• Sonuç bulunamadı

4. Edatlarla İlgili Literatür

1.5. Edatlarda Çok Anlamlılık

Bütün dillerde sınırsız sayıdaki anlamları ifade edebilmek için kelimeler kullanılır. Ancak sınırsız sayıdaki anlamlar için sınırsız kelime bulunması imkânsızdır. Bu nedenle aynı kelimeye, bulunduğu bağlama göre birçok anlam yüklenebilir. Kısacası bir dilde herhangi bir kelime (isim, fiil ve edat) çok anlamlı olabilir. Bu itibarla, Arap dilinde edatlar da çok anlamlılık göstermektedir. Nahiv ve hurûfu’l-me‘ânî literatüründe bu olguyu ifade eden farklı kelimelerin ya da ifadelerin kullanıldığı görülmektedir. Örneğin, sebep-sonuç ilişkisi kuran

ا يَك

edatının ele alındığı yerlerde “

ا ماَس قَأا ةَث َلَثااَهـاَل

”221, “

ا ه ج وَأاِةَث َلَثاىٰلَع

”222 gibi ifadeler geçmektedir. Günümüzdeki en önemli Arap dilbilimcilerinden biri olan Temmâm Hassân işlevsel çok anlamlılığı ifade ederken “

اِةااَداَ لاِلااِةا ياِفياِظاَوا لاااِنااَعاَما لااا داُّداَعاَـت

”223 kavramını kullanmaktadır.

Çok anlamlılık,224 genellikle bir sözcüğün birden fazla anlamda kullanılması demektir. İşlevsel çok anlamlılık ise bir kelimenin, cümle içinde farklı görevlerde kullanılmasıdır. Bu açıdan baktığımızda özellikle edatların işlevsel çok anlamlı sözcükler olduğunu görüyoruz.225

221 el-Murâdî, el-Cene’d-Dânî, s. 261. 222 İbn Hişâm, Muğni’l-Lebîb, III, 31. 223 Hassân, el-Lugatu’l-‘Arabiyye, s. 164.

224 “Çok anlamlılık ve çok işlevlilik olgusu, dilin ekonomik bir dizge olduğunu gösterir. Her anlam ve işlev

için, ayrı bir sözcük ya da ek kullanacak olsaydık, öğrenmemiz gereken sözcük ve ek listesi bir hayli uzun olacaktı. Oysa her birim, birkaç işlev taşırsa, öğrenilecek, akılda tutulacak birimlerin sayısı azalır, beynimize fazla yüklenilmiş olmaz.” Erkman-Akerson, s. 152.

225 Şimşek, Kelime Grupları, s. 42. Aynı durum Türkçe ya da başka diller için de söz konusudur. Mesela bir

yerel seçimde seçmenlerin kimlikleri ile ilgili bir kanun metninde kullanılan edatlar şu şekilde farklı yorumlara konu olmuştur:

“Sandık seçmen listesinde yazılı seçmenin kimliği, nüfus hüviyet cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan resmi belgelerle belirlenir.”

“Tartışmanın sebebi T.C. kimlik numarası taşıma şartının VE atıf edatıyla 1. nüfus cüzdanı

2. kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş resmi belgelerin her ikisine birden aynı anda atfedilebilip edilememesi hususundaki belirsizlikti.

“Nüfus hüviyet cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan” ifadesi hukukçular tarafından iki ayrı şekilde yorumlanmaktaydı.

61

Bir edatın farklı anlamlara gelmesi ve farklı anlamsal ilişkiler ifade etmesi görünürde iletişimsizliğe yol açan bir durum olarak görülebilir. Fakat bir dilsel gösterge metin ve konuşma içerisinde sadece bir anlamı ifade eder. Bir kelime ya da cümlenin, metin içerisinde çeşitli karinelerin yardımıyla tek bir anlamı ortaya konulabilir. Ancak bazı durumlarda karinenin varlığına rağmen şüphe ortaya çıkabilir. Kişisel düşünce ve algılayış biçimlerinden dolayı kastedilen anlam tam olarak ortaya konamayabilir. Örneğin

اَلَغَش نِا

fiili

اِب

harfi ceri ile kullanıldığında meşgul olmak, ilgilenmek,

ا نَع

harfi ceri ile kullanıldığında ilgilenememek anlamına gelmektedir.226 Fiilin hangi harfi cerle kullanıldığı kastedilen anlamı belirtmektedir. Aynı fiil, harfi cer kullanılmadığında kastedilen anlam nasıl belirlenecektir? Bu durumda, her iki anlam mı yoksa bunlardan sadece birisi mi kastedilmiştir? İlkesel olarak iki anlamdan birinin belirlenmesi gerekir.

