• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde gebelikte yaĢanan fiziksel, psikososyal sorunlarla ilgili ulaĢılabilen araĢtırmalar tarih sırasına göre sıralanmıĢtır.

Nazik (2005) gebelikte görülen olağan rahatsızlıklar ve baĢ etme yöntemlerini belirlemek amacıyla Erzurum‟da, Atatürk Üniversitesi Hastanesi ve Devlet Hastanelerinin kadın doğum polikliniğine baĢvuran 909 gebe üzerinde yapılan çalıĢmada ilk trimesterde en fazla bulantı-kusma (%87.8), sık idrara çıkma (%63.7), göğüslerde ağrı ve hassasiyet (%76.2), çok uyuma (%62) ve yorgunluk (%77.9) Ģikayetinin yaĢandığı, II.trimesterde en fazla mide yanması (%71.3), sık idrara çıkma (%79.9), göğüslerde ağrı ve hassasiyet (%59.1), bacak krampları (%54.5) ve yorgunluk (%75.6) Ģikayetinin yaĢandığını saptamıĢtır. Son trimesterde ise en fazla solunum sıkıntısı (%62.4), mide yanması (%81.8), sık idrara çıkma (%88.4), sırt ağrısı (%60.1), uykusuzluk (%63.7), bacak krampları (%69) ve yorgunluk (%88.4) Ģikayetinin

yaĢandığı tespit edilmiĢtir. Gebelerin bazı olağan yakınmalarda rahatlamak için düĢük oranda ilaç kullandığı ve bu ilaçları doktor önerisiyle aldıkları bulunmuĢtur. Olağan yakınmalarda rahatlamak için yapılan uygulamaları I. ve II. trimesterdeki gebelerin en yüksek oranda yakın akrabalarından, son trimesterdekilerin ise geçmiĢ tecrübelerinden öğrendikleri belirlenmiĢtir.

Hamile kadınlarda ruhsal belirtileri ve bu belirtileri etkileyebilecek faktörleri araĢtırmak amacıyla Ege Üniversitesi Hastanesinin Obstetri polikliniğine baĢvuran 94 hamile kadın üzerinde yapılan araĢtırma sonucunda: Gebelerin %11.7‟sinin fiziksel, %7.4‟ünün ruhsal bir hastalığı olduğu saptanmıĢtır. Kadınların %69.1‟i gebelik sırasında en fazla desteği eĢlerinden aldıkları, %22.3‟ünün gebelik sırasında eĢiyle olan iliĢkinin iletiĢim yönünden etkilendiğini düĢündükleri tespit edilmiĢtir (Conk, 2005).

Hamile kadınların ve eĢlerinin algıladıkları fiziksel ve duygusal yakınmaları belirlemek amacıyla 150 gebe ve eĢi üzerinde yürütülen çalıĢmada; hamilelerde baĢ ağrısı, bacak krampları, stres ve sinirlilik, yalnızlık duygusu, aĢırı duygusallık ve ağlama isteği, varis yakınmalarının az olduğu belirtilmektedir. Bu belirtilerin trimesterlere göre anlamlı bir farklılık göstermediği saptanmıĢtır. Ancak hamilelerin hamilelik sırasında algıladıkları fiziksel ve duygusal yakınmaların eğitim düzeyine, çalıĢma durumuna, gelir gider durumuna, hamilelik sayısına, hamileliği isteme durumuna göre farklılıklar gösterdiği saptanmıĢtır. ÇalıĢma aynı zamanda baba adaylarının, eĢlerinin hamilelikleri sırasında kendilerinde algıladıkları fiziksel ve duygusal yakınmaları gebelik haftalarına göre incelendiğinde ise, baba adaylarında I. trimesterde iĢtahta azalma, diĢ ya da diĢ eti ağrısı, normalden iyi olma duygusunda artma II. trimesterde solunum güçlüğü ve iĢtahta artma. Son trimesterde ise keder halinde azalma saptanmıĢtır. Hamilelerin ve baba adaylarının yaĢadıkları iĢtahta azalma, kabızlık, sık idrara çıkma, endiĢe hali, keder hali, normalden iyi olma duygusu arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢki olduğu belirlenmiĢtir (Dal, 2002).

