• Sonuç bulunamadı

Interpol (Uluslararası Kriminal Polis Örgütü)

187 ülkenin üyesi olduğu Interpol dünyanın en geniş uluslararası polis örgütüdür. 1923 yılında oluşturulan Interpol, sınır ötesi polis işbirliği, desteği ile uluslararası suçla mücadele ve önleme görevi bulunan tüm örgütler, otoriteler ve servislerle yardımlaşmaktadır. Interpol’ün bir önemli özelliği herhangi bir diplomatik ilişki bulunmayan ülkeler arasında dahi uluslararası polis işbirliğini kolaylaştırmayı amaçlamasıdır.160 Bu kapsamda, özellikle sınır aşan bir nitelik arz eden aklama suçu ile mücadele Interpol’ün ilgi alanına giren suçlar arasında bulunmaktadır. Arananlar listesinde aklama suçundan aranan kişiler de yer almaktadır.

160 Interpol, http://www.interpol.int/public/icpo/default.asp Erişim Tarihi 05/07/2009.

YEDİNCİ BÖLÜM

AKLAMA İLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI ÖZEL KESİM AKTÖRLERİ

7.1. Basel Komitesi

Basel Komitesi 1974 yılında dünyanın önde gelen ülkelerin merkez bankası ve bankacılık denetim otoriteleri temsilcilerinin katılımıyla oluşmuştur. Komitenin zorlayıcı formel bir gücü bulunmamaktadır. Komite daha çok banka denetimi konusunda denetim standartları oluşturmakta, rehberler yayımlamakta, en iyi uygulama örneklerini dikkate alarak tavsiyeler oluşturmaktadır. Pek çok ülke, zorlayıcı gücü olmamasına rağmen Basel ilkelerine uyum konusunda önemli çaba harcamaktadır.161

Basel Komitesinin denetime ilişkin standart ve kılavuzlarından üç tanesi kara para aklama konularına ilişkindir.

7.1.1. Kara Para Aklama İlkeler Açıklaması

Basel'de 12 Aralık 1988 tarihinde toplanan Basel Komitesi, başta uyuşturucu madde kaçakçılığı olmak üzere, diğer suç gelirlerinin aklanmasında veya gizlenmesinde, bankaların kullanılmasını engellemek amacına yönelik olarak ilkeler belirlemiştir. Komite’nin ilkeler bildirisinde gözetilen ana husus, bankaların mali istikrarını korumaktır. Yoksa amaç müşteri işlemlerinin yasallığını denetlemek değildir. Aklamada kullanılmak suretiyle bankaların kalabileceği risklerden korunmak istenmektedir. Çünkü günümüzde artık, aklama ile mücadele yükümlülüklerin yerine getirmedeki eksiklikler yükümlü olan kurumlar için önemli bir risk anlamına gelmektedir. Müşterinin tanınması politika ve uygulamalarının olmaması veya yetersizliği nedeniyle suçlular tarafından kara para aklama ve terörün finansmanı amacıyla finansal sistemin kötüye kullanılması finansal sistemin güvenilirliği, fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirmesi, itibarı ve istikrarı açısından önemli bir risk oluşturmaktadır.162 Örneğin yetersiz

161 P. A. Schott, Reference Guide to Anti-Money Laundering and Combating the Financing of Terrorism, Second Edition and Supplement on Special Recommendation IX, Washington, The World Bank/IMF, 2006.

162 EC. (2005), Direct4e 2005/60/EC of the European Parliment and of the Council of 26 October 2005 on the prevention of the use of the financial system for the purpose of money laundering and terrorist financing. (Giriş kısmından)

müşterinin tanınması politika ve uygulamaları bankalar için önemli finansal maliyetler getirebilen itibar kaybı riski, operasyonel risk, yasal risk ve/veya yoğunlaşma riskine neden olabilir.163 Aklama ile ilgili düzenlemelere kayıtsız kalmanın veya aykırı davranmanın doğurabileceği sonuçlar açısından son dönemdeki en çarpıcı örnek ABD’de faaliyet gösteren bir bankanın FinCEN (Financial Crimes Enforcement Network) tarafından aklama ile ilgili bazı yükümlülüklerini yerine getirmediği için toplam 65 milyon ABD Doları para cezasına çarptırılmasıdır.164

Basel Komitesinin İlkeler Açıklamasında dört temel prensip üzerinde durulmaktadır. Bunlar:

1- Müşterinin tanınması için uygun önlemler geliştirilmesi: Bankalar finansal hizmet almak isteyen müşterilerinin gerçek kimliğini tespite yönelik makul çaba harcamalıdırlar. Bankalar önemli büyüklükteki işlemlerde kimliğine ilişkin yeterli delil sunamayan kişilere hizmet vermeme yönünde politikalara sahip olmalıdırlar.

