ARTIRILABİLECEĞİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ
4.1.3 İDARECİLERİN, DİL VE AKIL ETME AÇISINDAN GÖRÜŞLERİ
Araştırmanın birinci alt probleminde üçüncü olarak idarecilerin okul öncesi eğitim kurumlarında kalitenin nasıl artırılacağına ilişkin dil ve akıl etme faaliyetleri açısından görüşleri incelenmiştir.
Dil ve anlatım etkinlikleri ile çocuk gözlem yapma, problem çözme, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurma, belli kavramları öğrenme gibi süreçleri işletmekte; duygu ve düşüncelerini jest ve mimiklerle destekleyebilmekte; konuşma eğitimi ve dinleme eğitimi ile kendisine ve çevresindekilere saygı duymayı öğrenmektedir.
Görüşme yapılan idarecilerden hepsi bilişsel kavramları öğretmek için basılı kaynakları kullanmanın gerektiğini düşünmektedirler. İdareci A “ Amaçlarımızdan biri ilköğretime hazırlık olduğu için çocuklara kitabı tanıtmak, nasıl kullanılacağını öğretmek için kitaplar kullanılmalıdır. Ayrıca fotokopi renksiz olduğu için çocukların ilgisi çekmez, kullanımı ve saklanması da sıkıntı yaratır.” şeklinde düşüncelerini açıklamıştır.
91 İdareciler kullanılacak kitap seçiminin öğretmenlerle beraber yapılmasının gerektiğini söylemişlerdir. Kitap seçiminde baskı ve renk kalitesi, içeriği, boyutu çocukların yaş ve gelişim özelliklerine uygun olmalı.Ayrıca kaynağın fiyatı da göz önüne alınmalıdır demişlerdir.
İdareci F ve G “Kitaplarda kullanılan yazı tipi ve içerdiği bilgiler açısından güncel olması önemlidir derken kitabın yazarı ve önerdiği komisyon da alınacak kaynağı etkilemektedir.” Demişlerdir. İdareci E ise kitaplar çocuğun kültürel seviyesine uygun düzeyde olmalı. Çocuğa tamamen yabancı olaylar onun olayları algılayamamasına ve zorlanmasına sebep olmaktadır demiştir.
Deretarla Gül ve Erden (2003) tarafından yapılan araştırmada, öğretmenlerin kitap köşesinin yeri, özellikleri, düzeni ve kitap köşesinde bulunması gereken materyaller konusunda belirli düzeyde bir bilgiye sahip olmaları, daha farklı etkinlikler için yeterli olmadıkları görülmüştür.
Zamanın gerisinde kalmak istemeyen idareciler anasınıflarında teknolojiden yararlanılması gerektiğini düşünmektedirler. Projeksiyon cihazları ile gerek grup gerekse bireysel olarak internet ve bilgisayar kullanımı çocuklara öğretilmelidir. İnteraktif setlerin son derece yararlı olduğunu söyleyen idareci B çok fazla bireysel kullanımının çocuklarda sosyalleşmeyi engellediği ve içe kapanık hale getirdiğini savunmaktadır. İdareci E ise bilgisayar ve internetin çocukların tek başına kullanımına izin verilmemeli, öğretmen gözetiminde doğru kullanımı öğretilerek kullanılmasına izin verilmelidir” şeklinde fikrini açıklamıştır. Ayrıca idareci B ilköğretimlerde kullanılmaya başlanan akıllı tahtaların anasınıfı düzeyinde de kullanımının çocuklarda eğitimi kalıcı hale getireceğini ve kolay öğrenmeye fayda sağlayacağını düşünmektedir.
Bilgisayar destekli eğitim eğitici-öğretici etkinliklerle, görsel ve manipülatif yöntemlerle zenginleştirilerek verilebilirken; gerek eğitim etkinliklerinin desteklenmesi gerek bilgisayar programlarının öğretilmesi amacıyla kullanılabilir.
92 Bilgisayarın çocuğun gelişimsel özelliklerini destekleyecek yönde, günlük programın amaçlarına uygun olarak, diğer okul öncesi materyalleri ile birlikte kullanılması; çocuğun bilgisayardan en üst düzeyde yararlanması açısından önemlidir (Şahin, 2006).
Öğretmen, 3-4 yaşındaki çocuklarla çalışırken her çocuğa günde 5-7 dakika, 6 yaşındakilerle çalışırken her çocuğa günde en çok 10-15 dakika zaman ayırmalıdır. Bir okul öncesi eğitim ortamında öğretmenin çocuklarla gerektiği gibi ilgilenebilmesi için, bilgisayar-çocuk oranının 1/10 olması idealdir.