Okanlı ve diğerleri (2003)‟nin hamile kadınların ailelerinden algıladıkları sosyal destek ile problem çözme becerileri arasındaki iliĢkiyi saptamak amacıyla yaptıkları çalıĢma Erzurum Abdurrahman Gazi Sağlık Ocağı‟nda takip edilen 80 gebe üzerinde yürütülmüĢ, çalıĢma sonucunda, gebe kadın ve eĢinin eğitim durumu, ailede yaĢayan

birey sayısı, gebelik süresince sağlık personeli kontrolünde olma ve aileden algılanan sosyal destek puanlarının gebelerin problem çözme becerilerini etkilediği bulunmuĢtur.

Erken gebelik dönemi bulantı ve kusması olan gebelerin günlük yaĢam aktivitelerini incelemek amacıyla Malatya il merkezindeki üniversite ve devlet hastanesinin kadın doğum polikliniğine erken gebelik döneminde ( 0-16 haftada) bulantı ve kusma Ģikayeti ile gelen 15-49 yaĢ arası 271 gebe ile yapılan araĢtırma sonucunda: gebelerin %30.2‟sinin günlük yaĢam aktivitelerinin çok, %38.4‟ünün biraz etkilendiği saptanmıĢtır. Gebelerin %86.7‟si güvenli çevrede hissetme, %80.8‟i yeme içme, %72.7‟si hareket, %68.3‟ü çalıĢma ve uğraĢ, %57.9‟u sexüel, %74.5‟inin ise uyku aktivitesinin etkilendiği tespit edilmiĢtir (Ege, 1999).

Hamile kadınlar için eĢlerinden gelen sosyal destek: Algılanan ve arzulanan destek konusunda desteği alanların ve sunanların bakıĢ açıları adlı araĢtırmada 31 hamile kadın ve eĢlerinden kocaların desteklerine iliĢkin algı ve arzularını belirtmeleri istenmiĢ. AraĢtırma sonucunda hamile kadınların arzuladıkları desteğin algıladıklarından daha fazla olduğu; hamile kadınlar ve eĢlerinin kocaların desteğine iliĢkin yargılarının algılanan ve arzulanan destek açısından farklılık göstermediğini; hem hamile kadınların hem de eĢlerinin, kocaların verdiği fiziksel ve duygusal desteği hamile kadınların annelerinin verdiği fiziksel ve duygusal destekten daha önemli olarak değerlendirdikleri saptanmıĢtır. Bununla birlikte bilgilendirmeye yönelik destek konusunda, hem hamile kadınların hem de eĢlerinin, kocalarının verdiği desteği hamile kadınların doktorların verdiği destekten daha önemli buldukları görülmüĢtür. Kocaların hamileliği eĢlere göre daha stresli bir dönem olarak algıladığını; hamileliğin hem hamile kadınlar hem de kocaları tarafından müstakbel anne için müstakbel babaya kıyasla daha stresli bir dönem olarak algılandığını ortaya koymuĢlardır (Üner, 1994).

Kadınların ev ve aile içindeki sorumluluklarına yönelik ulaĢılabilen araĢtırmalar tarih sırasına göre sıralanmıĢtır.

ġafak ve diğerleri (2008) tarafından Ankara Eryaman 2 nolu Sağlık Ocağına bağlı yerleĢim alanlarında oturan kadınların (N:600) evle ilgili fiziksel faaliyetleri yürütürken karĢılaĢtıkları sağlık sorunlarını belirlemek amacıyla planlanan ve yürütülen araĢtırma

