• Sonuç bulunamadı

Diğer Sözleşmeler

Belgede Türk hukukunda gabin (sayfa 44-47)

GABİNİN UNSURLARI VE HUKUKİ NİTELİĞİ § 4 GABİNİN UNSURLAR

B. Karşılıklı Edimler Bulunmalıdır 1) Edim ve Karşılıklı Edim Kavramları

4) Diğer Sözleşmeler

Edim ilişkisine göre borç sözleşmeleri, tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler, iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler ve çok tarafa borç yükleyen sözleşmeler olmak üzere üçe ayrılır. İki tarafa borç yükleyen sözleşmeler de kendi arasında tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler ve eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yukarıdaki bölümlerde tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler ile eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde gabin hükümlerinin uygulama alanı bulup bulamayacağı incelendi. Bu bölümde ise diğer sözleşmeler başlığı altında tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler ile çok tarafa borç yükleyen sözleşmelerde gabin hükümlerinin uygulanabilirliği sorunu tartışılacaktır.

Tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde taraflardan sadece biri borç altına girmekte, diğer tarafın yerine getireceği bir borcu bulunmamaktadır179. Taraflardan sadece biri borç altına girdiği için doğal olarak edimlerin birbiriyle değiştirilmesinden ve edimler arasında karşılıklılık ilişkisinden söz edilemez180.

Bu özellikleri nedeniyle, taraflardan biri, sadece borç altına giren tarafın irade beyanını kabul etmekte ve böylece alacaklı sıfatını kazanmaktadır181. Tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde sadece bir tane edim bulunmaktadır. Örneğin bu sözleşmelerin tipik örneği olan bağışlama sözleşmesinde, bağışlayanın edimi, söz verdiği nesnenin mülkiyetini karşı tarafa geçirmesidir. İşte böyle bir durumda bağışlanan herhangi bir edim yükümü altına girmemektedir 182. Ayrıca kefalet sözleşmesi, poliçe, karşılıksız (ivazsız) bir şey yapma veya yapmama taahhüdünü içeren sözleşmeler, tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerin tipik örnekleridir183. 178 Eren, s. 195. 179 Eren, s. 193; Akbıyık, s. 9. 180 Havutçu, s. 5. 181 Eren, s. 193. 182 Akbıyık, s. 9. 183 Eren, s. 193.

Tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde gabinin uygulama alanı bulup bulamayacağı hususu doktrinde tartışmalıdır. Bir görüş, “...karşılaştırma ve nispet yapılabilmesi için en az iki tarafın ve iki edimin bulunması gerekir. Çünkü nispet karşılaştırmayı gerektirir, karşılaştırma içinse en az iki edimin karşılıklı olarak varlığı lazımdır. Edim sözleşme taraflarından biri için söz konusu olursa, bu durumda karşılaştırma imkanı olmaz. Bu nedenle örneğin bağışlamada gabinden bahsetmek mümkün olmaz.”184 demek suretiyle tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde gabin hükümlerinin uygulanamayacağını belirtmiştir. Diğer bir görüş, sözleşmenin iki tarafı değil, taraflardan yalnız biri borç altına girmekteyse, bu durumun bile başlı başına bir oransızlık olarak görülebileceğini ifade etmiştir. Bir başka görüş ise, sözleşmenin karşı tarafına oransız bile olsa bir karşılık vermeyen, yani sömüren tarafa BK m.21 hükümlerine göre yaptırım uygulanması gerektiğini savunmuştur185. İsviçre’de oluşan yeni akım taraftarları, bağışlama vaadi sözleşmesi gibi yalnızca tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, gabin hükümlerinin uygulama alanı bulabileceğini ileri sürmektedirler186. Ancak tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde karşılıklı edimler bulunmadığı için, sözleşmede edimler arasında açık oransızlık unsurunun varlığını arayan gabinin uygulama alanı bulamayacağı açıktır. Nitekim doktrinde yer alan bir görüş taraftarı, isviçrede oluşan bu yeni akımı şu nedenlerle kabul etmemektedir. Buna göre, “bağışlama sebebiyle yapılan bu gibi işlemler nitelikleri gereği, karşı tarafa karşılıksız bir kazandırma yapmak amacıyla meydana gelmiştir. Sözleşmenin niteliğinde mevcut “karşılıksız olma” unsurunu bir kabahat olarak görüp oransızlık var iddiası ile ortaya çıkmak kabul edilemez”187.

