• Sonuç bulunamadı

2.3.4 Gastronomi Turizmi

İnsanların yeme içme gereksinimlerini sağlayabilmek adına birçok firma ve şirket yerel ya da küresel alanda hizmet vermektedir. Bu sektör günden güne de büyümeye ve gelişmeye de devam etmektedir. Gastronomi ise yeme içme kültürünün bilimsel bir şekilde incelenmesi olarak da tanımlanabilmektedir.

Yeme içme alışkanlıkları insanların kültürleri ile doğrudan ilişkili bir durumdur. Toplumun geçmiş yaşantısı, yaşadığı bölge, inançları gibi pek çok faktör insanların ne yiyip içtiğini belirleyebilmektedir. Kazaklar gibi geçmişinde göçebe hayatı bulunan toplumların bu konuda geçmişinden etkilenmesi fazlasıyla normal bir durumdur. Kazakların çoğunlukla hayvansal gıdaları tüketmesi de bunun bir göstergesidir.

Kazaklarda misafire büyük bir konukseverlik gösterilmektedir. Bu nedenle misafirlere çeşitli ikramların sunulmasından da kaçınılmamaktadır. Kımız, ayran, çay, borsak, kuru yemiş, irimşik ve kurt ikramların başlıcalarıdır. Yemek olarak da koyun ve at etinden yapılan jal, karta, kaburga, jaya, sujuk örnek olarak sunulmaktadır Yassı ekmeklerinin yanı sıra Kazak yöntemi ile pişirilen etler de meşhurdur. Bu etlerin pay edilişi de Kazakistan’ın güneyi ve kuzeyinde farklılıklar göstermektedir. Kuzeyde bu görev sofranın en büyüğüne aitken güneyde ise ev sahibi sofraya getirmeden önce bu pay edilişi yapmaktadır. Kazak destanlarında da sıklıkla görülmekte olan “konakaşı” misafir ağırlamada önemli bir yeri olan bir yemektir. Yemeğin sunumunda hayvanın başı, kalça kemiği ve kaburgası da yemek kabına konularak sunulmaktadır (Batu, 2016: 12-13).

Kazakların başlıca yemek ve içecekleri saymak gerekirse et yemeklerinden mantı, kurt, beşparmak, tuşpara, kazı, kurdak, balkaymak ve köje olrak belirilebilir. Ayırca kımız ve şubat başlıca içeceklerdir. Hamur işleri olarak, şelpek, kuymak, bağırsak ve taba örnek olarak gösterilebilir. Jas, ak ve külşe çorbası ile bozbaş çorba çeşitlerindendir. Cent, taklan ve bökpe ise tahıl yemeklerindendir. Tatlı olarak ise şak şak ve şekerli ceviz en bilindiklerindendir (Doğan, 2007: 35-36).

Tablo 2.23 Kazakistan'da Bulunan Restoren, Kafe, Bar ve Kantin Sayısı

2012 2013 2014 2015

Restoranlar 20 208 20 738 23 380 19 472

Kafe, barlar 1 831 1 910 1 765 2 008

Kantinler 6 516 8 730 9 516 8 210

Tablo 2.24 Kazakistan’da Gastronomiden Elde Edilen Gelir

2015

TENGE USD YTL

Gastronomiden gelen toplam gelir (milyon tenge)

321 919,0 9 602.25 32 606.24

Kaynak: Kazakistan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Milli İstatistik Komitesi, Turizm, 2016: 54

Tablo 2.23 ve 2.24’e Kazakistan’ın gastronomi rakamsal değerleri gösterilmektedir. Tablo 2.25’de ise Kazakistan’ın gastronomi sektöründen elde ettiği gelir gösterilmiştir. Kazakistan 2015 yılında gastronomi sektöründen 321 bin 919 Tenge yani 9 bin 602 dolar gelir elde etmiştir.

2.3.5 Müze Turizmi

Tarihi eserlerin, belgelerin ve geçmişe tüm buluntu ve kalıntıların saklanması, sunulması ve incelenebilmesi için yapılmış kurumlara müze denilmektedir. Bu kurumlar ziyaretçilerinin bilinçlenmesini sağlayarak kültürel gelişimin bir parçası konumundadır (Kültür Bakanlığı, 1999: 8).

Müze sözcüğü Latince, Mousa’lar (esin perileri) tapınağı demek olan ‘museum’ ve Eski Yunanca ‘mouseion’dan gelir. Antikçağ’da İskenderiye’de I. Ptolemaios’un Müze’lere adadığı Mouseion isimli bir tapınak yaptırmış olması ve bu tapınakta ünlü İskenderiye Kütüphanesinin bulunuşu, aynı zamanda tapınağın, bilginlerin istediği kadar konaklayabileceği, eğitim verebileceği, araştırma yapabileceği bir bilim merkezi oluşu müze kavramının ve müzenin niteliğinin ne olduğu konusunda ilk ipuçlarını vermektedir (Boyar, 2006: 28-29).

