• Sonuç bulunamadı

Psikososyal destek çalışmasının birinci ve en önemli adımı, feminist ilkelerden hareketle gerçekleştirilen ilk görüşmedir.

İlk görüşme, güven kurulması bakımından son derece önem-lidir. Görüşmeyi yapan kişinin yeterliliği, duyarlılığı, görüş-menin gizliliği konusunda kadının detaylı biçimde bilgilen-dirilmesi, gerekli gizlilik protokollerinin yapılması, görüşme yapılan yerin güvenli ve rahat olması, varsa, kadının çocuk-ları için güven duyacağı bir ortam sağlanması önemlidir. İlk görüşmeyi yapan sosyal çalışmacı, kadını dikkatle dinlemeli, yargılamamalı ve ihtiyaçlarını belirlemelidir. Görüşmede ka-dının beyanından hareket edilir.

Görüşme Ortamı: Görüşme ortamı resmiyetten uzak, rahat, aydınlık ve gürültüsüzdür. Konuşulanlar dışarıdan duyulma-malıdır. Görüşme odasında masa bulunur, karşılıklı koltuk-larda oturulur. Bu kadına eşit bir ilişki içerisinde olduğunu hissettirecektir.

İlk Karşılaşma ve Güven Oluşturma: Sosyal çalışmacı ken-dini tanıtır, merkezdeki rolünü, yapılan görüşmenin amacı-nı ve bundan sonraki sürecin nasıl takip edileceğini net bir

biçimde ortaya koyar, kadının bu konularla ilgili sorularını yanıtlar. Merkezin faaliyet alanını net bir şekilde açıklar, bu, danışanın karşılanamayacak beklentiler içerisine girip hayal kırıklığına uğramasını engeller. Bahsedilenlere ek olarak, gizlilik, çalışmalar sırasındaki haklar, kayıt tutma gibi diğer hususlarda bilgi verilir, kayıt tutmak için izin istenir. Bilgilen-dirilmiş onam olarak adlandırılan bu izin, sözlü yapılabilece-ği gibi yazılı da yapılabilir. Görüşme sırasında sıcak ve sami-mi olunmalıdır. Sosyal çalışmacı/gönüllü kadını tanımaya ve içinde bulunduğu durumu anlamaya yönelik sorular sorar.

Sorular açık uçludur. Zorlayıcı sorulardan kaçınılır, yanıtla-ması için ısrar edilmez. Kadının anlattıkları dikkatle dinlenir, söz ve mimiklerle dinlendiği gösterilir, göz teması kurulur;

fark edilen kaygı ve korkuları hakkında konuşulur, güven ve-rilir. Sosyal çalışmacı bu süreçte kendi düşünce, duygu ve tepkilerini de inceler.

Duygusal Boşalma: Kadınların yaşadıklarını detaylı olarak anlattığı, korkularını, kaygılarını, üzüntüsünü, beklentilerini paylaştığı aşamadır. Bu süreçte fazla soru sorulmaz, yönlen-dirici olmaktan kaçınılır. Ağlamasına, duygularını çekinme-den ifade etmesine imkân tanınır. Anlattıkları sorgulanmaz.

Bu süreçte sosyal çalışmacı suskun kalarak kadının duygu-larını açıkça ifade edebilmesine zaman tanır. Yaşadığı olum-suz deneyimleri paylaşmanın ne denli zor bir durum olduğu ile ilgili empati yapar ve bu tutumunu kadına hissettirir. Sos-yal çalışmacı sabırlı, sakin ve destekleyicidir.

Şiddeti ve Mevcut Durumu Tanımlama: Kadının maruz kal-dığı şiddetin boyutları ve riskleri anlaşılmaya, baş etme yöntemleri tanımlanmaya çalışılır. Maruz kalınan olumsuz deneyimlerin açıkça şiddet olarak tanımlanması, ne tür bir şiddet olduğunun belirlenmesi son derece önemlidir.

