• Sonuç bulunamadı

İlgililerin İsteği

D. Şartları

4. İlgililerin İsteği

TMK.m.415, “Haklı sebepler engel olmadıkça” vasiliğe, vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının gösterdiği kimsenin atanacağı” düzenlenmiştir.160

Buna göre, vesayet makamı, vasiyi atarken mümkün mertebe vesayet altına konulan kişinin ya da anne veya babasının isteklerini dikkate almalıdır. Vasi tayininde vesayet altına alınacak kişinin menfaatinin ön planda olması ilkesi, vesayet altına alınacak kişinin iradesinin göz önünde bulundurulması ilkesini desteklemekte olup özellikle açıklanan güven beyanları, vasi tayin edilecek kişinin uygunluğunun tespiti bakımından önemli bir faktör oluşturacaktır.161

Ayrıca buradaki güven beyanı açısından bir şekil zorunluluğu olmayıp sözlü dahi yapılabilir. Öte yandan vesayet makamı bu beyan olmaz ise şekli bir hukuka aykırılık doğacak ve TMK.m.422 anlamında bir itiraz sebebi oluşacaktır.162

TMK.m.415 hükmü yalnızca “vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının gösterdiği kimsenin” vasi olarak atanmasını düzenlemiştir. Ancak özellikle, vesayet altına alınacak kişi ayırt etme gücünden yoksun ise veya ana- babası yoksa onun diğer yakınlarını veya bakımını yapan ailenin düşüncesinin sorulması yerinde olur.163

Hatta doktrindeki bir görüşe göre164, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişi ayırt etme gücüne sahip veya ana-babası hayatta olsa bile

159 ÖZUĞUR, s.844. 160

Bkz. Y.2HD., 14.02.2005T., 15802E./1935K. (GENÇCAN-Vesayet, s.463).

161 DURAL/ÖGÜZ/GÜMÜŞ, s.605. 162 OĞUZMAN/DURAL, s.466-467. 163 DURAL/ÖGÜZ/GÜMÜŞ, s.606. 164 OĞUZMAN/DURAL, s.466.

47

re’sen diğer akraba ve hatta yakınlarının kimin vasi tayin edilmesi gerektiği konusundaki görüşlerini alabilir.

Buna göre, kanuni düzenleme de göz önünde bulundurularak bu kişilerin göstereceği kişinin haklı sebebe dayanan engelleri bulunmasa bile vesayet makamı için bir zorunluluğunun olmadığı söylenebilir. Buna karşılık kısıtlanan ergin çocuğun vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakıldığı hallerde TMK.m.415 uygulama alanı bulmaz.165

Velayet hakkının ana veya babadan kaldırılmış olması halinde bile, TMK.m.415’in ana-babaya tanıdığı hak doğrudan velayet hakkına bağlı olmadığı için, hakim tarafından dinlenilmek zorundadır.166

Ayrıca TMK.m.414 ve m.415’in çatıştığı hallerde m.415; ana veya babanın isteği ile kendisine vasi atanacak kişinin istekleri çatışıyorsa da, kendisine vasi atanacak kişinin isteği öncelik taşır; meğer ki aksi yönde karar vermek için haklı bir sebep bulunsun.167

5. Kabul Yükümlülüğü

Vesayet makamı bazı durumlarda vasi atanacak kişilerin, bu görevden kaçınmaları gerçeği ile karşı karşıya kalabileceğinden bu durumu ve vasilik görevinin bir kamu görevi olduğunu esas alan kanun koyucu, vesayet altına alınan kimsenin yerleşim yerinde oturan ve vasi atanan kişilerin bu görevi kabul etmek zorunda oldukları hükmünü getirmiştir.168

Bu durum TMK.m.416’da “Vesayet altına alınan kimsenin yerleşim yerinde oturanlardan vasiliğe atananlar, bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler. Aile meclisine atanma halinde vasiliği kabul yükümlülüğü yoktur” şeklinde düzenlenmiştir. Bu şekilde vasiliği kabulün yalnızca kamu vesayeti açısından bir yükümlülük olup aile vesayetinde bu yükümlülüğün bulunmamasının nedeni kamu vesayetinin kamu görevi niteliğinde görülmesindendir.

Hükümde öncelikle dikkat edilmesi gereken nokta sadece kendisine vasi tayin olacak kişinin yerleşim yerinde yerleşim yeri sahibi olanların değil, sadece bu kişinin

165 DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s.606. 166 ÖZTAN (Aile), s. 776.

167

ÖZTAN (Aile), s.779; OĞUZMAN/DURAL, s.467.

