• Sonuç bulunamadı

Bu başlık altında öncelikle YÖK tez tarama sayfasında yer alan, başlığında “innovation” kavram geçen tezlere ulaşılmıştır. İngilizce “innovation” kavramının Türkçe ’ye “yenilik, yenileşim, yenileşme, yenilikçilik” gibi ifadelerle çevrilmiş olmasından dolayı tarama kavramın orijinal yazılışıyla yapılmıştır. 2016 yılı Haziran ayı itibariyle tez tarama sisteminde başlığında “innovation” kavramı bulunan 464 tez (yüksek lisans ve doktora) bulunmaktadır. Şekil 12’de tezlerin hazırlandıkları yıllara göre dağılımı sunulmaktadır.

85

1987 – 2015 yılları arasında başlığında “innovation” kavramını bulunduran yayınlanmış 464 tezin 342’si yüksek lisans, 122’si doktora düzeyindedir. Grafikte ilk dikkat çeken noktanın 2005 yılına kadar özellikle doktora düzeyinde az sayıda çalışmanın birkaç yıl ara ile yapılmasıdır. Yaratıcılık konulu tezlerin dağılımına benzerlik gösteren grafikte yükseköğretime erişim olanaklarının artmasının yanı sıra 2000 Lizbon Stratejisi çerçevesinde AB (Avrupa Birliği) ekonomisinin yeniden yapılandırılmasının sonuçlarının yansıması olduğu düşünülmektedir. Ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olan inovasyon kavramı 2003 yılından itibaren önemli bir hale gelmiş ve bilimsel çalışmaların dikkatini çekmiştir.

Hazırlanan yüksek lisans tezlerinin hazırlandıkları alanlara göre dağılımı Şekil 13’de sunulmuştur. 0 10 20 30 40 50 Master Doktora 228 43 21 8 4 38 Ekonomi Mühendislik Eğitim ve Öğretim Bilim ve Teknoloji Mimarlık Diğer

Şekil 12. 1987 - 2015 yılları arası başlığında "innovation" kavramı bulunan tezlerin dağılımı.

Şekil 13. 1987 – 2015 tarihleri arasında hazırlanan başlığında “innovation” kavramı bulunan

86

“Innovation” kavramını içeren en fazla yüksek lisans tezi ekonomi alanında yapılmıştır (f=228). Bu alanı mühendislik (f=43) ve eğitim-öğretim (f=21) alanları takip etmektedir.

İnovasyon kavramını içeren doktora düzeyinde yapılan 122 çalışmanın alanlara göre dağılımı Şekil 14’de sunulmuştur.

Doktora düzeyindeki tezlerin alanlara göre dağılımı yüksek lisans düzeyindeki grafiğe benzer bir görüntü ile karşılaşılmaktadır. Ekonomi alanı 98 tez ile doktora düzeyinde yaratıcılık en fazla tezin hazırlandığı alandır. Ekonomi alanını, mühendislik (f=4) ve eğitim (f=2) takip etmektedir.

Innovation ekonomi alanına özgü bir kavram olması nedeniyle en fazla tez çalışmasının bu alanda yapılmış olması normal bir sonuçtur. Ancak özellikle bilişim teknolojileri ile endüstri alanlarını bir araya getirerek başlatılması düşünülen dördüncü sanayi devriminin yaşanacağı günümüzde mühendislik alanında yapılan tez çalışmasının az olması Türkiye için bir sorun teşkil etmektedir. Bu durum Türkiye’nin dördüncü sanayi devrimini geç yakalamasına ve rekabet eden ülkeler arasındaki yerini alamamasına neden olabilir. Bu noktadan sonra eğitim alanında yapılmış olan “innovation” kavramını içeren çalışmalara ilişkin bilgiler sunulmuştur. Gürbüz (2004) “Yaratıcılık ve Yenilik (Dünya’daki ve Türkiye’deki Gelişmeler)” başlıklı yüksek lisans tez çalışmasında küresel rekabet ortamında gün geçtikçe önem kazanan “yaratıcılık” ve “inovasyon” kavramlarını analiz etmeye ve bu kavramlar arasındaki ilişkiyi, engelleri ve çözüm önerilerini ortaya koymaya çalışmıştır. Literatür taramasına dayalı olan çalışmada inovatif faaliyetlerin genelde imalat sanayinde toplandığı, büyük firmaların küçük

98 4 2 1 7 10 Ekonomi Mühendislik Eğitim ve Öğretim Bilim ve Teknoloji Mimarlık Diğer

Şekil 14. 1987 – 2015 tarihleri arasında hazırlanan başlığında “innovation” kavramı bulunan

87

firmalara göre daha inovatif oldukları, Türkiye’de de benzer bir durum yaşandığı ancak oransal olarak birçok ülkenin gerisinde olduğu, Ar-Ge harcamalarının Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranının düşük olduğu sonuçlarına yer verilmiştir.

