• Sonuç bulunamadı

3.BÖLÜM

BULGULAR

Bu araştırmanın amacı; katılımcıların parasosyal etkileşim düzeyleri ile bağlanma biçimleri ve yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Bu bağlamda ilk önce parasosyal etkileşim düzeyleri düşük, orta ve yüksek olan grupların çeşitli değişkenler açısından aldıkları puanlar karşılaştırılmıştır. Daha sonra cinsiyet ve bağlanma biçimlerinin çeşitli değişkenler üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Bir sonraki aşamada ise parasosyal etkileşimin hangi değişkenlerle ilişkili olduğu araştırılmış ve son olarak da parasosyal etkileşimi yordayan değişkenlerin ortaya konması amaçlanmıştır.

3.1. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Ayrılık, Bilişsel ve Davranışsal Katılım, Bağlanma Boyutları ve Yalnızlık Puanları Açısından Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Bu çalışmada katılımcıları parasosyal etkileşim düzeyleri açısından düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç gruba ayırmak amacıyla, öncelikle katılımcılar Parasosyal Etkileşim Ölçeği’nden aldıkları puanlara göre sıralandırılmışlardır. Buna göre % 33’ ün altında kalan katılımcılar parasosyal etkileşimi düşük (n = 125 ), % 34 ile % 45 arasındakiler parasosyal etkileşimi orta (n = 122 ), % 45’in üstünde yer alanlar ise parasosyal etkileşimi yüksek (n = 116) olarak gruplandırılmıştır.

Çalışmada öncelikle bu grupları, çeşitli değişkenler açısından karşılaştırmak amacıyla çok yönlü varyans analizi (MANOVA) yapılmıştır. Öncelikle bu gruplar televizyon ve dizi izleme ile ilgili çeşitli değişkenler açısından, ardından da parasosyal etkileşimle ilişkili olduğu düşünülen değişkenler açısından karşılaştırılmıştır. Daha sonra da parasosyal etkileşim düzeylerine göre sınıflandırılan katılımcılar, parasosyal ayrılık, bilişsel ve davranışsal katılım, kaygı ve kaçınma boyutları ve yalnızlık puanları açısından karşılaştırılmıştır.

MANOVA analizi sonuçları, parasosyal etkileşim düzeyinin bazı değişkenler üzerinde anlamlı olduğunu göstermektedir (Wilks Lambda = .38, F 38-684 = 11.06;

p< .001 , η2 = .38 )

3.1.1. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Televizyon İzleme ile İlişkili Değişkenler Açısından Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre sınıflandırılan grupları televizyon izleme ile ilgili değişkenler açısından karşılaştırmak amacıyla varyans analizleri yapılmış, F değerleri ve gruplar arası ortalamalar Çizelge 1’de verilmiştir.

Çizelge 1. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Tv İzleme İle İlişkili Değişkenler Açısından Aldıkları Puanların Ortalamaları ve Özet ANOVA Tablosu. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

*p<.01; **p<.001. Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

PARASOSYAL ETKİLEŞİM DÜZEYİ ÖZET ANOVA

DÜŞÜK ORTA YÜKSEK Hata Vary.

F η2

GÜNDE ORTALAMA TV İZLEME SÜRESİ

2. 04a ( .87) N=125

2. 20ab (. 75) N=122

2. 36b (. 79) N=116

.66 4.48* .02

YERLİ DİZİ İZLEMEKTEN

HOŞLANMA DERECESİ

2. 85b (1. 64) N=125

3. 50a (1.48) N=122

3.80a (1.65) N=116

2.55 11.19** .06

YABANCI DİZİ İZLEMEKTEN HOŞLANMA

DERECESİ

3. 29 (2.11) N=125

3.48 (1.97) N=122

3.88 (2.04) N=116

4.18 2.61 .01

BİR HAFTADA İZLENİLEN YERLİ

DİZİ SAYISI

1. 80a (1.02) N=125

2. 18ab ( .94) N=122

2. 38b (1.22) N=116

1.15 9.17** .05

BİR HAFTADA İZLENİLEN YABANCI DİZİ

SAYISI

1. 87 (1.30) N=125

1. 90 (1.28) N= 122

1. 94 (1.24) N=116

1.63 .11 .001

Varyans analizi sonuçları, parasosyal etkileşim düzeyinin boş zamanlarda günde ortalama televizyon izleme süresi (F 2-360 =4.48; p< .01, η2 = .02), yerli dizi izlemekten hoşlanma (F 2- 360= 11.19; p <.001, η2 =.06), bir haftada izlenen yerli dizi sayısı (F 2-360= 9.17; p < .001, η2 =.05) üzerinde anlamlı olduğunu göstermiştir.

Çizelge 1’de de görüldüğü gibi parasosyal etkileşim düzeyine göre oluşturulan gruplar, televizyon izleme ile ilişkili bazı bağımlı değişkenler açısından farklılaşmaktadır. Bu farklılıkların hangi gruplardan kaynaklandığını inceleyebilmek amacıyla Tukey Krammer testi yapılmıştır.

Buna göre, parasosyal etkileşim düzeyi yüksek olan bireyler (x= 2.36), parasosyal etkileşimi düşük olan bireylere (x= 2.04) göre boş zamanlarını değerlendirmek için daha fazla televizyon izlemektedirler (q 3-360 = 4.32; p< .01).

Parasosyal etkileşim düzeyi yüksek olan bireyler (x= 3.80), parasosyal etkileşimi düşük olan bireylere (x= 2.85) göre (q 3-360 = 6.54; p< .01), parasosyal etkileşimi orta düzey olan bireyler (x= 3.50) ise parasosyal etkileşimi düşük olan bireylere göre yerli dizileri izlemekten daha çok hoşlanmaktadırlar (q 3-360 = 4.53; p<.01).

Yerli dizi izleme miktarlarına bakıldığında ise, yüksek düzeyde parasosyal etkileşim kuranlar (x= 2.38), düşük düzeyde parasosyal etkileşim kuranlardan (x= 1.80) daha fazla yerli dizi izlemektedirler (q 3-360 = 5.96; p< .01).

3.1.2. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Etkileşimle İlişkili Olduğu Düşünülen Bazı Değişkenler Açısından Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre sınıflandırılan grupları parasosyal etkileşimle ilişkili olduğu düşünülen bazı değişkenler açısından karşılaştırmak amacıyla varyans analizleri yapılmış, F değerleri ve gruplar arası ortalamalar Çizelge 2’de verilmiştir.

Çizelge 2. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Etkileşimle İlişkili Olduğu Düşünülen Bazı Değişkenler Açısından Aldıkları Puanların Ortalamaları ve Özet ANOVA Tablosu. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

**p< .001. Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

PARASOSYAL ETKİLEŞİM DÜZEYİ ÖZET ANOVA DÜŞÜK ORTA YÜKSEK Hata

Vary. F η2

DİZİLERDE YAŞANAN OLUMLU

OLAYLARI HAYATINDA DENEYİMLEMEK

İSTEME

2. 06a ( 1.57) N=125

2. 56a (1.72) N=122

3. 67b (1.89) N=116

2.99 26.97** .13

DİZİLERDEN DAHA GÜZEL İZLEYECEK

BİR ŞEY OLMADIĞINI

DÜŞÜNME

1. 40a ( 1.02) N=125

1. 89a (1.23) N=122

2. 55b (1.71) N=116

1.81 22.17** .11

DİZİLERDE YAŞANAN AŞKLARI

GÖRDÜKTEN SONRA KİMSEYE

GÜVENMEME

1. 83a (1. 62) N=125

2. 39ab (1.73) N=122

2.8b (1.81) N=116

2.97 9.80** .05

DİZİLERDE YAŞANAN AŞKLARI

GÖRDÜKTEN SONRA AŞKA DAHA

ÇOK İNANMA

1. 37a (.87) N=125

1. 75a (1.05) N=122

2. 26b (1.56) N=116

1.42 16.85** .09

DİZİLERDE YAŞANAN AŞKLARI

GÖRDÜKTEN SONRA KİMSEYLE

DUYGUSAL BİR İLİŞKİ YAŞAMAK

İSTEMEME

1. 42a (1.13) N=125

1. 61a (1.18) N=122

2. 14b (1.66) N=116

1.80 9.28** .05

DİZİLERİ İZLEDİKTEN SONRA SEVGİLİDEN/EŞTEN

DAHA ÇOK ŞEY BEKLEME

1. 34a (.93) N=125

1. 95b (1.48) N= 122

2. 44b (1.86) N=116

2.16 17.11** .09

DİZİLERDE BEĞENİLEN KARAKTERLER GİBİ SEVGİLİ/EŞ BULMAK İSTEME

1. 61a (1. 18) N=125

2.59b (1.90) N= 122

4.00c (2.16) N=116

3.20 53.85** .23

Parasosyal etkileşim düzeyinin parasosyal etkileşimle ilişkili olabileceği düşünülen bazı değişkenler üzerindeki etkisi incelendiğinde, bu değişkenlerin tümünün parasosyal etkileşim düzeyleri üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmektedir.

Parasosyal etkileşim temel etkisinin dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi hayatlarında da deneyimleme isteği (F 2-360 = 26.97; p < .001, η2 =.13), televizyonda izlemek için dizilerden daha güzel bir seçenek olmadığını düşünme (F 2-360 = 22.17; p

<.001, η2 = .11), dizilerde yaşanan aşkları gördükten sonra kimseye güvenememe (F 2-360 = 9.8; p<.001, η2 = .05), dizilerde yaşanan aşkları gördükten sonra aşka daha çok inanma (F 2-360 = 16.85; p<.001, η2 = .09), dizilerde yaşanan aşkları gördükten sonra kimseyle duygusal bir ilişki yaşamak istememe (F 2-360 = 9.28; p<.001, η2 = .05), dizileri izledikten sonra sevgiliden/eşten daha çok şey bekleme (F 2-360= 17.11;

p<.001, η2 = .09), dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/eş bulmak isteme (F 2-360 = 53.85; p<.001, η2 =.23) üzerinde anlamlı olduğu saptanmıştır.

Çizelge 2’den de anlaşılacağı gibi, parasosyal etkileşim düzeyine göre oluşturulan grupların, parasosyal etkileşimle ilişkili bazı bağımlı değişkenler açısından farklılaştıkları görülmektedir. Bu farklılıkların hangi gruplardan kaynaklandığını inceleyebilmek amacıyla Tukey Krammer testi yapılmıştır. Buna göre, yüksek parasosyal etkileşim düzeyine sahip bireyler (x= 3.67) hem orta (x= 2.56) hem de düşük (x= 2.06) parasosyal etkileşim düzeyine sahip bireylerden daha fazla dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi hayatlarında da deneyimlemek istemektedirler (sırasıyla q 3-360 = 7; p< .01 ve q 3-360 = 10.21; p< .01).

Benzer olarak yüksek parasosyal etkileşim düzeyine sahip izleyiciler (x= 2.55) hem orta (x= 1.89) hem de düşük (x= 1.40, s = 1.02) düzeyde parasosyal

etkileşime sahip izleyicilerden daha fazla televizyonda dizilerden daha iyi bir seçenek olmadığını düşünmektedirler (sırasıyla q 3-360 = 5.36; p< .01, q 3-360 = 9.40;

p< .01 ).

Parasosyal etkileşim düzeyi yüksek seyircilerin (x= 2.81), düşük düzeyde parasosyal etkileşim kuranlara (x= 1.83) göre dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenemedikleri de saptanmıştır (q 3-360= 6.24; p< .01). Yüksek parasosyal etkileşim puanına sahip bireylerin (x= 2.26) hem orta (x= 1.75) hem de düşük düzeyde parasosyal puana sahip bireylerle (x= 1.37) kıyaslandığında dizilerdeki aşkları gördükten sonra aşka daha çok inandıkları görülmüştür (sırasıyla q 3-360 = 4.67; p < .01 ve q 3-360 = 8.19; p< .01). Dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseyle duygusal bir ilişki yaşamak istememe, hem düşük (x= 1.42) hem de orta düzeyde parasosyal etkileşim kuran bireylere (x= 1.61) oranla yüksek parasosyal etkileşime

sahip bireylerde (x= 2.14) daha yüksektir ( sırasıyla q 3-360 = 5.89; p< .01 ve q 3-360= 4.31; p< .01). Orta düzeyde parasosyal etkileşim kuran bireylerin (x= 1.95) düşük düzeyde parasosyal etkileşim kuran bireylere (x= 1.34) göre dizileri izledikten sonra sevgililerinden/eşlerinden daha çok şey beklemeye başladıkları da saptanmıştır (q 3-360 = 4.62; p< .01). Ayrıca, yüksek düzeyde parasosyal etkileşim kuran bireyler (x= 2.44) de düşük düzeyde parasosyal etkileşim kuranlara (x= 1.34) göre dizileri izledikten sonra sevgililerinden/eşlerinden daha çok şey beklemeye başlamışlardır (q 3-360 = 8.23; p < .01). Orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip

bireyler (x= 2.59), düşük düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere (x= 1.61) göre daha fazla (q 3-360 = 6.10; p<.01); yüksek düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireyler (x= 4.00) de hem düşük hem de orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere göre daha fazla dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/eş bulmak istemektedirler (sırasıyla q 3-360 = 14.68; p <.01 ve q 3-360 = 8.61; p< .01).

