• Sonuç bulunamadı

İstanbul'da Bekârların Barındığı Mekânların Genel Dağılımı

5.3 Bekârların Kentsel Topoğrafideki Konumları

5.3.3 Topoğrafik Dağılım

5.3.3.1 İstanbul'da Bekârların Barındığı Mekânların Genel Dağılımı

18. yüzyıl sonu İstanbul'unda bekârların genel dağılımına baktığımızda bunların ticaret bölgelerinde ve iskelelerde yoğunlaştığı görülmektedir. Ticaretin temel etkinlik olduğu semtlerde bu sayıların iki binlere kadar çıktığı, sur dışındaki semtlerden ticaret merkezi olanlarda altı yüz civarında, diğerlerinde ise iki yüz civarında olduğu görülmektedir. Yalnızca Mahmudpaşa-Tahtakale-Vezneciler bölgesinde 4500 bekâr yaşamaktadır. Bu, sur içindeki bekârların yarısından fazlasına, tüm şehirdeki bekârların da dörtte birine denk gelmektedir. Bekârların yoğun olduğu diğer bir bölge ise Tophane-Galata bölgesidir. Burada da 3500 civarında bekâr barınmaktadır. Bu tabloya bakıldığında, İstanbul'daki bazı semtlerin bazı iş kollarını yoğun olarak barındırdığı, kentin marjinal kabul edilen bir kitlesine ev sahipliği yaptığı, dolayısıyla hem farklı barınma formlarını hem de farklı kentsel mekânları bünyesinde barındırdığı görülebilmektedir. (EK-B, Harita B.1)

1 Bu sayıya, Çizelge D.1'de adı geçen belgeler kullanılarak ulaşılmıştır. Bu belgelerde bazı mekânlarda

kalan kişi sayıları listelenmişken, bazı belgelerde hanlar için yalnızca barınılılan oda sayıları verilmiştir. Toplam sayı bu han odalarında iki kişinin barındığı var sayılarak ve listelerdeki kesin sayılara eklenerek hesaplanmıştır. Han odalarında tek kişi barınabildiği gibi bu sayının 8'e çıktığı da bilinmelidir. Dolayısıyla, buradaki sayı 18. yüzyıl sonunda İstanbul'daki tahmini bekâr sayısını göstermektedir, konu hakkında net bir rakamdan bahsetmek mümkün değildir.

117

18. yüzyıl sonunda İstanbul'un 17 bine yakın bekâr nüfusunun 8 bin kadarı sur içinde yaşamaktadır. Sur içini 4 bine yakın bir yoğunlukla Galata bölgesi ve 3600’ün üzerinde bir sayıyla sur dışı izlemektedir. Daha geç tarihli bir deftere1 göre ise Üsküdar

bölgesinde binin üzerinde bekâr bulunmaktadır. (EK-C, Grafik C.1)

Sur içinin en kalabalık bekâr nüfusu ise kentin en önemli ticaret merkezi olan Mahmudpaşa’da yaşamaktadır. Burası Tahtakale ile birlikte bugün bile pek çok hanın ve dükkânın varlığı ile kentin ticaret hayatında yer tutan önemli bir semttir. Mahmudpaşa'da ikamet eden yaklaşık iki bin bekâr çoğunlukla hanlarda ve dükkânların üzerindeki bekâr odalarında kalmaktadır. Mahmudpaşa’yı 1500 civarında bekâr nüfusu ile Fatih Camii çevresi ve Tahtakale izlemektedir. Diğer kalabalık nüfusa sahip semtler ise 1000 civarındaki bekâr nüfusu ile Vezneciler ve yaklaşık 750 bekâr ile Şehzadebaşı’dır. Zeyrek ve Aksaray da 250 ile 300 arasında bir bekâr nüfusu barındırmaktadır. Sur içinin bekâr nüfusu 100 ile 200 arasında değişen diğer semtleri ise Cebehane, Selimiye Camii civarı, Edirnekapı, Eğrikapı, Yenibahçe ve Karagümrük’tür.2 Edirnekapı ve Yenibahçe ticaret merkezi niteliği taşımayışlarına,

büyük bir çarşıya veya bir iskeleye sahip olmayışlarına rağmen İstanbul'da bekârların yüksek sayılarda barındıkları nadir semtlerdir. Burada bulunan Türklere ait bahçeler ve bostanlar [76] buradaki bekâr nüfusunun yaptığı işleri diğer semtlerdekilerden farklılaştırmaktadır.

İstanbul'un sur içindeki pek çok semtte bekârların yoğun olarak ikamet ettikleri bu defterler sayesinde açıkça görülebilmektedir. Bunların hepsi pek çok dükkânın ve hanın bulunduğu ticaret ve üretim bölgeleridir. Sultan Bayezid Camii çevresi, Mürekkebciler Kapısı’ndan Şehzadebaşı ve Çukurçeşme havalisine, Saraçhanebaşı, Yeni Odalarbaşı, Sultan Mehmed Camii ve Atik Ali Paşa etrafları, Karagümrük, Sultan Selim, Salma Tomruk, Balat, Fener, Edirnekapı ve Eğrikapı’da bulunan dükkânlar ile "serseri türünden olanların” kayıtları neticesinde kefili olan ve dükkânlarda çalışanların sayısı 1.756 olarak belirlenmiştir.3 Yine benzer bölgelerde yapılan daha geç bir sayımda ise

1 BOA A.DVN.881, 1250/1835

2 A.DVN.835, 1207/1793; A.DVN.836, 1207/1793; A.DVN.837, 1207/1793; NFS.d.3, 1207/1793 3 A.DVN.d.836, 1207/1793

118

kefili olanların sayısı 1.757 kişi olarak belirlenmiştir. Bu sayımda "Divan yolunda Irgat Pazarı yakınlarında, Halıcı Hasan Cami civarında, Testereciler ve Kürekçiler’de, Hasan Paşa Hanı’ndan Koska’dan Laleli Çeşme’den Aksaray Kulluğu önünden Murat Paşa, Yusuf Paşa, Taş Kasab ve Molla Gürani ile Halıcılar köşkünden Latif Paşa ve İlyas Paşa, Yeni Bahçe, Şehremini, Yenikapı Mevlevihanesi, Ali Paşa ve Davud Paşa, Haseki, Cerrahpaşa, Kocamustafa Paşa, Yedikule, Samatya, Kadırga Limanı, Gedikpaşa, Irgat Pazarı ve sair mahaller ve etraflarında”ki dükkânlar ve hanlarda araştırmalar ve incelemeler yapılmıştır.1

Bu bölgelerle sıkı ilişki içinde olan ve İstanbul’un çeşitli deniz kapılarına işaret eden sur dışında da büyük bir yoğunluk olduğu görülebilmektedir. Bunların özellikle ticaretle iç içe olanları büyük bir bekâr nüfusunu barındırmaktadır. Unkapısı, Balıkpazarı ve Bahçekapısı’nda yaklaşık 600 bekâr kalmaktadır.2 Samatya Kapısı dışı 500, Kumkapısı

dışı ise 350 civarındaki nüfus ile dikkat çekicidir. Balat Kapısı ve Keresteciler’de 200’e yakın bekâr yaşarken, Ayvansaray, Zindankapısı ve Yedikule’de bu sayı 100 civarında, Çatladıkapı’da is 64’tür.3 Bunlardan Unkapısı, Balıkpazarı ve Bahçekapısı şehrin en

önemli mallarının indirildiği, kent içine nakil edildiği ve satıldığı limanlarken Samatya ve Kumkapı kayıkçıların yoğun olduğu yerlerdir. Balat ve Keresteciler gibi Haliç'in içinde yer alan semtler de kent içi ticaretin ve nakliyatın gerçekleştiği yerler olmalarının yanı sıra üretimin de gerçekleştiği çarşılara sahiptirler.

