• Sonuç bulunamadı

1.1. Denetimli Serbestlik Ve Ilgili Kavramlar

1.1.7. Denetimli Serbestlik Sisteminde Eğitim ve İyileştirme Faaliyetleri

1.1.7.1. İyileştirme Çalışmaları

İyileştirme çalışmalarından bahsetmeden önce, ilk olarak iyileştirmenin tanımı ve iyileştirme çalışmalarının tarihsel sürecine değinmenin, konunun daha iyi anlaşılmasına fayda sağlayacağı düşünülmektedir.

İyileştirme kavramı, Bilgiç’e göre, her ülkenin hapis cezasının infazında farklı kullanım alanı bulmaktadır. Bazı ülkelerde “topluma kazandırma”, bazı ülkelerde “zararın azaltılması”, bazılarında “normalleşme” ve bazılarında da “insanı koruma” olarak ifade edilmektedir (Bilgiç, 2012:115). Bizdeki anlamına ve amacına bakıldığı zaman; iyileştirme kavramının toplumdan soyutlanmış kişilerin eğitim aktiviteleriyle topluma yeniden kazandırma amacı taşıdığı görülmektedir. İyileştirme, kelimesinin köküne bakılarak da ifade ettiği anlam ve Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde hangi amaçla ele alındığı anlaşılabilmektedir.

Bilgiç’in bahsettiği üzere, iyileştirme; kötüleşen, sağlıklı olamayan kişiyi iyi duruma getirme, kendisini topluma hazır hissetmeyen, suça karışmış veya sürüklenmiş olan kişilerin topluma hazır duruma gelmesine yardımcı olmak, şeklinde tanımlanabilir. Hükümlülerin iyileşmelerine yardımcı olacak yöntemleri belirlemek için Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde eğitim ve iyileştirme çalışmaları belirlenmiştir. Bu çalışmalar, ceza infazının yöntemini değiştirmekte, sadece ceza amacı taşımayan, göreli bir iyileştirme sürecinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

Yeniden sosyalleşme/iyileştirme, hükümlünün cezaevi sürecinde ve cezaevinden salıverildikten sonra, sorumluluk sahibi bir birey olarak, toplum içerisinde suç

işlemeden yaşamını devam ettirmesi, uygulanan sistemin temel felsefesini oluşturmaktadır.

Ceza infazı, hükümlünün zararsız hale getirilerek topluma yeniden dönmesine yardımcı olmalıdır. Günümüzde infaz rejimlerinde hükümlülerin bir takım yoksunluklara tabi tutulmak yerine, uzmanlar tarafından iyileştirme ve yeniden sosyalleştirme programlarına dahil edilerek; sürecin işlemesine ve hükümlülerin kendi kendini kontrol etme yeteneği geliştirilmeye çalışılmaktadır (Bilgiç, 2012:115).

Bilgiç’in Gramatica’ dan aktardığına göre, devletin toplumsallaştırma görevinin; ceza aracılığıyla değil, tersine önleyici, eğitici ve iyileştirici (tedavi edici) nitelikteki toplumsal savunma önlemleriyle yerine getirilmesi gerektiğinden bahseder (Akt. Bilgiç, 2012:116).

Mevcut kaynaklar tarandığında, iyileştirme çalışmalarının tarihçesine ilişkin şu bilgiler özetlenebilir:

İyileştirme çalışmaları, ilk olarak aydınlanma döneminde, Hıristiyan sosyal reform temsilcileri tarafından savunulan iyileştirme görüşü, özel önleme düşüncesine dayanmaktadır. Bu görüşe göre, hükümlünün bedensel ceza ve acı çektirme uygulamalarından vazgeçilip hükümlünün daha faydalı hale getirilmeye çalışılmalıdır (Bilgiç, 2012:117).

“19. yüzyıla gelindiğinde suçlular sıkı disiplin altında, eğitim, çalışma ve dini telkinlerle yeniden sosyalleştirilmeye çalışılmış, suça iten düzene kapılmaları engellenmek istenmiştir. Yeni sosyal savunma görüşü, özel önlemeye verdiği önem nedeniyle yeniden sosyalleştirme anlayışının gelişmesine katkı sunmuştur” (Bilgiç, 2012:117).

Bilgiç’in Kamer’den aktardığına göre, cezaevinde kalan hükümlülerin/tutukluların yeniden topluma kazandırılmasında ilk sistematik çalışmayı yapanlardan biri Howard’ dır. Howard hükümlülerin binaların içinde tutularak, sadece temel ihtiyaçlarının karşılanması yerine, eğitim ve iyileştirme faaliyetleriyle hükümlülerin topluma kazandırılması düşüncesine vurgu yapmaktadır (Akt. Bilgiç, 2012:117).

