• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ARAŞTIRMANIN GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİ DANİMARKA

1.2. Danimarka’da Eğitim Ve Din Eğitimi

1.2.1. Danimarka Eğitim Sistemi

1.2.1.2. İlköğretim

Danimarka’da genel çerçevesi Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen eğitim ve öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği ilk öğretim okulları belediyeler tarafından yürütülür. Danimarka’da zorunlu eğitim dokuz yıldır ve 7-16 yaşları arasında gerçekleştirilmektedir. Ancak eğitimin okulu değil kendisi zorunludur.

İlköğretim okulu, çocuklara, matematik, dil, toplumu anlama ve doğa bilgisi konusunda temel yeterlilik kazandırmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, öğrencilerin Danimarka kültürü hakkında yeterli bilgi sahibi olmaları ve başka kültürler hakkında anlayış sahibi olmaları amaçlar arasında yer almaktadır. Danimarka’da ilköğretim okulu bir birlik okuldur. Bu, çocukların okula gittikleri süre boyunca ayrılmadıkları anlamına gelmektedir. Bütün eğitim süresince, çocuklar hep aynı sınıf arkadaşlarıyla beraber eğitim görürler. Çocuklar, kendi düşüncelerini sözcüklere dökebilmeyi öğrenirler. Ve onlara öğrenci kurulu kurma hakkı tanınır, ki öğrenci kurulu da okulda alınacak önemli kararlarda söz sahibidir. İlköğretim okulunun ilk yıllarında, çocukların katkısı, öğretmenler ve ebeveynler arasındaki görüşmelerde sözlü olarak değerlendirilir. Yazılı, test, not gibi kavramlarla çocuklar sekizinci sınıfa kadar karşılaşmazlar.

Danimarka’daki ilköğretim okulları, temel olarak İlköğretim Yasası’nı kabul etmektedir. İlköğretim okullarının amacı hakkında, ilgili yasa giriş olarak şöyle demektedir:

Madde 1. İlköğretim okulunun görevi, ebeveynlerle birlikte ortak çalışma yaparak, öğrencilerin bilgilerini, becerilerini, çalışma metotlarını ve ifade etme biçimlerini geliştirmektir, ki bu öğrencinin kişiliğinin çok yönlü olarak gelişmesini sağlayabilecektir.

Madde 2. İlköğretim okulu, öğrenciler kendi olanaklarına ve koşullarına güvenerek etkinlikte bulunabilsinler diye, öğrencilerin anlama, düşünce gücü ve öğrenme isteklerini geliştirmeli, ve bu yüzden de deneyim, girişim yeteneği ve derinlemesine araştırma koşullarını yaratmaya çalışmalıdır.

Madde 3. İlköğretim okulu, öğrencileri Danimarka kültürü hakkında yeterince bilgi sahibi yapacak, ve başka kültürlere karşı ve insanların tabiatla işbirliği konusunda anlayış göstermelerine katkıda bulunacaktır. Okul, öğrencileri, özgürlük ve halk idaresi olan bir toplumda, ortak karar verme, ortak sorumluluk alma, haklar ve yükümlükler konusunda hazırlamalıdır. Okulun eğitimi ve tüm günlük yaşamı, bu nedenle zihin özgürlüğüne, eşitliğe ve demokrasiye dayanmalıdır (Danimarka’da Yurttaş, 2005). Öğrencilerin ve ailelerinin onayıyla öğrenciler yatılı ortaokula gidebilmektedirler Yatılı ortaokulda, öğrenciler okulda ikamet ederler. Burada çocuklar, yemek yapma ve temizlik gibi gündelik işlere sırasıyla katılırlar. Yatılı ortaokul seçilmesinin nedeni, genelde öğrencinin ilköğretim okulu dışında başka bir şeyler denemek istemesidir yada belli bir süre için evden ayrılmak ihtiyacının bulunmasıdır. Eğitim, özellikle öğrencilerin genel terbiyesine, insanî gelişmesine ve olgunlaşmaları konusuna ağırlık vermektedir. Bunun için bir çok yatılı ortaokulda dram sanatı, müzik, beden eğitimi, fotoğraf eğitimi, tarım ve değişik el sanatları gibi yaratıcı ve pratik derslere ağırlık verilmektedir. İlköğretim okullarında, kız ve erkek öğrencilere aynı dersler verilir. Danimarka dili, İngilizce, hayat bilgisi ve matematik gibi kitabî dersler olduğu gibi, yaratıcılık gerektiren dersler de bulunmaktadır. Hem kızlar hem de erkekler dikiş dikmeyi, yemek yapmayı ve alet edevat kullanmayı öğrenirler.

