• Sonuç bulunamadı

3. İNSAN TİCARETİ İLE MÜCADELE KAVRAMI

1.2. Birleşmiş Millet Dönemi Sözleşmesi

1.2.2. İnsan Ticaretiyle Dolaylı İlgili Sözleşmeler

de, insan ticaretini engellemekten ziyade daha çok organize suç gruplarıyla mücadele kaygısıyla hazırlandığı için uluslararası toplumun dar bir yaklaşımla ceza hukuku dahilinde önlemler alarak Protokolü uyguladığı ileri sürülmüştür.196 İkinci olarak, Protokolün doğası gereği sınıraşan nitelikte olan ve organize suç grupları tarafından işlenen suçlar bakımından uygulanabilir olması da bir başka eleştiri nedenidir. Zira bu iki bileşeni karşılamayan ticaret vakalarının kapsam dışı kalma tehlikesi mevcuttur.197 Son olarak, Protokol, devletlere yükümlülüklerini uygulamaları ve yorumlamaları bakımından çok geniş bir serbestlik tanıyarak yeterli bir kontrol mekanizması sunamamıştır.198

Kölelik Sözleşlemesi’ni tamamlamak amacıyla hazırlanmıştır.200 Borç esareti, kölelik tarzında evlilik ve çocuklar ile gençlerin sömürüsü Sözleşmeye dahil edilmek suretiyle 1926 Kölelik Sözleşmesinde yapılan tanım genişletilmiştir.201 Kölelik tanımının genişletilmesiyle insan ticareti konularının Sözleşme’de yer bulduğu görülmektedir.

Diğer yandan, bu sözleşmenin tarafları evlilik için asgari yaş haddi belirlenmesi ve evliliklerin kayıt altına alınmasını teşvik etmiştir.202 Bu düzenleme insan ticareti niteliğindeki erken yaşta ve zoraki evliliklerin önlenmesi bakımından ilerleme sağlamıştır.

1979 yılında Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) BM Genel Konseyi tarafından kabul edilmiştir.203 Bu Sözleşme, kadınların cinsiyet temelli “her türlü” ayrımcılıktan korunması ve kadınların fuhuş amacıyla ticaretini engellemeyi amaçlamıştır.204 CEDAW, taraf devletlerin kadın ve erkekler arasındaki eşitliği güçlendirmeleri ve bu hedefe ulaşmak için tüm engelleri ortadan kaldırmalarını ister. Zira önceki insan ticareti karşıtı sözleşmelere rağmen kadınlara karşı yaygın ayrımcılık devam etmektedir.205

CEDAW, kadınların eşitliğini güçlendirmede potansiyel olarak işlevsel olsa da kadınların cinsel istismar amacıyla uluslararası insan ticaretine karşı korunması bakımından etkisizdir. Sözleşmenin amaçları ve insan ticaretine karşı önlemler;

200 Kölelik, Köle Ticareti ve Köleliğe Benzer Kurum ve Uygulamaların Engellenmesine Dair Ek Sözleşme, Giriş, Para 8.

201 Kölelik, Köle Ticareti ve Köleliğe Benzer Kurum ve Uygulamaların Engellenmesine Dair Ek Sözleşme, madde 1.

202 Kölelik, Köle Ticareti ve Köleliğe Benzer Kurum ve Uygulamaların Engellenmesine Dair Ek Sözleşme, madde 2.

203 Convention on the Elimination of All Forms of Discrimination against Women New York, 18 December 1979. (Bundan böyle “Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi” olarak anılacaktır).

204 Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, 1979, madde 6.

205 Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Dibace, para 3-6.

sözleşmeyi başarılı şekilde uygulayamayan BM’nin farklı komiteleri tarafından yerine getirilmektedir.206

1984 yılında BM Genel Konseyi İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşmeyi (CAT) kabul etmiştir.207 Bu sözleşme, içeriği itibariyle insan tacirlerinin de araçlarından olan zalimane, insanlık dışı veya küçültücü muameleler ile işkenceyi engellemeyi, soruşturmayı ve cezalandırmayı hedefleyen düzenlemeler içerdiği için insan ticaretiyle ilişkilidir. Nitekim, Sözleşme’nin izleme organı olan İşkenceye Karşı Komite, taraf devletlere önerilerinde insan ticaretiyle mücadeleye atıf yapmış ve insan ticareti mağdurlarına bir takım hakların sağlanması gerekliliğine değinmiştir.208

1989 yılında BM Genel Konseyi tarafından Çocuk Hakları Sözleşmesi kabul edilmiştir.209 Bu sözleşmeyle, taraf devletlerin ulusal, iki taraflı ve çok taraflı seviyede herhangi bir şekilde ve amaçla çocukların satılmasını ve ticaretini engellemek için uygun önlemler alması istenilmiştir.210 Taraf devletler, tüm çocukların eğitime erişimini sağlamalıdır. Burada çocuklar bakımından hiç bir ayrıma gidilmemiş ve dolayısıyla ülke içinde hukuka ayrı şekilde ikamet eden insan ticareti mağduru çocukların da bu haktan yararlanması mümkün hale gelmiştir.