Eğitim ve İyileştirme çalışmaları kapsamında yapılan programlar, cezaevleri ve Denetimli Serbestlik sisteminin temel taşlarından biri olmalıdır. Hükümlülerin cezaevi sonrasında topluma yeniden kazandırılmasındaki en etkili yöntemlerin kullanılarak hükümlülerde farkındalık yaratılması ve hükümlülerin tekrar suça karışmasını

engellemek amacıyla bir takım çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalara Işıktaç, daha geniş bir perspektiften bakarak iyileştirmenin, bireye özgü olması, psikolojik gereksinimleri desteklemesi, başarı ve kaynaşmayı, bireyin güçlü yönlerine ve tercihlerine eğilmelidir. İyileştirmenin eğitimli ve tecrübeli uzmanlar tarafından uygulanması, ortam ve bireyin kapasitesi göz önünde bulundurulması ayrıca iyileştirmenin planlanmasında uygun strateji ve insan hakları perspektifi ile yapılan iş birliğinin suçlu da davranış değişikliğini olumlu açıdan etkilemek amacıyla yönelmesi son derece önemlidir (Işıktaş, 2013:636).

Saldırım ise mevcut uluslararası sözleşme ve kurallara, ilgili konu açısından şu yorumuyla dikkat çekmektedir:

“Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 10. maddesinin 3.

Bendine göre ‘Cezaevi rejimi, hükümlülerin iyileştirilmesi ve topluma yeniden kazandırılmalarına yönelik bir uygulamayı içerir şekilde düzenlenecektir.’ Birleşmiş Milletler Mahpuslara Muamelenin Standart Asgari Kurallarının 65. ve 66. maddelerine göre de cezaevi yetkililerin asıl amacı, ‘mahpusların tahliye sonrasında yasalara saygılı ve kendi kendilerine yetebildikleri bir yaşam sürmeleri için hazırlanmalarına yardımcı olmaktır.’ Çağımız, artık hükümlülerin katı bir disiplin anlayışıyla cezalandırılmaları değil, hükümlüleri yeniden topluma kazandırılması görevi, evrensel bir ilke olarak kabul edilmektedir. Hükümlüler, ceza infazı anlayışının değişmesiyle, cezaları sona erdikten sonra sosyal yaşama hazırlanmaları sağlanacak şekilde eğitilmeli, bu eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin sağlanması için gerekli güvenliğin sağlanması gerekmektedir”(Saldırım, 2005:326-327).

DSHY’e göre ise eğitim ve iyileştirme programları hakkında şunlar söylenebilir: Denetimli Serbestlik müdürlüklerinde iyileştirme çalışmaları kapsamında, gerek mahkemelerin doğrudan vermiş oldukları eğitim ve rehberlik tedbirleri, gerekse de cezaevi sonrasında, hükümlünün toplumla bütünleşmesinde veya cezaevine girmeden Denetimli Serbestliğe tabii tutulan kişilerin risk ve ihtiyaçları çerçevesinde eğitim ve iyileştirme programları belirlenmektedir. Bu çalışmalar içerisinde; bireysel görüşmeler, grup çalışmaları, meslek edindirme kursları ve seminer programları yer almaktadır. Bu doğrultuda Denetimli Serbestlik hizmetleri kapsamında, risk ve ihtiyaç değerlendirmesi sonucunda gerek duyulması veya mahkeme tarafından rehberlik çalışmalarına hükmedilmesi halinde, sanık veya hükümlünün riskleri göz önünde bulundurularak,

ihtiyaçlarına uygun iyileştirme çalışmaları yapılması öngörülmektedir. Bu çalışmalar, eğitim ve iyileştirme bürosunda görevli Denetimli Serbestlik uzmanları tarafından yürütüleceği (Adalet Bakanlığı, 2013a: md. 37/1) hükmü yer almıştır.

Sanık veya hükümlülerin iyileştirilmesi ve topluma kazandırılmasında;

- Sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumlar ile işbirliği içerisinde olunmalı, - Bireysel görüşme ve grup çalışmaları yapılması,

- Boş zamanların yapılandırılması,

- Hükümlülerin meslek kursları ve eğitim programlarına katılmalarının

sağlanması ile yapılacağına dikkat çekilmektedir (Adalet Bakanlığı, 2013a: md. 37/3).