Aydın (2006) “Avrupa İnovasyon ve Girişimcilik Stratejisi: Türkiye İçin Uygulamalar” başlıklı yüksek lisans tezinde Avrupa’nın inovasyon ve girişimcilik stratejileri ve bunların Türkiye’ye etkilerini değerlendirmeyi amaçlamıştır. Literatür taramasına ve İnovasyon Politika Ölçümü - Eğilim Grafikleri analinize dayanan nitel bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda; 1988-2001 yılları arasında birçok işin mikro-girişimciler tarafından gerçekleştirildiği, bu dönemde Avrupa’da özellikle BİT (Bilgi İletişim Teknolojileri) teknisyenlerinin işsiz kalmadıkları, Türkiye’de ev kadınlarının işsizlerin yarısını oluşturduğu bilgileri paylaşılmıştır. Türkiye’nin inovasyon ve girişimcilik konusunda; izleme, değerlendirme sisteminin bulunmaması, büyük firmaların projeler hakkında bilgilendirilmemesi, firmaların aile şirketi vb. biçimde tutucu yapılara sahip olmaları, firmalar arasında işbirliğinin eksikliği, özel firmaların ve üniversitelerin yüksek vergi sorunuyla karşı karşı kalmaları sorunlarıyla karşı karşıya olduğu belirtilmiştir.

Çelik (2006) “İlköğretim Okullarında Değişimin ve Yeniliklerin Uygulanmasını Engelleyen Faktörlerin Öğretmen ve Yönetici Algılarına Göre Belirlenmesi” başlıklı yüksek lisans tezinde yeniliklerin gelişimini engelleyen durumlara ilişkin okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin görüşlerini belirlemeyi amaçlamıştır. Tarama deseninde gerçekleştirilen araştırma sonucunda; ilköğretim okullarında değişimin ve yeniliklerin uygulanmasını engelleyen en önemli faktörün “Kaynak Yetersizlikleri” ve “Kurumsal Kültür Yetersizlikleri” olduğu bulguları paylaşılmıştır. Altan (2011) “Teknoloji-zengin eğitsel bir yenilik olarak ‘Quest Atlatis’ in örgün eğitime entegrasyonu: Fen ve Teknoloji dersi örneği” başlıklı nitel durum çalışmasında Fen ve teknoloji dersinde inovatif bir uygulamanın etkisi belirlemeyi amaçlamıştır. Deneysel işlem sonucunda; öğrencilerin çok fazla yardım talep ettikleri, sınıf ortamının çok karışık, zamanın kısıtlı, teknolojik alt yapının yetersiz olduğu, katılımcıların takım çalışmasına yatkın olmadıkları belirtilmiştir. Bu sorunlara karşın öğrenme sürecinin öğrencilerin güdülerini arttırdığı bilgisine yer verilmiştir.

Kılınç (2011) “İnovasyon ve ulusal kalkınma: AB ülkeleri ve Türkiye üzerine bir inceleme” başlıklı yüksek lisans tezinde inovasyon ve iktisadi kalkınma arasındaki ilişkiye yönelik olarak inovasyonun, inovasyon sistemlerinin ve göstergelerinin mevcut durumu ortaya koymaya amaçlamıştır. Betimsel araştırma sonucunda; inovasyon konusunda toplumsal algı düzeyinin düşük olduğu ve danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edilmiştir.

88

Özdemir Karaca (2011) “İlköğretim 8. Sınıf öğrencilerinin inovasyon fikirleri geliştirmelerini etkileyen engeller ve teşviklerin belirlenmesi: Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde tarama deseninde bir çalışma yürütmüştür. Araştırma sonuçlarına göre; öğrencilerin inovatif fikirler geliştirmelerini etkileyen engeller ile teşvik edilme arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı belirlenmiştir.

Kavacık (2012) “İlköğretim altıncı sınıf fen ve teknoloji dersi madde ve ısı ünitesi grupla yenilikçi (inovasyon) projeler oluşturmanın öğrenciler üzerine etkisi” başlıklı yüksek lisans tezinde deneysel bir araştırma yürütmüştür. Araştırma sonuçlarına göre; inovatif projeler üretmenin öğrencilerin başarılarına ve akademik benliklerine olumlu yönde etki ettiği ve deneysel sürecin, öğrencilere proje yapma ve grupla işbirliği içinde çalışma becerileri kazandığı bilgilerine yer verilmiştir.

Kurtulmuş (2012) “Eğitimde inovasyon: öğretmen ve öğrencilerin inovasyona bakışı ve yeterliliğinin sorgulanması” başlıklı yüksek lisans tezinde öğrenci ve öğretmenlerin inovasyon kavramı hakkında ne bildiklerinin tespit edilmesi amaçlandığı belirtilmiştir. Tarama modelinde gerçekleştirilen araştırma sonucunda; öğretmen ve öğrencilerin inovasyon kavramını bilmedikleri, inovasyonun öneminin farkında olmadıkları ve okullarda-sınıflarda inovasyon için teşviklerin sağlanması gerektiği bilgileri sunulmuştur.

Eraslan (2014) “Ortaöğretim Okul Yöneticilerinin İnovasyon Yeterlilikleri” başlıklı yüksek lisans tezinde öğretmen görüşlerine dayalı olarak okul yöneticilerinin inovasyon yeterliliklerini belirlemeyi amaçlamıştır. Tarama modelinde tasarlanan çalışma sonucunda; okullarda rekabet yerine iş birliğinin verimi arttırdığı ve yöneticilerin takım çalışmalarını destekledikleri; yöneticilerin değişim istedikleri, vizyon sahibi oldukları, demokratik liderlik özelliklerini gösterdikleri ve başarı çalışmaları ödüllendirdikleri görüşlerine ulaşılmıştır.