• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM: BULGULAR ve YORUM

4.1. NİTEL ANALİZLERDEN ELDE EDİLEN BULGULAR

4.1.2. Araştırma Amaçlarının Sınanmasına Yönelik Bulgular

4.1.2.1. İletişim Engeli

Türkiye’de eğitim alan Suriyeli çocukların yaşadıkları sorunlara bakıldığında lisan eksikliği sebebiyle yaşanılan iletişim engeli dikkat edilmesi gereken önemli bir sorundur.

Arapça konuşulan ülkelere göç eden Suriyeliler için dil bir engel oluşturmazken, Türkiye’ye gelen Suriyeliler için Türkçe önemli bir engel oluşturmaktadır (Moralı, 2018)

MEB’e bağlı okullarda eğitim dili Türkçedir ve Türkçe bilmeyen birinin okullarda verilen derslerde başarılı olması da oldukça zordur. Gerek ders esnasında, gerekse öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerinde dil eksikliği sebebiyle iletişim kurulamaması çocukların okula uyum süreçlerini zorlaştırmaktadır.

Öğretmenlerle/İdarecilerle yapılan görüşmeler neticesinde de bu görüş desteklenmektedir. Yaşadıkları en temel sorunun, Suriyeli çocuklarla aralarındaki dil problemi olduğunu, iletişimlerinin bu sebeple çok kısıtlandığını ve bu durumun da Suriyeli çocukların okula adaptasyonlarını zorlaştırdığını dile getirmişlerdir.

Araştırma amaçlarının sınanması kapsamında öğretmen/idarecilere, araştırmanın amaçlarından birisi olan “Göçmen çocukların ve ailelerinin toplumsal yaşamla aralarında bir engel niteliğinde olan dil problemleri aşıldığında, göçmen çocuğun okul ortamına uyumu nasıldır? sorusu sorulduğunda, aşağıda yer alan bulgulara ulaşılmıştır.

Öğretmen/İdarecilerden 48 yaşındaki N.G, 21 yıldır öğretmenlik yaptığını ve daha önce de farklı etnik kimliklere sahip bireylerle çalıştığı için bu konuda tecrübeli olduğunu belirtmiş ve Suriyeli öğrencilerin okula uyumları açısından Türkçe bilmelerinin şart olduğunu dile getirmiştir. Suriyeli çocukların Türkiye ortamına uyum sağlayabilmeleri için öncelikli olarak Türkçe öğrenmeleri gerektiğini ifade etmiştir. Türkçe bilmedikleri için iletişim kuramadıklarını, derslerde sıkıldıklarını ve enerjilerini başka yönlerde kullandıklarını belirtmiştir. N.G, 21’inde belirttiği gibi çocukların derslerde sıkılmamaları ve anlatılanları anlamaları için Türkçe

bilmeleri gerekmektedir. Türkçe bildikleri taktirde arkadaşlarıyla iletişim kurabilecekler ve derse katılımları artacaktır.

Araştırmaya katılan N.G, 48, Suriyeli öğrencilerin Türk toplumuna adapte olabilmeleri için dil bilmenin gerekli olduğuna vurgu yapmıştır. “Sosyal entegrasyon için Türkçe öğrenmeleri şart. Türkçeyi iyi bilmediklerinden anlatılanları anlamadıkları için sıkılıyorlar, bu sıkıntıdan dolayı dikkat dağıtıcı davranışlarda bulunabiliyorlar (N.G, 48)”. Belirtildiği gibi çocuklar dil bildikleri zaman dersleri daha iyi anlayacaklar ve anlatılanları anladıkları zaman ders boyunca canları sıkılmayacak, dikat dağıtıcı davranışlarda bulunmayacaklardır.

Ö.K, 30 iletişimde hem öğrenciler hem de öğretmen/idareciler açısından karşılıklı olarak sıkıntı yaşandığını dile getirmiştir. Derslerde kullandığı Türk kültürüne ait ifadelerin Suriyeli öğrenciler tarafından anlaşılmadığını, bu durumunda öğrencilerin okul ortamına uyumlarını zorlaştırdığını ifade etmiştir. “Anlattığım şeyleri zor anlıyorlar. Bende onları zor anlıyorum. Dil büyük sıkıntı. Dilde anlaşamamak ve bizim kültürümüze ait olan bazı terimleri anlayamamaları zor oluyor. Bu da çocukların, Türk çocuklarla ve okulla olan uyumlarını zorluyor.”