Çocuk nüfus kaydının olduğu adrese göre bir ilköğretim okuluna otomatik olarak kaydedilir. Çocuk anaokuluna başlamadan önce, ebeveynlerin, okulu ziyaret etmeleri ve öğretmenle konuşabilme noktasında oldukça imkanları vardır. Ebeveynlere okul başlangıcı ile ilgili pratik koşulları içeren bir mektup gönderilir. Bu mektupta örneğin, çocuğun okulun ilk gününde beraberinde bir okul çantası, kalem kutusu ve yemek paketi getirmesi gibi hususlar belirtilir. Öğrenciler genel olarak her gün yemek paketlerini beraberlerinde getirirler.

Çocuklarını özel bir ilkokula göndermek isteyen ebeveynler, kendileri ilgili okula başvurarak çocuklarını bekleme listesine yazdırırlar. Çoğu yerde çocuğu, okula başlamadan yıllar öncesinden bekleme listesine yazdırmak gerekebilir. Okullar, okul başlamadan çok önce, çocuğun okula kabul edilip edilmediğini bildirir (Danimarka’da Yurttaş, 2005).

1.2.1.2.1. Özel Okullar

Ebeveynler, çocukları için, ilköğretim okullarında verilen eğitim dışında başka bir eğitim seçebilirler. Bu tür eğitim kurumlarında masrafların belli bir bölümünü ebeveynlerin kendileri ödemektedir. Özel bir ilkokulun temel fikri ilköğretim okullarındakinden başka olabilir. Bu özel okullardaki temel fikir, belirli bazı pedagojik görüşleri ya da dinsel inançları yansıtabilir. Okullar bazı durumlarda, ilköğretim okullarında bulunmayan bazı dersleri sunabilir. Fakat yasa, özel ilkokullardaki eğitimin ilköğretim okulunun amacına uygun bir biçimde verilmesini şart koşmaktadır (Danimarka’da Yurttaş, 2005).

Anayasa, yabancıların açtıkları azınlık okullarına (dini müfredat uygulasa bile) o dinin resmen tanınmış olup olmadığına bakılmaksızın kısmi yardım yapılmasını öngörür. Herhangi bir okul derneğinin veya bir vakfın özel okul açması halinde okul masraflarının yaklaşık % 70’ini Danimarka devleti karşılamaktadır (Kuyucuoğlu, Kişisel görüşme, Aralık 2005). Katoliklerin, Yahudilerin ve diğer cemaatlerin dini eğitim veren özel okul ve kolejlerinin yanında, farklı pedagojik ve felsefi anlayışları benimseyen gurupların açtıkları özel okullar da mevcuttur (Bayar, Kişisel Görüşme, Aralık 2005).

Danimarka’da dini ve ideolojik düşünceler üzerine kurulmuş 500’e yakın özel okul bulunmaktadır. İlk Müslüman özel okulu 1978’de Danimarka’ya çalışmak için gelen Müslümanlar tarafından kurulmuştur. Dini eğitime ağırlık verilen bu okullarda, değişik ülkelerden gelen öğrenciler okumaktadır. Danimarka’da kısa bir müddet kalacaklarına inanan yabancılar bu okullarda anadil eğitimi vermemişlerdir. Bugün büyük şehirlerde 19-20 tane Müslüman özel okulu bulunmakta ve okullar çoğunlukla milliyete göre sınıflanmaktadır. Bugün okullarda hem din eğitimi hem de anadil eğitimi verilmekte ve Müslümanlar arasında bu tür okulları en çok Araplar tercih etmektedir.

Danimarka’da son yıllarda açılmış dört özel Türk okulu hizmet vermektedir. Bu okullarda haftada iki saat Türkçe ve din bilgisi dersi verilmektedir. Bu dersleri veren kişilerin nitelikleri hakkında henüz kesin bilgi alınamamıştır. Danimarka’da Türk toplumuna din eğitimi veren herhangi bir okul bulunmamaktadır (Bayar, Kişisel Görüşme, Aralık 2005). Müslüman azınlıkların açtıkları okullarda hızlı bir artış görülse de bazı okullar, eğitim bakanlığının müfettişleri tarafından yapılan denetimler sonucunda, verilen öğretimin standartların altında olması gerekçesiyle kapatılmıştır. (Kuyucuoğlu, Kişisel Görüşme, Aralık 2005)

1.2.1.2.2. İkinci Dil Olarak Danimarka Dili Eğitimi Ve Anadilde Eğitim

Danimarka dilinden başka bir anadili olan çocuklara iki dilli çocuklar denilmektedir. Bu çocuklar Danimarka dilini içinde bulunduğu toplum içinde ve genellikle okul eğitimi içinde öğrenirler. Belediyelerin, okul eğitimine başlamayan ve daha iyi bir şekilde dilsel gelişmesinin ilerlemesine ihtiyacı olan iki dilli çocukların Danimarka dilini daha iyi öğrenebilmeleri için, destek sunma zorunlulukları bulunmaktadır. Belediyelerin bu sunumu, çocukların dilsel gelişmelerini uyarabilecek değişik etkinliklerden oluşmaktadır. İki dilli öğrenciler ilköğretim okuluna alındığı zaman, okul müdürü öğrencinin dilsel düzeyini değerlendirerek, öğrencinin hangi oranda ikinci dil olarak Danimarka dili özel eğitimini izlemesi gerektiğine karar verir. Ana okullarda ve birinciyle onuncu sınıflar arasında ikinci dil olarak Danimarka dili eğitimi için destek eğitimi sunulmaktadır (Danimarka’da Yurttaş, 2005).

Danimarka’da yaşayan Türkler, çocuklarının Danimarka dilini öğrenmekte zorlanmaları ve ileriki sınıfta güçlük çekmeleri nedeniyle onları üç yaşında børnehave denilen kreşlere göndermeyi tercih etmektedirler. Bu tercihte ebeveynlerin çalışıyor olması bir

etken olsa da çalışmayan anneler yada evde bakacak bir büyüğün olması durumunda da çocuklar bu evlere gönderilirler. Çünkü çocuk burda Danimarkalı çocuklarla dil gelişimini daha rahat sağlamakta ve okul eğitiminde daha başarılı olmaktadırlar. Bu durumun çocuğun dil gelişimine büyük katkısı bulunmaktadır fakat küçük yaştan itibaren Danimarka kültürüyle yoğrulan çocukla ebeveyn arasında ciddi kültür çatışması meydana gelmektedir. Daha sonra çocuk ilkokula giderken de dördüncü sınıfa kadar boş zamanlarını okulun boş zaman evinde geçirebilir. Bu özellikle annesi çalışan çocukların evde tek başına kalmamasına yardımcı olmaktadır.

01.08.2002 yılında yürürlüğe giren yasa, belediyelerin Avrupa Birliği’ne üye ülkelerden, Avrupa Ekonomik İşbirliği anlaşması kapsamındaki (Norveç, İzlanda ve Liechtenstein gibi) ülkelerle Faröyar adaları ve Grönland’tan gelenlerin çocukları dışındaki iki dilli çocuklara anadili eğitimi vermek zorunluluğunu kaldırmış ve hükümetin anılan eğitim için belediyelere sağladığı mali destek kalkmıştır.

Yeni bütçe dönemi için verilen devlet yardımının azaltılması belediyelerin çeşitli alanlar da tasarrufa yönelmelerine sebep olmuş, bu da belediyeleri anadili eğitimini kendi imkanlarıyla sürdürme, veli katkısı sağlama ya da kaldırma seçenekleriyle karşı karşıya bırakmıştır. En son bilgilere göre bir çok belediye anılan eğitimi durdurduğunu belirtmiştir. Ancak bazı belediyeler, Danca öğretiminin anadili öğrenmeyle doğru orantılı olduğunu düşünerek anadili eğitimini vermeye devam etmektedir.

Bu konuda Türk Devletine, çocukların velilerine ve okul aile birliklerine büyük görev düşmektedir. Bunun için öğrenci velileri ve okul aile birlikleri işbirliği yaparak anadil eğitimi konusunda ilgili makamlar nezdinde gerekli girişimlerde bulunmaları ve Türk Devletinin de buna destek vermesi gerekmektedir (Danimarka’da Yurttaş, 2005).

Benzer Belgeler