür olduğunu kanıtlayarak hürriyetine kavuĢmuĢtur. Bunun üzerine mahkeme gününden üç gün önce Ahmed bir vekil aracılığı ile Abdi BeĢe üzerine dava açmıĢ, 70 kuruĢ ve 155 kuruĢ değerinde gulâmını tekrar geri almıĢtır. Abdi BeĢe de mahkeme günü davacı üzerine dava açmıĢ ve bu özgürlüğüne kavuĢan köleyi kendisinden aldığını söyleyerek bu kölenin bedeli olan 30 kuruĢ ile satmıĢ olduğu Ali ismindeki kölenin bedeli olan 125 kuruĢu tekrardan geri almıĢtır. Davacı kendisinin de bu köleyi davalı es-Seyyid Mustafa Çelebi‟den 145 kuruĢa aldığını iddia ederek bu meblağın tarafına verilmesini talep etmiĢtir. Bunun üzerine davalı cevabında davacı Süleyman Ağa‟ya satmıĢ olduğu köleyi Abbas Bey b. DerviĢ Hüseyin isimli kiĢiden 125 kuruĢa aldığını fakat hürriyetini ispat eden Süleyman isimdeki kölenin kendi satmıĢ olduğu kölesi olmadığını iddia etmiĢtir. Bunun üzerine Ģahitler dinlenmiĢ ve davacı Süleyman lehine Ģahitlikte bulunulmuĢtur. Böylece davacıya köle için vermiĢ olduğu meblağ iade edilmiĢtir.329

Görüldüğü üzere aslında hür olan ve hangi sebeple köle durumuna düĢtüğü bilinmeyen Süleyman, dört kez el değiĢtirmiĢtir. Bu sahiplerinin öncesinde belki de defalarca el değiĢtirmiĢtir. Davada görüldüğü üzere birinci sahibi köleyi 125 kuruĢa satmıĢ, köle gitgide değerlenmiĢtir. 125 kuruĢa alınan köle ikinci sahibine 145 kuruĢa, üçüncü sahibine 155 kuruĢa ve dördüncü sahibine ise 225 kuruĢa satılmıĢtır.

Hür bir insanın satıĢı geçersiz sayıldığı gibi hürriyeti Ģarta bağlı olan kölelerinde satıĢı yasaktı. SatıĢın gerçekleĢtiği açığa çıkar ise satıĢ geçersiz sayılırdı.

329 AġS, nr. 113, s. 117-118, h. 240; H. 1146/ M. 1734; nr. 113, s. 115-116, h. 236; H. 1146/ M. 1734; nr. 113, s. 113, h. 231; H. 1146/ M. 1734.

58 “Mükâteb”330

ya da “müdebber”331 köle satılır, akabinde Ģahit göstererek hürriyetinin Ģarta bağlılığını kanıtlarsa satıĢ geçersiz sayılırdı. Bu durumda da el değiĢtirdiği kiĢiler birbirlerine zincirleme olarak ödenen paraları iade ederdi. Bu gibi davalar da köle satıĢ fiyatlarının bir kaynağı durumundadır.332

Sicillerde küçük yaĢtaki çocuk kölelerin satıĢına da rastlanılmaktadır. Bunların satıĢ sırasında yakın akrabalarından, bilhassa anne ve babalarından ayrılmamalarına özen gösterilmekteydi. Bu hususta Hz. Muhammed “Kim bir anneyi çocuğundan ayırırsa

Allah da onu kıyâmet günü sevdiklerinden ayırır” demiĢtir.333

Ankara‟da sicillere yansıyan bir davada, Mehmed ÇavuĢ Ağa‟nın mülkü olan orta boylu, kara kaĢlı, kara gözlü, Acem asıllı, Hristiyan Peri bint-i Abdulmennan ile sulbiye kızı Mariem isimli câriyelerini bir vekil vasıtası ile Karga Oğlu Karabet veled-i Mikail adlı zımmiye