Edatlar birden fazla anlamsal fonksiyon icra edebilir. Ancak bu anlam ve fonksiyonlardan bir tanesi bu edatın temel/aslî anlam ve fonksiyonunu gösterirken; diğer anlam ve fonksiyonlar ise talidir. Örneğin,

ىاٰتـَمـ

edatının temel anlam ve fonksiyonu “zarf” olmasıdır. Ancak bu edat bu temel yapısının dışında şart anlamı da ifade edebilir. Hangi anlamda ve fonksiyonda kullanıldığını gösterecek olan şey ise, edatın kullanıldığı cümledeki

dilbilgisel ilişkilerdir. Şart üslubunda, şartlılık anlamını ifade eden ana şart edatı -nahivcilerin tabiriyle “

اِءاَزَجـ لاا ِفو ر حاُّم أ

- اِإا ن

şart edatıdır. Diğer şart edatları, şartlılık ifade

etmelerinin yanı sıra temel anlam ve fonksiyonlarından tamamen sıyrılmamışlardır. Başka bir ifadeyle,

ا نِإ

edatı sadece “şartlılık” yani iki cümle arasında sebep-sonuç ilişkisi kurma fonksiyonu icra eder; bir başka anlam ve fonksiyonda kullanılmaz.

ى

اَمـاٰتـ

edatı, esas olarak

Bazı hukukçular bu ifadeyi “[nüfus hüviyet cüzdanı veya kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş] ve Türkiye

Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan” şeklinde yorumlayarak, T.C. kimlik numarası taşıma şartını her

iki belgeye birden atfetmekteydi ki bu durumda nüfus hüviyet cüzdanında T.C. kimlik numarası bulunmayan seçmenler oy kullanamayacaktı.

Bazı hukukçular ise “[nüfus hüviyet cüzdanı] veya [kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş ve Türkiye

Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan]” şeklinde yorumlayarak T.C. kimlik numarası taşıma şartını

yalnızca kimlik tespiti amacıyla düzenlenmiş resmi belgelere atfetmekteydi ki, bu durumda nüfus hüviyet cüzdanında T.C. kimlik numarası bulunmayan seçmenler oy kullanabileceklerdi.

Burada kısaca anlatılan mesele, merkezinde iki edatın bulunduğu bir kanun metninin, aynı anda birden fazla anlama delâlet etmesinden kaynaklanmaktadır.” Bkz. Isparta, s. 1-2.

226

.ِهِس فَـنا ِبو ي عا ِح َل صِإا نَعا َلَغَش نِاا دَقَـفا َنيِرَخ لْاا ِبو ي عِبا َلَغَش نِاا نَم Başkalarının kusurlarıyla meşgul olan kendi ayıplarını

62

“zamanlılık (zarfiyyet)” ifade eder; yani bu edat özünde ve temelinde fiilin zamanını göstersin diye vazʻ edilmiştir. Ancak bu görevinin dışına çıkarak “şartlılık” fonksiyonu da taşır. Ancak bu şartlılık salt bir şartlılık değildir; zamanlılık fonksiyonunu da muhafaza ederek şartlılığı zamanlılıkla harmanlar.227

Yukarıda da görüldüğü gibi metinde kurulan ilişkileri ya da çeşitli gramatik olguları belirten edatların bir kısmı o ilişki türünün veya gramatik olgunun temel edatı olarak görev görür. Nitekim nahivciler, Arap dilindeki bazı edatları, temel ya da ana edat şeklinde adlandırmaktadırlar.228 Mesela hemze

)أ(

temel istifham edatı,

ا لَِإ

ana istisna edatı,

ا نِإ

temel şart edatı,

ا نَأ

muzariyi nasbeden ana edat,

ا نِإ

fiile benzeyen edatların ana edatı,

اَناَك

nakıs fiillerin temeli,

اِب

temel yemin edatı,

اَو

ana atıf edatı ve

اَيَ

temel nida edatıdır.229

Edatın öncelikli ifade ettiği bir anlamı vardır ve anlam harfleri ya da aslî edatlar olarak adlandırılır. Olumsuzluk ve soru edatlarında olduğu gibi eğer (sözde) sakıt olursa anlam değişir ancak sözün aslında bir bozulma olmaz. Edatlar, aslî ve muhavvel (dönüşmüş) edatlar olmak üzere ikiye ayrılır. Harf-i cerler, atıf edatları vs. aslî edatlardandır. İstifham ve şart cümlelerini bağlamada kullanılanlar,

اَناَك

ve benzerleri,

اَداَك

ve benzerleri gibi olanlar ise muhavvel edatlardır. Muhavvel (dönüşmüş) edatlardan bazıları şunlardır:230

ا ياَأا،ااَما، نَم

gibi bazı edatların şart, istifham, masdariye, zarfiye ve taaccüb anlamına aktarılması

– Çokluk ifade eden kem-i haberiye ve soru için kullanılan kem-i istifhamiye gibi bazı müphem (kapalı) lafızların, cümleleri bağlamada kullanılması

227 el-Hımsî, Muhammed Tâhir, Min Nahvi’l-Mebânî ilâ Nahvi’l-Me‘ânî, Dâru Sa‘duddîn li’t-Tıbâ‘a ve’n-

Neşr ve’t-Tevzî‘, 1. Baskı, Dımeşk 2003, s. 357.