sonucunda, kadınların %37.8‟inin son bir yıl içinde evle ilgili faaliyetleri yürütürken sağlık problemleri ile karĢılaĢtığı saptanmıĢtır. Sağlık problemleri ile karĢılaĢan kadınların %81.9‟unun bel, %44.4‟ünün sırt, %28.7‟sinin boyun ağrısı, %26.4‟ünün ellerde alerji, %5.8‟inin de kırık çıkık ile karĢılaĢtıkları saptanmıĢtır. Evle ilgili fiziksel faaliyetleri yürütürken bel ağrısıyla karĢılaĢtığını belirten kadınların %86.0‟sının iĢ yaparken vücudunu doğru kullanmadığı, kırık, çıkık ve burkulma ile karĢılaĢanların %76.9‟unun tehlikeli hareketlerde bulunduğu, ellerde alerji ile karĢılaĢanların %68.3‟ünün temizlik maddelerini uygun kullanmadığı, kesik ile karĢılaĢtığını bildirenlerin %76.4‟ünün kesici araçları uygun kullanmadığı, zehirlenme ile karĢılaĢanların tamamının elektrikli araçları uygun kullanmadığı için sağlık problemleriyle karĢılaĢtıkları saptanmıĢtır.

0-6 YaĢ döneminde çocuğu olan çalıĢan ve çalıĢmayan kadınların evle ilgili faaliyetleri yürütme biçimlerinin incelenmesi amacıyla yapılan BaĢbakanlık Hazine MüsteĢarlığı ve BaĢbakanlık DıĢ Ticaret MüsteĢarlığında çalıĢan 20-40 yaĢ aralığındaki 0-6 yaĢ dönemde çocuğu olan 127 kadın ile 60 çalıĢmayan kadın üzerinde yürütülen araĢtırma sonucunda, evin temizlik ve bakımı ile ilgili faaliyetlerin genellikle kadın tarafından yapıldığı, çalıĢan kadınların ailelerinde faaliyetlerin kadın ve erkek tarafından birlikte yapılma oranının yüksek olduğu, çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgili faaliyetlerin birlikte yapılma oranının çalıĢmayan kadınların ailelerinde daha yüksek olduğu saptanmıĢtır. ÇalıĢan kadınların ailelerinde evle ilgili gerek büyük gerekse küçük tamir iĢlerinde genellikle ücretli yardımcı kullanım oranının çalıĢmayanlardan yüksek olduğu bulunmuĢtur (Bener ve Gültekin, 2008).

Aksoy (2006) çalıĢan (30) ve çalıĢmayan (30) kadının aile yaĢantısını karĢılaĢtırmak amacıyla yaptığı araĢtırmasının sonucunda; çalıĢmayan kadınlardan 22‟sinin ev islerini kendisinin üstlendiğini, 5‟inin kendisi ve gündelikçinin, 3 çalıĢmayan kadının da kendisi ve kızının ev islerini üstlendiğini saptamıĢtır. ÇalıĢan kadınlarda ise 10‟unun kendisinin üstlendiğini, 9‟unun kendisi ve gündelikçinin, 4‟ünün ücretli yardımcıların, 3 kadının ise eĢim ve ben beraber ev iĢlerini üstleniriz dediği saptanmıĢtır. ÇalıĢan (15) ve çalıĢmayan (12) kadınların genel olarak ev iĢlerinin yorucu olarak gördüklerini ve eĢlerinin kendilerine yardım etmediğini belirttikleri saptanmıĢtır.

Önel (2006), çalıĢan kadınların aile içi iliĢkilerini belirlemek amacıyla Sakarya ilinde özel sektör, kamu sektörü ve serbest meslek sahibi eĢit sayıda kadın ve erkeğe uyguladığı araĢtırması sonucunda elde edilen veriler, kadının çalıĢmasının geleneksel aile rolleriniönemli ölçüde değiĢtirmediğini göstermiĢtir. Kadının gelirin harcanması ve aile içi kararlara katılım konusundaki söz hakkı özellikle iyi eğitim görmüĢ kesim arasında artıĢ gösterirken, ev iĢi ve çocuk bakımı gibi konularda neredeyse tamamen geleneksel anlayıĢın devam ettiği, erkeğin ev islerine yardım amaçlı katıldığı ve ev isleriyle çocuk bakımını aile içi rollerinin birgereği olarak görmediği tespit edilmiĢtir.

