• Sonuç bulunamadı

2. AVRUPA KONSEYİ BÜNYESİNDEKİ GELİŞMELER

1.2. Amsterdam Antlaşması Bünyesindeki Gelişmeler

1.2.1. Amsterdam Antlaşması’nın Getirdikleri

çerçevenin oluşumuna katkı sunmuştur. Ancak bu dönemde alınan yasal önlemler insan ticaretinin sadece tacirlerin cezalandırılması boyutuna odaklanmıştır. Ayrıca Maastricht Antlaşması bünyesinde 3. sütun kapsamında tüm üye devletlerin üzerinde konsensus sağladığı hususlarda karar alınabilmesi bu aladaki ilerlemenin sınırlı düzeyde kalmasına yol açmıştır. Ortak eylem niteliğinde çıkarılan insan ticaretine dair önlemlerin bağlayıcılığı sorunu üye ülkelerde etkin şekilde uygulanmaları hususunda soru işareti doğurmuştur.

Bu hedef, özellikle terörizm, insan ticareti, çocuklara karşı suçlar, yasadışı uyuşturucu madde ticareti, yasadışı silah ticareti, yolsuzluk ve dolandırıcılık olmak üzere organize veya bireysel suçların engellenmesiyle ve onlarla savaşılmasıyla başarılacaktır.

Bu hedef kolluk kuvvetleri, gümrük yetkilileri, diğer yetkili merciler arasında hem doğrudan hem de Europol aracılığıyla yakın işbirliği kurulması yoluyla gerçekleştirilecektir.

Şu halde, AB, Amsterdam Antlaşması’nda kabul ettiği bu düzenlemeyle açıkça insan ticaretiyle mücadeleyi hedeflerinin arasında göstermiş ve bu mücadelenin yetkili merciler ve Europol’ün dahil olduğu yakın bir işbirliği çerçevesinde gerçekleştirileceğini belirtmiştir.

Amsterdam Antlaşması’nın 1999 yılında yürürlüğe girmesi insan ticareti ile mücadele alanındaki gelişmeleri hızlandırmıştır. Özgürlük, Güvenlik ve Adalet alanının oluşturulması öngörülmüş ve Adalet ve İçişlerinde İşbirliği alanında yer alan sınır kontrolleri, vize, göç, iltica ve hukuki konularda adli işbirliği konuları Avrupa Topluluğu Antlaşmasına taşınmıştır.358 Bunu müteakip, Bakanlar Konseyi’ne üçüncü sütunda; yeni adıyla “Cezai Konularda Polis ve Adli İşbirliği” ile ilgili meselelerde

“çerçeve kararları” kabul etme yetkisi tevdi edilmiştir.359 Bunun amacı, içerisinde insan ticaretiyle mücadelenin de yer aldığı çoğu konuda üye devletlerin ulusal hukuklarını yakınlaştırmaktır.360 Konsey, AB Antlaşması’nın Amsterdam Antlaşmasıyla değiştirilen 34. maddesine dayanarak çerçeve kararlar çıkarabilecek ve böylece AB genelinde ticaretle mücadeleye dair asgari kurallar oluşturulabilecektir. Maastricht Antlaşması’ndan farklı olarak düzenlenen bir diğer enstrüman Konsey tarafından

358 AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik) Dibace, para.12 ve maddeler 2, 29, 40 ve AT Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik), Başlık IV, madde 61-69.

359 AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik) madde 34/2-(b).

360 Tom OBOKATA, 2003, s.917.

çıkarılacak bağlayıcı nitelikteki “karar”lardır.361 Ancak bu kararlar doğrudan etkili değildir ve üye ülke mevzuatlarını yakınlaştırmak amacı taşıyamaz 362

Bu dönemde, çerçeve karar çıkarılması yoluyla üye devletlerin insan ticareti ile mücadele ile ilgili kolluk ve yargısal işbirliği alanındaki mevzuatının yakınlaştırması hedeflendiğinden çerçeve kararların yasal niteliğini belirlemek gerekir. Çerçeve kararlar üye devletler açısından bağlayıcıdır ancak doğrudan etkili değildir.363 Komisyon’un çerçeve kararların uygulanmasını temin için Adalet Divanı nezdinde yasal girişimde bulunma yetkisi olmamakla beraber Adalet Divanı, çerçeve kararların uygulanması sırasında üye devletler arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklara dair karar verebilir.364

Amsterdam Antlaşmasıyla değişik AB Antlaşması madde 35’e göre Adalet Divanı, çerçeve karar ve kararların yorumu ile geçerliliği, Cezai Konularda Polis ve Adli İşbirliği başlığı altındaki sözleşmelerin yorumu ile bu sözleşmelerin uygulanması için alınan önlemlerin yorumu ve geçerliliği hakkında ön karar verme yetkisine sahiptir.365 ABAD’a Amsterdam Antlaşması ile 3. sütun konularında ilk kez verilen bu yetki ile üye ülkelerdeki mevzuatın yakınlaştırılması hususunda güçlü bir irade ortaya konulmuştur. Ancak, AB vatandaşlarının 3. sütun konuları bakımından doğrudan ABAD nezdinde dava açma hakları bulunmaması hususunda bir değişiklik yapılmamıştır.