3.1.3. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan grupların Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden aldıkları puanların karşılaştırılması amacıyla yapılan varyans analizi sonuçları, parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan grupların,

parasosyal ayrılık üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur (F 2-360= 189.54; p<.001, η2 = .51). F değerleri ve gruplar arası ortalamalar Çizelge

3’te gösterilmiştir.

Çizelge 3. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Ortalamaları ve Özet ANOVA Tablosu.

(Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

**p< .001. Not: Farklı harfler, farklı ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Burada parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan gruplar, Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden aldıkları puanlara göre karşılaştırılmıştır. Bu amaçla yapılan varyans analizi, gruplar arası fark olduğunu ortaya koymuştur. Bu farklılıkları test etmek amacıyla yapılan Tukey Krammer testi sonuçlarına göre, orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireyler (x= 32.55), düşük düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere (x= 24.21) göre daha fazla (q 3-360 = 13.43; p <.01);

yüksek düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireyler (x= 41.54) de hem düşük hem de orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere göre daha fazla parasosyal ayrılık yaşamaktadırlar (q 3-360 = 27.54; p < .01 ve q 3-360 = 14.20; p < .01).

PARASOSYAL ETKİLEŞİM DÜZEYİ ÖZET ANOVA

DÜŞÜK ORTA YÜKSEK Hata

Vary. F η2

PARASOSYAL AYRILIK ÖLÇEĞİ

24. 21a (6.13) N=125

32. 55b

(6.74) N=122

41. 54c (7.78) N=116

47.65 189.54* * .51

3.1.4. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Bilişsel ve Davranışsal Katılım Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan grupların Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği’nin bilişsel ve davranışsal katılım boyutlarından aldıkları puanların karşılaştırılması amacıyla yapılan varyans analizi sonuçları; parasosyal etkileşim düzeyinin, bilişsel katılım (F 2-360 = 60.15; p<.001, η2 = .25) ve davranışsal katılım (F 2-360= 70.20; p<.001, η2 =.28) üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. F değerleri ve gruplar arası ortalamalar Çizelge 4’te gösterilmiştir.

Çizelge 4. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların BDİÖ’nün Bilişsel ve Davranışsal Katılım Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Ortalamaları ve Özet ANOVA Tablosu. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

**p< .001. Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

PARASOSYAL ETKİLEŞİM DÜZEYİ ÖZET ANOVA

DÜŞÜK ORTA YÜKSEK Hata

Vary. F η2

BİLİŞSEL KATILIM

7. 47a (3.03) N=125

9. 59b (3.07) N=122

12. 09c (3.68) N=116

10.70 60.15** .25

DAVRANIŞSAL KATILIM

6. 16a (2.55) N=125

7. 89b (2. 44) N=122

10. 15c (2. 83) N=116

6.83 70.20** .28

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan gruplar, Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği’nin bilişsel ve davranışsal katılım boyutlarından aldıkları puanlara göre karşılaştırılmıştır. Analiz sonuçları, gruplar arasında farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Bu farklılıkları test etmek amacıyla yapılan Tukey Krammer testi sonuçlarına göre; Çizelge 4’ten de görülebileceği gibi orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireyler (x= 9.59), düşük düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere (x= 7.47) göre daha fazla (q 3-360 = 7.21; p<.01); yüksek düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireyler (x= 12.09) de hem düşük hem de orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere göre daha fazla bilişsel katılım göstermektedirler (sırasıyla q 3-360 = 15.50; p < .001 ve q 3-360 = 8.34; p <. 01). Benzer şekilde davranışsal katılım puanları da orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylerde (x= 7.89) düşük düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere (x= 6.16) göre daha yüksek (q 3-360 = 7.36; p < .01), yüksek düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylerde (x= 10.15) de hem düşük hem de orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylere göre daha yüksektir (q 3-360 = 16.75; p < .01 ve q 3-360 = 9.43; p < .01).

3.1.5. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Kaygı ve Kaçınma Alt Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan grupların kaygı ve kaçınma alt boyutlarından aldıkları puanların karşılaştırılması amacıyla yapılan varyans analizi sonuçları; parasosyal etkileşimin, yalnızca kaygı alt boyutu üzerinde anlamlı

bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur (F 2-360= 16.67; p<.001, η2 = .09). F değerleri ve gruplar arası ortalamalar Çizelge 5’te gösterilmiştir.

Çizelge 5. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Sınıflandırılan Grupların Kaygı ve Kaçınma Alt Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Ortalamaları ve Özet ANOVA Tablosu. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

**p< .001. Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan gruplar, kaygı ve kaçınma alt boyutlarından aldıkları puanlara göre karşılaştırılmış ve analiz sonuçları yalnızca kaygı üzerinde anlamlı gruplar arası farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bu farklılıkların nereden kaynaklandığını belirlemek için yapılan Tukey Krammer testi sonuçları; Çizelge 5’ten de anlaşılabileceği gibi parasosyal etkileşim düzeyi orta (x=

PARASOSYAL ETKİLEŞİM DÜZEYİ ÖZET ANOVA

DÜŞÜK ORTA YÜKSEK Hata

Vary. F η2

KAYGI

56. 19a (18. 06)

N=125

63. 04b (16. 19) N=122

69. 33b (18.70) N=116

312.43 16.67** .09 .

KAÇINMA 59.64 57.40 58.28 (20.34) (17.67) (18.26) N=125 N= 122 N=116

354.05 .44 .002

düzeyi düşük (x= 56.19) olan bireylerden daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur (sırasıyla q 3-360 = 4.3; p < .01 ve q 3-360 = 8.15; p < .01).

3.1.6. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Yalnızlık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Parasosyal etkileşim düzeylerine göre oluşturulan grupların Yalnızlık Ölçeği’nden aldıkları puanların karşılaştırılması amacıyla yapılan varyans analizi sonuçları; parasosyal etkileşim düzeyinin, yalnızlık üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur (F 2-360 = 3.13; p<.05, η2 = .02) F değerleri ve gruplar arası ortalamalar Çizelge 6’da gösterilmiştir.

Çizelge 6. Parasosyal Etkileşim Düzeylerine Göre Oluşturulan Grupların Yalnızlık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Ortalamaları ve Özet ANOVA Tablosu. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

*p< .05. Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

PARASOSYAL ETKİLEŞİM DÜZEYİ ÖZET ANOVA

DÜŞÜK ORTA YÜKSEK Hata

Vary. F η2

YALNIZLIK

35. 07ab (9. 74) N=125

33. 32a (8. 23) N= 122

36. 35b (10.05) N=116

87.80 3.13* .02

Gruplar arası farklılıkları belirlemek amacıyla yapılan Tukey Krammer testleri; Çizelge 6’dan da anlaşılacağı gibi yüksek düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylerin (x= 36.35), orta düzeyde parasosyal etkileşime sahip bireylerden (x= 33.32) daha yüksek yalnızlık puanına sahip olduğunu ortaya koymuştur (q 3-360 = 3.53; p < .05).

