• Sonuç bulunamadı

İş Müfettişliği Raporunun Tanzim

§ 5 İŞ KANUNU’NDAN DOĞAN TESPİT DAVALAR

I. MUVAZAALI ALT İŞVERENLİK İLİŞKİSİNİN TESPİTİ

2. İş Müfettişliği Raporunun Tanzim

Alt işverenlik sözleşmesinin Bölge Müdürlüğü’ne verilmesinden sonra bu sözleşme gerektiğinde iş müfettişleri tarafından incelenecektir. İdarî merci bu incelemeyi re’sen gerekli görebileceği gibi, kanımızca alt işveren işçileri ya da ilgili sendika tarafından da böyle bir inceleme talebiyle, şikayetle Bölge Müdürlüğü veya İş Teftiş Kurulu tahrik edilebilecektir. Örneğin işyerinde aynı işlerin asıl işveren işçileriyle birlikte yapıldığı, daha önce asıl işveren işçisi olarak çalışan işçilerin alt işveren nezdinde çalıştırılmaya başlandığı, işverenin kısa süre önce işten çıkardığı bir işçisiyle bu kez alt işverenlik ilişkisi içine girdiği gibi somutlaştırılmış iddialara dayalı bir inceleme isteği karşısında keyfi, gerekçesiz şekilde talep inceleme yapılmaksızın reddedilmemeli, muvazaa iddiasına dair başvuru yasada yer alan gereklilik hallerinden biri olarak nitelenmelidir. Yasa’nın “gerektiğinde” ifadesi idareye yer, zaman ve durumun gerektirdiği ölçüde bir serbest alan tanımakla takdir yetkisi vermektedir. Buradaki takdir yetkisi belli bir yönde hareket edip etmeme olanağının yanısıra harekete geçme zamanının saptanmasını da içerir. Ancak idarenin takdir yetkisi sınırsız, mutlak olmayıp kamu yararı ve hizmetin gerekleriyle sınırlıdır.192 Centel193, 3. madde düzenlenirken söz konusu inceleme yetkisini

kullanabilmenin ölçütlerinin ortaya konulmasının hukuken doğru ve yerinde olacağını belirterek bunun eksikliğine işaret etmektedir.

Belirtmek gerekir ki, Bölge Müdürlüğü’nün İş Teftiş Kurulu’na, iş müfettişlerine talimat verme yetkisi yoktur. 3. maddedeki düzenleme de aksi bir esas benimsemiş değildir. Yasa’da Bölge Müdürlüğü’nün anılması, işyeri tescil işlemleri ile ilgili başvurunun yapılması ve bu esnada yazılı taşeron sözleşmesinin Bölge Müdürlüğü’ne ibrazından ibarettir. Yoksa Bölge Müdürlüğü, iş müfettişlerine ilgili işyerinde teftiş yapılarak alt işveren sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığının incelenmesi yönünde talimat veremez. Bu nedenle ele aldığımız hükümde sadece

192

Giritli, İ./Bilgen, P./Akgüner, T., İdare Hukuku, İstanbul 2006, s. 74 vd.; Gözübüyük/Tan., s. 580 vd.; Çağlayan, R., İdari Yargı Kararlarının Sonuçları ve Uygulanması, Ankara 2004, s. 165-166.

193

bölge müdürlüklerine incelemeyi harekete geçirme yetkisinin tanındığı, bunların da sendikaların baskısı altında kalarak salt kendiliğinden inceleme başlatacağı yönündeki, gerekçeden hareket eden bazı tespit ve değerlendirmelere194 katılamamaktayız. İncelemenin Bölge Müdürlüğü’nce yapılması söz konusu olmadığı gibi, iş müfettişlerinin Bölge Müdürlüğü’nün talimatıyla harekete geçebileceği yönünde bir sonuca ulaşılmamak gereklidir. Ne var ki, yasa gerekçelerinin hazırlanmasında çoğu zaman karşılaşılan yanıltıcı ya da uyumsuz ifadeler bu madde ile ilgili olarak da karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki, genel gerekçede “…Bölge Müdürlüklerine alt işverenliğin tescilinden sonra inceleme yetkisi

verilmiştir” denirken, madde gerekçesinde “…Bölge Müdürlüğü’nce başvuru belgelerinin gerektiğinde İş Müfettişi’ne incelettirilmesi”nden söz edilmektedir. Yasa

metninde ise “…bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir” hükmü öngörülmüştür. İş Teftiş Tüzüğü’ne göre iş teftişi, İş Teftiş Kurulu’nca yürütülür. Kurul, Bakanlık makamına bağlıdır (3146 sayılı Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun m.13,15; Tüzük m. 3). Bölge Müdürlüğü’nün teftiş programı hazırlama yetki ve görevi de bulunmamaktadır. Bakanlık’ın taşra teşkilatında yer alan Bölge Müdürlükleri tescil sırasında ibraz edilen sözleşmeyle ilgili olarak konuyu kendiliğinden ya da varsa şikayet üzerine İş Teftiş Kurulu yahut İş Teftiş Grup Başkanlığı’na iletebilirler. Nitekim Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 12. maddesinde söz konusu belgelerin gerekçesi ile birlikte incelenmek üzere Bölge Müdürlüğü’nce İş Teftiş Grup Başkanlığı’na intikal ettirileceği düzenlenmiştir.