Müzeler sunduğu belge ve kalıntıların türlerine göre tematik olarak ayrılmaktadırlar. Tarihi eser kalıntılarının sunulduğu arkeoloji, kültürel öğelerin yer aldığı etnografya, askeri malzemelerin sergilendiği askeri, sanat eserlerinin yer aldığı sanat, coğrafi buluntular ve öğelerin yer aldığı jeoloji, bilimsel buluşların ve malzemelerin sergilendiği bilim müzeleri gibi müzeler bunlara örnek olarak gösterilmektedir. Bunların yanı sıra eski yapıların da müzeye dönüştürülmesi oldukça yaygın bir kullanımdır.

Kazakistan’da 147’den fazla müze ve SİT alanı bulunmaktadır. Bunların başlıcaları ise; Kazakistan Cumhuriyeti Altın ve Değerli metaller Devlet Müzesi, Atsana Çağdaş Sanat Müzesi, Saken Seyfullin Müzesi, Tamgalı Devlet Tarih, Kültür ve Doğa SİT alanı Devlet Müzesi’dir (http://wwwkubraoney.tr.gg/, erişim tarihi: 10.11.2016).

Tablo 2.25 Kazakistan'ın 2015 Yılında Müze Turizminden Elde Ettiği Gelir (Milyon)

TENGE USD YTL

Müze İşletmeleri 118,4 0,35 0,70

Kaynak: Kazakistan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı Milli İstatistik Komitesi. Turizm, 2016: 57

Tablo 2.25’te görüldüğü üzere Kazakistan, müze turizminden yıllık 118 milyon tenge civarında gelir elde etmektedir.

2.4 Kazakistan’ın UNESCO Mirasları

UNESCO 1946 yılında kurulmuştur. Londra’da 1945 yılında tüm dünyadan 44 ülkenin temsilcisinin yer aldığı bir toplantıda UNESCO’nun kurulması kabul edilmiştir. İngilizce United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasından oluşan UNESCO adının Türkçesi ise Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’dur. Merkezi Paris’te bulunan kuruluşun sekreterlik, genel konferans ve yürütme konseyi olarak üç organı bulunmaktadır (UNESCO, 2009: 9-10). Ancak UNESCO’nun 1972 tarihli sözleşmesinde bahsedilen kalıtlar somut miras olarak görülmektedir. Kültürel kalıtların bir de somut olmayan mirasları söz konusudur. Bu sebeple 17 Ekim 2003 tarihinde "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi" de hazırlanıp onaylanmıştır. Buna göre anlatılar, yetenekler, temsiller ve bunlarla ilgili mekan, araç ve gereçlerde somut olmayan kültürel miraslar olarak kabul edilmiştir (kultur.gov.tr, erişim tarihi: 02.11.2010).

Toplumların kültür ve doğal kalıtlarının değeri son 10-15 yıl içerisinde daha da anlaşılır ve bilinir bir hal almıştır. Bu konuda yapılmakta olan evrensel faaliyetlerin sayısı da her geçen gün artmaktadır. Yapılan bu eylemlerden en önemlisi Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından 16 Kasım 1972 tarihinde onaylanan "Doğal ve Kültürel Dünya Mirasının Korunması Sözleşmesi”dir. Bu sözleşmeye göre "estetik veya bilimsel açıdan nadide evrensel değer taşıyan fiziksel ve biyolojik oluşumlar veya oluşum grupları" kültür miras olarak kabul edilmiştir (İsmayılov, 2007: 14).

UNESCO’nun ve farklı kurum, kuruluş ya da örgütlenmelerin kültürel miraslar ile ilgili yaptığı bu faaliyetler kültür mirasının toplumlar açısından ne kadar önemli olduğunun da bir kez daha altını çizmektedir. Bu nedenle bu varlıkların muhafaza edilmesi, onarılması ve turizm sektörüne bir artı değer olarak kazandırılması oldukça önemli bir kazanç olacaktır.

UNESCO Dünya Mirası içerisinde Kazakistan Cumhuriyeti tarafından 2012 yılı itibariyle 3 öğe bulunmaktadır. Buna ek olarak, 2012 itibariyle, Kazakistan topraklarından 12 tesis Dünya Miras Listesine dahil olmak üzere adaylar arasında yer almaktadırlar.

Harita 2.8 Kazakistan’da Bulunan UNESCO Dünya Miraslarının Haritadaki Yeri