• Sonuç bulunamadı

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI

1. TARİH KONULU MAKALELERİN İNCELENMESİ VE

1.16. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI

Çınaraltı mecmuasının yayın hayatına başladığı yıllar İkinci Dünya Savaşı’na denk geldiği için mecmuada savaşla ilgili birçok farklı konuya yer verilmiştir.

Şimdiki Dünya Harbinin Asıl Sebebi 1442 başlıklı makalede, İkinci Dünya Savaşı’nın nedenleri üzerinde durulmuştur. Makalede İkinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkışında İngiltere, Almanya, Fransa gibi işgalci milletlerin etkili olduğu belirtilmiştir. Bu devletlerin topraklarının, nüfuslarına yetmediği ve bu nedenle bu devletlerin tedafüi milletlerin topraklarına saldırdıkları, bunun da savaşa neden olduğu belirtilmiştir.

Şimdiki Dünya Harbinin Asıl Sebebi 2443 başlıklı makalede, İkinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkmasında etkili olan işgalci milletler içerisinde Japonya ve Japonya’nın nüfusunun ihtiyacını karşılayabilmek için yayıldığı alanlar ve Japonya’nın yayılma politikasına karşı topraklarını savunan Çin gibi tedafüi milletlerin mücadelesi ele alınmıştır.

Harbin Sebebi Milliyetçilik midir?444 başlıklı makalede, İkinci Dünya Savaşı’nın nedeninin milliyetçilik olup olmadığı sorgulanmıştır. Makalede milliyetçiliğe karşı olanların savaşın nedeni olarak milliyetçiliği gördükleri ifade edilmektedir. Ancak makalede bu düşüncenin gerçeği yansıtmadığı, milletler arasındaki anlaşmazlıkların nedeninin milliyetçilik fikri değil, milliyetçilik fikrinin ortaya çıkışında milletler arasındaki anlaşmazlıkların etkili olduğu belirtilmiştir. Yine makalede iktisadi, sosyal, coğrafi nedenlere bağlı olarak savaşların ortaya çıktığı, dinlerin, dillerin, milliyet şuurunun savaşların nedeni değil sonucu olduğu vurgulanmıştır.

Çınaraltı mecmuasında 1942 Yılına Girerken…445 başlıklı makalede,

Polonya’da başlayan İkinci Dünya Savaşı’nın Kuzey ve Batı Avrupa’ya, Atlas Okyanusu’na, Balkanlara, Ege ve Akdeniz’e, Afrika, İran, Suriye ve Karadeniz’in kuzeyine kadar yayıldığı belirtilerek, savaşın hemen Türk milletinin yakınında gerçekleştiği, ancak basireti ve dirayeti kendine kılavuz edinen Milli Şef ve devlet

442 Mustafa Hakkı Akansel, “Şimdiki Dünya Harbinin Asıl Sebebi 1”, Çınaraltı, C. 3, S. 74, 20 Şubat 1943, s. 4, 5.

443 Mustafa Hakkı Akansel, “Şimdiki Dünya Harbinin Asıl Sebebi 2”, Çınaraltı, C. 3, S. 75, 27 Şubat 1943, s. 4.

444 Peyami Safa, “Harbin Sebebi Milliyetçilik midir?”, Çınaraltı, C. 3, S. 53, 26 Eylül 1942, s. 4. 445 Hüseyin Emir Erkilet, “1942 Yılına Girerken…”, Çınaraltı, C.1, S. 22, 3 İkinci Kanun 1942, s. 4.

172

adamlarının memleketi savaşa sokmadan barış içerisinde yaşattığı vurgulanmıştır. Bundan dolayı bu insanlara minnet duyulması ve bu insanlarla gurur duyulması gerektiği ifade edilmiştir. Makalede 1942 yılına girerken Türk milletinin de diğer milletler gibi geleceğinin ne olacağının bilinmediği; ancak bu tehlikeden Türk milletini milli şuurun yani büyük ve güçlü millet olma ülküsünün kurtaracağı belirtilmiştir.