168

48

yerleşim yerinde oturanlar için dahi (mutlak) vasiliği kabul yükümlülüğü vardır; bunlar sadece TMK. m.417’deki vasilikten kaçınma sebeplerine dayanarak vasiliği kabul etmeyebilirler.169 Ayrıca yukarıda da değinildiği üzere aile vesayetinde, aile meclisince atanma halinde vasiliği kabul yükümlülüğü olmadığı gibi birlikte vasi tayin olunan kimse, rızası olmadıkça vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez.

Vasiliği kabul mecburiyeti olan birisinin bundan kaçınması halinde bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı hususu kanunda düzenlenmemiştir. Ancak bu kişiler, yerlerine yeni vasi atanana kadar verilen görevleri yerine getirmekten kaçınırlarsa doğacak zararlardan, TMK.m.467 gereğince sorumlu tutulacakları söylenebilir.170

6. Kaçınma

Vesayet altına alınan kişinin yerleşim yerinde oturanlardan vasiliğe atananlar, bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler; fakat bu durum mutlak değildir. Kanunumuz, belirli özellikteki veya görevi belirli görevlerde bulunan kişilerin söz konusu özellik ve görevleri sebebiyle kendilerine bırakılacak vesayet görevlerini yerine getirebilmesinin kendilerinden beklenemeyeceğinden dolayı T.M.K.m.417’de vasilikten kaçınma sebeplerini düzenlemiştir.

Kanunda düzenlenen bu durumlarda, kişilere vasilikten kaçınma hakkı tanınmayıp vasilik görevini kabule zorlamak, vesayet altına alınacak kişinin menfaatine olmadığı gibi; vesayet altına alınan kişi ile vasi tayin olunan ve kısıtlılıkları nedeniyle yetersiz ve baştan savma olarak vesayet görevini ifa edecek (belki de hiç etmeyecek) kişi arasındaki güven ilişkisini daha başından kırılganlaştırır.171

Dolayısıyla vasi olarak atanan kişi kanunda düzenlenen sebeplerle isterse vasilik görevinden kaçınabilir yani vasilikten kaçınabilmek için özür bildirebilir.

169 DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, S.601.

170 OĞUZOĞLU, H. Cahit; Medeni Hukuk, Şahsın Hukuku, Aile Hukuku, 5. Bası, Ankara 1963,

s.356 SAYMEN/ELBİR, s.537.

171

49 a. Kaçınma Sebepleri

Vasilikten kaçınma sebepleri, TMK.m.417’de düzenlenmiştir. Bunlar;

Altmış yaşını doldurmuş olanlar, Bedensel özürleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar, Dörtten çok çocuğun velisi olanlar, üzerinde vasilik görevi olanlar, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulu üyeleri, hakimlik ve savcılık mesleği mensupları.

Bunların kısaca açıklanması gerekirse;

Yaşlılık, vasilik ilgi ve bilgi kadar aynı zamanda fiziki güç de istediğinden kanun, altmış yaşını dolduranlara bu görevi kabulden imtina hakkı tanımıştır. Altmış yaşın belirlenmesi isabetli bir düzenleme olmuştur.172

Bununla birlikte, altmış yaşını doldurmuş olduğu halde kendisinde bu görevi yapacak yetenek gören daha yaşlı kişi istiyorsa vasilikten kaçınmayabilir; çünkü burada bir engel değil kaçınma sebebi söz konusudur.

Bedensel özür veya sürekli hastalık, vesayet makamı, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağından görme özürlü ya da işitme özürlü bir kişinin vasi olarak atanmasına olanak yoktur.173

Bunun dışında diğer bedensel özürler veya sürekli hastalık vasiliğe engel olmayıp bu sebeplerle vasilik görevini güçlükle yapabilecek olanlara diledikleri takdirde bu hükümle kabul etmeme olanağı tanınmıştır.

Dörtten çok çocuğun velisi olmak, dörtten çok çocuğun velisi (dört dahil değil) olan kişiden, ayrıca vesayet altındaki kişi için de gerekli ölçüde özeni göstermesi beklenemeyeceğinden, bu kişiler de vasilikten kaçınma hakkına sahip olup bu kapsamda TMK.m.419/III’e göre, kısıtlanarak vesayet altına bırakılan ergin çocuklar üzerindeki velayet de, velayet sayısının tespitinde göz önüne alınır.174

172 Aksi görüş için Bkz. DURAL/ÖĞÜZ/GÜMÜŞ, s.602. 173

GENÇCAN(Vesayet), s.452.

174

50

Üzerinde vasilik görevi olanlar, kural olarak bir kişi birden fazla vasilik görevini üzerinde bulundurabilir. Ancak kanun, vesayet görevinin daha iyi bir şekilde yerine getirebilmesi için halen bir vesayet görevini üstlenmiş olan kişilerin de bu görevden kaçınabileceklerini düzenlemiştir.

Belirli görev ve meslekte bulunanlar, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulu Üyeleri, hakimlik ve savcılık mesleği mensupları da vasilikten kaçınma talebinde bulunabilirler. Yeni Medeni Kanunun Cumhurbaşkanı ile hakimlik ve savcılık mesleği mensuplarını da 417’nci maddenin kapsamına alması son derece isabetli olmuştur.175

b. Kaçınma Usulü

Vasilikten kaçınma usulü TMK.m.422 – 425 arasında düzenlenmiştir. Buna göre, atama kararı kendisine tebliğ olunan kişi, tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde vasilikten kaçınma sebeplerini yazılı veya sözlü (vesayet makamı tarafından zapta geçirilerek) olarak bildirerek vesayet makamına (sulh hukuk mahkemesi) başvurmalıdır.

Vasilikten kaçınma sebepleri bildirim sırasında belgelendirilmeli bu da vasilikten kaçınma sebebine göre, nüfus kayıt örneği, görev belgesi, sağlık raporu veya mahkeme kararı ile gerçekleştirilmelidir.176

Kaçınma bildirimi süresinde yapılmamışsa vesayet makamı tarafından reddedilmektedir; ancak bu karara karşı denetim makamına başvurulabilinir.

Vasilikten kaçınmış olsa bile, vasiliğe atanan kimse, yerine bir başkası atanıncaya kadar vasiye ait görevleri yerine getirmekle yükümlü olup aksi taktirde oluşan zararın tazmininden sorumlu tutulacaktır.

Vasiliğe atanan kimse kaçınma istemini bildirdiğinde vesayet makamı öncelikle bu istemi incelemelidir.177

Buna göre, kaçınma sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atayacaktır. Yerinde görmezse, bu konuda bir görüş hazırlayıp gerekli

175 AKINTÜRK(Aile), s.493. 176

GENÇCAN(Vesayet), s.456.

177

51

kararı vermek üzere denetim makamına bildirim yapacaktır. İnceleme sonucunda denetim makamı, vasilikten kaçınma sebebini yerinde görürse istemin kabulüne yerinde görmez ise istemin reddine karar verecektir. Vesayet makamı istemin kabulü halinde hemen yeni bir vasi atayacak; reddi halinde ise vasinin göreve başlaması için gerekli işlemleri yapacaktır. Her iki halde de denetim makamının vereceği karar kesin olup hakkında temyize gidilemeyecektir.178

7. İtiraz

İtiraz konusu da (kaçınma ile birlikte) TMK.m.422-425 arasında düzenlenmiştir. Buna göre, ilgili olan herkes, vasinin atandığını öğrendiği günden itibaren on gün içinde, atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek atama kararına itiraz edebilir (TMK.m.422/II). Burada “ilgili herkes” kavramına, vasi atama kararı en çok onu ilgilendirdiğinden kendisine vasi atanan kişi, vasi olarak atanan kişi ve uzak ya da yakın menfaati olan herkes dahildir.

Kanunda kaçınma ve itiraz aynı başlıkta düzenlendiğinden usulü de aynıdır. Dolayısıyla yukarıda kaçınma usulünde belirtildiği üzere itiraz yazılı veya sözlü olarak vesayet makamına bildirilir. Başvuran kişi, başvuru sebebini belgelendirmelidir. İtiraz bulunsa bile vasi, yerine başkası atanana kadar geçici de olsa görevlerini yerine getirmelidir.

İtirazın konusu olan vasinin atanmasında oluşan kanuna aykırılık bazı şekillerde gerçekleşebilir. Bunlar; vasiliğe engel sebeplerin bulunması, vasinin görevi yapabilecek yetenekte olmaması, vasi atamasında eşin ve hısımların önceliğinin gözetilmemesi, vasi atamasında ilgililerin isteğinin gözetilmemesi şeklindedir.179

İtiraz kendisine bildirilen vesayet makamı, itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar ve bu karar kesindir. Yerinde görmezse bu konudaki görüşüyle birlikte kararı denetim makamına gönderir. Denetim makamı itiraz sebebini yerinde görüp istemin kabulüne karar verince vesayet makamı yeni bir vasi atar. İstemin reddine

178

Bkz. Y.2HD., 24.03.2004T., 2694E/3691K (GENÇCAN-Vesayet, s.460).

179

52

karar verdiğinde ise vesayet makamı vasinin göreve başlaması için gerekli işlemleri yapar. Daha önce de belirtildiği üzere denetim makamının bu kararı kesin olup temyiz yolu kapalıdır.180

E. Atama Usulü

Benzer Belgeler