• Sonuç bulunamadı

İptal Beyanının Şekli ve İçeriğ

Belgede Türk hukukunda gabin (sayfa 103-106)

I SÖZLEŞME İLE BAĞLI OLMAMANIN HUKUKİ NİTELİĞİ

A. İptal Beyanının Şekli ve İçeriğ

Kanunumuz, gabin halinde, sömürülen tarafın sözleşmeyi iptal edebileceğini kabul etmektedir. Bu konuda İsviçre/Türk hukuku, “beyan ilkesi”ni kabul etmiştir519. Böylece, sömürülen kişi daha fazla korunmakta, sonuca ulaşmak için dava açmak zorunda kalmamaktadır. Esasen, gabine ilişkin BK m. 21’de iptal hakkının dava yoluyla kullanılması hususunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Sömürülenin sözleşmeyle bağlılıktan kurtulması, diğer tarafa bu sözleşmeyi iptal ettiğini bildirmesi suretiyle gerçekleşir. Bu durumda, sözleşmenin karşı tarafı, gabinin şartlarının gerçekleşmediğini iddia ediyorsa, dava açmak zorundadır. Ancak, uygulamada gabin sebebiyle iptal beyanı genellikle dava yoluyla ileri sürülmektedir520.

517 Eren, s. 370. 518 Bkz. Eren, s. 370. 519

Elbir, Hükümler, s. 3; Duman, s. 125-126; Esener, s. 165; Feyzioğlu, Borçlar, s. 265. Gabindeki bir senelik beyan usul hukukuna değil, medeni hukuka ait bir beyandır. Bu hususta bkz. Edege, s. 328.

520

Bkz. Aslan, s. 113; Karahasan, Borçlar, s. 268. Dava dilekçesinin hak düşürücü süre içinde karşı tarafa tebliğ gerekir. Yasal süresi içinde bu beyan yazılı ya da sözlü biçimde kullanılmışsa davanın daha sonra da açılmasının mümkün olduğu hususunda bkz. Duman, s. 126.

Hakim, önüne gelen davada gabin halinin sözkonusu olduğu gerekçesiyle, sözleşmenin re’sen iptaline karar veremez521. Hakimin gabinden dolayı sözleşmeyi iptal edebilmesi için, sömürülenin talepte bulunması gerekir. Bu durumda hakimin vereceği karar “kurucu” nitelikte olmayıp, sömürülen tarafın beyanı üzerine gerçekleşen iptali tespit etmekten522 veya gabin şartlarının varlığını tespit ile iptalin yerinde olup olmadığının tespitinden ibarettir523.

Kanunumuz, gabinli sözleşmenin iptali beyanını herhangi bir şekle tabi kılmamıştır. Bu nedenle, BK m. 11 gereğince, iptal beyanının herhangi bir şekle bağlı olmadığı, yani sömürülenin sözleşmeyi sözlü beyanla iptal edebileceği söylenebilir. Ancak, işlerin güvenliği, özellikle ispat bakımından yazılı şekilde yapılmasında fayda vardır. Nitekim Yargıtay, bir kararında, “…akdin feshine ilişkin irade bildirimi karşı tarafa ulaşması gereken yenilik doğurucu tek taraflı bir muameledir. Hukuken geçerliliği hiçbir şekle tabi değilse de kanıtlanması bakımından HUMK 288/1. maddesine tabidir ve yazılı belge ile ispat edilmesi gerekir”524 demektedir.

İptal beyanı ile sömürülen taraf, diğer tarafa, sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmektedir. Sömürülen taraf sözleşmeyle bağlı olmayacağını bildirince, diğer taraf da borçlu olmaktan kurtulur. Bu nedenle, iptal beyanı, bozucu yenilik doğuran bir haktır. Tüm yenilik doğuran haklar gibi, iptal beyanı da tek taraflı, muhatabın hukuki hakimiyet alanına varması gerekli bir irade açıklamasıdır. İptal beyanının karşı tarafın hukuki hakimiyet alanına varmasıyla birlikte, istenilen hukuki sonuç kendiliğinden gerçekleşir; bunun için karşı tarafın muvafakatine gerek yoktur525.

521

Aslan, s. 113; Tunçomağ, s. 232; Esener, s. 164; Ayan, s. 150; Arsebük, s. 456; Sungur, s. 36.

522

Elbir, Hükümler, s. 6.

523

Aslan, s. 113; Yarg. 1. HD., 22.09.1950 T., 6269 E., 3477 K.(Edege, s. 330).