Kacar ve Doğan (2007) tarafından yapılan çalışmada, bilgisayar destekli okul öncesi eğitim yöntemi ile eğitim alan çocuklar, şekil kavrama düzeyleri konusunda geleneksel okul öncesi eğitim yöntemleri ile eğitim alan çocuklara göre, daha başarılı olmuşlardır. Buna göre, bilgisayarın sadece oyun ve eğlence aracı amaçlı kullanılmaması gerekliliği de ortaya çıkmıştır.
İdarecilerin ortak görüşü anaokullarında bilgisayar destekli eğitimin çocuklar açısından yararlı olduğu söylenebilir. Ancak yetişkin gözetiminde kullanımı ve süre konusunda dikkat edilmesi gerektiğini vurguladıkları söylenebilir.
Çizelge 4.1.3.1
İdarecilerin “Anaokullarında İngilizce eğitim verilmeli midir?” sorusuna verdikleri yanıtlar
“Anaokullarında İngilizce eğitim verilmeli midir?”
Katılımcılar f
Evet A,B,D,F,G,I 6
93 Anaokullarında İngilizce eğitimi verilmesi konusunda idareciler arasında fikir ayrılığı yaşanmaktadır.10 idareciden 6 tanesi İngilizce dersinin verilmesi taraftarı iken 4 tanesi ( C, E, H ve J ) ilköğretim 4. sınıfa kadar İngilizce dersi olmadığı için öğrenilenlerin unutulacağı gerekçesiyle gereksiz bulmaktadır. Anaokulların da İngilizce öğretilse bile günlük yaşamda kullanılmadığı için öğrenilenler havada kalacak ve çabuk unutulacaktır. Bunun için henüz anadilini, tam öğrenememiş çocukların kafalarını karıştırmanın gereksiz olduğunu düşünmektedirler.
İdareci A İngilizce dersinin verilmesi velilerin hoşuna gider; okulun tercih edilmesine sebep olur demiştir. İdareci F ise özel okul olmaları sebebiyle anasınıfından itibaren yoğun bir İngilizce eğitimi verdiklerini söylemiştir.
İngilizce dersinin verilmesini isteyen idareciler ise bu dersi verecek öğretmenin hem İngilizce hem de çocuk gelişimi eğitimi almış, çocukların seviyesine inebilen öğretmenler olması gerektiğini savunmaktadır. Öğretmenin işini bilmesi ve çocukların seviyelerine inebilmesi çok önemlidir. Sınıfa girdiği andan itibaren akıcı ve anlaşılır bir şekilde konuşmalı gramer ağırlıklı değil günlük hayatta kullanılabilecek diyaloglar, sayılar ve renkler öğretilmelidir. Sürekli İngilizce konuşularak çocuklara kulak eğitimi verilmelidir şeklinde açıklama yapmışlardır.
İdareci D “öğretmenin aksanının düzgün olması çok önemlidir. Çünkü küçük yaşta yerleşen yanlış aksanın düzelmesi yıllar almaktadır” demiştir. Anaokullarında İngilizce dersi oyun, şarkı ve bilmeceler yoluyla verilmeli ve mutlaka görsel materyallerle desteklenmelidir” diyerek fikrini açıklamıştır.
Bu açıklamalara göre idarecilerin çoğunluğunun anaokullarında İngilizce eğitim verilmesinin gerektiği görüşünde oldukları söylenebilir. Bunun nedeni idarecilerin zamanın gerisinde kalmama, tercih edilen okul olma ve çocukları her yönden donanımlı hale getirme olduğu söylenebilir. Bundan dolayı idareciler İngilizce eğitimin gerektiğini vurguladıkları söylenebilir.
94 Anaokullarında donanım açısından eğitim materyalleri kaliteli ahşap malzemelerden tercih edilmeli. Ayrıca bu ürünleri alırken çocukların yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınmalıdır. İdareci C “Farklı kaynak kullanacağız diye çocukları zorlayıp kafalarını karıştıracak çok küçük parçalı ve detayları olan ürünleri tercih etmediklerini söylemiştir. İdareci E ise sağlık açısından doğal ahşaptan, renksiz ürünleri tercih ettiklerini belirtirken, İdareci I ve J bireysel oynanabilecek kaynakların yanı sıra, büyük boyutta grupça oynanabilecek kaynakları da tercih ettiklerini söylemişlerdir.