Divan-ı Hümayun Haceganlarından Hafız Seyyid Abdullah tarafından 1793’te yapılan bir sayıma göre İstanbul’un sur dışındaki dükkânlarda, han ve bekâr odalarında olanların toplam sayısı 5.033 Müslüman, 4.223 Hıristiyan, 199 Yahudi’dir4. Bir başka defterde ise

Bahçekapısı’ndan Ahırkapı’ya kadar han, dükkân, mahzen, bekâr odalarının kiracıları ve iskelelerde mevcut kayıkçı ve hamalların hepsinin isimleri Ser-Bostancıyan-ı Hassa ve maiyetindekilerin araştırmaları sonucunda kayıt altına alınmıştır. Bu defterde en çok sırık hamalları, arka hamalları, at hamallarına ve kayıkhane çalışanlarına

1 BOA A.DVN.852, 1220/1806

2 A.DVN.831, 1207/1793; A.DVN.834, 1207/1793; NFS.d.4, 1207/1793 3 A.DVN.831, 1207/1793; A.DVN.834, 1207/1793; NFS.d.4, 1207/1793 4 A.DVN.831, 1207/1793

119

rastlanmaktadır. Bununla birlikte hanlarda bulunan dükkân sahipleri ile diğer dükkân sahiplerinin isimleri defterde görülmektedir.1 Dolayısıyla bu defterler yalnızca bekâr

sayılarını temin etmekle kalmayıp, neden bu bekârların bazı bölgelerde yoğunlaştıklarına dair bilgi de vermektedir. Özellikle ticaret gemilerinin yanaştığı iskelelerde bulunan ve bu gemilerden indirilen malların kentin her noktasına ulaşmasını sağlayan hamallar ve kayıkçılar bu bölgelerdeki nüfusun büyük bir kısmını oluşturmaktadır.

İstanbul’un en önemli ticaret merkezlerinden olan Galata ve çevresindeki bekâr nüfusu da oldukça kalabalıktır. Bu bölgede bekâr nüfusunun yoğunlaştığı yer 2200 kadar bekâr ile Tophane ve 1320 kadar bekâr ile Galata’dır. Bunları 200 civarındaki bekâr nüfusu ile Kulaksız ve 100 kadar bekâr ile Kasımpaşa izlemektedir. Daha çok Fındıklı tarafına işaret eden Beyoğlu’nda ise bu nüfus 80 kadardır.2 Kentin Avrupa ülkeleri ile ticaretinin ve

mal alışverişinin merkezi olan Galata'da bu duruma uygun olarak özelleşmiş esnafların ve mekânların yer aldığı da görülmektedir. İstanbul tarafında olduğu gibi burada da bekâr nüfusunun büyük bir bölümünü hamallar ve kayıkçılar oluşturmaktadır.

Tophane sınırları içerisinde dükkânlarda çalışan ve kefili olan bekârların sayısı 2.159’dur. Yine Tophane-i Amire’de bulunup serseri ve kefili olmayan ve Tophane’den uzaklaştırılan bekârların sayısı ise 95 olarak tespit edilmiştir. Sayım soncunda Tophane-i Amire’de toplam 2.253 bekâr olduğu görülmüştür.3 Tophane'nin 18. yüzyıl sonunda

İstanbul'un en büyük çarşılarından biri olduğu da görülebilmektedir4.

Divan-ı Hümayun haceganından Tersane’de görevli olan Yakup Efendi’nin 1792 senesinde hazırladığı defterde padişah fermanı üzerine Galata’daki adli, asayiş ve idari görevlilerle birlikte çalışılarak Galata’da bulunan esnaf, bekâr odaları, tekke, hamam, medrese ve benzer mahaller incelenmiştir. Dükkânlarda çalışanlar ve kefili olanlar kayıt

1 A.DVN.834, 1207/1793

2 A.DVN.830, 1207/1793; A.DVN.831, 1207/1793; A.DVN.832, 1207/1793; A.DVN.833, 1207/1793;

NFS.d.6, 1207/1793; NFS.d.7, 1207/1793; D.BSM.TRE.15257, 1208/1794; D.BSM.TRE.15257c, 1253/1838

3 A.DVN.830, 1206/1792

4 16. yüzyılda yapılmış olan Kılıç Ali Paşa Camii'nin İstanbul'da avlu duvarı sağır olan tek cami olması da

aslında bununla ilişkilidir. Çok yoğun bir dükkân dokusuna sahip bölgede caminin avlu duvarına sırtını vermiş dükkân dizileri bulunmaktaydı.