3.2. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Çeşitli Ölçeklerden Aldıkları Puanlar Yönünden Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Bağlanma biçimlerine göre tüm ölçeklerden alınan puanlar yönünden karşılaştırma yapabilmek için katılımcılar, öncelikle dörtlü bağlanma modeli çerçevesinde sınıflandırılmışlardır. Bu işlem, katılımcıların kaygı ve kaçınma boyutlarından aldıklara puanlara küme analizi tekniğinin uygulanmasıyla gerçekleştirilmiştir. Buna göre her iki alt boyuttan düşük puanlar alanlar güvenli (n= 77, % = 21.2) her iki boyuttan yüksek puanlar alanlar korkulu (n=100,

% =27.5), kaygı boyutundan yüksek, kaçınma boyutundan düşük puan alanlar saplantılı (n = 97,% = 26.7), kaygı boyutundan düşük, kaçınma boyutundan yüksek puan alanlar kayıtsız (n = 89, % = 24.5) bağlanma biçimi olarak sınıflandırılmıştır.

Burada bağlanma stillerine (güvenli, korkulu, saplantılı, kayıtsız) göre sınıflandırılan kadın ve erkek katılımcıları çeşitli ölçeklerden aldıkları puanlar yönünden karşılaştırmak için cinsiyet (2) x bağlanma biçimleri (4) desenine uygun çok yönlü varyans analizi (MANOVA) yapılmıştır ve sonuçlar alt başlıklar halinde

Çok yönlü varyans analizleri; cinsiyet temel etkisinin bazı değişkenler üzerinde anlamlı olduğunu göstermektedir (Wilks Lambda = .83; F 1- 355 = 3.63;

p< .001; η2 =.17). Benzer şekilde, bağlanma temel etkisinin de bazı değişkenler üzerinde anlamlı olduğu saptanmıştır (Wilks Lambda = .60; F 3- 355 = 3.27; p< .001;

η2 =.16). Cinsiyet ve bağlanma biçimleri açısından ise ortak etkiye rastlanmamıştır.

MANOVA sonuçlarından elde edilen F değerleri ve gruplar arası ortalamalar alt başlıklar halinde ilgili çizelgelerde gösterilmiştir.

3.2.1. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Televizyon İzleme ile İlişkili Değişkenlerden Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Cinsiyet ve bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların televizyon izleme ile ilişkili değişkenlerden aldıkları puanların ortalamaları ve F değerleri Çizelge 7’de gösterilmektedir.

Çizelge 7. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Televizyon İzleme ile İlişkili Değişkenlerden Aldıkları Puanların Ortalamaları. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

Cinsiyet Temel Etkisi s.d.= 1 - 355

Bağlanma Biçimleri Temel Etkisi s.d.= 3 - 355

Kadın Erkek F Eta2 Kayıtsız Korkulu Güvenli Saplantılı F Eta2 Hata Vary.

GÜNDE ORTALAMA TV

İZLEME SÜRESİ 2.22 2.17 .32 .001 2.13 2.38 2.08 2.18 2.23 .02 .67

(.80) (.87) (.84) (.84) (.81) (.78)

YERLİ DİZİ İZLEMEKTEN HOŞLANMA DERECESİ

3.39 3.35 .003 0 2.93a 3.68b 3.25ab 3.58b 5.25** .04 2.57

(1.56) (1.78) (1.45) (1.72) (1.67) (1.61)

YABANCI DİZİ İZLEMEKTEN HOŞLANMA DERECESİ

3.59 3.47 .11 0 3.04a 3.81b 3.91b 3.45ab 3.17* .03 4.14

(1.99) (2.16) (1.92) (2.00) (2.18) (2.05)

BİR HAFTADA İZLENİLEN YERLİ DİZİ

SAYISI

2.13 2.11 .002 0 2.06 2.22 2.08 2.11 .30 .03 1.21

(1.06) (1.15) (1.13) (1.17) (1.05) (1.03)

BİR HAFTADA İZLENİLEN YABANCI

DİZİ SAYISI

1.86 1.99 1.51 .004 1.72 1.94 2.14 1.86 2.02 .02 1.60

(1.17) (1.46) (1.22) (1.26) (1.34) (1.27)

*p< .05; **p< .001

Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Varyans analizi sonuçları, cinsiyetin televizyon izleme ile ilişkili değişkenlerden alınan puanlar üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığını göstermiştir.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin ise, yerli dizi izlemekten hoşlanma derecesi (F

3-355 =5.25; p< .001, η2 =.04) ve yabancı dizi izlemekten hoşlanma derecesi (F 3-355

=3.17; p< .05, η2 =.03) üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu saptanmıştır.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin hangi gruplardan kaynaklandığını belirlemek amacıyla Tukey Krammer testi yapılmıştır. Yapılan analiz sonuçlarına göre; Çizelge 7’den de görülebileceği gibi, korkulu bağlananlar (x = 3.68), kayıtsız bağlananlardan (x= 2.93) daha çok yerli dizi izlemekten hoşlanmaktadırlar (q 4-355 = 4.54; p< .01). Saplantılı bağlananlar (x = 3.58) ise kayıtsız bağlananlardan (x = 2.93) daha çok yerli dizi izlemekten hoşlanmaktadırlar (q 4-355 = 3.91; p< .05).

Güvenli (x = 3.91) ve korkulu bağlananlar (x = 3.81), kayıtsız bağlananlardan (x = 3.04) daha çok yabancı dizi izlemekten keyif almaktadırlar (sırasıyla, q 4-355 = 3.89;

p< .05, q 4-355 = 3.67; p< .05).

3.2.2. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Etkileşimle İlişkili Olduğu Düşünülen Bazı Değişkenler Açısından Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Cinsiyet ve bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların parasosyal etkileşimle ilişkili olduğu düşünülen bazı değişkenlerden aldıkları puanların ortalamaları ve F değerleri Çizelge 8’de gösterilmektedir.

Çizelge 8. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Etkileşimle İlişkili Olduğu Düşünülen Bazı Değişkenlerden Aldıkları Puanların Ortalamaları. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

Cinsiyet Temel Etkisi s.d.= 1 - 355

Bağlanma Biçimleri Temel Etkisi s.d. = 3 - 355

Kadın Erkek F Eta2 Kayıtsız Korkulu Güvenli Saplantılı F Eta2 Hata Vary.