D.Ç,41 ise Ö.K, 30 gibi dersleri anlatırken en çok mecazlı anlatımlarda ya da atasözü, deyim gibi kalıplaşmış söz öbeklerini kullanım esnasında sıkıntı yaşadığını belirtiyor. “Dersleri anlatırken beni en çok dil zorluyor. Kullandığım atasözleri, deyim veya mecaz anlamlı sözcüklerin farklı kültürdeki karşılığı bilmiyor olmaları çok zor.” Gerçekten de yukarıda belirtildiği gibi çocukların Türk kültürüne ait olmayan bazı terimleri, deyimleri vs. anlamamaları derslerde sıkıntı yaratmaktadır. Özellikle Türkçe bilmeyen birine atasözlerini ya da deyimleri anlatmaya çalışmanın, öğretmen/idareciler içinde oldukça zor olduğu ve fazla zaman alarak dersin akışını bozduğu düşünülmektedir.

Katılımcılardan B.B,58, “Türkçe kelimelerin anlamlarını bilmiyorlar bu da iletişim kurulmasını güçleştiriyor, derslerden çabuk sıkılmalarına, arkadaş bulmakta zorluk yaşamalarına neden oluyor. Türkçe kelimelerin anlamlarını bilmedikleri zaman resimlerle onlara ne olduğunu açıklıyorum ancak o zaman anlıyorlar.

Çocuklarımla sürekli yalnızken konuştum onlara yardımcı olmamız gerektiğini

içimize kabul etmemiz gerektiğini, onlara saygı vermemiz gerektiğini söyledim”

şeklinde konu ile ilgili düşüncelerini belirtmektedir. BB,58’in yaptığı gibi göçmen çocuklar tarafından anlaşılmayan ya da bilinmeyen kelimelerin onlara resim, şekil vs. gösterilerek ya da basitleştirerek anlatıp öğretmeye çalışmak, eğitimin kalıcılığı ve sıkıcı olmaması açısından oldukça önemlidir.

Görüşme yapılan T.M, 26, “Öğrenciler arasında kültürleşme gerekli. Kültürümüzü ne kadar çok tanırlarsa o kadar kolay Türkçe konuşacaklarını inanıyorum. Dilimizi öğrendikçe de daha aktif hale gelecekler ve okula olan uyumları artacak. Bazen kendi dillerinde konuşmada ısrarcı olabiliyorlar ya da yeni bir ortama girdikleri için çok sessiz kalabiliyorlar. Suriyeli öğrenciler daha iyi iletişim kursun diye en önde oturtulmalı ya da aktif bir öğrencinin yanına oturtulabilir. Bazı sınıflarda durum böyle bazılarında değil. Bazılarında bir köşede duruyorlar, sessiz sakin oturuyorlar” diyerek Suriyeli öğrencilerin Türkçeyi öğrenmeleri için önce Türk kültürünü tanımalarının gerekliliğine vurgu yapıyor. Yeni yerleşilen yerin kültürünü tanımak, ortak ve farklı noktalarını öğrenmek, Suriyeli çocukların okul ortamına alışmalarında ve Türk öğrencilerle kurdukları sosyal ilişkiler bağlamında oldukça geliştirici ve eğitici olmaktadır.

Araştırmaya katılan N.G, 27 ise “Suriyeli çocuklarla Türk çocuklar arasında uyum sağlanırken zaman zaman sorun yaşanabiliyor. Suriyeli çocukların Türkçe bilmemesi bu durumu daha da zor hale getiriyor. Okulumuzda bir tane öğretmenimiz var o (Arapça) biliyor. Çocuklarla onun aracılığıyla iletişim kurmaya çalıştık. Çocuklarla bir nebze, bir yere kadar iletişim kurabildik ama velilerle hiç iletişim kuramadım. Türkçe konusunda velilerle de çok sıkıntı yaşadık. Bu sorunun çözümlenmesi gerekli” diyerek Suriyeli öğrencilerin yanında onların velileriyle de iletişim kurarken sıkıntı yaşadıklarını dile getirmekte ve genelikle çok fazla gündeme gelmeyen velilerin dil bilmeme sorunlarını öne çıkarmaktadır. Bu noktadan hareketle velilere verilen dil eğitiminin de çocukların okula uyumları açısından önemli olduğu düşünülmektedir.

Görüşme yapılan öğretmenlerden H.B, 25 ise iletişimde yaşanan sıkıntıyı oyun yöntemiyle ortadan kaldırmaya çalıştığını onu asıl zorlayan durumun seviye farklılıkları olduğunu belirtmiştir. “Daha öncede farklı kültürden çocuklarla

çalıştım. Benim Sınıfımdaki Suriyeli çocuklar,… Suriyeli çocuklarım da sıkıntı yok. Benim sorunum çocuklardaki seviye farklılıkları. Tek sıkıntım o. Onun seviyesini diğer çocukların seviyesine çekmekte zorlanıyorum…..Mesela beden dersinde çocuklar birbirini gaza getiriyorlar. Hadi yapabilirsin, başarabilirsin diye.

O zaman Suriyeliymiş ya da başka bir etnik kökene sahipmiş önemi olmuyor.

Birlik oluyorlar. İleride olan öğrencilerim geride olan öğrencilerimi destekliyorlar…….Sınıfımda seviyesi ve özel durumu olan çok öğrencim olduğu için hepsinin seviyesini yakalamak beni yoruyor……Mesela bir öğrencim var orta seviye de onunla o kadar sıkıntı yaşamıyoruz. Diğer Suriyeli öğrencim ise sürekli harfleri unutuyor. Sürekli başa sarıyoruz, sürekli başa sarıyoruz. Sürekli harfleri karıştırıyor Rehber öğretmene yönlendirdik O’da RAM’a yönlendirdi ama ailesi götürmedi.”

Görüşme yapılan öğretmenlerden M.Y,27 ise “Üst sınıflardan okula başlamak daha zor. Hiç alışmadıkları bir ortam. Erken yaşta dil öğrenmek daha kolay. Bu sebeple üst sınıflara dahil olan yeni Suriyeli öğrencilerimizde daha fazla sıkıntı yaşıyoruz. Dili daha zor öğrendikleri için okula adapte olmaları daha yavaş oluyor”

diyerek Türkiye’deki eğitim sistemine birinci sınıftan değil de daha ileri sınıflardan katılanların diğer çocuklara oranla daha fazla sıkıntı yaşadığını dile getirmiştir.

Türkçe bilmediği halde sırf yaşı dolayısıyla üst sınıflara dahil edilen öğrenciler hem derslere alışmakta hem de arkaşlarına alışmakta zorluk yaşamaktadırlar.

Yapılan görüşmelerden elde edilen bulgular neticesinde, göçmen çocukların toplumsal yaşamla arasında engel niteliğinde olan dil problemlerinin, çocukların sağlıklı bir ortamda eğitim alabilmeleri için en kısa sürede çözüme ulaştırılması ve iletişimin önünün açılması gerekmekte olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca çocukların dil bilmedikleri göz önüne alındığında sınıflara dağıtımları sırasında yaş kriterinin dışında diğer değişkenlere de odaklanılması gerektiği düşünülmektedir. Suriyeli çocukların dil sorunu aşıldığında çocukların kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri, Türk çocuklarına ve okul ortamına kolay adapte olabilecekleri belirlenmiştir. Çocuklara benzer şekilde, Suriyeli ailelerinde dil

sorunlarının ortadan kaldırılıması okul-aile iş birliğinin sağlanması açısından ve çocukların okula uyumları açısından önemlidir.

Araştırmanın sonuçlarıyla benzer şekilde 2018 yılında Abdullah Sait Özcan’ın, Emine Saklayan’ın ve Yasemin Çelik’in de çalışmalarında, aynı bulgulara ulaştıkları ve dil sorununun göçmen çocukların okul ortamına uyumlarının önünde engel teşkil ettiğini belirttikleri görülmektedir (Özcan, 2018; Saklayan, 2018;

Çelik, 2018).