BK m.21’deki “bir akitte ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunduğu takdirde...” ifadesi gabinin varlığı için karşılıklı edimlerin şart olduğunu göstermektedir. Bu sebeple tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerde bir karşılıklılık ilişkisi ve edimlerin birbiriyle değiştirilmesi söz konusu olmadığı için gabinin bu tür sözleşmelerde uygulanması mümkün değildir. Madde metninin ifadesinden anlaşılacağı üzere, gabin sadece tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde uygulama imkanı bulabilecek bir kurumdur188.

184

Feyzioğlu, Borçlar, s. 251.

185

Bkz. Kocayusufpaşaoğlu, s. 393, dn. 13’de anılan yazarlar.

186

Bkz. Kocayusufpaşaoğlu, s. 393; bkz. Kaplan, s. 102.

187

Bkz. Kocayusufpaşaoğlu, s. 393; aynı görüşte Feyzioğlu, Borçlar, s. 251.

188

Elbir, Tez, s. 221; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 458; Elbir, Fahiş Faiz, s. 723; Feyzioğlu, Borçlar, s.251; Ayan, s. 149; Önen, s. 62; Baştuğ, s. 99; Olgaç, s. 101; Arsebük, s. 451-452; İnan, s. 202; Karahasan,

Çok taraflı sözleşmeler, çok taraflı borç doğuran sözleşmelerdir. Bu tür sözleşmelerde birden fazla kişi borç altına girmektedir. Fakat tarafların borcu karşılıklı edimleri ifa etmek değildir. Burada edimlerin birbiriyle değiştirilmesi yoktur. Edimler arasında karşılıklılık ve bağımlılık ilişkisi bulunmamaktadır. Bu tür sözleşmelerde sözleşmeye katılanlar, ortak bir amacı gerçekleştirmek için, edimleri değiştirme niyeti olmadan, birbirlerine karşı belli davranışlarda bulunma borcu altına girmektedirler. Çok taraflı sözleşmelerin en tipik örneği ortaklık (şirket) sözleşmesidir189.

BK m.520/1’e göre, şirket sözleşmeleri, iki veya daha fazla kişinin ortak bir amaca ulaşmak için mallarını veya emeklerini birleştirmeyi taahhüt ettikleri sözleşmelerdir. Şirket sözleşmesinin en önemli unsuru “ortak bir amaca ulaşmak için ortakların belirli taahhütler altına girmeleri”dir. Bu unsur, şirket sözleşmelerini tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden ayıran en önemli özelliktir190. Daha önceki bölümlerde belirttiğimiz gibi tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde edimler arasında karşılıklılık ve bağımlılık ilişkisi vardır. Bu tür sözleşmelerde edimler birbiriyle değiştirilmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, şirket sözleşmelerinde gabin hükümlerinin uygulama alanı bulması kural olarak mümkün değildir. Çünkü BK m.21’in açık ifadesi gereği sözleşmede karşılıklı edimlerin varlığı şarttır. Eren’e göre, gabin kural olarak tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde söz konusu olur. Ancak yazar bu durumun kıyas yoluyla çok taraflı sözleşmelere uygulanmasının mümkün olduğunu savunmaktadır191.

Gabin, adi şirket sözleşmesinde bir ortağın katılma payı borcu ve kâra iştirak hakkı arasındaki ilişki bakımından gerçekleşebilir. Ancak bu iki terimin arasında tam anlamıyla karşılıklılık ve bağımlılık ilişkisi yoktur. Bunların arasında bir sebep sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Çünkü şirkete ortak olunması nedeniyle kârdan pay alınmaktadır. Bu nedenle iki terim arasında aşırı bir oransızlığın bulunduğu durumlarda, diğer unsurların da gerçekleşmesi şartıyla, gabin hükümleri uygulanabilecektir. Bununla birlikte BK m.523/1 gereğince şirket ortaklarının kâr ve zarara iştirak paylarını sözleşme serbestisi gereği Borçlar, s. 255; Saymen/Elbir, s. 233. Sağlararası sinallagmatik sözleşmeler için konmuş olan BK m. 21 kuralının, karşılıklı ölüme bağlı kazandırma sözleşmelerine uygulanması uygun değildir.Bu hususta bkz. Hatemi, Armağan, s. 192. 189 Eren, s. 195-196; Akbıyık, s. 11. 190 Havutçu, s. 6. 191

serbestçe kararlaştırabildiklerini göz ardı etmemek gerekir192. Sonuç olarak, gabin müessesesinin şirket sözleşmelerinde sınırlı olarak etkin olabileceğini söyleyebiliriz.

C. Karşılıklı Edimler Arasında Açık Oransızlık Olmalıdır

Belgede Türk hukukunda gabin (sayfa 44-47)