DİZİLERDE YAŞANAN OLUMLU OLAYLARI

HAYATINDA DENEYİMLEMEK

İSTEME

2.64 2.94 2.66 .01 2.26a 3.21b 2.64ab 2.80ab 3.70*** .03 3.31

(1.73) (2.05) (1.57) (1.98) (1.86) (1.85)

DİZİLERDEN DAHA GÜZEL İZLEYECEK BİR

ŞEY OLMADIĞINI DÜŞÜNME

1.94 1.92 .02 0 1.73 2.04 2.00 1.96 .69 .01 2.02

(1.34) (1.55) (1.37) (1.41) (1.52) (1.39)

DİZİLERDE YAŞANAN AŞKLARI GÖRDÜKTEN

SONRA KİMSEYE GÜVENMEME

2.33 2.33 0 0 2.02ab 3.11c 1.58a 2.41b 12.88** .10 2.82

(1.68) (1.93) (1.49) (1.98) (1.43) (1.69)

DİZİLERDE YAŞANAN AŞKLARI GÖRDÜKTEN SONRA AŞKA DAHA ÇOK

İNANMA

1.80 1.76 .07 0 1.53a 2.04b 1.43a 2.05b 5.55** .05 1.49

(1.26) (1.22) (.99) (1.36) (.82) (1.48)

DİZİLERİ İZLEDİKTEN SONRA SEVGİLİDEN/EŞTEN DAHA ÇOK ŞEY BEKLEME

1.93 1.85 .21 .001 1.55a 2.34b 1.35a 2.20b 8.49** .07 2.18

(1.5) (1.6) (1.33) (1.78) (.83) (1.66)

DİZİLERDE BEĞENİLEN

KARAKTERLER GİBİ 2.80 2.53 1.35 .004 2.24ab 3.45cd 1.99a 2.94db 9.62** .07 3.85

Varyans analizi sonuçlarına göre; cinsiyet temel etkisinin bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların parasosyal etkileşimle ilişkili olduğu düşünülen değişkenlerden aldıkları puanlar üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı saptanmıştır.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin ise parasosyal etkileşimle ilişkili olduğu düşünülen değişkenlerden, dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi yaşamında da deneyimlemek isteme (F 3-355= 3.70; p< .01, η2 =.03), dizilerde yaşanan aşkları gördükten sonra kimseye güvenememe (F 3-355=12.88; p< .001, η2 =.10), dizilerde yaşanan aşkları gördükten sonra aşka daha çok inanma (F 3-355 = 5.55; p< .001, η2 =.05), dizileri izledikten sonra sevgiliden/eşten daha çok şey bekleme (F 3-355=8.49; p< .001, η2 =.07), dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/eş

bulmak isteme (F 3-355=9.62; p< .001, η2 =.08) üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu saptanmıştır.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin hangi gruplardan kaynaklandığını anlamak amacıyla Tukey Krammer testi yapılmıştır. Buna göre, Çizelge 8’den de anlaşılacağı gibi, korkulu bağlanma biçimine sahip bireyler (x= 3.21), kayıtsızlardan (x = 2.26) daha fazla dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi hayatında da deneyimlemek istemektedirler (q 4-355 = 5.08; p< .01). Yine korkulu bağlanan bireyler (x = 3.11), kayıtsız (x = 2.02), güvenli (x = 1.58) ve saplantılı bağlanan bireylere (x = 2.41) göre daha çok dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenememektedirler (sırasıyla, q 4-355 = 6.30; p< .01, q 4-355 = 8.50; p< .01, q 4-355 = 4.14; p< .05 ). Saplantılı bağlananlar (x = 2.41) ise güvenli bağlananlara

(x=1.58) göre daha çok dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenememektedirler (q 4-355 = 4.58; p< .01).

Yine Çizelge 8’den görülebileceği gibi; dizilerdeki aşkları gördükten sonra aşka daha çok inanmaları bakımından korkulu bağlanan bireyler (x = 2.04), kayıtsız (x = 1.53) ve güvenli bağlanan bireylerden (x = 1.43) daha yüksek puan almışlardır (sırasıyla, q 4-355 = 4.05; p< .05, q 4-355 = 4.66; p< .01). Saplantılı bağlananların (x = 2.05) ise kayıtsız (x = 1.53) ve güvenli bağlananlardan (x = 1.43) daha yüksek puanlar aldığı belirlenmiştir (sırasıyla, q 4-355 = 4.10; p< .05, q 4-355 = 4.71;

p< .01). Dizileri izledikten sonra sevgiliden/eşten daha çok şey bekleme bakımından korkulu bağlanan katılımcılar (x = 2.34), kayıtsız (x = 1.55) ve güvenli bağlanan katılımcılardan (x = 1.35) daha yüksek puanlara sahiptirler (sırasıyla, q 4-355 = 5.19;

p< .01, q 4-355 = 6.25; p< .01). Saplantılı bağlanan bireylerin (x = 2.20) ise kayıtsız (x = 1.55) ve güvenli bağlananlara (x = 1.35) göre dizileri izledikten sonra eşlerinden daha çok şey bekledikleri ortaya konmuştur (sırasıyla, q 4-355 = 4.24;

p< .05, q 4-355 = 5.33; p< .01). Dizilerde beğenilen karakterler gibi eş/ sevgili istemeleri bakımından yine korkulu bağlananların (x = 3.45) kayıtsız (x = 2.24) ve güvenli bağlananlara (x = 1.99) göre puanları yüksektir (sırasıyla, q 4-355 = 5.98;

p< .01, q 4-355 = 7.38; p< .01). Saplantılı bağlanan bireyler (x = 2.94) ise güvenli

bağlanan bireylere (x = 1.99) göre anlamlı olarak daha yüksek puanlara sahiptir (q 4-355 = 4.49; p< .01).

3.2.3. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Etkileşim Ölçeği ve Parasosyal Etkileşim Ölçeği’nin Alt Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Cinsiyet ve bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların Parasosyal Etkileşim Ölçeği ve Parasosyal Etkileşim Ölçeği’nin alt boyutlarından aldıkları puanların ortalamaları ve F değerleri Çizelge 9’da gösterilmiştir.

Çizelge 9. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Etkileşim Ölçeği ve Parasosyal Etkileşim Ölçeği’nin Alt Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Ortalamaları. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

Cinsiyet Temel Etkisi s.d. = 1 - 355

Bağlanma Biçimleri Temel Etkisi s.d.= 3 - 355

Kadın Erkek F Eta2 Kayıtsız Korkulu Güvenli Saplantılı F Eta2 Hata Vary.

