• Sonuç bulunamadı

ÖĞRETMENLERİN, YÖNETİCİ VE ÖĞRETMEN ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN GÖRÜŞLERİ

GÖRÜŞLERİ

4.2 ÖĞRETMENLERİN, OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINDA KALİTENİN NASIL

4.2.7 ÖĞRETMENLERİN, YÖNETİCİ VE ÖĞRETMEN ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN GÖRÜŞLERİ

Araştırmanın ikinci alt probleminde yedinci olarak öğretmenlerin okul öncesi eğitim kurumlarında kalitenin nasıl artırılacağına ilişkin yönetici ve öğretmen

119 Çizelge 4.2.7.1

Öğretmenlerin “İdarecilerin yaşı önemli midir?” sorusuna verdikleri yanıtlar “İdarecilerin yaşı önemli midir?”

Katılımcılar f

Evet; önemlidir.İdareci genç olmamalı B,D,I 3

Hayır; önemli değil A,C,E,F,G,H,J 7

Görüşme yapılan öğretmenler anaokulunda idareci olarak görev yapacak kişinin cinsiyetinin önemli olmadığını savunurken 10 öğretmenden 7 tanesi idarecinin yaşı ve meslekteki kıdemi önemli değil derken Öğretmen B,D ve I yaşın kıdemle doğru orantılı olduğunu ve kıdemi ilerlemiş kişilerin daha tecrübeli olacağını belirtmişlerdir.

Ayrıca bütün öğretmenler idarecilerin göreve başlamadan önce mutlaka 4 – 5 yıl öğretmenlik yapması gerektiğini savunmuşlardır. İdarecinin birlikte çalıştığı öğretmeni anlaması, empati kurması ve çocukları tanıması ve aileleri anlaması için öğretmenlik yapması önemlidir.

Çizelge 4.2.7.2

Öğretmenlerin“İdarecilerin mezun olduğu branş önemli midir?” sorusuna verdikleri yanıtlar

“İdarecilerin mezun olduğu branş önemli midir?”

Katılımcılar f

Evet; Alan mezunu olmalı B,C,D,F,G,H,I,J 8

120 Öğretmenlere idarecinin mezun olduğu branşın anaokulu yönetiminde etkisi sorulduğunda 10 öğretmenden 8’i mutlaka çocuk gelişimi mezunu olmalı derken Öğretmen A ve E önemli olan kişinin yöneticilik kabiliyetidir, çocukların ve okulun sorunlarını çözdükten sonra branşın herhangi bir önemi yoktur demiştir.

Görüşmeler sırasında fark edilen önemli bir nokta ise ilköğretim okulunda çalışan öğretmenlerin idarecilerle sıkıntı yaşadıklarıdır. Öğretmen A,D, H ve J ilköğretime bağlı bir anasınıfında görev yapmaktadır. 4 öğretmenin de ortak görüşü okul müdürlerinin anasınıfına karşı ilgisiz olduğu, alan ile ilgili gelişmelerden habersiz olduklarıdır. Öğretmen J “Okul müdürleri bizi dışlayıp basit ve gereksiz görüyorlar. Bütün gün sadece oyun oynadığımızı, eğitim vermediğimizi düşünmektedirler demiştir.

Buna göre öğretmenlerin, idarecinin yaşı ve cinsiyeti konusunda herhangi bir şart aramazken, mezun olduğu branşın mutlaka çocuk gelişimi olması gerektiği görüşünde oldukları söylenebilir. Bunun nedeni alan dışından gelen idarecilerin okulöncesi eğitime gereken ilgiyi göstermemesi, alan ile ilgili gelişmelerden haberdar olmaması, öğretmenlerin verdikleri eğitimin içeriği hakkında bilgisiz olması ve onlara gereken önemin verilmemesi olduğu söylenebilir. Bundan dolayı öğretmenlerin idarecilerin okulöncesi eğitim mezunu olmaları gerektiğini vurguladıkları söylenebilir.

Öğretmenler idarecinin işini severek yapan, yeniliğe açık, iletişim becerisi olan, adil, liderlik vasfına sahip, öğretmenine sahip çıkan, alanına hakim, üst eğitimine devam eden kişiler olasını istemektedirler.

Katz ve Kodama’ ya (1983) göre, Öğretmen, eğitim için olanaklar hazırlayan ve elde edebildiği olanakları eğitimin amaçlarının gerçekleştirilmesi için en iyi biçimde kullanma görevini üstlenmiş olan profesyonel bir kişidir.

121 Öğretmenlere anasınıfı öğretmenin hangi özelliklere sahip olması gerektiği sorulduğunda ise güler yüzlü, işini seven, çocukların dilinden anlayan, iletişimi güçlü, yeniliğe açık, alanındaki gelişmelerden haberdar olmalıdır demişlerdir.

Görüşme yapılan bütün öğretmenlerin yıllar geçtikçe deneyim kazandıkları için yaş ve kıdem önemlidir derken yaşı ilerlemiş kişilerin bu mesleği hakkı ile yapamayacakları görüşündedirler.