Türkiye‟deki ailelerin yapısına, yaĢam koĢullarına ve eğilimlerine iliĢkin bilgi almak amacıyla Aile ve Sosyal AraĢtırmalar Genel Müdürlüğü ve Türkiye Ġstatistik Kurumu (2006) tarafından yapılan araĢtırma sonucunda: Ailelerde yemek yapma iĢini %2 oranında erkeklerin, %87.1 oranında kadınların, %9.5 oranında da diğer aile fertlerinin yaptığı saptanmıĢ. Ütü yapma iĢini %84.3 oranında kadınların, %2.2 oranında erkeklerin, %9.5 oranında diğer aile fertlerinin yaptığı; günlük yiyecek, içecek alıĢveriĢini %33.3 erkeklerin, %37.7 kadınların %26.8 aile fertlerinin; küçük bakım tamir iĢlerinin %68.8 erkeklerin, %6.7 kadınların, %6.4 oranında da aile fertlerinin yaptıkları saptanmıĢtır.

ġiĢe (2004), çalıĢan kadınlarda gebelik komplikasyonlarını araĢtırmak amacıyla 151 çalıĢan kadına anket uygulamıĢ, araĢtırma sonucunda, ev koĢulları bakımından iki grup arasında farklılıklar saptamıĢtır. ÇalıĢan kadınlarda eĢin (%62.0), çalıĢmayan kadınlarda ise aile yakınlarının yardımının (%42.9) çoğunlukta olduğu saptanmıĢ, ev iĢlerinde ücretli yardımcı alan çalıĢan kadınların %32.0, çalıĢmayan kadınların ise %14.3 olduğu belirtilmiĢtir.

Kadın tüketicilerin bazı dayanıklı tüketim mallarını satın alma ve kullanma davranıĢlarını incelemek amacıyla yapılan çalıĢmada, kadın tüketicilerin tamamına yakınının buzdolabı, çamaĢır makinesi, elektrikli süpürgesi, ütü vs. yarıdan fazlasının ise bulaĢık makinesine sahip olduklarını ve iĢ kolaylaĢtırıcı olarak kullandıklarını saptanmıĢtır (Bayazıt, 2002).

Denizli ilinde faaliyet gösteren üç tekstil fabrikasında çalıĢan kadınların ev kadınlığı rolü çerçevesinde eĢiyle iĢbölümü yapıp yapmadıklarını araĢtırmak amacıyla

yapılan çalıĢma sonucunda; kadınların %25‟inin eĢlerinin her iĢte yardımcı olduğu, %14.2‟sinin ise yardım etmediği, %19.9‟unun ise nadiren yardım ettiği saptanmıĢtır (Gönüllü ve Ġçli, 2001).

ÇalıĢan kadınların zamanı kullanma ve sağlık açısından sorunlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılan araĢtırma sonucunda, kadınların iĢteki performanslarının en çok evdeki iĢ yüküne bağlı yorgunluktan etkilendiği saptanmıĢtır (Yerlikaya, Yıldırım, Bumin, 1999).

Eğitim düzeyleri farklı kadınların ev yönetim biçiminin saptanması amacıyla Halk Eğitim Merkezlerine bağlı kurslara devam eden kadınlara anket uygulanarak toplanan verilerin değerlendirilmesi sonucunda, kadınların çoğunluğunun geleneksel olarak ev iĢlerini tek baĢlarına yürüttükleri, eĢlerinin daha çok alıĢveriĢ gibi dıĢ iĢlerde ve evde onarım iĢlerinde yardımcı oldukları saptanmıĢtır (Tokyürek, 1997).