PARASOSYAL ETKİLEŞİM

ÖLÇEĞİ

38.57 37.36 .65 .002 33.97a 42.63b 35.27ac 39.62cb 9.80** .07 142.53

(11.52) (13.81) (11.44) (12.52) (11.90) (11.75)

ARKADAŞLIK ALT PEÖ BOYUTU

6.40 6.78 1.70 .01 5.73a 7.58b 5.72a 6.86b 8.54** .07 8.40

(2.86) (3.21) (2.69) (3.01) (2.86) (2.99)

EMPATİ ALT PEÖ BOYUTU

14.77 13.26 8.50*** .02 12.89a 15.70b 12.90a 15.03b 8.54** .07 21.08

(4.59) (4.97) (4.46) (4.77) (4.73) (4.53)

İLGİ ALT PEÖ BOYUTU

15.42 15.05 .28 .001 13.51b 16.84a 14.91ab 15.63a 6.39** .05 27.54

(5.08) (5.86) (5.25) (5.34) (5.33) (5.07)

**p< .001; ***p< .01

Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Varyans analizi sonuçlarına göre, cinsiyet temel etkisinin yalnızca parasosyal etkileşim ölçeğinin bir alt boyutu olan empati üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmüştür (F1-355=8.50; p< .01, η2 =.02). Çizelge 9’dan da anlaşılabileceği gibi; kadınların (x= 14.77) parasosyal etkileşim ölçeğinin empati alt boyutundan almış oldukları puan, erkeklerden (x = 13.26) anlamlı olarak yüksektir.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin ise parasosyal etkileşim toplam puanı (F 3-355 =9.80; p< .001, η2 =.07), parasosyal etkileşimin alt boyutlarından olan arkadaşlık (F 3-355=8.54; p< .001, η2 =.07), empati (F 3-355 =8.54; p< .001, η2 =.07) ve ilgi (F 3-355 =6.39; p< .001, η2 =.05) üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu bulunmuştur.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin hangi gruplardan kaynaklandığını belirlemek amacıyla Tukey Krammer testi yapılmıştır. Buna göre, Çizelge 9’dan da görülebileceği gibi; korkulu bağlanma biçimine sahip bireylerin (x = 42.63) kayıtsız (x = 33.97) ve güvenli bağlananlara (x = 35.27) göre Parasosyal Etkileşim Ölçeği’nden aldıkları puanlar anlamlı olarak yüksektir (sırasıyla, q 4-355 = 7.04;

p< .01, q 4-355 = 5.75; p< .01). Ayrıca saplantılı bağlanan bireylerin (x = 39.62) de kayıtsız bireylerle (x = 33.97) karşılaştırıldığında, Parasosyal Etkileşim Ölçeği puanları anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (q 4-355 = 4.56; p< .01). Parasosyal Etkileşim Ölçeği’nin alt boyutlarından alınan puanlar açısından baktığımızda ise korkulu bağlananlar (x = 7.58) hem kayıtsızlara (x = 5.73) hem de güvenlilere (x = 5.72) göre arkadaşlık alt boyutundan daha yüksek puanlar almışlardır (sırasıyla, q 4-355 = 6.19; p< .01, q 3-355 = 5.99; p< .01). Saplantılı bağlananların

(x = 6.86) arkadaşlık alt boyutundan aldıkları puanlar da hem kayıtsızlardan (x = 5.73) hem de güvenli bağlananlardan (x = 5.72) anlamlı olarak yüksektir (sırasıyla, q 4-355 = 3.76; p< .05, q 4-355 = 3.64; p< .05).

Empati alt boyutundan aldıkları puanlar açısından korkulu bağlananlar (x = 15.70), kayıtsız (x = 12.89) ve güvenli bağlanan bireylere (x =12.90) göre daha yüksek puanlara sahiplerdir (sırasıyla, q 4-355 = 5.94; p< .01, q 4-355 = 5.69;

p< .01). Saplantılı bağlanan bireylerin (x =15.03) puanları ise hem kayıtsız (x = 12.89) hem de güvenli bağlanan bireylerden (x =12.90) anlamlı olarak

yüksektir (sırasıyla, q4-355 = 4.49; p< .01, q 4-355 = 4.30; p< .05).

İlgi alt boyutundan alınan puanlar bakımından ise hem korkulu bağlanma biçimine sahip bireylerin (x =16.84) hem de saplantılı bağlanan bireylerin puanları (x =15.63) kayıtsızlardan (x =13.51) anlamlı olarak yüksektir (sırasıyla, q 4-355 = 6.16; p< .01, q 4-355 = 3.89; p< .05).

3.2.4. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Cinsiyet ve bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden aldıkları puanların ortalamaları ve F değerleri Çizelge 10’da gösterilmiştir.

Çizelge 10. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Ortalamaları. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

Cinsiyet Temel Etkisi s.d. = 1 - 355

Bağlanma Biçimleri Temel Etkisi s.d. = 3 - 355

Kadın Erkek F Eta2 Kayıtsız Korkulu Güvenli Saplantılı F Eta2 Hata Vary.

PARASOSYAL AYRILIK

ÖLÇEĞİ

32.79 32.13 .25 .001 29.40a 36.47b 30.66a 32.92a 8.63** .07 91.27

(9.71) (10.16) (8.43) (10.14) (8.82) (10.29)

**p< .001

Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Cinsiyet temel etkisinin Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden alınan puanlar üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin ise Parasosyal Ayrılık Ölçeği’nden alınan puanlar üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu saptanmıştır (F 3-355 =8.63; p< .001, η2 =.07). Bağlanma biçimleri temel etkisinin hangi gruplardan kaynaklandığını anlamak amacıyla yapılan Tukey Krammer testi sonuçlarına göre, Çizelge 10’dan da

görülebileceği gibi; korkulu bağlanan bireylerin parasosyal ayrılık puanları (x = 36.47), kayıtsız (x = 29.40), güvenli (x = 30.66) ve saplantılı (x = 32.92)

bağlanan bireylerden anlamlı olarak yüksektir (sırasıyla q 4-355 = 7.18; p< .01, q 4-355 = 5.67; p< .01, q 4-355 = 3.69; p< .05).

3.2.5. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği (BDİÖ) ve BDİÖ’ nün Bilişsel ve Davranışsal Katılım Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Cinsiyet ve bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği (BDİÖ) ve BDİÖ’ nün Bilişsel ve Davranışsal Katılım boyutlarından aldıkları puanların ortalamaları ve F değerleri Çizelge 11’de gösterilmiştir.

Çizelge 11. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği (BDİÖ) ve BDİÖ’nün Bilişsel ve Davranışsal Katılım Boyutları’ndan Aldıkları Puanların Ortalamaları. (Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

Cinsiyet Temel Etkisi s.d. = 1 - 355

Bağlanma Biçimleri Temel Etkisi s.d. = 3 - 355

Kadın Erkek F Eta2 Kayıtsız Korkulu Güvenli Saplantılı F Eta2 Hata Vary.

BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL İLİŞKİ ÖLÇEĞİ TOPLAM PUAN

17.33 18.33 2.80 .01 16.15a 19.60b 15.84a 18.59b 7.61** .06 37.41

(5.59) (7.46) (5.84) (6.32) (5.91) (6.41)

BİLİŞSEL KATILIM

9.32 10.29 6.51* .02 8.92ab 10.84cd 8.36a 10.16bd 8.05** .06 13.14

(3.27) (4.48) (3.34) (3.84) (3.46) (3.87)

DAVRANIŞSAL KATILIM

8.01 8.05 .11 0 7.22a 8.76b 7.48ac 8.42cb 5.21** .04 9.09

(2.88) (3.41) (3.03) (3.04) (3.09) (2.93)

*p< .01; **p< .001

Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Cinsiyet temel etkisinin Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği’nin bilişsel katılım boyutundan aldıkları puanlar üzerinde anlamlı bir etkisinin olduğu saptanmıştır (F 1-355 = 6.51; p< .01, η2 =.02). Çizelge 11’den de anlaşılacağı gibi;

erkeklerin bilişsel katılım düzeyi (x = 10.29) kadınlardan (x= 9.32) anlamlı olarak yüksektir.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin ise Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği toplam puanları (F 3-355 =7.61; p< .001, η2 =.06) ve ölçeğin bilişsel (F 3-355 =8.05;

p< .001, η2 =.06) ve davranışsal katılım (F 3-355 =5.21; p< .001, η2 =.04) boyutları üzerinde anlamlı olduğu saptanmıştır. Tukey Krammer testine göre; Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği toplam puanlarına ilişkin bulgular, korkulu bağlanan bireylerin ölçek puanlarının (x = 19.60) hem kayıtsız (x = 16.15) hem de güvenli bağlanan bireylerden (x = 15.84) anlamlı olarak yüksek olduğunu ortaya koymuştur (sırasıyla, q 4-355 = 5.47; p< .01, q 4-355 = 5.73; p< .01). Saplantılı bağlanan bireyler (x = 18.59) ise hem kayıtsız (x = 16.15) hem de güvenli bağlananlara (x = 15.84)

göre daha yüksek ölçek puanlarına sahiptir (sırasıyla, q 4-355 = 3.84; p< .05, q 4-355 = 4.17; p< .05). Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği’nin bilişsel katılım

boyutundan alınan puanlar açısından yapılan karşılaştırmalar, korkulu bağlanma biçimine sahip bireylerin puanlarının (x = 10.84) hem kayıtsız (x = 8.92) hem de güvenli bağlanma biçimine sahip bireylere (x = 8.36) göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur (sırasıyla, q 4-355 = 5.14; p< .01, q 4-355= 6.38; p< .01). Saplantılı bağlanan bireylerin puanları (x = 10.16) ise güvenli bağlanan bireylerden (x = 8.36) anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (q 4-355 = 4.60; p< .01). Bilişsel ve Davranışsal İlişki Ölçeği’nin davranışsal katılım boyutundan alınan puanlar açısından yapılan

karşılaştırmalarda ise korkulu bağlanan bireylerin ölçek puanlarının (x = 8.76) hem kayıtsız (x = 7.22) hem de güvenli bağlanan bireylerden (x = 7.48) anlamlı olarak yüksek olduğu saptanmıştır (sırasıyla, q 4-355 = 4.96; p< .01, q 3-355 = 3.96; p< .05).

Saplantılı bağlanan bireylerin davranışsal katılım puanları (x = 8.42) da kayıtsızlardan (x = 7.22) anlamlı olarak yüksektir (q 4-355 = 3.83; p< .05).

3.2.6. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların UCLA Yalnızlık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Karşılaştırılmasına İlişkin Bulgular

Cinsiyet ve bağlanma biçimlerine göre oluşturulan grupların UCLA Yalnızlık Ölçeği’nden aldıkları puanların ortalamaları ve F değerleri Çizelge 12’de gösterilmiştir.

Çizelge 12. Cinsiyet ve Bağlanma Biçimlerine Göre Oluşturulan Grupların UCLA Yalnızlık Ölçeği’nden Aldıkları Puanların Ortalamaları.

(Standart sapmalar parantez içinde gösterilmiştir.)

Cinsiyet Temel Etkisi s.d. = 1 - 355

Bağlanma Biçimleri Temel Etkisi s.d. = 3 - 355

Kadın Erkek F Eta2 Kayıtsız Korkulu Güvenli Saplantılı F Eta2 Hata

Vary.

UCLA YALNIZLIK

ÖLÇEĞİ

33.60 37.25 13.05** .04 36.13a 39.83b 29.61c 32.87c 25.57** .18 70.1

(8.77) (10.13) (9.88) (9.40) (6.53) (8.20)

**p< .001

Not: Farklı harfler, ortalamalar arasında anlamlı farklılığa işaret etmektedir.

Yalnızlık puanları üzerinde cinsiyet temel etkisinin anlamlı bir etkisinin olduğu gözlenmiştir (F 1-355=13.05; p< .001, η2 =.04). Buna göre, Çizelge 12’den de anlaşılabileceği gibi; erkeklerin yalnızlık puanları (x= 37.25) kadınlardan (x= 33.60) anlamlı olarak yüksektir.

Bağlanma biçimleri temel etkisinin de yalnızlık puanları üzerinde anlamlı bir etkisi olduğu saptanmıştır (F 3-355= 25.57; p< .001, η2 =.18). Tukey Krammer testine göre; korkulu bağlananların (x = 39.83), kayıtsız (x = 36.13), güvenli (x = 29.61) ve saplantılı bağlananlara (x = 32.87) göre yalnızlık puanlarının anlamlı olarak yüksek olduğu bulunmuştur (sırasıyla, q 4-355 = 4.29; p< .05, q 4-355 = 11.39; p< .01, q 4-355 = 8.25; p< .01). Kayıtsız bağlananlar ise hem güvenli hem de saplantılı bağlananlardan daha yüksek yalnızlık puanına sahiptirler (sırasıyla, q 4-355 = 7.08;

p< .01, q 4-355 = 3.75; p< .05).

3.3. Değişkenler Arasındaki Korelasyonlar

Parasosyal etkileşim ve tüm değişkenler arasındaki korelasyon değerleri Ek 7’de gösterilmiştir. Bu bölümde ise sadece araştırmanın amacı için önemli görülen korelasyon değerlerinden bahsedilecektir.

Yapılan korelasyon analizi sonucunda, parasosyal etkileşim toplam puanının;

günde ortalama televizyon izleme süresi (r =.17; p< .001), yerli dizilerden hoşlanma derecesi (r = .25; p< .001), yabancı dizilerden hoşlanma derecesi (r = .16; p< .001), bir haftada izlenilen yerli dizi sayısı (r = .26; p< .001) ile olumlu yönde ilişkili olduğu görülmektedir. Parasosyal etkileşim toplam puanı ayrıca; parasosyal

etkileşimle ilişkili olabileceği düşünülen değişkenlerden dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi hayatında da deneyimleme isteme (r = .42; p< .001), televizyonda dizilerden daha güzel izleyecek bir şey olmadığını düşünme (r = .33; p< .001), dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenememe (r = .28; p< .001), dizilerdeki aşkları gördükten sonra aşka daha çok inanma (r = .32; p< .001), dizileri izledikten sonra eşten/sevgiliden daha çok şey bekleme (r = .36; p< .001), dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/ eş isteme (r = .50; p< .001) ile de olumlu yönde ilişkilidir.