Ataer-kil toplumsal cinsiyet ilişAtaer-kileri nedeniyle kadınlar yaşadıkları şiddet deneyimlerini “kader” gibi nitelemelerle katlanmala-rı gereken bir durum olarak görebilir. Maruz kaldıklakatlanmala-rı de-neyimlerin açıkça şiddet olarak tanımlanması, şiddeti ön-lemeye ve şiddetten korunmaya yönelik hukuki haklarının olduğunun ve şiddetin toplumsal bir sorun olarak görüldü-ğünün söylenmesi son derece önemlidir. Bu tutum, kadını güçlendirir, yargılanmadığını, anlaşıldığını hissettirir. Özellik-le cinsel şiddete maruz bırakıldıklarında kadınlar kendiÖzellik-leri- kendileri-ni suçlama, sorumlu görme eğilimindedirler. Şiddetin hiçbir gerekçesi olmadığı, kadının hangi eylemde bulunmuş olur-sa olsun şiddetin sebebinin kendisi olmadığı, kadının rızası dışındaki tüm cinsel temasların şiddet olduğu, hukuken suç teşkil ettiği vurgulanır.

Neye ihtiyacı olduğu, kimlerden destek alabileceği, durumu nasıl algıladığı tespit edilir. Riskleri değerlendirilir, acil sorun-lar birlikte tanımlanır. Bu süreçte kadının kendini suçlaması-na izin verilmez. Bu aşamada kadınlar genellikle konuyla ilgi-li çok fazla şey anlatır, dağılırlar. Bu doğal karşılanır, kadının kendini ifade etmesi desteklenir. Zaman zaman sorulacak sorular kadının soruna odaklanmasına yardımcı olacaktır.

Alternatifleri Ortaya Koyma: Kadının kendini dinlemesi ve düşüncelerini berraklaştırabilmesi için zamana ihtiyacı ola-caktır. Acele çözüm önerileri sunmaktan kaçınılır, öncelikli olarak acil ihtiyaçların neler olduğu ve bunların nasıl gideri-lebileceği tespit edilir. Kısa vadeli çözümlere odaklanılır, ka-dın destek alabileceği mekanizmalar hakkında bilgilendirilir.

Kadının mevcut seçenekleri değerlendirmesine destek olu-nur, her bir seçeneğin artı ve eksileri değerlendirilir. İstediği zaman tekrar merkeze ulaşabileceği, acil durumlarda çekin-meksizin araması gerektiği bildirilir. Kadınlar, şiddet

sonra-sı yaşadıkları duygusal karmaşa nedeniyle karar vermekte zorlanırken merkeze geldiğinde kendisinden net bir karar beklendiğini, net bir karar vermediği, hatta süreci yarıda bı-raktığı için yargılanacağını düşünebilir. Kadına kararlarına saygı duyulduğu, asla yargılanmayacağı, hayatı adına karar verecek tek kişinin kendisi olduğu sürekli ifade edilmelidir.

Kararsızlık yaşadığı anlarda yaptığı seçimler sorgulanmaz, merkezin rolü destekleyicidir. Yani kadın kararsızlıklar yaşa-sa da ihtiyaç duyduğu, kararlı olduğu anda tekrar güvenle merkeze başvuruda bulunabilmelidir.

Sonuçlandırma: Son aşamada kadının görüşme sonunda ne düşündüğüne ve nasıl hissettiğine odaklanmak gerekir.

Mümkünse kadının görüşmeyi özetlemesi sağlanır, bir ka-rar aldıysa, bu kaka-rarın uygulama adımları gözden geçirilir.

Merkezin kadına hangi aşamalarda destek olacağı net bir şekilde belirtilir. Gerekiyorsa bir sonraki görüşme için iki gün sonra ya da bir hafta sonra gibi bir tarih belirlenir.

7. Görüşmelerde Kullanılabilecek Teknikler