206 Katrin CORRIGAN, “Putting the Brakes on the Global Trafficking of Women for the Sex Trade: An Analysis of Existing Regulatory Schemes to Stop the Flow of Traffic”, Fordham International Law Journal, Cilt:25 sayı 1, 2001, s.196.

207 The Convention against Torture and Other Cruel, Inhuman or Degrading Treatment or Punishment, 10 December 1984.

208 Bkz.UN Committee Against Torture (CAT), Conclusions and recommendations of the Committee against Torture:Qatar, CAT/C/QAT/CO/1, 25 July 2006, s.2. ve UN Committee Against Torture (CAT), Conclusions and Recommendations of the Committee against Torture:Ukraine, CAT/C/UKR/CO/5, 3 August 2007, s. 5.

209 Convention on the Rights of the Child, 20 November 1989. (Bundan böyle “Çocuk Hakları Sözleşmesi” olarak anılacaktır).

210 Çocuk Hakları Sözleşmesi, madde 35.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ek 2000 tarihli İhtiyari Protokol; çocukların satılması, istismarı ve çocuk pornografisine ilişkindir. Bu protokole göre devletler;

çocukların satılması, istismarı, çocuk pornografisi ve çocuk seks turizmini içeren eylemlerden sorumluların engellenmesi, tespiti, soruşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için çok taraflı, bölgesel ve iki taraflı antlaşmalar yoluyla uluslararası işbirliğini güçlendirecek tüm adımları atmalıdır.211

1998 yılında hazırlanıp 2002 yılında yürürlüğe giren ve mahkemenin kuruluşunu düzenleyen Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü ile;212 soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş ve saldırganlık suçları işleyenlerin cezalandırılması amaçlanmıştır.213 Uluslararası Ceza Mahkemesi, diğerlerinin yanında, insanlığa karşı suç işleyen bir kişiyi cezai olarak sorumlu tutabilecek ve yaptırım uygulayabilecektir.214 Statü madde 7’ye göre insanlığa karşı suçlar arasında sayılan köleleştirme; “kişiler üzerinde mülkiyet hakkına bağlı tüm yetkilerin kullanımını anlamına gelir ve bu yetkilerin özellikle kadın ve çocukların olmak üzere insan ticareti sırasında kullanımını kapsar”.215 Şu halde, Uluslararası Ceza Mahkemesi, kişi üzerinde mülkiyet hakkına bağlı tüm yetkilerin kullanıldığı insan ticareti vakalarının varlığı halinde failleri yargılayıp cezalandırabilecektir.

2000 yılında BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi, Sınıraşan Örgütlü Suçlar Sözleşmesini kabul etmiştir. İnsan ticaretini doğrudan ele almasa da sınıraşan organize

211 Optional Protocol to the Convention on the Rights of the Child on the sale of children, child prostitution and child pornography, m. 10.

<https://www.ohchr.org/en/professionalinterest/pages/opsccrc.aspx> [Erişim Tarihi: 7 Ocak 2019.]

212 Rome Statute of the International Criminal Court, 17 July 1998. (Bundan böyle

“Roma Statüsü” olarak anılacaktır).

213 Roma Statüsü madde 5.

214 Roma Statüsü madde 25.

215 Roma Statüsü madde 7.

suçlara uygulanabilir kurallar içermektedir ve sonradan kabul edilen insan ticareti protokolü bu sözleşmeye ek niteliğindedir.

Sonuç olarak, dolaylı olarak insan ticaretiyle ilgili sözleşmeler BM ile ILO gibi bağlı kuruluşları etrafında şekillenmiştir. İlk dönem sözleşmelerinde olduğu gibi bu sözleşmeler de insan ticaretine dair uluslararası çerçevenin oluşumunu etkilemiş ve bu fenomene yönelik kamusal algıyı şekillendirmiştir. İnsan ticaretiyle doğrudan ilgili sözleşmelerin eksik yönlerini özellikle mağdurların korunması bakımından tamamlayıcı bir fonksiyon üstlenmişlerdir.