• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: İLETİŞİM, ÖĞRENME VE EĞİTİM

2.1. İletişim

2.1.4. İletişimin İlkeleri ve Boyutları

İletişimin anlaşılabilmesi için, tanımsal açıklaması yanında, onun bazı ilkelerinin de belirtilmesi gerekmektedir (Küçük, 2012, s. 13):

- iletişim kendinizde başlar; kendinizle ilgili algınız, iletişim kurma şeklinizi belirler,

- iletişim diğerlerini içerir; bu nedenle, diğer bireylerden alınan ileti veya geri bildirimler, bireyi etkiler ve değiştirir,

- iletişimin hem bir içeriği hem de bir ilişki boyutu vardır; her iletinin bir düz anlamı bir de yan anlamı olduğu söylenebilir,

- iletişim karmaşık bir süreçtir; sadece bir ileti/bilgi aktarımının ötesinde bir faaliyettir ki bu husus yukarıda detaylı olarak sunulmuştur,

- iletişimin niceliği, iletişimin niteliğini arttırmaz; kaynaktan büyük miktarlarda veya tekrarlı iletiler çıkması, hedefte istenen etkinin gerçekleşmesi anlamına gelmez,

- iletişim kaçınılmazdır, geriye döndürülemez ve tekrar edilemez; çünkü iletişim gerçekleştiği an itibari ile benzersizdir.

İletişim, boyutları açısından dört tipe ayrılabilir (Hill, Watson, Rivers, & Joyce, 2007, s. 20):

- iç iletişim,

- bireyler arası iletişim, - örgütsel iletişim, - kitlesel iletişim.

Bir iletinin kaynak ve hedefinin aynı olması hali, iç iletişim olarak tanımlanmış ve bireyin sürekli olarak iç iletişim halinde olduğu belirtilmiştir (Erdoğan I. , 1997, s. 157). İletişim bireyin içinde başlar. Herhangi bir dış uyarıcıdan ilk olarak etkilenen bireyin kendisidir. Bireyin kendi kendiyle yaptığı düşünme, değerlendirme ve sonuca ulaşma

16

faaliyeti iç iletişim olarak nitelendirilebilir. Her türlü bireysel yaratma ve üretmenin iç iletişim sonucu olduğu söylenebilir. İçsel ya da kişisel iletişim olarak adlandırılan bu iletişim tipinde amaç; kişinin kendine yönelmesi, kendinin farkına varmasıdır (Steinberg, 2007, s. 140). Kişinin; ihtiyaçlarının, değerlerinin, tutum, davranış ve yeteneklerinin farkına varması, düşündüklerini ve hissettiklerini kavramaya çalışması, iç iletişim sayesinde gerçekleşir. Bu süreçte, olaylar ve durumlar ile kendi duygu ve düşüncelerini değerlendirir, bir karara varır ve bunu davranışlarına ve hayatına yansıtır (Küçük, 2012, s. 3).

Örgütsel iletişim, ortak amaçla bir araya gelmiş bireylerin, bu ortak amaçları yerine getirmek üzere koordineli olarak çalışmaları sırasında gerçekleştirdikleri planlı iletişim süreçlerini ifade eder. Örgütsel iletişim, bireylere bilgi sağlama, motive etme, faaliyetleri kontrol etme ve birbirine uyumlu hale getirme yoluyla, ortak bir anlayışın oluşmasını sağlar. Örgütsel amaçların gerçekleşmesi için oluşması gereken örgütsel davranışları ortaya çıkaran, örgütsel iletişimdir (Akıncı, 1998, s. 113). Örgütsel iletişimin kapsamında, bireyler arası iletişim, yönetsel iletişim, halkla ilişkiler veya kurumsal iletişim, reklam ve pazarlama iletişimi, teknik/teknolojik/yöntemsel iletişim ve örgüt kültürü gibi alt alanlar yer alır. Örgütsel iletişim, yatay boyutta içe veya dışa dönük iletişim ve dikey boyutta yukarıdan-aşağıya veya aşağıdan-yukarıya olarak alt tiplere ayrılır.

Kitlesel iletişim; heterojen/karışık bireylerden oluşan bir hedef gruba ileti gönderilmesi olarak tanımlanabilir. Kitle iletişimi, uzmanlaşmış grupların; geniş ve farklılaşmış izleyicilere sembolik içerik yaymak üzere teknolojik aygıtları (basın, radyo, film, vb.) hizmete soktuğu kurum ve tekniklerden meydana gelir (Janowitz, 1968, s. 42). Bu noktada, kitle kavramının tanımı önem kazanmaktadır. Kitle, heterojen/karışık, anonim/özelleşmemiş, birbirinden coğrafi olarak ayrı, aralarında ilişkiler olmayan bireyler kümesi olarak tanımlanmaktadır (Oğuz, 2012, s. 121). Buradaki en önemli husus, kitleyi oluşturan bireylerin toplumsal bir kurum ya da örgüt aracılığıyla birbirlerine bağlı olmamalarıdır. Daha önce belirtildiği üzere Watzlawick, iletişimi toplumsal davranış olarak ele almaktadır (Watzlawick, Beavin, & Jackson, 2011, s. 22):

- İletişim, etki-tepki davranış biçimin geliştirilmiş şeklidir, - Etki ve tepkiler ortamla ilişkilidir,

- Her davranış iletişim ile eşdeğer görülmelidir.

Bireyler arası iletişim, fiziksel olarak hazır olunduğu zaman tarafların her birinin davranışları üzerinde karşılıklı bir etkinin gerçekleştirildiği karşılıklı etkileşimi ifade etmektedir (Lazar, 2001, s. 52). Bireyler arası iletişimi en az iki bireyin birbirleriyle

17

toplumsal ilişki yaratma süreci olarak tanımlayan Fisher ve Adams’a göre bu iletişim, sürekli yeniden yapılanarak süren dinamik bir değişim faaliyetidir (Fisher & Adams, 1994, s. 20). Bireyler arası iletişim, yüz yüze gerçekleşen bir iletişim tipidir (Bittner, 1996, s. 8). Tubbs ve Moss’a göre bireyler arası iletişim aşağıdaki ön şartları sağlamalıdır (Tubbs & Moss, 1991, s. 250):

- tüm katılımcıların yüz yüze olması,

- tüm katılımcıların birbirlerine ileti göndermeleri ve almaları ve - iletilerin sözlü ya da sözsüz olması.

Bir başka açıdan (Gökçe, 2002, s. 168) ise, bireyler arası iletişim; - özel ve yüz yüze,

- mekân ve zamanın aynı olduğu, - karşılıklı (geri bildirimli) tipte,

- kendine özgü kuralları/dinamikleri olan, - hedefe yönelik yürütülen ve

- tarafların eşit haklara sahip olduğu iletişim şeklidir.

Ayrıca, bireyler arası iletişim, ruhsal durumu göz ardı etmeyen bir bilgi alışveriş yöntemidir (Güz, Küçükerdoğan, Sarı, Küçükerdoğan, & Zeybek, 2002, s. 184). Grup içi iletişim de bireyler arası iletişime dâhil edilmektedir: Grup içi iletişim, birbirlerine ileti gönderen ve birbirlerinin iletilerini kabul eden belirli sayıdaki birey arasında sürdürülen iletişimdir. Bu iletişim biçiminde, her birey çok sayıda bireye bağlı bulunmakta ve aralarındaki ilişkiler kişisel ağlarla inşa edilmektedir. Grup içi iletişim, resmi veya gayrı- resmi biçimlerde oluşabilir. Bu iletişim tipinin gerçekleşmesi, bireylerin iletişim becerisinin (fiziksel ve zihinsel) varlığına, bireylerin birbirlerinin farkına varmalarına ve önemsemelerine bağlıdır. Bireyler arası iletişimde, tek yönlü değil, karşılıklı ileti alışverişi bulunmalıdır. Bu iletiler sözlü ve sözsüz (beden dili) tipte olabilir:

- Sözlü iletişimde alıcı iletiyi yalnızca duymakla kalmayıp, göndericinin duygu düşünce ve amacını açıklayan bedensel duruş-hareketler şeklindeki iletileri de almakta ve etkilenmedir. Sözlü iletişimde ise mutlaka bir aktarıcı lisana ihtiyaç duyulur. Bu da, lisan ortaklığı ihtiyacını beraberinde getirmektedir. - Sözsüz iletişimde ise alıcı ve verici sadece bedensel duruş-hareketler yolu ile

birbirlerine ileti göndermekte ve konuşma/yazı olmaksızın iletişim gerçekleştirmektedir.

Bireylerin davranışları diğer bireyleri etkilerken, aynı zamanda birey de diğer bireylerin davranışlarından etkilenir. Bireyler arası iletişim, ilişkisel bir etkileşimdir.

18

Burada iletişim, içinde bulunduğu ilişkiye özgüdür. Süreç, gelişigüzel değil belli kurallara göre işlemektedir. Bu nedenledir ki, başarılı iletişim, bireyler arası iletişimin temel koşullarının yerine getirilmesi ile mümkün olur. Bu temel koşullar; bireyler arası iletişiminin işlevselliği üzerine varsayımlar olarak ortaya konmuştur (Watzlawick, Beavin, & Jackson, 2011, s. 29):

- İletişim kuramamak mümkün değildir; hiçbir şey yapmamak da bir davranıştır. - İletişimde içerik ve ilişki seviyeleri bulunur.

- İletişimde iletinin dizimsel yapısının kendine ait bir anlamı ve etkisi vardır. - İletişim sürecinde sözlü ve sözsüz olarak iki tip ileti vardır.

- İletişim süreci, iletişim ortamının durumuna göre simetrik ya da tamamlayıcı şekilde gelişmektedir:

o Simetrik iletişimde, eşitlik sağlama ve farklılıkları azaltma esastır.

o Tamamlayıcı iletişimde ise farklılıkların varlığına dikkat edilerek, karşılıklı olarak birbirini tamamlama amacı güdülür.

Erdoğan, bireyler arası iletişim ihtiyacının sebeplerini (amaçlarını) grafiksel olarak (Bkz. Şekil 2-8) göstermiştir (Erdoğan I. , 2005, s. 177):

Şekil 2-8: Bireyler Arası İletişim İhtiyacı

Kaynak: Erdoğan, I. (2005). İletişimi Anlamak. Ankara: Erk Yayınevi, s.177.

Bir başka görüşe göre, bireyler arası iletişimden amaçlanan; bireylerin öğretmek, öğrenmek ve anlamak gereksinimlerini gidermektir (Şenyapılı, 1981, s. 107). Öğrenme; geçmiş deneyimler, tekrarlamalar ve eğitim yolu ile bireyin davranışlarında gelişen kalıcı değişikliklerdir (Durmaz, 2000, s. 122). Wigforss öğrenmek için yüz yüze iletişime gereksinim duyulduğunu ve bireyde veriden bilgiye geçişin genel olarak bireyler arası iletişimle gerçekleştiğini savunur (Wigforss, 2017, s. 2).

Oğuz’a göre, bireyler arası iletişimin bir takım ilkeleri vardır (Oğuz, 2012, s. 79): - Bireyler arası iletişim bir süreçtir.

- Unsurlar birbirine bağlıdır; bir unsurdaki herhangi bir değişim diğerlerinde de değişime neden olur.

Herhangi bir Sosyal Psikolojik Kültürel Ekonomik Zorunluluk Gereksinim Istek Amaç Giderme

19 - Süreç kurallarla yönetilir.

- İletişim kültür tarafından belirlenmiştir; kültürel farklılıklar, iletilere farklı anlamlar yüklenmesine neden olabilirler.