228 el-Kudât, Selman, “Zâhiretu’l-Ümmât fi’n-Nahvi’l-ʻArabî”, Hevliyyâtu’l-Câmiʻati’t-Tûnusiyye, Sayı: 36,

Tunus 1995, s. 139; el-Osman, Hasan Ahmed, el-Ümmehât fi’l-Ebvâbi’n-Nahviyye, el-Mektebetü’l- Mekkiyye, 2. Baskı, Mekke 1425/2004, s. 6-7.

229 el-Kudât, s. 140.

63

اَنا يأا،َن يَأا،اٰتَم

gibi bazı zarfların cevap (ceza), şart ve istifham cümlelerini bağlamada kullanılması.

Edatların çoğu yapı itibariyle aynı olmasına rağmen birçok anlam ifade etmektedirler. Örneğin

ا نَم

edatı aşağıdaki örneklerde de görüldüğü gibi soru ismi, ism-i mevsûl ve şart ismi olarak kullanılır.

؟َءاَجاا نَم

Kim geldi? (İstifham)

اُّبِحـ تاا نَماَرَضَح

Sevdiğin geldi. (İsm-i mevsûl)

ا حَج نَـيا دِهَت جَـياا نَم

Çalışan başarır. (Şart)

اَم

edatı da nefiy (olumsuzluk), soru ismi, ism-i mevsûl, ta‘accubiye ve masdariye olarak kullanılır.

ا بِلاَطا هَءاَرَواٌّقحاَعاَضااَم

İsteyeni olan bir hak zayi olmaz. (Nafiye)

اَك عَف ـنَـيااَما أَر ـقِا

Sana faydalı olanı oku! (Mevsûle)

؟َيِهااَم

O nedir? (İstifhamiye)

!َعيِب رلااَلَمـ جَأااَم

Bahar ne kadar da güzel! (Taaccübiye)

اًّيَحا ت م دااَماِةاَك زلاَواِة َل صلِبا ِناَص واَأَو

“Bana yaşadığım sürece namazı ve zekâtı emretti.”231 (Daymûme)

Tek bir yapı, farklı farklı işlevler icra eder ve sarf ve nahve ait veriler arasında ilişkilerin karışmasına sebep olur. Onların arasını Arap dili üslupları açısından ince bir anlayış ile netleştirmek (ayırmak) gerekir. Anlamı, bağlam içerisindeki lafzî ve anlamsal karineler gerçekleştirir ve bu da gerçekleştiğinde anlam açık bir şekilde ortaya çıkar.232

231 Meryem, 19/31. 232 Hân, s. 11.

64

Edatların yerine getirdiği anlamlar, bağlam içerisindeki ilişkileri ifade türündendir. İlişkinin ifade edilmesi ise sözlüksel değil, fonksiyonel bir anlamdır. Edatların bağlam dışında bir çerçevesi, bir varlık alanı yoktur. Çünkü edatlar temel olarak bağlam ve damîmelere233 gereksinim duyar. Şu halde edat lafzî karinelerden biridir.234

Edatlar için hurûfu’l-me‘ânî ve fıkıh usûlü eserleri ile nahiv kitaplarının ilgili bölümlerinde birçok anlam zikredilmektedir. Mesela el-Murâdî el-Cene’d-Dânî isimli eserinde

ا نَأَك

edatının teşbih, tahkik, şek ve takrib olmak üzere dört anlamı vardır, dedikten sonra bütün bu anlamların teşbih ilişkisi kurduğunu ifade etmektedir.235 Yine el-Murâdî,

اِل

edatının kırka yakın anlamı olduğunu belirtmiş, bütün bu anlamların ihtisasa dayandığını, üzerinde düşünüldüğünde ta‘lîl anlamının dahi ihtisastan başka bir şey olmadığını belirtmiştir. Yani bu edatın temel anlamı ihtisastır.236 Aynı ilişki türünü ifade eden bir edat için bile kaynaklarda birden fazla anlamın zikredilmekte olduğunu görmekteyiz. Bu durum edatın işlevsel olarak çok anlamlı bir dil birimi olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak bir edat metin içerisinde örneğin şart ilişkisi kurduğu gibi istifham vb. değişik işlevler de görmektedir. Bu da edatın işlevsel açıdan çok anlamlı ve çok fonksiyonlu olduğunu göstermektedir.