Fransa Neden Yenilmiş?446 başlıklı makalede İkinci Dünya Savaşı’nın başında Almanlar karşısında Fransızların yenilgisinin nedeni ele alınmıştır. Makalede Fransa’nın eskiden beri birçok defa içeriden ya da dışarıdan parçalanmalara maruz kaldığı, İkinci Dünya Savaşı’nda da benzer durumu yaşadığı belirtilmiştir. Makalede Fransa’nın bu durumları yaşamasının en önemli nedeni olarak, Fransız halkında milli içgüdünün eksik olması gösterilmiştir. Yani Fransız halkının milli menfaat yerine şahsi menfaat ve sıkıntıları düşünmesi yenilginin önemli bir nedeni olarak gösterilmiştir. Yine yenilginin bir nedeni olarak, Fransız halkını milli bir mücadelenin etrafında toplayacak liderin olmayışı gösterilmiştir.

Avrupa Medeniyeti Yıkılıyor mu?447 başlıklı makalede, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Avrupa medeniyetleri yıkılıyor mu? sorusu ve bu sorunun

ortaya çıkma nedenleri ele alınmıştır. Makalede önce Avrupa’nın neresi olduğu, Avrupa medeniyetinin ne anlama geldiği sorularına cevaplar verilmiştir. Avrupa, Avrupalılara göre Avrupa kafasıyla düşünen ve inanan yer, Avrupa medeniyeti, içinde Akdeniz kültürünü, Hıristiyanlığı ve Germenliği barındıran değerler toplamı olarak ifade edilmiştir. Daha sonra makalede savaşın sonunda neden Avrupa medeniyetinin yıkılma endişesi taşıdığı açıklanmıştır. Makalede bu endişenin iki nedene bağlı olarak ortaya çıktığı belirtilmiştir. İlk neden Avrupa’yı köprü ve rıhtımlardan sananlar için savaşta bunların yıkılması, ikinci neden ise Avrupa medeniyetini oluşturan unsurlar arasında savaşta üstünlük mücadelesi yaşanmasıdır.

Devletler Arası Hukuku448 başlıklı makalede, İkinci Dünya Savaşı’nın, insanlığın en önemli cephelerinden bir olan devletler arası hukuka büyük zarar verdiği belirtilmiştir. Makalede devletlerarası hukukun, kalıcı barışın, milletler

446 Mustafa Hakkı Akansel, “Fransa Neden Yenilmiş?”, Çınaraltı, C. 4, S. 90, Tarihsiz, s. 6, 7. 447 Peyami Safa, “Avrupa Medeniyeti Yıkılıyor mu?”, Çınaraltı, C. 2, S. 45, 1 Ağustos 1942, s. 5. 448 Orhan Seyfi Orhon, “Devletler Arası Hukuku”, Çınaraltı, C. 4, S. 99, 14 Ağustos 1943, s. 3.

173

arasında oluşacak kardeşliğin sağlanmasında büyük bir etkiye sahip olduğu belirtilmiştir. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nda çocukların, kadınların öldürülmesinin, esirlerin kurşuna dizilmesinin, sivillerin katledilmesinin, tarafsız devletlerin saldırıya uğramasının bu hukuka büyük bir zarar verdiği ifade edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında devletler arası hukuka uygun davranan tek devletin Türkiye olduğu belirtilmiştir.

Biz Küçük Bir Millet Değiliz449 başlıklı makalede, İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı ekonomik, siyasi ve sosyal yıkım Türkiye üzerinden ele alınarak değerlendirilmiştir. Makalede İkinci Dünya Savaşı sırasında çok büyük israfların ve yıkıntıların olduğu, her gün batan vapurlar, harap olan binalar, yollar, köprüler, su gibi harcanan petrol, yok olan hammaddeler, savaş sonrası yaşanması muhtemel görülen ekonomik krizlerin habercisi olarak değerlendirilmiştir. Türkiye’nin bu savaşa girmeyerek savaşın etkilerini azalttığı, yaşanması muhtemel ekonomik sıkıntıların kısmen de olsa önüne geçtiği vurgulanmıştır. Yine makalede savaşın sonunda dünyada çok önemli siyasi gelişmelerin yaşanacağı, Türkiye’nin yaşadığı tecrübeler ve büyük millet olmanın verdiği güç ile bu siyasi gelişmelerin üstesinden geleceği ve savaştan daha güçlü ve diri bir devlet olarak çıkacağı belirtilmiştir.