- Hedefin yorumu, kaynağın niyetinden daha önemlidir. - İletişim geri alınamaz ve tekrar edilemez.

- Bireyler arası iletişim amaç odaklıdır.

Bireyler arası iletişim, dinlemenin en önemli olduğu iletişim tipidir. Dinleme, iletişimin etkinliğini arttırır ve iletişimsel bir beceri olarak nitelendirilir. Dinleme, algılamanın başlangıç noktasıdır. Bireyler arası iletişimde, aşağıdaki unsurlar ve özellikler büyük önem taşımaktadır:

- kaynak (+kodlama) unsurunun;

o iletilecek konu hakkında bilgi ve becerileri, o iletilecek konu ve hedefe karşı tutumu, o iletişim becerisi,

o inanç ve değer yargıları,

o sosyo-kültürel kimliği ve bakış açısı, o toplumsal rol ve statüsü ve

o güvenilirliği, özgüveni ve kişilik yapısı. - ileti unsurunun;

o dikkat çekici olması, o anlamlı ve uygun olması, o doğruluğu,

o gerçekçi olması ve o açık ve anlaşılır olması. - hedef (+kod çözme) unsurunun;

o algılama genişliği,

o iletilen konu hakkında bilgi ve becerisi, o kaynağa yönelik tutumu,

o iletişim becerisi,

o inanç ve değer yargıları,

o sosyo-kültürel kimliği ve bakış açısı, o toplumsal rolü ve statüsü ve

20

İletişim kalitesi üzerine çalışmalar yapan Klaus ve Bass, bireyler arası iletişimde kaynak ve hedefin iletişim özellikleri açısından altı tip belirlemiştir (Klauss & Bass, 1982, s. 69):

- kelime seçiminde dikkatli, - iki yönlü iletişime açık, - dikkatli dinleyici, - samimi,

- açık,

- kısa ve özlü konuşan.

İletişimde, içerik ve ilişki seviyeleri açısından bakıldığında; içerik, iletinin kendisini oluştururken; ilişki boyutu iletinin, iletişimdeki bireylerin ilişkilerinin yapısına ve ortama göre aktarılma şeklidir. Bu iki seviye karşılıklı bağımlı ve ayrılmaz durumdadır. Bireyler, kurdukları iletişim ilişkisi içinde kendilerini tanımlarlar ve her iletişim ilişkisindeki tanımlama diğerlerinden farklıdır. Bireyler arası iletişim ilişkisi içinde hedef ve kaynağın birbirine tutumu, genel olarak üç şekilden biri olarak gerçekleşir (Watzlawick, Beavin, & Jackson, 2011, s. 56):

- kabullenme, - reddetme, - umursamama.

Kabullenme, bireyin kendini tanımlama şeklinin, diğer birey ya da bireyler tarafından kabul edilmesidir. Bireyler arası iletişim ilişkilerinde sağlıklı bir ortam için çoğunlukla kabullenme tutumunun olması gerekmektedir. Reddetme, karşılıklı etkileşim içinde bulunan bireylerin, birbirlerini ortaya koyma şeklini reddetmesidir. Tutumlar genellikle reddetme yönünde ise, anlaşmazlıklar ve sürtüşmeler çoğalır. Kabullenme veya reddetme, bireylerin kurmaya çalıştığı iletişim ilişkisinin benimsenip benimsenmediğini gösterir. Umursamama ise, bireyin bir unsur olarak önemsenmediğini, yok varsayıldığını gösterir. Umursamama, en sağlıksız durumu yaratmaktadır.

Özetle, bireyler arası iletişim, bir bilgi aktarımıdır. Kaynak ve hedef bireylerin aynı zaman ve mekânda yüz yüze olarak karşılıklı iletişime girmeleri, yani bireyler arası iletişim, öğretme-öğrenme ortamının tıpkıbasımı gibidir. Bu bakımdan, eğitimin bir bireyler arası iletişim biçimi olduğu tespitini yapmak mümkündür.

21

Benzer Belgeler