Kadınların tüketim alıĢkanlıklarını belirlemek amacıyla yapılan araĢtırmada, kadınların enerji, eğitim, giyim, kiĢisel bakım, ulaĢım-haberleĢme, yiyecek ve içecek giderleri, evin temizliği ve bakımı gibi konulardaki tüketim alıĢkanlıkları incelenmiĢtir. Evin temizliği ve bakımını ücretle çalıĢan kadınlara yaptırma oranı %35.6 bulunmuĢ ve temizlik iĢlerinin çoğunlukla evin hanımı (%41.6) ve aile bireyleri tarafından (%24.0) yapıldığı gözlenmiĢtir. Elde edilen bulgulara göre; evin temizliğini ücretli yardımcıya yaptıranların %15.7‟sinin her gün; %2.2‟sinin gün aĢırı; %58.4‟ünün haftada bir; %23.6‟sının ayda bir temizlik yaptırmakta oldukları bulunmuĢtur. Mikrodalga fırın, derin dondurucu, çamaĢır kurutma makinesi gibi ev araçlarının ailelerinin geliri yüksek gelir grubunu oluĢturan kadınların evlerinde yüksek oranda bulunduğu saptamıĢtır (Atlıoğlu, 1996).

Kiger ve Riley‟in 1996 yılında ev iĢlerine bakıĢta cinsiyet farklılıklarını belirlemek amacıyla 277 kadın ve eĢleri ile yaptıkları araĢtırmada; kadının çalıĢtığı ve çalıĢmadığı ailelerde ev iĢlerinde iĢbölümü ve cinsiyet arasında önemli bir iliĢki bulunmuĢtur. AraĢtırmada kadınların, erkeklerden önemli ölçüde fazla olarak ev iĢlerine katkı sağladıklarını, kadının çalıĢtığı ailelerde ise erkeklerin, kadınların ev iĢlerine katkısının oldukça az olduğunu söyledikleri saptanmıĢtır.

Hablemitoğlu (1996), kırsal ailelerde kadının iĢ modellerini ve kararlara katılımını belirlemek amacıyla Ankara ili Kızılcahamam ilçesine bağlı 22 köy ve yerleĢiminde yaĢayan 238 evli kadın ve eĢleri üzerinde yaptığı araĢtırma sonucunda: Kadınların yardım almadan yaptıkları ev iĢlerinin baĢında; yemek hazırlama (%80.8), yemek sonrası temizlik (%68.0), yatakların toplanması, düzeltilmesi (%60.3), günlük ev temizliği (%61.7), çocukların beslenmesi (%97.4), dikiĢ-onarma (%74.8) ve çamaĢır yıkama (%80.8) geldiği ve kadınların yaĢ ilerledikçe ev iĢlerini ailelerden daha fazla yardım alarak yaptıkları belirtilmiĢtir.

ÇalıĢan kadınlarla ev kadınlarının hamilelik dönemlerinin karĢılaĢtırıldığı bir araĢtırmada, Ankara‟da yaĢayan ve Etlik, Telsizler ve Zekai Tahir Burak Doğumevlerine baĢvuran kadınların çalıĢma ve ev hayatı düzeninin gebelik dönemi ve doğum üzerindeki etkileri karĢılaĢtırılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda çalıĢan kadınların hem iĢ hem de evdeki faaliyetlerinden dolayı iĢ yükünün fazla olduğu tespit edilmiĢtir. ÇalıĢan kadınlarla ev kadınlarının hamilelik dönemlerinde yaĢadıkları sorunlar birbirlerinden önemli derecede farklı bulunmuĢtur. ÇalıĢan kadınlar özellikle hamileliklerinin ilk üç ayında aĢırı bulantı, kanama ve düĢük tehdidi gibi sorunları ev kadınlarından daha çok yaĢadıkları, ev kadınlarında da sırt ağrısı Ģikayetlerinin daha fazla olduğu görülmüĢtür. ÇalıĢan kadınların hamilelik döneminde kullandıkları izin ve rapor sayılarının fazla olduğu görülmüĢ, sezaryen ve doğum yaĢının ev kadınlarından büyük olduğu saptanmıĢtır (Toker, 1996).

