4. Edatlarla İlgili Literatür
2.13. İstifham İlişkisi
İstifham/soru, “daha önce bilinmeyen bir şey hakkında bilgi sahibi olmak istenmesidir.”704 İstifham, bir dilin en fazla kullanılan yapılarındandır. Çünkü insanlar arası iletişim –genellikle– merak edileni sormaya ve muhataptan cevap almaya dayanır.705 İstifham cümlesi başına soru edatları getirilerek oluşturulur.706
el-Cürcânî, bir soru cümlesinde bir fiilin belirsiz bir isimden önce gelmesiyle ilgili konuya şöyle açıklık getirmektedir:707
I.
؟ ل جَراَكَءاَجاَأ
Sana bir adam geldi mi? II.؟ َكَءاَجا ل جَراَأ
Sana bir adam mı geldi?703 ez-Zerkeşî, Bedruddin Muhammed b. Abdullah b. Bahadır, el-Burhân fî ‘Ulûmi’l-Kur’ân, thk.
Muhammed Ebu’l-Fadl İbrahim, Dâru’t-Turâs, Kahire 1376/1957, IV, 389; Ubâbene, s. 290.
704 Matlûb, I, 181; Atîk, s. 84; Uzun, Anlatımlı Belâgat, s. 46; Çelen, s. 99.
705 er-Râcihî, Abduh, et-Tatbîku’n-Nahvî, Dâru’l-Maʻrifeti’l-Câmi‘iyye, 2. Baskı, İskenderiye 1420/2000, s.
299.
706 Atîk, s. 84.
164
Birinci soru tipinde, adamlardan birinin gelişi sorulmak istendiği, ikinci tipte ise soruyu soranın, birinin gelişi hakkında bilgi sahibi olduğu ancak gelenin kadın mı erkek mi olduğunu bilmediği dolayısıyla gelenin cinsini sormak istediği belirtilmiştir. Başka bir deyişle birinci soruda eylem öne çıkarken ikinci soruda eylemi gerçekleştiren öne çıkmaktadır. Bilgine göre ikinci soru, aşağıdaki örneklerle aynı paraleldedir.
؟و ر مَعا مَأاَكَءاَجا د يَزَأ
Sana Zeyd mi yoksa Amr mı geldi?؟ يِْصَقا مَأا َكَءاَجا ليِوَطا ل جَرَأ
Sana uzun boylu bir adam mı yoksa kısa boylu bir adam mıgeldi?
O halde birinci tipte, isim fiilden önce gelemez, ismin fiilden önce gelmesi, öznenin cinsini ve bizatihi kim olduğunu öğrenmek için olabilmektedir.708
Soruya fiille başlamak ile isimle başlamak arasında anlam incelikleri açısından fark vardır. İkisi aynı şey değildir.709 Mesela soruya fiille başlanıp
؟َت لَعَـفَأ
Yaptın mı? denildiğindekuşku, fiile yönelik olur. Bu soruyla amaçlanan şey fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğini öğrenmektir. İsimle başlanarak
؟َت لَعَـفاَت نَأَأ
Sen mi yaptın? denildiğinde kuşku, özneye yönelikolur ve fiilin kimin işlediği konusundaki tereddüdü ifade eder.710
İstifham edatları, haberî bir cümleyi inşâ cümlesi türlerinden olan istifhama nakleder ve cümlenin içeriğini, tamamlanmış anlamından gerçekleşip gerçekleşmediğini sorma şeklinde değiştirir. Örneğin
ا بِلا طلااَجَجاَنـ
Öğrenci başardı cümlesi gerçekleşmiş bir anlamı, çoğunlukla mütekellimin muhataba haber vermesi ya da sadece mütekellimin bu haberi bildiğini ifade etmesi biçiminde sadır olur. Fakat hemze (أ) veا لَه
soru edatlarının cümleye girmesiyle anlam, haberden istifhama mütekellim de bilgi kaynağı iken bilgiyi araştıran onu alan/öğrenene dönüşür.711 708 el-Cürcânî, Delâilu’l-İʻcâz, s. 142. 709 el-Cürcânî, Delâilu’l-İʻcâz, s. 112. 710 el-Cürcânî, Delâilu’l-İʻcâz, s. 111. 711 Râşid, s. 178.165
İstifham, herhangi bir konuda muhataptan bilgi talep edilmesidir. Soru cümlesinde muhataptan, olumlu veya olumsuz olarak o cümlenin anlamı hakkında bilgi istenir. Örneğin
؟ قِلَط ن ما د يَزَأ
Zeyd yola çıkmış mıdır? şeklindeki soruda muhataptan yaا قِلَط ن ماَو ها، مَعَـن
Evet, o yolaçıkmıştır ya da
ا قِلَط ن ماَو هااَما، َلَ
Hayır, o yola çıkmış değildir diye cevap vermesi beklenir.712؟َماَقا مَأا د يَزا َجَرَخَأ
Zeyd çıktı mı yoksa kaldı mı? şeklindeki bir soruda iki eylemden hangisinin gerçekleştiği noktasındaki bilgisizlik eşittir. Nitekimاَت بَهَذا مَأاَت دَعَـقَأا يَلَعا ءاَوَس
Kalmanda gitmen de benim için birdir cümlesinde de “kalma” ve “gitme” şeklindeki iki durum eşit
kılınmıştır. Tesviye/eşitlik iki eylemi de kapsayınca belirsizlik (ibhâm) durumunda kullanılan istifham edatı bunu haber üzerinde gerçekleştirir.713
2.13.1.