“260 kuruşa bey‟ ve temlik ve teslim ol dahi ber minval-i muharrer iştira ve temlik ve teslim ve kabz itdikten sonra semeni olan meblağ 260 guruşu mesfûr Karabet yedinden tamamen alub kabz eyledim ba„del yevm mevsufe-i mezkure Peri ile kızı mezbure Mariem mesfure Karabetin mülk-ü müşterasıdır keyfe mâ yeşâ ve tahyâr istihdam eylesun...” diyerek satıĢı gerçekleĢtirmiĢtir.334

Bir baĢka davada ise, Ankara‟da Erzurum Mahallesi sakinlerinden es-Seyyid Abdulvehhab kiĢi, Acem asıllı, Hristiyan Tamar bint-i Kabril isimli câriyesi ile sagir oğlu Nikola isimli gulâmını Yakem isimli bir Yahudi‟ye nakit 155 kuruĢ ile 20 kuruĢ kıymetli kırmızı çuka kaplı Rumeli nakıĢı bir kürk karĢılığında satmıĢtır.335

2.PeĢin Olarak GerçekleĢen SatıĢlar

Ġncelenen kadı sicillerine bakıldığında satıĢı yapılan kölelerin çoğunluk olarak efendileri tarafından satıldıkları görülmektedir. Mesela, Balaban Mahallesi sakinlerinden el-Hac Abdülkerim b. el-Hac Abdulkadir isimli Ģahıs, Seferihisar

330

(eskiden) tamamladığı zaman azâdedilmek üzere bedele bağlanan köle; Ferit Develioğlu, Osmanlı- Türkçe Ansiklopedik Lûgat, 29. Baskı, Ankara: Aydın Kitabevi Basım, 2012, 837.

331 1. tedbîr alınmıĢ, düĢünce ile hareket edilmiĢ. 2. ıtkı (azâdı) efendisinin ölümüne bağlı bulunan köle; Develioğlu, 826.

332 Sahillioğlu, OnbeĢinci Yüzyılın Sonu Ġle Onaltıncı Yüzyılın BaĢında Bursa‟da Kölelerin Sosyal ve Ekonomik Hayattaki Yeri, 73.

333 Mehmet Görmez vd., Hadislerle Ġslâm IV, 2. Baskı, Ankara: T.C. Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı Yayını, 2013, 137; Sak, ġer‟iye Sicillerine Göre Sosyal ve Ekonomik Hayatta Köleler, 178.

334 AġS, nr. 101, s. 116, h. 384; H. 1137/ M. 1725. 335

59

Kasabası‟nda sakin Arton veled-i Markos isimli bir zımmiye orta boylu, açık kaĢlı, kara gözlü, Acem asıllı, Hristiyan câriye-yi memlûkesini 155 kuruĢa satmıĢtır.336

Aynı Ģekilde, Ankara‟da Helvayî Mahallesi ahalisinden el-Hac Mehmed isimli kiĢi, orta boylu, açık kaĢlı, Acem asıllı, Hristiyan Mariem isimli câriyesini 70 kuruĢa Mennas isimli bir Yahudi‟ye satmıĢtır.337

BaĢka bir davaya göre, Aslen Antalyalı olup Ankara‟da Kederzâde Hanı‟nda konaklayan Hasan BeĢe ibn-i el-Hac Ġbrahim adlı Ģahıs, Ankara‟da Mihriyâr Mahallesi sakinlerinden Acı Yasef veled-i Abraham adlı bir zımmiye mülkü olan orta boylu, çatık kaĢlı, sarı, ela gözlü, Acem asıllı, Hristiyan gulâmını nakit 100 kuruĢa satmıĢtır.338

Sicillerde esirci eliyle satıĢlar da bulunmaktadır.339

Esircilerin satıcı olarak göründükleri davalarda sattıkları kölelerin bir bölümünün yeni gelmiĢ esir olmayıp ikinci veya üçüncü kez el değiĢtirenler olması gerekir.340

Çorum sakinlerinden olup hala Ankara‟da Kederzâde Hanı‟nda misafir sakin bulunan esirci Ahmed b. Mustafa isimli Ģahıs Ohannes isimli bir zımmiye orta boylu, açık kaĢlı, sarı, ela gözlü, Gürcü asıllı, Hristiyan Mariem isimli câriye-yi memlûkesini 170 kuruĢa satmıĢtır.341