Öğretmen A “Zaman içinde hareket yeteneği kısıtlanacağı için verim düşecektir. Buda çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verilemeyeceği anlamına gelmektedir. Belli bir yaştan sonra bu meslek yapılmamalı” demiştir.

Anasınıfı öğretmeninin cinsiyeti hakkında öğretmenlerin hepsi cinsiyetin bir önemi yoktur derken Öğretmen F erkek öğretmenlerin daha otoriter olduğunu özellikle problemli çocuklar üzerinde daha etkili olduklarını söylemiştir.

Bunların dışında öğretmenlerin üzerinde durdukları önemli bir nokra da anasınıfı öğretmeninin mutlaka çocuk gelişimi mezunu olmasıdır, alan dışından görevlendirilen öğretmenlerin çocukların seviyesine inmede sıkıntı yaşadıklarını ve okulöncesi eğitimde istenen sonuç elde edilemeyeceğini düşünmektedirler.

Eğitimin nitelikli bir şekilde yapılabilmesi, uygulayıcısı olan öğretmen ile doğrudan bağlantılıdır. Tüm olanaklar en iyi niyetlerle seferber edilse dahi, öğretmen istenilir özelliklere sahip değilse çabalar boşa gider. Eğitimin kalitesi eğitim elemanlarının kalitesine bağlıdır (Pascal 1993).

Kuran’a (2004) göre, öğrenme sürecinin yönetiminde gerekli bilgi ve becerilere sahip olan öğretmenler, çocuklar için uygun öğretim yaşantılarını düzenlemede zorluk çekmezler. Çok yönlü bir süreç olan öğretme-öğrenme sürecinin, çocukların ilgi, gereksinim ve yetenekleri doğrultusunda, okul öncesi eğitimin amaç-kazanımlarına ve öğrenme sürecinin özelliğine göre farklı yöntemler

122 ve tekniklerle uygulanabilmesi için öğretmenin alanda yetkin ve süreçte etkin olması önem taşımaktadır.

Aksu’ya (2005) göre de, insanı yetiştirecek öğretmenlerin çocuklara düşünmeyi, düşündüğünü açıklamayı, dinlediklerini yorumlamayı, yaratıcı olmayı, problem çözmeyi ve öğrenmeyi öğreten, çocuklar ile etkili iletişim kurabilen, çocuklara zengin öğrenme ortamları hazırlayan, öğretim teknolojilerini kullanabilen ve üretebilen, takım çalışmasına yatkın, çevresindekilere model olan, alanındaki ulusal ve uluslar arası gelişmeleri izleyebilen, kaynaklardan yararlanabilen, eğitimin kalitesinin arttırılmasında öncülük eden kişiler olması beklenmektedir.

Şahin ve diğerleri (1999)’nin okulöncesi öğretmenlerinin sorunlarının incelenmesi konulu araştırmalarının sonucuna göre; okul öncesi öğretmenlerinin kendilerini geliştirme ve yenileme ile ilgili sorunlarının; kendini geliştirmek için zaman ve olanak tanınmaması; yeni kaynakları takip edecek zaman bulamama ve konferans ve seminerler vb. etkinliklere katılamama gibi sorunlar olduğu tespit edilmiştir (Şahin ve diğerleri, 1999)

Micklo’nun (1993) de yaptığı araştırmasında okulöncesi öğretmenlerinin sorunları incelendiğinde; insan ilişkileri, sınıfta davranış yönetimi, anne-baba eğitimi ve desteklenmesi, sınıf içi eğitsel faaliyetler, eğitim programı, çocukların gelişimlerinin desteklenmesi şeklinde sıralandığı görülmektedir (Micklo, 1993).

Kandır (1991) okul öncesi öğretmenlerinin günlük, yıllık ve ünite planlarının hazırlanmasında güçlükler çektikleri saptanmıştır. Araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin materyal eksikliği, öğrenci sayısının çokluğu nedenleriyle programı uygulamada güçlüklerle karşılaştıkları ortaya konmuştur. Araştırmacı, eğitim programının hazırlanmasında karşılaşılan güçlüklerin ve sınırlılıkların okul öncesi öğretmenlerine verilecek hizmet içi eğitim seminerleriyle azaltılabileceği önerisinde bulunmuştur.

123 Buna göre anasınıfı öğretmenleri meslektaşlarının cinsiyeti ile ilgili önemsiz yorumunu yaparken yaşı ile ilgili yıllar geçtikçe deneyim kazanacaklarını ancak ilerlemiş yaşlarda bu mesleğin amacına uygun olarak yapılamayacağı görüşünde oldukları söylenebilir. Ayrıca okulöncesi eğitimin kaliteli bir şekilde yapılabilmesi için anasınıfı öğretmenin mutlaka alan mezunu olması gerektiği görüşünde oldukları söylenebilir.

4.3 VELİLERİN, OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINDA