• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

3.2. İnternet Gazetelerinde Görsellik

3.2.3. İnternet Gazeteciliği

İnternet, dünyanın en büyük bilgisayar ağı olarak tanımlanmaktadır. Yani, milyonlarca bilgisayarın birbiriyle ortak bir protokol çerçevesinde iletişim kurmasına ve kendi aralarında kaynak paylaşımına olanak sağlayan bu sistem bir tür kaynak kümesi olarak tanımlanabilir (egitek.meb.gov.tr’den aktaran Çakır, 2009: 42).

ABD’nin askeri amaçlı bir projesinin ürünü olarak ortaya çıkan internetin sunduğu müthiş bağlantı imkânının, önce üniversitelerin sonrasında ise, tüm insanlığın kullanımına açılması, dünyayı küresel bir köy haline getiren sürecin en önemli aktörü olmuştur. İnternet sayesinde insanlar, dünya üzerinde bu ağa bağlı olan herkesin paylaşıma sunduğu tüm bilgilere oturduğu yerden ulaşma fırsatına erişmiştir. Bu teknik gelişme hiç şüphesiz haber kavramını da derinden etkilemiştir. İnternet kullanımının giderek artması, bu ağa dizüstü bilgisayarlardan cep telefonlarına dek çok çeşitli araçlarla her yerden bağlanma imkânının ortaya çıkması, internet gazeteciliği kavramının doğmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Geleneksel gazeteciliğin basım ve dağıtım gibi masraf kalemlerinden bağımsız şekilde okura gazete ulaştırmayı mümkün kılan internet, yeni bir haber mecrası olarak medyayı biçimlendirmeye başlamıştır.

İnternet gazeteciliğinin, ABD’de yerel basının, maddi yetersizlikleri yüzünden gazetelerini çevrimiçi olarak okurlarına sunma uygulaması ile başladığı bilinmektedir (Meyer’den aktaran Dağtaş ve Derelioğlu, 1999: 92). Hemen akabinde ulusal basının da interneti bir dağıtım kanalı olarak düşünmeleri üzerine yine ABD’de yayın yapan sekiz büyük gazete, bu amaç doğrultusunda bir şirket kurmuşlardır. 1995 yılında kurulan bu şirkete Yeni Yüzyıl Yayım Ağı adı verilmiştir. Aynı yıl Türkiye’de Aktüel Dergisi ilk kez internet üzerinden yayın yapan basın organı olmuş, hemen ardından Zaman Gazetesi de çevrimiçi hale gelmiştir. 1996’da Milliyet, 1997’de Hürriyet ve Sabah, ertesi yıl ise Radikal gazeteleri sanal ortamda boy göstermeye başlamıştır (Karaduman ve Vural’dan aktaran Çakır, 2009: 21).

Geleneksel gazeteden internet gazeteciliğine geçiş, hem gazeteciler hem de okur açısından çok zorlu bir süreç olmamış, bu yeni medya ortamına kısa sürede alışılmıştır. İnternet, gazetecilik için çok uygun bir mecradır. Haber üretiminin ve tüketiminin soyut yapıda olması, elle tutularak okunan gazetenin somut bir varlık olmasından çok daha büyük bir öneme sahiptir. Yani kâğıt, haberciliği somut bir iş haline getirmediğinden, haberin ekranlara taşınmış ve dijitalleşmiş olması da yadırganacak bir durum ortaya çıkarmamıştır. Bu noktada Halil İbrahim Gürcan da Sanal Gazetecilik adlı kitabında internet gazeteciliğini tanımlarken, durumun, gazeteciler açısından büyük bir değişiklik yaratmadığına dikkat çekmektedir. Ona göre; internet gazetesi, geleneksel gazetelerdeki haber toplama ve yazma sürecinden yararlanan; ancak haber malzemesini, basım işlemi uygulamak yerine internet aracılığıyla okura sunan bir yayın organıdır (Gürcan, 1999: 2).

Geleneksel gazeteciliğin, görevi büyük bir hızla internet gazeteciliğine devretmesindeki en önemli faktörler, basım ve dağıtım maliyetlerinin ortadan kalkması iken olayın bir diğer boyutu ise, tamamen yeni okur kitlesi ile ilgilidir. Zira bilgisayarı, akıllı telefonları ve interneti kişilerarası iletişimde en önemli araçlar olarak kullanan genç nüfus, dünyada olan biteni de çeşitli internet sitelerinden, sosyal medyadan, elektronik posta gruplarından, bloglardan ve benzer kaynaklardan edinmeyi tercih etmektedir. Kâğıda uzak, ekranlarla burun buruna büyüyen nesilleri

gazete okuru yapmanın belki de tek yolu, gazeteleri de ekranlara taşımaktan geçmektedir. İş yerlerinde ve evlerde kapanmayan bilgisayarlar, dolayısıyla internetle birlikte haber ve insanın beraberliği neredeyse sürekli bir hal almıştır. Haber artık yine vazgeçilmez ama bu sefer ayrıca her dakika bir yenisinin alınması gereken bir servise dönüşmüştür (Çakır, 2009: 8). Genel bir ifadeyle, haberci ve okur ilişkisinin, teknolojik gelişmenin etkisindeki alışkanlıklar eşliğinde evrilerek sürdüğü görülmektedir.

Gazetelerin okura internet üzerinden ulaşma çabası, önceleri gazete içeriklerinin herhangi bir değişikliğe uğramadan, olduğu gibi çevrimiçi hale getirilmesi şeklinde olmuştur. İnternet gazeteciliği dendiğinde, ilk yıllarında bir gazetenin çevrim içi olması, yani www’lu bir adres üzerinden izlenmesi, akla geliyordu (Çakır, 2009: 21). Fakat internette kâğıt ve mürekkep maliyeti olmadığından, sayfa sınırının ortadan kalkması, yine klasik gazeteden farklı olarak bol miktarda fotoğraf kullanma imkânı olması, internet gazetelerinin farklı bir biçime bürünmesine neden olmuştur. Baskı saatinden bağımsız olarak çalışma özgürlüğü yahut internet başında sürekli ‘güncel’ haber ile beslenmek isteyen okur kitlesinin baskısı, internet gazetelerini 24 saat güncellenen, son dakika haberleri ile geleneksel basından net biçimde ayrışan araçlar olmaya itmiştir.

İnternet gazetelerinin ilk dönemi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geleneksel gazete sayfaları için hazırlanan haberlerin, oldukları gibi internete yüklenmesinden ibaret olmuştur. Bunu, haberlerin klasik gazetenin internet versiyonu için tekrar düzenlenmeye başlaması, daha fazla fotoğraf kullanımı ve nihayetinde internet gazetesinin ‘son dakika’ haberciliği, internet gazetelerinin hareketli görüntü (video) ile desteklenmesi gibi gelişmeler izlemiştir. Bu gelişmelerle birlikte haberleri kâğıttan değil de ekrandan okuyan kitlelerin alışkanlıkları da dikkate alınarak, internet gazeteleri için daha kısa ve bol görselli haberler hazırlanmaya başlamıştır. Bunun temel nedeni, haberleri internet gazetesinden takip edenlerin genellikle metinleri baştan sona okumadıklarının tespit edilmiş olmasıdır. Haber sitelerindeki kullanıcı hareketleri takip edildiğinde, genel olarak sayfalarda kalış süresinin bir dakikadan az

olduğu görülmektedir (Çakır, 2009: 63). İnternette herhangi bir bilgiye ulaşılmasını sağlayan bilgisayar uygulamalarının adının bile ‘tarayıcı’ olması, aslında bu durumun internetin özüne son derece uygun düştüğünü ve internet kullanıcılarının haber sayfalarını da hızlıca tarayıp geçmelerinin olağan bir hareket olduğunu göstermektedir. İnternetin haber kaynakları açısından zenginliği de kullanıcıların, çok sayıda internet gazetesine sadece göz atma gibi bir alışkanlık edinmesine neden olmaktadır. ‘‘Geleneksel medya okuyucusuna “Okur” kavramı yakıştırılırken internet haber sitesinin okuyucusuna, “Ziyaretçi” adlandırılması yapılmaktadır. İnternet kullanıcısının habere ulaşmak için aynı anda önündeki birden çok seçenekten birini seçme şansı olması, aynı zamanda onun bir haberde kaldığı süreyi de kısaltmaktadır.’’ (Ayvaz, 2008: 59).