• Sonuç bulunamadı

İmam Hatip Okulları Mezunlarının Üniversiteye Alınma Talebi

1.4. Abit Özmen-53 Dönem (7 Temmuz 1974 3 Ağustos 1975)

1.4.1. İmam Hatip Okulları Mezunlarının Üniversiteye Alınma Talebi

mezunların üniversiteye alınıp alınmama konusudur. Türk devriminin en önemli ayaklarından birinin eğitim olduğunu düşünürsek hem Türk milliyetçilerinin hem de muhalif kanadın eğitim sistemi üzerinde tartışması normaldir.121 İmam hatip okullarının durumu 28 Şubat süreci esnasında ve bu sürecin sonrasında ülke gündeminde bolca tartışılacak ve YÖK tarafından verilen bir kararla meslek lisesi mezunlarının kendi alanları dışındaki branşlara girişi engellenecektir. AKP hükümeti çeşitli formüller deneyerek imam hatip mezunlarının tüm branşlarda üniversiteye girebilmeleri amacıyla çeşitli formüller uygulasa da henüz YÖK’e fikirlerini kabul ettirebilmiş görünmemektedir. 122

MTTB, 1974 eğitim öğretim yılında resmi ağızlardan İmam hatip okulu mezunlarının üniversiteye girebileceklerine dair yapılan açıklamaları anarak, bu mezunların lise fark derslerini vermelerine rağmen sınava eşit şartlarda girememesini şiddetle protesto etmiştir. MTTB talebelerin tüm sorunlarıyla uğraşmayı kendine borç bildiğinden dolayı böylesi büyük bir problem karşısında susmadı. Ayrıca MTTB tabanını düşündüğümüz zaman imam hatip mezunlarının üniversiteye girememeleri en çok MTTB’nin sorunudur. MTTB, imam hatip okullarının ne amaçla kurulduğunu kendilerinin bilmediğini ancak yurdun dört bir yanında açılan bu okullara milletin teveccüh göstermesini gözardı edemeyeceklerini belirtir. Halbuki “düzenin okulu” olarak tanımlanan imam hatip okulları zaten

121 Özer Ozankaya, Türk Devrimi ve Yüksek Öğrenim Gençliği, A.Ü.SBF Yayınları, Ankara, 1978, s, 45

122 Bahattin Akşit, İmam Hatip and Other Secondary Schools in the Contex of Political and Culturel Modernization in Turkey, Journol of Human Science, V/I,:91

devletten bağımsız bir İslam düşüncesi oluşturabilecek kurumlar olmaktan uzaktır.123

MTTB imam hatip okulları konusunda kamuoyunu ve yetkilileri bilgilendirmek amacıyla bir komisyon oluşturur. Komisyonun ilk açıkladığı raporda, yıllardır yapılan yükseköğrenim kurumlarına giriş imtihanlarında ve bu müesseselere alış sisteminde büyük aksaklıklar yaşandığı belirtilir. 1974 yılı itibarıyla bu okullardan Türkiye’de 52 adet bulunmakta ve her yıl 4500 kişi bu okullardan mezun olmaktadır. MTTB’ye göre 4500 öğrenciden sadece 400’u üniversiteye girebilmekte ve üniversiteye girme başarısı gösteren bu öğrenciler, lise fark derslerini verebilmek için diğer adaylara göre daha fazla çalışıp başarılı olmak mecburiyetindedirler. 700 yüksekokul bölümden sadece 61 tanesinin imam hatip mezunları ile diğer lise mezunlarını eşit tutmasının ve Köy Enstitüsü mezunlarının lise mezunlarıyla birlikte 272 bölüme alınmalarının ikilik oluşturduğu ve bunun da yanlış anlamalara sebep olduğuna inanılmaktadır. MTTB haksız saydığı bu uygulama karşısında ilk olarak Milli Eğitim Temel Kanunu 30 ve 32. maddelerinin özerk üniversiteler kanununda gerekli değişikliğin yapılarak uygulamaya konulmasına çabalamıştır. İmam hatip okulu mezunlarının diğer meslek liseleri mezunlarının sahip olduğu haklara sahip olması MTTB’nin ikinci öncelikli isteğidir. MTTB, imam hatip mezunlarının üniversite giriş sınavlarında haksızlığa uğradığını düşündüğünden dolayı İcra Konseyi Başkanı Kemal Karadenizli başkanlığında bir ekip İ.Ü rektörü Haluk Alp ile bir mülakat gerçekleştirmiştir. MTTB sınavlara sadece imam mezunlarının alınmamasının farklı yorumlara açık olduğunu belirtirken, rektör sınavlara tüm meslek okulu mezunlarının alınmadığını, bu olayı siyasi bağlamda değerlendirmemek gerektiğini belirtmiştir. Rektör, meslek lisesi mezunlarının üniversiteye alınmaları konusunun birkaç kez üniversite senatosunda gündeme gelerek tartışıldığını ancak lise mezunlarının okul bittikten sonra çalışabilecekleri bir işlerinin olmaması, meslek okulu çıkışlıların ise mesleklerinin olmasından dolayı üniversiteye gitmek zorunda olmadıkları sonucuna varmıştır. MTTB aynı konuyu Ankara Üniversitesi Rektörü Tahsin Özgüç ile de görüşmüştür. Ankara Üniversitesi rektörü de İstanbul Üniversitesi rektörü gibi aynı cevabı verir ve sorunun siyasi bir mesele değil iş sahibi olup olmamakla alakalı