366

dDiğer yandan, Amsterdam Antlaşması'na ek bir protokol ile Schengen müktesebatı AB yasal çerçevesinin bir parçası haline getirilmiştir. 367 Schengen Uygulama

361 AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik) madde 34/2-(c).

362 AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik) madde 34/2-(c).

363AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik), madde 34/2(b).

364 European Commission, Commission report to the Council and the European Par-liament: based on Article 10 of the Council Framework Decision of 19 July 2002 on combating trafficking in human beings, COM (2006) 187 final, Brussels, 2006, s.4.

365 AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik), madde 35.

366 AB Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ile değişik), madde 29.

Sözleşmesi’nin AB’nin parlamenter ve yasal denetimine tabi hale gelmesi; Sözleşmenin ortak sınırların kontrolü, sınıraşan suçlarla mücadele ve iltica hususlarını içermesi sebebiyle insan ticareti ile mücadele bakımından önem arzeder.368

1999 yılında, Amsterdam Antlaşmasında ortaya konan hedefleri gerçekleştirmek için Tampere Zirvesi yapılmış ve bu zirvede insan ticareti ile mücadeleye dair amaçlara değinilmiştir. 369Zirve Başkanlık Bildirgesi 23. Paragrafa göre; Zirve, özellikle insan ticaretine ve göçmenlerin ekonomik istismarına angaje olanlarla savaşmak suretiyle yasadışı göçe karşı kaynağında mücadele etmeye kararlıdır. Üye devletler ve EUROPOL, suç şebekelerinin tespiti ve imhası için çaba sarfetmelidir.370 İnsan Ticaretinin tüm türleriyle mücadele için kaynak ve transit ülkelerle işbirliğinin geliştirilmesi ve bilgilendirme kampanyaları yapılması istenilmiştir.371 Sınıraşan yönü itibariyle insan ticaretin engellenmesi için gerektiğinde Europol ile işbirliği içinde ortak

367 11997D/PRO/02, Protocol annexed to the Treaty on European Union and to the Treaty establishing the European Community - Protocol integrating the Schengen ac-quis into the framework of the European Union, OJ C 340, 1997, s. 93.

368 Schengen Sözleşmesi, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg ’un kişilerin serbest dolaşımını sağlamak amacıyla 1985 yılında ortak sınırlarındaki kontrolleri kademeli olarak kadırmak hususunda anlaşmaları neticesinde doğmuştur.

Sınırların kademeli kaldırılması üye ülkeler arasında insan tacirlerinin dolaşımını kolaylaştırmakla birlikte bu alanda ortak mücadeleye dair gerekliliğin güçlenmesine yol açmıştır. 1990 yılında ise Sözleşmenin uygulanmasını sağlamak için Schengen Uygulama Sözleşmesi kabul edilmiştir. Schengen Uygulama Sözleşmesinin amaçları arasında dış sınırların geçilmesine dair ortak kurallar oluşturmak, bir üye devletten diğerine insan ticaretinin de içinde yer aldığı bazı suçlar bakımından sıcak takip ve izleme hakkı, ulusal yargı, gümrük ve polis güçleri arasında işbirliği vardır. - Convention implementing the Schengen Agreement of 14 June 1985 between the Governments of the States of the Benelux Economic Union, the Federal Republic of Germany and the French Republic on the gradual abolition of checks at their common borders, 1990.

369

370 European Council, Presidency Conclusions, Tampere European Council, 15–16 Oc-tober 1999, para. 23.

371 Ibid, madde 22.

soruşturma takımlarının oluşturulması öngörülmüştür.372 Ancak, bu zirvede insan ticareti daha çok yasadışı göçün bir sonucu olarak ele alınmıştır.373

Amsterdam Antlaşması’nın yürürlüğe girdiği bu dönemde insan ticaretiyle mücadeleye yönelik bakış açısı değişmeye başlamıştır. Mağdurların korunmasına yönelik düzenlemeler yapılmasına rağmen odak noktası suçluların cezalandırılması olmaya devam etmiştir.374 Bu dönemde, insan ticaretinin ağır bir insan hakları ihlali olarak kabul edildiğini ve bir insan hakları meselesi olarak görülmeye başlandığını söylemek mümkünse de bu yaklaşım yasal metinlere gerektiği gibi yansımamıştır.