Harpten Dipdiri ve Kuvvetli Bir Millet Olarak Çıkacağız!450 başlıklı makalede, 17 Mart 1942 yılında Milli Şef İnönü’nün İzmir’de yaptığı konuşma değerlendirilmiştir. Makalede Türk çocuğunun, şuurlu, vatansever, ahlaklı iyi bir eğitim alması gerektiği, bu konuda anne babalara ve öğretmenlere büyük iş düştüğü, bunun Türk milletinin içinde bulunduğu zor şartlardan güçlenerek çıkması açısından önemli olduğu, İsmet İnönü’nün konuşmasına dayanılarak vurgulanmıştır. Makalede Türk milletinin İkinci Dünya Savaşı’nı başlatan ya da sebep olan devletler arasında yer almadığı, barış yanlısı olduğu ancak mecbur kalırsa savaşa girmekten de çekinmeyeceği, her ne şekilde olursa olsun Türk milletinin bu savaş ortamından güçlenerek çıkacağı belirtilmiştir.

İkinci Dünya Savaşı başlığı altında dokuz makalenin incelemesi yapılmıştır. Yapılan incelemede İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’da başlamasına rağmen kısa zaman içerisinde birçok kıtaya yayıldığı ve savaşa girmeyen çok

449 Hüseyin Emir Erkilet, “Biz Küçük Bir Millet Değiliz”, Çınaraltı, C. 2, S. 50, 5 Eylül 1942, s. 4. 450 Hüseyin Emir Erkilet, “Harpten Dipdiri ve Kuvvetli Bir Millet Olarak Çıkacağız!”, Çınaraltı, C. 2, S. 34, 28 Mart 1942, s. 4.

174

sayıda devleti tehdit ettiği anlatılmaktadır. Savaşın tehdit ettiği ülkelerin başında Türkiye Cumhuriyeti gelmektedir. Ancak mecmuada, Milli Şef İsmet İnönü’nün izlediği başarılı dış politika sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin savaşın dışında tutulduğu belirtilerek, İnönü ve onun politikaları mecmua tarafından desteklenmiştir.

Yine mecmuanın birçok sayısında İkinci Dünya Savaşı yıllarında İnönü’nün yurt gezilerinde yaptığı konuşmalara yer verilmesi, dönemin siyasi iktidarının ve politikalarının mecmua tarafından desteklendiğinin bir başka göstergesidir.

İngiltere, Almanya, Fransa, Japonya gibi devletlerin kendi çıkarları için devletler arası hukuku yok sayarak saldırgan tutum içine girmelerinin toplumlar arası barışı ortadan kaldırdığı ve İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olduğu görülmektedir. Böyle bir ortamda Türkiye Cumhuriyeti, devletler arası hukuka saygı duyarak tarafsız kalmış, hiçbir şekilde başka bir devletin topraklarında menfaat gözetmemiş, Atatürk’ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesi doğrultunda hareket ederek barış yanlısı olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Mecmuada dikkat çekici yorumlardan biri de İkinci Dünya Savaşı’nda Fransızların yenilmesinin Fransızlarda başbuğ ve milli içgüdü eksikliğine bağlanmasıdır. Türk milletinin her dönemde bir lider etrafında toplanarak milli menfaatleri doğrultusunda hareket ederek zorlukların üstesinden geldiği vurgulanmıştır. Milliyetçilik savaşın nedeni olarak görülmemiştir. Bu da gösteriyor ki mecmua diğer konularda olduğu gibi bu konuda da milliyetçi çizgisini sürdürmüştür.