olduğunu savunur. Ayrıca kendi üniversitelerinde meslek lisesi mezunlarının kayıt yaptırabilecekleri fakültelerin olmadığını, belki İlahiyat ve Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesine kayıt yaptırabileceklerini belirtir. Rektörü sorularla köşeye sıkıştırmak isteyen MTTB’li yetkililer üç üniversitede meslek liselerinin kayıt yaptırabilmelerini rektöre sormaları üzerine sert bir tavırla karşılaşırlar. ODTÜ gibi üniversitelerin göstermelik olarak üç kişinin yüksek okullara kayıt yaptırmasına izin verilmesinin abartılmaması gerektiğini, kendisinin gençleri çok sevdiğini ve bu sorunu Milli Eğitim Şurasına taşıyacağını belirtmiştir. Meslek okulu mezunlarının üniversiteye girmeleri konusunda üniversiteler arasında farklı uygulamalar ve farklı görüşler mevcuttur. İzmir Temsilciliği Başkanı Emin Kılavuz da Ege Üniversitesi gibi büyük ve köklü bir üniversitenin rektörü ile bir görüşme yapar. Kılavuz’un sorunu ele alış tavrı bu okulların meslek liseleri statüsünde kabul edilmemesi gerektiği yönündedir. Kılavuz imam hatip okulları ile düz lise müfredatları karşılaştırıldığında iki okul arasında fark olmadığını belirtmiştir. Fakat diğer rektörler gibi Ege Üniversitesi rektörü de kararları senatonun verebileceğini, imam hatip okullarını da meslek lisesi olarak kabul edeceklerini belirterek bu konuda daha fazla bir şey yapamayacaklarını belirtmiştir.

MTTB her dönemde olduğu gibi bu dönemde de ekonomik sorunlarını çözerek öğrencilere sunacakları hizmetleri daha da genişletebilmek amacıyla Sümerbank Genel Müdürü, Şeker Fabrikaları Genel Müdürü gibi üst düzey yetkililerden ekonomik yardım sözleri almıştır. Bütün bu görüşmeler aslında MTTB’ye verilen desteğin göstergeleridir. MTTB yöneticileri bu destekleri cevapsız bırakmaz ve 15.3.1975 tarihinde yeni kurulan Milliyetçi Cephe Hükümeti üyelerini tebrik etmek amacıyla Ankara’ya hareket eder. Başta Başbakan Süleyman Demirel olmak üzere bakanların büyük kısmı ile görüşülür. İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk ile hala çözümlenmemiş bulunan Taşra Teşkilatları meselesi, Ulaştırma Bakanı ile MTTB Turizm Müdürlüğü’nün Devlet Demiryolları ile olan sorunları, Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu ile MTTB teşkilatlanması kapsamında hukuki destek verilmesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Abdülkerim Doğru ve Tabii Kaynaklar Bakanı Selahaddin Kılıç ile kendilerine bağlı genel müdürlükleri vasıtasıyla teşkilatın bazı ihtiyaçlarının karşılanması noktasında sorunlar görüşülmüştür.124

MTTB ve hükümet arasındaki karşılıklı ilişki bu dönemde zirveye ulaşmıştır. MTTB’nin Ankara ziyaretlerinin ardından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan çalışmalar hakkında bilgi almak ve çalışmaların nasıl gittiğini öğrenmek amacıyla 27.12.1974 tarihinde MTTB’yi ziyaret etmiştir. Erbakan’ın ziyaretinin anlamı açıktır. Solcu ve milliyetçi hareketlerin gençlik örgütlenmelerine verdiği açık desteğin benzerini, Erbakan da özlenen imanlı gençliğin MTTB saflarından çıkacağına olan inancını belirterek İslamcı MTTB’ye vermektedir. MTTB için devletin en yetkili makamları tarafından verilen bu açık destek anlamlıdır. Gerçi MTTB’nin tarihi seyri göz önüne alındığı zaman devletin en üst yetkililerinin bu derneğe gösterdikleri yakın ilgi yadsınacak bir olay değildir. Bu MTTB’nin alışık olduğu bir durumdur.