3.Takas Usulü Ġle GerçekleĢen SatıĢlar

Köle satıĢ iĢlemleri takas usulüyle ya da yarı takas usulüyle de gerçekleĢmekteydi. Örneğin, Ankara‟da sakin Mehmed BeĢe isimli kiĢi, orta boylu, çatık kaĢlı, kara gözlü, Ermeni asıllı, Hristiyan Sada bint-i Yodros isimli câriyesini nakit 80 kuruĢ ile 25 arĢın çuka karĢılığında Kirkor veled-i Serkez isimli bir zımmiye satmıĢtır.342

Aynı Ģekilde, Kastamonu sancağına vaki TaĢköprü Kasabası‟nda Debbağhane Mahallesi sakinlerinden olup Ankara‟da Zağferan Hanı‟nda konaklayan esirci taifesinden Halil BeĢe ibn-i Mustafa isimli Ģahıs, Tursun veled-i Ohan isimli bir

336 AġS, nr. 101, s. 44, h. 149; H. 1137/ M. 1725 337 AġS, nr. 110, s. 139, h. 310; H. 1144/ M. 1732. 338 AġS, nr. 101, s. 157, h. 502; H. 1138/ M. 1725. 339 AġS, nr. 101, s. 102, h. 337; H. 1137/ M. 1725; nr. 101, s. 84, h. 279; H. 1137/ M. 1725.

340 Sahillioğlu, OnbeĢinci Yüzyılın Sonu Ġle Onaltıncı Yüzyılın BaĢında Bursa‟da Kölelerin Sosyal ve Ekonomik Hayattaki Yeri, 73.

341 AġS, nr. 107, s. 82, h. 186; H. 1142/ M. 1729. 342

60

zımmiye, orta boylu, açık kaĢlı, ela gözlü, Acem asıllı, Hristiyan câriyesini nakit 120 kuruĢa ve bir kır tay ve bir katıra satmıĢtır.343

AlıĢ-veriĢ esnasında nakit para ve köle ya da sadece köle takas edildiği de görülmektedir. Örneğin, Ankara‟da Balaban Mahallesi ahalisinden Ahmed Hacı Abdülkerim isimli Ģahıs, Pavlo veled-i Desro isimli bir zımmiye orta boylu, kara kaĢlı, kara gözlü, Acem asıllı, Hristiyan Agop isimli gulâmını nakit 100 kuruĢ ile 50 kuruĢ kıymetli bir res‟ Acem gulâmı karĢılığında satmıĢtır.344

Bir baĢka davada, Kayseri‟de sakin olan ve Ankara‟da Çengel Hanı‟nda misafir sakin bulunan Mehmed BeĢe ibn-i Halil isimli Ģahıs, Acem taifesinden olan bir zımmiye, çatık kaĢlı, kara gözlü, uzun boylu, Acem asıllı, Hristiyan Ohannes veled-i Gassir isimli gulâmını 240 kuruĢ ile 4 ziraî viĢne rengi çuka karĢılığında satmıĢtır.345

4.Vekil Aracılığı Ġle GerçekleĢen SatıĢlar

Köle sahiplerinin vekilleri tarafından köle satıĢları da gerçekleĢmektedir. Bu vekillere Ģahitlik eden kiĢiler de davalarda yer almaktadır. Örneğin, Ankara‟da Sarâc Sinan Mahallesi sakinlerinden Mustafa Çelebi ibn-i Ahmed ve Ankara‟da Mürûrî Mahallesi sakinlerinden Halil b. el-Hac Ahmed câriyeleri olan orta boylu, kara gözlü, açık kaĢlı, Acem asıllı, Hristiyan Mariem bint-i Ohannes‟i bir vekil vasıtasıyla (Agop veled-i Abraham) 200 kuruĢa satmıĢlardır.346 Bundan bir önceki dava, vekil olan bu kiĢinin kendisine almıĢ olduğu köle alıĢ-veriĢ davasını ihtiva etmektedir.347

Ġhtimalle Agop kendine bir câriye alacağını arkadaĢına söylemiĢ arkadaĢı da kendisinin adına da bir câriye almasını söyleyerek Agop‟u vekil tayin etmiĢtir. Mahkeme gününün aynı olması ve davaların arka arkaya bulunması bu ihtimali kuvvetlendirir niteliktedir.

BaĢka bir davada, Ankara sakinlerinden es-Seyyid Abdulgaffar Çelebi isimli Ģahıs, Ankara‟da Ya‟kub Na‟âl Mahallesi sakinlerinden San bint-i Sıdıka (Hristiyan)‟nın

343 AġS, nr. 101, s. 84, h. 279; H. 1137/ M. 1725. 344 AġS, nr. 113, s. 6, h. 14; H. 1146/ M. 1733. 345 AġS, nr. 110, s. 106, h. 235; H. 1144/ M. 1732. 346 AġS, nr. 101, s. 103, h. 340; H. 1137/ M. 1725. 347 AġS, nr. 101, s. 102, h. 339; H. 1137/ M. 1725.

61

vekil tayin ettiği oğlu vasıtasıyla rakîki olan orta boylu, kara kaĢlı, kara gözlü, Acem asıllı, Hristiyan câriyesini 130 kuruĢa satmıĢtır.348

Kütahya‟ya vaki UĢak Kazası‟ndan iken Ankara‟da Zağferan Hanı‟nda konaklayan esirci taifesinden es-Seyyid el-Hac Ahmed isimli Ģahıs, Valtarin Mahallesi sakinlerinden Mariem bint-i ġehri (Hristiyan) isimli bir kadına, Karabet isimli bir zımminin vekilliği vasıtası ile orta boylu, açık kaĢlı, siyah gözlü, Acem asıllı, Hristiyan câriyesini nakit 140 kuruĢ ile 20 adet sof çağĢer karĢılığında satmıĢtır.349

Görüldüğü üzere bu davada bir kadına satıĢ yapılmıĢtır.

5.Vade ile GerçekleĢen SatıĢlar

Köle satıĢları umumiyetle peĢin olarak yapılmıĢtır. Bunun dıĢında vade ile de yapıldığı görülmektedir. Vadeler kısa ya da uzun süreli olur ve daha çok tanıdıklar arasında gerçekleĢirdi. Bu satıĢta bazı hallerde satıcıya bir güvence verilmesi gerekiyordu. Bu güvence kimi zaman gayrimenkul ya da çeĢitli eĢyalar kimi zamanda bir kefil oluyordu.350

Esirci taifesinden Tosyalı Hasan BeĢe ibn-i Mustafa isimli kiĢi, kendisi gibi esirci taifesinden olan Ġzmirli Ġbrahim BeĢe ibn-i Mustafa isimli kiĢi üzerine dava açmıĢtır. Buna göre mahkeme gününden üç ay önce Ankara‟da Acem asıllı, Hristiyan bir câriyesini davalı Ġbrahim‟e “ari bey‟ bat-ı kati” ile 197 buçuk kuruĢa sattığını, Ġbrahim BeĢe‟nin kendisine 47 buçuk kuruĢunu verdiğini, fakat kalan 150 kuruĢu vermekten imtina ettiğini söyleyerek, bu meblağı Ġbrahim BeĢe‟den talep etmektedir. Davalı Ġbrahim cevabından 150 kuruĢun kaldığını kabul etmekte fakat mahkeme gününden beĢ gün önce bu câriyeyi aldığı için piĢman olduğunu ve pazarlığı bozduğunu söylemektedir. Bunun üzerine câriyeyi Hasan Bey‟e teslim etmiĢtir. Kendisinden aldığı 47 buçuk kuruĢu ise beĢ gün içerisinde vereceğini söylemiĢtir. Bunun üzerine davacı Hasan BeĢe‟den iddiasını kanıtlayacak bir delil yani Ģahit talep

348 AġS, nr. 101, s. 139, h. 443; H. 1137/ M. 1724. 349 AġS, nr. 101, s. 73, h. 236; H. 1137/ M. 1725. 350

62

edilmiĢ ve mahkeme burada sonlanmıĢtır.351

Görüldüğü gibi peĢin satıĢın yanında bir kısmını alıp diğer kısmının sonra verilmesinin kararlaĢtırıldığı satıĢlar da mevcuttur.

Benzer Belgeler