120

altına alınmış, “serseri makulesinden” ve kefili olmayanlar ise memleketlerine gönderilmişlerdir.1 Çıkarılan bir Hatt-ı Hümayun sonrasında 1793’te Galata voyvodası

ve Yeniçeri zabitleri adamlarıyla birlikte yeniden Galata’daki esnaf, bekâr odaları, hanlar, hamamlar, dükkânlar ve diğer mahallerde araştırmalar ve incelemeler yapmışlardır. Bu çalışma sırasında esnaf zümresinin her birine kethüdaları ve yiğitbaşıları kefil olmuş, kefili olmayanlar da kefile bağlanmıştır. “Kefili olmayıp, başıboş dolaşan şahıslar, ne olduğu bilinmeyen kişiler, reziller, vilayetlerine gönderilenler” de kayıt altına alınmıştır.2

Kasımpaşa’da bulunan dükkânlarda ve hanlarda çalışan ve bekâr odalarında kalanların sayısı ise 1792 senesinde 913 olarak saptanmıştır3. 1794 tarihli bir Başmuhasebe

Tersane-i Amire defterine göre Kasımpaşa havalisinde olan dükkân sahipleri ve bu dükkânlarda çalışanların isimleri listelenmiştir. Bu deftere göre kahveci, çörekçi, keresteci, debbağ, terzi esnafı yanında çalışanlara kefil olmuşlardır.4 Çıkarılan ferman

üzerine Kasım Paşa’daki hamam, dükkân, bekâr odaları ve çarşı esnafının yazıldığı başka bir defterin içeriği Donanma-yı Hümayun Baş Ağası ile çavuş ve zabitler ile oluşturulmuştur. Araştırma sırasında kefili olanlar kayıt altına alınırken kefili olmayanlar ve mahali bilinmeyenler bir yere ayrılmıştır. Ayrıca “sokaklarda ve çarşılarda rezil, sefil, serseri gibi dolaşanlar” tespit edilip memleketlerine gönderilmişlerdir.5 Muhtemelen aynı incelemeye dayanan bir nüfus defterine göre

“serseri makulesinde olduğu tespit edilen kişiler” Tersane-i Amire Kethüdası Çavuşu İsmail Ağa eliyle iki defada Gümrük Emini’ne gönderilmiştir.6 Kasımpaşa'daki bekâr

nüfusu, kendilerini denetleyenlerin kimliklerinden de anlaşılacağı gibi tüm İstanbul'dakilerden farklı bir karakter sergilemektir. Burası ticaretle bir ilgisi olmayan, büyük bir çarşısı olmayan bir semttir fakat burada bulunan tersane ciddi bir bekâr kitlesini buraya çekmektedir.

1 D.BSM.TRE.15233, 1206/1792; D.BSM.TRE.15239, 1206/1792 2 A.DVN.832, 1207/1793 3 A.DVN.833, 1206/1792 4 D.BSM.TRE.15257, 1208/1794 5 D.BSM.TRE.15257, 1208/1794 6 NFS.d.7, 1207/1793

121

Anadolu yakasında ise barındırdığı 900 kadar bekâr ile Üsküdar dikkat çekmektedir. Bunların büyük bir çoğunluğu iskelede çalışmakta ve kalmaktadır. Bu bölgede Ayazma’da 130 kadar, Kadıköy’de ise 100 kadar bekâr bulunmaktadır. 1793 tarihli bir Defterhane-i Amire defterine göre Kadıköy, Dolmabahçe, Üsküdar, Boğaziçi sahilinde iki taraflı Kavaklara kadar zikrolunan mahallerde mevcut dükkân, han, bekâr odaları, bahçe kiracıları ve iskelelerde olan hamal, kayıkçı taifesinin toplamı görevlendirilen kişiler vasıtasıyla kayıtlara geçirilmiştir ve bu bölgede çalışan ve bekâr odalarında kalan, dükkânlarda istihdam olunan kişilerin toplamı 10.790 kişi olarak belirlenmiştir.1