Parasosyal etkileşimle olumlu yönde anlamlı ilişkili diğer değişkenler ise parasosyal ayrılık (r = .78; p< .001), bilişsel katılım (r = .55; p< .001), davranışsal katılım (r = .61; p< .001), bilişsel ve davranışsal ilişki toplam puanı (r = .63; p< .001) ve kaygı alt boyutudur (r = .29; p< .001).

Parasosyal etkileşim alt boyutlarından olan arkadaşlık; parasosyal etkileşim toplam puanı (r = .83; p< .001), parasosyal ayrılık (r = .64; p< .001), bilişsel katılım (r = .47; p< .001), davranışsal katılım (r = .44; p< .001), kaygı alt boyutu (r = .28;

p< .001) ve yalnızlıkla (r = .12; p< .05) olumlu yönde anlamlı olarak ilişkilidir.

Parasosyal etkileşimin empati alt boyutu ile parasosyal etkileşim toplam puanı (r = .91; p< .001), parasosyal ayrılık (r = .68; p< .001), bilişsel katılım (r = .50;

p< .001), davranışsal katılım (r = .57; p< .001), kaygı alt boyutu (r = .27; p< .001) arasında da olumlu yönde anlamlı ilişkiler gözlenmiştir. Parasosyal etkileşimin ilgi alt boyutu ise parasosyal etkileşim toplam puanı (r = .90; p< .001), parasosyal ayrılık (r = .71; p< .001), bilişsel katılım (r = .48; p< .001), davranışsal katılım (r = .57;

p< .001), kaygı alt boyutu (r = .21; p< .001) ile olumlu yönde, kaçınma alt boyutu (r = -.11; p< .05) ile olumsuz yönde ilişkilidir.

Araştırmanın temel değişkenlerinden olan yalnızlık toplam puanı; parasosyal etkileşimle ilişkili olduğu düşünülen değişkenlerden dizileri izledikten sonra eşten/sevgiliden daha çok şey bekleme (r = .22; p <.001) ve dizilerde beğenilen karakterler gibi eş isteme (r = .12; p<. 001) ile olumlu yönde ilişkili bulunmuştur.

Araştırmanın bir diğer değişkeni olan bağlanma biçimlerinin kaygı alt boyutu ile dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi hayatında deneyimleme isteme (r = .20;

p< .001), dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenmeme (r = .32; p< .001), dizilerdeki aşkları gördükten sonra aşka daha çok inanma (r = .16; p< .001), dizileri izledikten sonra eşten daha çok şey bekleme (r = .25; p< .001), dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/eş isteme (r = .30; p< .001) ile olumlu yönde; kaçınma alt boyutu ile dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenememe (r = .17; p<

.001) arasında da olumlu yönde anlamlı ilişkiler bulunmaktadır.

3.4. Regresyon Analizi Sonuçları

Parasosyal etkileşim toplam puanını yordayan değişkenleri belirlemek amacıyla öncelikle aşamalı hiyerarşik regresyon analizi yapılmış, ardından da, parasosyal etkileşimin arkadaşlık, empati ve ilgi alt boyutlarının her biri için yordayıcı değişkenler belirlenmeye çalışılmıştır.

3.4.1. Parasosyal Etkileşim Toplam Puanını Yordayan Değişkenlere İlişkin Sonuçlar

Çalışmanın amacı doğrultusunda parasosyal etkileşim toplam puanlarını yordayan değişkenleri belirleyebilmek amacıyla aşamalı (stepwise) hiyerarşik regresyon analizi yapılmıştır.

Yordayıcı değişkenler yedi blokta analize alınmıştır. Birinci blokta; yaş, en son yaşanan ilişki süresi ve bugüne kadar yaşanılan duygusal ilişki sayısı analize girmiştir. İkinci blokta; günlük ortalama televizyon izleme süresi, yerli dizileri izlemekten hoşlanma derecesi, yabancı dizileri izlemekten hoşlanma derecesi, bir haftada izlenilen yerli dizi sayısı ve bir haftada izlenilen yabancı dizi sayısı analize girmiştir. Üçüncü blokta ise parasosyal etkileşimle ilişkili olabileceği düşünülen değişkenler (dizilerde yaşanan olumlu olayları kendi hayatında da deneyimlemek isteme, dizilerden daha güzel bir seçenek olmadığını düşünme, dizilerdeki aşkları gördükten sonra kimseye güvenememe, dizilerde yaşanan aşkları gördükten sonra aşka daha çok inanma, dizileri izledikten sonra sevgiliden/eşten daha çok şey bekleme, dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/eş bulmak isteme) analize girmiştir. Dördüncü blokta; parasosyal ayrılık, beşinci blokta; bilişsel katılım ve davranışsal katılım boyutları, altıncı blokta; kaygı ve kaçınma alt boyutları ve son olarak da yedinci blokta; yalnızlık değişkeni analize girmiştir. Analiz sonuçları Çizelge 13’te gösterilmiştir.

Çizelge 13. Parasosyal Etkileşim Toplam Puanını Yordayan Değişkenler (Aşamalı Hiyerarşik Regresyon Analizi Sonuçları)

Değişkenler ( Regresyon denklemine

giriş sırasına göre) s.d F F B standart β t

değ. değ. hata

2. BLOK

Bir haftada izlenen

yerli dizi sayısı .07 .07 1-361 25.76* 25.76 .04 .41 .003 .09

Yabancı dizi izlemekten hoşlanma derecesi

.10 .03 1-360 19* 11.49 .12 .19 .02 .65

Yerli dizi izlemekten

hoşlanma derecesi .12 .02 1-359 15.58* 8.01 .21 .28 .03 .75

3.BLOK

(Parasosyal Etkileşim ile ilgili Olabileceği Düşünülen Bazı Değişkenler) Dizilerde beğenilen karakterler gibi sevgili/eş bulmak isteme

.31 .19 1-358 40.14* 100.83 .77 .22 .13 3.5

Dizilerde yaşanan olumlu olayları deneyimlemek isteme

.35 .04 1-357 39.07* 24.31 .77 .23 .12 3.33

Dizilerden daha güzel izleyecek bir şey olmadığını düşünme

.37 .01 1-356 34.12* 6.41 .01 .31 .001 .03

4. BLOK (PAÖ)

Parasosyal ayrılık .66 .29 1-355 97.72* 304.69 .69 .05 .55 13.77

5.BLOK (BDİÖ)

Davranışsal katılım .67 .02 1-354 93.19* 21.67 .51 .19 .13 2.65

Bilişsel katılım .68 .004 1-353 84.13* 4.42 .31 .15 .09 2.10

*p<.001

Benzer Belgeler