2- Kanunlara uyum ve yüksek etik standartlar: Bankacılık işlemlerinin kanun ve düzenlemelere uygun ve yüksek etik değerler çerçevesinde yürütülmesini sağlayacak önlemler alınmalıdır.

3- Kanun uygulama birimleri ile işbirliği içinde çalışma: Bankaların ülke mevzuatının izin verdiği sınırlar çerçevesinde kanun uygulama birimleri ile yakın işbirliği içinde çalışmaları gerekmektedir. Kanun uygulama birimlerini aldatmaya yönelik değiştirilmiş, yanıltıcı veya eksik bilgi verme konusunda müşterilere herhangi bir yardımda bulunulmamalıdır. Banka işlem gören fonun yasadışı kaynaktan elde edildiği yönünde ciddi şüpheye sahipse gerekli önlemleri almalıdır. Bu önlemler arasında işlemi yapmama, müşteri ilişkisini sona erdirme, hesabı kapatma veya dondurma yer alabilecektir.

163 Basel Committee (2001), Customer due diligence for banks. Bank for International Settlements, Basel Committee on Banking Supervision, http://www.bis.org/publ/bcbs85.pdf , s. 2.

164 STERLAND, A, (2007) “American Express slapped with money-laundering fines”, August 7, 2007, http://financialweek.com/apps/pbcs.dll/article?AID=/

20070807/REG/70807001 /1006 /rss02&rssfeed=rss02 Erişim 13/08/07.

4- İlkelere uyumu sağlamak için politika ve prosedürler oluşturulması: Tüm banka çalışanlarının aklama ile mücadele kapsamındaki önlemlerden haberdar edilmesi ve uyumlarının sağlanması amacıyla banka politika ve prosedürlerinin oluşturulması gerekmektedir. Uyumun sağlanmasını garanti etmek için etkin iç kontrol araçları kullanılmalıdır.

7.1.2. Etkili Bankacılık Denetimi İçin Temel İlkeler

Basel Komitesi’nin 1997 yılında yayınladığı “Etkin Bankacılık Denetiminde Temel Prensipler” (Core Principles for Effective Banking Supervision) etkili bir bankacılık denetimi için geniş ve kapsamlı bir rehber niteliğindedir. Bankacılık denetiminin pek çok alanını kapsayan 25 Temel İlkeden 15 inci Temel İlke aklama konusu ile ilgili olup aşağıdaki gibidir:

“15. Banka denetim otoritesi finansal sistemin isteyerek veya istemeyerek suçlular tarafından kullanılmasını engellemeye yönelik sıkı “müşterini tanı” kurallarını da içeren, yüksek etik ve profesyonel standartları teşvik eden uygun politika ve uygulamalar belirlemelidir.”

Söz konusu temel prensipler 2006 yılında revize edilmiştir.165 Söz konusu revizyon sırasında daha önce 15 inci Temel İlke 18 inci Temel İlke olarak değiştirilmiştir. İlkenin yeni hali aşağıdaki gibidir:

“İlke 18: Finansal hizmetlerin kötüye kullanılması: Banka denetim otoritesi, finansal sistemin isteyerek veya istemeyerek suçlular tarafından kullanılmasını engellemeye yönelik sıkı “müşterini tanı”

kurallarını da içeren, yüksek etik ve profesyonel standartlara ilişkin uygun politika ve süreçlerin uygulamada olduğu konusunda tatmin olmalıdır.

İlkenin yeni hali ile artık, finansal sistemin suçlular tarafından kötüye kullanılması ile ilgili politika ve prosedürlerin belirlenme aşamasından uygulamanın etkinliği aşamasına geçilmiştir.

Basel Komitesi aynı zamanda 1999 yılında yayımlamış olduğu Temel İlkeler Metodolojisi’nde166 FATF Tavsiyeleri ve Metodolojisini dikkate alan

165 Basel Committee, Core Principles for Effect4e Banking Supervision (October 2006), Basel Committee on Banking Supervision, 2006. http://www.bis.org/

publ/bcbs129.pdf

11 temel kriter ve 5 ilave kriter oluşturmuştur. Söz konusu 1999 tarihli Temel İlkeler Metodolojisi 2006 yılında Temel İlkelerin revize edilmesi sırasında revize edilmiştir.167 2006 Temel İlkeler Metodolojisinde yine FATF belgelerini referans alan 12 temel kriter ve bir ilave kriter oluşturulmuştur.