Nazlı (1995), Ġzmir‟de profesyonel meslek sahibi kadınlar ile memur kadınların sorumluluklarını yerine getirmede yaĢadıkları öncelik sorunu ve eĢlerin yardım etme durumlarını belirmek için 100 çalıĢan kadına anket uygulamıĢtır. Değerlendirilen veriler ıĢığında profesyonel meslek sahibi kadınların eĢlerinin, memur kadınlarınkilere göre eve iliĢkin iĢlerde daha çok yardımcı oldukları belirlenmiĢtir. Her iki grup eĢler için de özellikle parayla ilgili alıĢveriĢ iĢleri; mutfak alıĢveriĢi (Profesyonel eĢi: %28 memur eĢi: %40), taksit yatırma (Profesyonel eĢi: %52 memur eĢi: %38) ve salata, yardımcı yemek yapma (Profesyonel eĢi: %30 memur eĢi: %32), evdeki arızaları onarma (Profesyonel eĢi: %56 memur eĢi: %66) en çok yapılan iĢler arasında olduğu belirlenmiĢtir.

Amerikan ve Japon ailelerde, ev iĢlerinde iĢ bölümünün araĢtırıldığı bir çalıĢma 441 Amerikan çift ve 424 Japon çift üzerinde yürütülmüĢ ve araĢtırma sonucunda;

Amerikan çiftlerin Japon çiftlerden daha fazla iĢ bölümü yaptıkları saptanmıĢ olup, bunun sebebinin iki ülke arasındaki yapısal farklılıklardan kaynaklandığı tespit edilmiĢtir. Amerikalı ailelerde ev iĢleri paylaĢımı kuralları daha esnek uygulanmasına rağmen Japon ailelerde ev iĢleri paylaĢımında geleneksel kuralların rol oynadığı belirlenmiĢtir (Kamo, 1994).

ġafak ve Terzioğlu (1987) tarafından sosyo-ekonomik özellikleri farklı ailelerde; sorumluluk dağılımının yarattığı sorunları belirlemek, bu sorunlara çözüm getirecek önerilerde bulunmak ve gerekli eğitimin yönünü belirlemek amacıyla yapılan araĢtırmada, araĢtırma kapsamına alınan ailelerin çoğunun (%80.3) çağdaĢ sorumluluk dağılımından yana olduğu, buna karĢılık, kendi ailesindeki dağılımdan memnun olmayanların oranının daha fazla olduğu saptanmıĢtır. Memnun olmayan kadınların sorunlarının baĢında diğer aile bireylerinin ev iĢlerine yardım etmemeleri gelmektedir. Ev iĢlerinde ücretli yardımcı alan kadınların, eğitim düzeyi yüksek, aile birey sayısı fazla, çalıĢan ve gelir düzeyi yüksek kadınlar olduğu saptanmıĢtır. Çocuk bakımı, evin genel temizliği, sofra hazırlama ve toplama en çok yardım alınan iĢler arasında bulunmuĢtur.

Yapılan araĢtırmaları özetlemek gerekirse, kadınlarda gebelik dönemi boyunca en fazla bulantı kusma, sık idrara çıkma, yorgunluk ve mide yanması gibi fiziksel değiĢikler meydana gelirken; az da olsa stres, sinirlilik, yalnızlık duygusu ve aĢırı duygusallık gibi duygusal değiĢiklikler görülmüĢtür. Bu dönemde eĢlerden ve yakın çevreden gelen desteğin yaĢanan sıkıntıları azalttığı belirlenmiĢtir.

Kadınların ev iĢlerini yapmada en çok bel ve sırt ağrılarıyla karĢılaĢtıkları belirlenmiĢtir. Evin temizlik ve bakımı genellikle kadınların yaptığı, bulaĢık, çamaĢır makinesi, elektrik süpürgesi ve ütü gibi iĢ kolaylaĢtırıcılar kullandıkları görülmüĢtür. Kadınların en çok yardım aldığı iĢlerin ise alıĢ-veriĢe çıkma, çocuk bakımı, sofra hazırlama ve toplama olduğu bulunmuĢtur.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde araĢtırmada izlenen yöntem, araĢtırma modeli, evren ve örneklem, veri toplama teknikleri ve verilerin analizi alt baĢlıkları ile açıklanmıĢtır.