524

Yarg. 1. HD., 13.12.1989 T., 1989/4157 E., 1989/7060 K. (YKD 1990, S. 6, s. 884). Yargıtayın 1934 tarihli eski bir kararında ise, “Borçlar Kanunu md. 21’de bahis mevzuu olan beyanın bir şekli mahsusa tabi olduğuna dair kaydı kanuni olmamasına göre kanun muayyen müddet içinde şifahen beyan vaki olduğundan ispatı zımnında ikame olunacak şuhudun istimaını iktiza eylediğini” diyerek, sözlü beyanın, ispat edilmesi halinde geçerli olduğu kabul edilmiştir.Ayrıca sözlü bildirimin tanıklarla veya başka kanıtlarla ispatlanmasının mümkün olduğu hususunda bkz. Duman, s. 126.

525

İptal beyanında bulunulması karşı tarafın muvafakatına bağlı olmadan kendiliğinden hüküm doğurduğundan, muhatap bakımından sakıncalıdır. Zira bu sayede muhatap, iptal hakkına sahip tarafın iradesine kayıtsız ve şartsız tabi durumdadır. Bu sakıncaları gidermek için, doktrinde MK m. 2’den hareketle, yenilik doğuran hakların kullanılmasının bazı esaslara tabi tutulması kabul edilmektedir526. Şöyle ki, yenilik doğuran haklar, yalnız bir defa kullanılabilir ve bu hakları kullandıktan sonra dönülemez527. Böylece, yenilik doğuran hakkın muhatabı, meydana gelen yeni hukuki durumun kesin olduğuna güvenebilir. Diğer taraftan, yenilik doğuran haklar şarta bağlanamayan haklardır. Şarta bağlı olarak kullanılan bir yenilik doğuran kullanılmamış, bu husustaki bir beyan yapılmamış sayılır528. Bununla birlikte, istisnaen, şartın yarattığı belirsizliğin beyana muhatap olan tarafın zararına bir durum oluşturmadığı ve şartın gerçekleşmesinin muhatabın iradesine bağlı olduğu durumlarda yenilik doğuran beyanların şarta bağlanabileceği kabul edilmektedir529.

BK m. 21 hükmü sömürüleni koruma amacı taşıdığından, iptal hakkı yalnız bu kişi tarafından kullanılabilir. Ancak, iptal beyanının karşı tarafa vardığı andan itibaren, diğer taraf da sözleşmeyle bağlı olmaktan kurtulur. Alman hukukunun aksine, Türk/İsviçre hukukunda hakimin gabini re’sen göz önüne alması ve sözleşmenin mutlak butlanına karar vermesi kabul edilmemiştir.

Temsilci vasıtasıyla akdedilen bir sözleşmede, temsil olunan kimse, gabin hükümlerine dayanarak doğrudan doğruya iptal beyanında bulunabilir. Zira BK m. 32 uyarınca, yetkili temsilci tarafından bir kimse ad ve hesabına yapılan sözleşmenin alacak ve borçları, temsil olunana aittir. Temsilci sözleşmeyi kurmaya aracılık etmemekte, temsil olunan ad ve hesabına sözleşmeyi bizzat kurmaktadır. Bu nedenle, temsilci vasıtasıyla akdedilen sözleşmeyle temsil olunan bağlı olduğuna göre, bu sözleşmeden kurtulmak için iptal beyanında bulunma hakkına sahip olması da normaldir530.

İptal beyanının içeriğine gelince: Sömürülen taraf, iptal beyanında, sözleşmenin gabin sebebiyle iptal edildiğini bildirmesi gerekir. Zira gabin kurumu, sözleşmelerde genel ilkeyi oluşturan “pacta sund servanda” kuralına aykırı olup, bu temel kuralı mümkün olduğunca az

526

Bkz. Buz, Dönme, s. 75; Aslan, s. 114.

527 Eren, s. 318; Oğuzman/Öz, s. 101, dn. 237. 528 Oğuzman/Öz, s. 101. 529 Bkz. Buz, Dönme, s. 76. 530 Bkz. Elbir, Hükümler, s. 11.

ihlal etmek ve karşı tarafı belirsiz ifadelerle ne yapacağını bilemez bir durumda bırakmamak gerekir531.

İptal beyanı, diğer yenilik doğuran haklar gibi, karşı tarafın hukuki hakimiyet alanına vardığı andan itibaren hüküm doğurur. İptal hakkının, şahsa bağlı olmayıp, malvarlığında meydana gelen zararın giderilmesini sağlamaya yönelik olduğundan, mirasçılara intikal etmesi mümkündür532.

Belgede Türk hukukunda gabin (sayfa 103-106)