َ ل ه
(hel/mı, mi)İstifham ilişkisi kurar. Cevabı evet ya da hayır olur.714 Sadece tasdik yani nispetin meydana gelip gelmediğini öğrenmek için kullanılır.715 Tasdik
ا لَه
edatının anlamlarındandır. Tasdikin karşıtı da tasavvurdur.716ا لَه
, müsbet olan cümlenin doğrulanmasını talep için konulmuştur. Yoksa, diğer soru edatlarında olduğu gibi, tasavvuru (düşünceyi) talep söz konusu değildir.717 Mesela:اا؟َك ت ـيَـباَن يَأ
اٰتَما؟َكَءاَجااَما؟َت عَـنَصااَما؟َك لاَما مَك
؟َك رَفَسا
sorularında olduğu gibi, diğer soru edatlarıyla bir durum ve düşünceyi talep edebildiğimiz halde, bu istekا لَه
ile yapılmaz. Ayrıcaا لَه
soru edatı, iki ihtimalden birini sormak için kullanılmaz. Mesela؟و ر مَعا مَأا مِئاَقا د يَزا لَه
denilmez.718؟ د يَزاَجَرَخا لَه
Zeyd çıktı mı? cümlesiyle sorulan şey sadece çıkma eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği değil, Zeyd’in çıkıp çıkmadığıdır.719
712 el-Cürcânî, Delâilu’l-İʻcâz, s. 140-141. 713 Ubâbene, s. 291.
714 Ubâbene, s. 271.
715 Uzun, Anlatımlı Belâgat, s. 46.
716 Yakub, İmîl Bedîʻ, Mevsûʻatu ʻUlûmi’l-Lugati’l-ʻArabiyye, Dâru’l-Kütubi’l-ʻİlmiyye, 1. Baskı, Beyrut
1427/2006, IV, 349.
717 Ubâbene, s. 271. 718 Çelen, s. 101.
166
2.13.2.
)أ(َة زـ مـ ه
(hemze/mı, mi)720İstifham ilişkisi kurar ve anlaşılmayı talep eder.721 Mesela
؟ِةَل ط ع لاا ِفِا َكَتَظَفاَ مُا رِفاَس تَأ
Tatilde şehrine gidiyor musun? şeklindeki bir soruda istifham hemzesi tasdik içinkullanılmıştır.
Tayin (iki seçenekten birini belirleme), tasdik ve tasavvur için kullanılan istifham hemzesinin anlamlarındandır.
Örnek:
؟َت بَسَرا مَأاَت حَجـَنَأ
Başarılı mı yoksa başarısız mı oldun?؟ َكو خَأا مَأاَت ج وَزَـتاَت نَأَأ
Sen mi yoksa kardeşin mi evlendi?Örneklerde de görüldüğü gibi
ا مَأ
edatından sonrası zikredilmiştir. Bu kısım bazen de hazfedilebilir.Örnek:
ا ميِهٰر ـبِإاَيَااَنِتَهـِلِٰبااَذٰهاَت لَعَـفاَت نَأَأ
“Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?”722 Buradaاَك ر ـيَغا مَأ
(ya da başkası mı?) ifadesi takdir edilir. Tasavvur için kullanılan hemzeden sonra gelenا مَأ
edatı muttasıladır.723اِمَأا َكَتًَأا ل جَرَأ
ا
؟ ةَأَر ما
Sana bir erkek mi yoksa bir kadın mı geldi? cümlesinde “soru, cinsi (türü) öğrenmeye yöneliktir.” Bunun tam tersine؟ِن َل جَرا مَأا َكَتًَأا ل جَرَأ
Sana bir adam mı yoksaiki adam mı geldi? sorusunda ise maksat, gelenin erkek olduğu bilgisini talep etmek değil,
tek mi yoksa iki kişi mi olduğunu öğrenmektir.724
720 Soru hemzesi sadece soru amacıyla kullanılmaz. Soru dışında inkâr, nefiy, takrir, tevbih, tazim, tahkir,
istibta’, taaccüb, tesviye, temenni ve teşvik gibi birtakım belağî amaçlarla da kullanılır. Bkz. el-Cârim, I, 199.
721 Ubâbene, s. 272. 722 Enbiyâ, 21/62.
723 Yakub, Mevsûʻatu ʻUlûmi’l-Lugati’l-ʻArabiyye, IV, 508. 724 el-Cürcânî, Delâilu’l-İʻcâz, s. 144.
167
َ ل ه
ileأ
(Hemze) Arasındaki Farklar:7251)
ا لَه
sadece tasdike aittir. Hemze ise tasdik ve tasavvur içindir.2)