İş Teftiş Tüzüğü’ne göre, iş müfettişleri teftiş görevine alındıkları alanlara göre hukuk, siyasal bilgiler, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakülteleri mezunu olabileceği gibi özellikle işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili teftiş görevine alınanlar, tıp doktoru, elektrik, elektronik, maden, kimya, makine, inşaat, fizik, bilgisayar yüksek mühendisleri veya mühendisleridir. İş müfettişleri tarafından incelenecek sözleşmenin konusuna, işin özelliklerine göre örneğin hukukçu bir iş müfettişinin yanısıra elektronik mühendisi gibi teknik alandan bir iş müfettişinin birlikte

194

görevlendirilmesinde fayda vardır195. Asıl işin bir kısmının alt işverene bırakılması hallerinde bunun işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığının incelenip değerlendirilebilmesinde böyle bir gereklilik kendisini daha fazla hissettirmektedir. Bundan başka, sigorta ve işyeri kayıtlarının işverenlere yapılan tebligatla incelemeye getirmelerinin istenmesi yoluyla değil; bilfiil işyerinde yapılan doğrudan gözlem, inceleme ve tespit sonuçlarına göre rapor hazırlanmalıdır (yerinde denetim ilkesi196). Örneğin üretim bandının bir yanında alt işveren, diğer yanında asıl işveren işçilerinin çalıştıklarının görülüp tespit edilmesi maddî gerçeğe uygun sonuçlara ulaşmayı kolaylaştıracaktır. İş Kanunu 3. madde uyarınca hazırlanacak rapor ve dosya münderecatının, daha sonra işverenlerce açılacak davada tahkikata da yardımcı olacağı, tanzim edilen tutanaklar ve işyerinde işin yürütümüyle ilgili belirlemelerin somut uyuşmazlık hakkında hakimin kanaatinde etkili olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. 3. maddenin lafzında sanki sadece sözleşmenin, hükümlerinin incelenmesine yer verilmekte ise de, bunun salt evrak üzerinde bir incelemeyi işaret ettiği düşünülmemelidir. Öyle ki, İş Teftiş Tüzüğü hükümleri de denetim, inceleme görev ve yetkilerinde doğrudan yerinde incelemeyi esas almaktadır.

Yasa’nın bir hukukî işlemin muvazaalı olduğunu, hukuka aykırı akdedildiğini tespit yetkisini, her ne kadar uyuşmazlık daha sonra dava konusu edilebilecek ise de, bir idarî makama tanımasının isabet derecesi tartışmalıdır197. Yapılan, özünde tümüyle hukukî bir niteleme olup yargıcın yetkisindedir ve müessesenin çok önemli, üçüncü kişiler üzerinde de etkili hukukî sonuçları bulunmaktadır.

Ele aldığımız hüküm, hazırlanacak raporun gerekçeli olma zorunluluğunu açıkça öngörmüş, muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporunun işverenlere tebliğ edileceğini belirtmiştir. İş ilişkileri üzerinde böylesine önemli etki ve sonuçlar doğuracak tespitlerin yer aldığı bu raporların neden-sonuç ilişkisine dayanmayan, gerekçeden yoksun, mücerret

195

Muvazaalı işlemin saptanması teknik bir hukukî sorun olup, bugün için Bakanlık’ın iş denetimi örgütünde hemen hiç hukukçu müfettiş bulunmadığı ve bu nedenle denetim aşamasında sağlıklı sonuca ulaşılabilmesinin güç göründüğü kaydedilmektedir (Süzek, s. 161).

196

Bkz. Akyiğit, C. II, s. 2162.

197

değerlendirmelerle düzenlenemeyeceği tabiîdir198. Gerekçesiz raporlar yargısal denetime elverişli değildir199. Gerekçeli işlemlerde işlem gerekçesinin de bildirimde yer alması gerekir, çünkü yazılı bildirimin içeriği ya da eki esas itibari ile işlemin kendisidir. Sadece sonuç kısmının bildirilmesi, örneğin sözleşmenin İş Kanunu’nun 2. maddesine göre muvazaalı olduğunun tespit edildiğinin belirtilmesi yeterli değildir.