• Sonuç bulunamadı

1.2. Suç ve İlgili Kavram Ve Kuramlar

1.2.3. Sosyolojik Suç Kuramları

1.2.3.3. Alt-Kültür Kuramları

Kızmaz bu kuramı tanımlarken diğer kuramlarla farklılığına da şöyle dikkat çekmektedir. Alt kültür kuramları, alt sınıfa mensup olup çocuk veya genç çeteler içerisinde bulunan bireylerin sapma ve suçluluk durumları üzerine odaklanmıştır. Suç olgusunun alt sınıfa özgü bir fenomen olarak görmesi, gerilim kuramı ile benzerlik

göstermesinin yanında, suç araştırmalarında alt kültürün önemine dikkat çekmesi sebebiyle bu kuramdan farklılaşmaktadır.

Alt kültür kuramlarının vurgu noktaları ise Kızmaz’ a göre, suç olgusunu grup ve çete ortamlarında oluşan bir davranış tarzı olarak ele almaları ve suçluluğun gruplar, çeteler, akranlar ve onları çevreleyen yaşamlardan güçlü bir şekilde etkilenişine odaklanılışıdır (Akt. Kızmaz, 2005:158).

Kuramın önde gelen temsilcileri arasında; Cohen, Cloward ve Ohlin, Miller ve Wolfgang sayılmaktadır.

Kaner ise Merton’ un çalışmalarından etkilenen Cohen’ in alt sınıftaki gençlerin suçlu davranışları, içinde bulunulan toplumun norm ve değerlerine karşı bir “protesto” sundan bahseder. Orta sınıf değerlerini benimseyip aynı hedefleri amaçlayan alt sınıf gençleri, yetersiz koşullar nedeniyle hedeflerine ulaşmada bir “statü engellemesi” ile karşılaşırlar. Karşılaştıkları bu engellemelerle toplumla çelişen bir suçlu alt kültür ve ona uygun bir değer sistemi geliştirirler (Akt. Kaner, 1992: 487).

Kaner, gençlerin suçlu alt kültüre girmelerine neden olan faktörlerden birinin aile faktörü ve becerisiyle ilgili olduğuna vurgu yapmaktadır. Şöyle ki, alt sınıftaki ailelerinin çocuklarını orta sınıf kültürüne girmelerini sağlayacak becerileri kazandırmada yetersiz kalabilmektedir. Bu yetersizlikle bağlantılı olarak gençlerin, toplumda bulunan kurum ve otoriteyle uygun ve yeterli iletişime girememeleri sonucunda sosyal olarak reddetmeyle ile birlikte suçlu davranışında bulunmaları söz konusu olabilmektedir (Kaner, 1992: 488).

Kızmaz, Alt kültür kuramlarından birinin Cohen’ in suçlu alt kültürü olduğundan bahsetmektedir. Cohen suçluların, suçluluk alt kültürünü karakterize eden temel unsurlara şu şekilde atıfta bulunulmakta ve sıralanmaktadırlar:

1. Faydacı olmamak: Bir suça her zaman ihtiyaç olduğu için karışmadıkları, zevk ve eğlence için de karışabilirler.

2. Kötü niyetlilik: Başkalarını rahatsız etmek, korkutmak ya da alay etmekten hoşlanırlar.

3. Negatiflilik: Gerçekleştirdikleri davranışlar açısından olumlanmaktadırlar.

4. Çok yönlülük: Farklı türde suçları işleyebilmektedirler.

5. Kısa süreli hedonizm: Uzun süreli olmayan istekleri gerçekleştirmeyi hedeflemektedirler.

6. Bir grup otonomisine sahip olmak: başka kişiler ya da gruplara karşı kendi grubuna bağlı olup ailelerinin onları kontrol etmelerine izin vermezler.

7. İşçi sınıfına mensup olmak. 8. Erkek olmak, (Kızmaz, 2005: 158)

Dolu ise Alt kültür kuramlarından bir diğer yaklaşımın Cloward ve Ohlin’ in

ayırıcı fırsatlar teorisi olduğuna dikkat çekmektedir. Cloward ve Ohlin; Cohen gibi

suçluluğu statü engellemesi olarak görmektedirler. Fakat aralarında farklılıklar bulunmaktadır. Bu yaklaşımı Cohen’ in yaklaşımından ayıran nokta; alt sınıfa mensup olan gençlerin orta sınıf değerlerini benimseyip başarı elde etmek için içinde bulundukları insanları terk etmeden yükselmek istemeleridir. Cloward ve Ohlin’ de Cohen gibi, Chicago okulu görüşlerinde ciddi şekilde istifade etmişlerdir.

Yine Dolu’ya göre, ayırıcı fırsatlar sistemi ile Cloward, Kobrin’ in de (Chicago okulu teorisyeni) belirttiği suçlu davranışlarının kesişme noktasına dikkat çekmektedirler. Suçlu davranışının en çok meşru ve gayri meşru yolların kesiştiği, entegre ortamlarda görüldüğü vurgulanmaktadır. Bu sebeple, Cloward ve Ohlin farklı özelliklere sahip ortamlarda farklı suçlu alt kültürün gelişeceğini düşünerek üç tür suçlu alt kültürü olacağını ileri sürmüşlerdir. Bu türler; temel motivasyonu illegal yollardan maddi kazanç elde etmek olan suçlu alt kültürü, şiddet eksenli bir ün kazanma motivasyonu ile hareket eden çatışma alt kültürü, geri çekilmeci alt kültürü’ dür (Dolu, 2012: 363-364).

Kaner’ in aktardığına göre, bir diğer alt kültür kuramcısı Miller’ dir. Miller, diğer alt kültür kuramcılarının iddia ettikleri gibi, çocuk suçluluğunun, alt kültürdeki kişilerin orta sınıfa özgü değerlere bir tepki olarak ortaya çıkmadığını belirtmiş olup suçluluğu düşük sınıf kültüründe kökleşmiş değer ve normların bir sonucu olarak görmektedir. Miller, alt sınıf değer sistemini açıklarken “odak ilgiler” kavramını geliştirmiştir. Bu odak ilgileri; bela olma, sert ya da kaba olma, açgözlü olma, heyecan

arama, kadercilik, özerklik olarak sıralanmaktadır.

Miller, alt kültür sınıfına mensup olan çocukların, yetiştirilmelerinde babalarının süreçte aktif rol almadıklarını, aile ilişkilerinin sınırlı olması, çocukların sapkın gruplarla temas kurmalarına neden olduğundan bahsetmektedir. Babaların aykırı davranışlarını reddeden anneler, çocuklarını çatışan değerler içerisinde ikilemde

kalması, aile ile yer değiştiren tek cinsiyetli akran gruplarına katılmayla çözülür (Akt. Kaner, 1992: 487).

Kızmaz’ın bahsettiğine göre, kültürel değerler ile suçluluk arasındaki ilişkinin önemini vurgulayan diğer bir kuram şiddet alt kültürüdür. Bu yaklaşım Wolfgang ve Ferracuti tarafından geliştirilmiştir. Bu yaklaşımın bireyler arasındaki sorunların şiddet ile çözülebileceğini öngördüğüne dikkat çekilmektedir. Şiddet alt kültürünün olduğu toplumlar içerisinde, şiddete başvurmayan birey akranları tarafından dışlanma riski taşımaktadır. Bu kültürde, şiddete başvurma “kişisel bir onur” gerekçesi olarak kabul edildiği vurgulanmaktadır (Kızmaz; 2005: 160).

Kuram, alt sınıfa mensup bireylerin okul ve akademik başarılarının düşük olması, bireyleri suça yönelten bir faktör olarak görmektedir.

Kuramın suç ve suçluluğa yönelik kazanımlarının yanında eleştirilen yönlerinden de bahsedilmektedir.

Cohen’ in kuramına yapılan eleştiriler şöyle sıralanmaktadır: 1. Alt ve işçi sınıfına aşırı vurgu yapması,

2. Alt sınıfa mensup çocuklarına yönelik varsayımlarının, daha çok orta sınıf değerleriyle ilintili olması,

3. Çete elemanlarının suçluluktaki etnik, aile ve diğer gerilim kaynaklarını belirtmemiş olması,

4. Suçlu davranışlarının yararcı olmayan doğasını vurgulayarak, suç işleyen bazı çocukların suçlu davranışını mantıksal açıdan yararcı doğasını küçümsemesi (Kızmaz, 2005: 161).

Sosyal süreç kuramları, insan davranışlarını etkileyen çeşitli sosyo-kültürel kurumları, ilişkileri ve süreçleri ele almaktadır. Kuram, gençlerin yaygın olan inanç ve değerli paylaştıklarını ancak, herhangi bir sosyal tabakada var olabilecek belirli koşulların onları itebileceğini iddia etmiştir. Suça neden olabilecek olan etkenlerin, en çok alt sınıf gençlerini etkilemesine rağmen, diğer sınıftaki gençleri de etkileyeceği anlamına gelmemektedir. Bu sebeple kuram, gençlerin yasalara uymaya ya da suça karışmaya neden olan sosyal faktörler üzerinde durmuştur (Kaner, 1992: 488).