• Sonuç bulunamadı

Genç işsizliği oranlarının sürekli yüksekliği ve eğitimden çalışma yaşamına geçişin sürekli zorlaşması nedeniyle, gençlerin giderek artan bir bölümü ne

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 114-117)

istihdamda ne eğitimde (NEET) kategorisine girmektedir.

YRD. DOÇ. DR VOLKAN IŞIK

Aksaray Ünİversİtesİ, İktİsadİ ve İdarİ Bİlİmler Fakültesİ Öğretİm Üyesİ

düşünülmektedir. Ancak istihdamda olmayıp, iş aramadığı için de işsiz sayılmayarak işgücü piyasası dışına çıkan gençler eğitimde de değillerse; bu durumda karşımıza önemli bir atalet sorunu çıkmaktadır.

Hem işsizlik hem de aktif olmamaktan kaynaklanan eğitimsizlik; gençlerin iş piyasasındaki ve toplumdaki konumlarının risklilik hâlini ölçen ve aynı zamanda bu sürelerin uzamasıyla onları bir çıkmaza sürükleyen önemli referanslar hâline gelmiştir. Bu özel grubu tespite yönelik gösterge ise istihdam, eğitim veya öğrenime dâhil olmayan gençleri tanımlayan “NEETs” (Not in Education, Employment or Training)’dir.

Genç İşsizliği ve NEET’e Bakış

İşsizlik günümüz toplumlarının ekonomik, toplumsal, siyasal ve hatta psikolojik sonuçlarıyla en önemli sorunlarından birisidir. Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun bütün ülkeler günümüzde küresel nitelik arz eden işsizlik sorunu ile mücadele politikaları geliştirmektedir.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)‘nün Dünyada İstihdam ve Toplumsal Durum 2017 raporuna göre; küresel işsizlik oranının 2017 yılında küçük bir artışla yüzde 5.7’den yüzde 5,8’e çıkması beklenmektedir. Ayrıca işgücündeki artış artarken, iş sayısının bu artışın gerisinde kalması nedeniyle 2018 yılında küresel işsiz sayısına 2.7 milyon kişinin daha eklenmesi beklenmektedir1.

İşsizlik; kuşkusuz bütün bireyler üzerinde çok yönlü olumsuz etkiler yaratmakla birlikte bazı dezavantajlı grupları (gençler, kadınlar, engelliler, düşük nitelikliler, vs.) daha fazla etkilemektedir. Bu gruplar içerisinde yer alan gençler ise diğerlerine kıyasla oldukça önemli bir paya sahiptir.

Genç işsizliği, tablo 1’de de görüldüğü gibi hemen hemen dünyanın her yerinde genel işsizlik oranının yaklaşık 2 katı civarındadır.

Ülkeler Genel İşsizlik Genç İşsizliği

Almanya %4.1 %7.0 İsviçre %4.9 %8.6 Hollanda %6.0 %10.8 Norveç %4.7 %11.0 Danimarka %6.2 %12.0 Birleşik Krallık %4.8 %13.0 Yeni Zelanda %5.1 %13.2 Polonya %6.2 %17.6 AB-28 %8.5 %18.7 İsveç %7.0 %18.8 Belçika %7.8 %20.1 Fransa %10.1 %24.6 Portekiz %11.1 %27.9 İtalya %11.7 %37.8 İspanya %19.6 %44.5 Yunanistan %23.5 %47 OECD Ortalama %6.3 %13

GENİŞ AÇI

Tablo1

OECD Genel İşsizlik-Genç İşsizliği Karşılaştırması (2016)

Genç işsizliği oranlarının sürekli yüksekliği ve eğitimden çalışma yaşamına geçişin sürekli zorlaşması nedeniyle, gençlerin giderek artan bir bölümü ne istihdamda ne eğitimde (NEET) kategorisine girmektedir.

Tablo 2’de Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri için 2005, 2010 ve 2016 yılları NEET oranları verilmiştir. Tabloda da görüldüğü gibi Türkiye en yüksek NEET oranıyla dikkat çekerken, diğer en yüksek NEET oranları ise Güney Avrupa ülkelerinde (İtalya, Yunanistan ve İspanya) görülmektedir.

Tüm OECD ülkelerinde, NEET’lerin çoğunluğu 20’li yaşlardadır. Türkiye’nin de dâhil olduğu birçok ülkede NEET oranının en yüksek olduğu yaş grubu ise; 25-29 yaş aralığıdır. Özellikle Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Yunanistan, Japonya ve Slovenya’da NEET’lerin yüzde 50’sinden fazlası 25-29 yaş aralığındadır.

Gençlerde NEET; sıklıkla düşük nitelikli ve ilgili iş tecrübesine sahip olmayan bireylerden oluştuğu için nispeten bu durum kronik bir hal almakta ve gençler uzun bir süre için NEET’de kalma eğilimi taşımaktadır2. ILO’ya göre; bu oran düşük vasıflı gençlerin ve aynı şekilde yükseköğretimi bırakan gençlerin sınırlı iş olanaklarını ve istihdama geçişte karşılaştığı engelleri yansıtır; bu duruma becerilerin bozulması, eksik istihdam ve cesaretin kırılması eşlik eder3. Dolayısıyla bu çıkmazdan kurtulabilmek için genç nüfusun eğitim ve istihdam edilebilirliği; gelişmiş, gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerin uygulamalardaki farklılıklarına rağmen ortak hedefini oluşturmaktadır.

Türkiye’de Genç İşsizliği ve NEET

Türkiye’de toplam nüfusun yaklaşık dörtte biri 0-15 yaş grubunda yer almaktadır. Genç NEET grubunu oluşturan 15-29 yaş grubuna yeni katılım sağlama olasılığı bulunan 0-15 yaş grubunun yüksek oranı bu yaş grubu için eğitim ve sosyal politikaların aciliyetini ortaya koymaktadır4.

Türkiye’de genç işsizliği 2001 yılına kadar OECD ortalamasına yakın bir oranda

gerçekleşmekle birlikte; 2001 krizinden sonra OECD ortalamasını aşmıştır. 2016 yılında 15-24 yaş grubunda işsizlik OECD ülkelerinde yüzde 13.0 iken, Türkiye’de yüzde 19.5 olarak gerçekleşmiştir (OECD, 2017).

Türkiye’de genç işsizliğinin önemli bir bölümünü de eğitimli genç işsizliği oluşturmaktadır. Eğitim seviyesinin ve işgücünün niteliğinin yükseltilmesi işsizlikle mücadelede yeterli olmamıştır. İşsizler içinde eğitimli işgücünün yüksekliği Türkiye’de yüksek eğitimini tamamlamış genç işgücü istihdamında sorunlar olduğunu göstermektedir. Ülkemizde eğitim-istihdam ilişkisi yeterince kurulamamıştır5

Gençler arasında eğitimden iş yaşamına geçiş sürecindeki ilk iş arama döneminde işsizliğin görülmesi doğal karşılanabilir ancak uzun dönemli işsizliğin ne ölçüde yoğun

Tablo 2

OECD NEET Oranları Karşılaştırması

(2005-2010-2016)

olduğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Uzun dönemli işsizlik

sonrasında gençler “ümidi kırılmışlar” kategorisine girerek iş arama sürecini sonlandırmakta, böylelikle işgücü piyasası dışına çıkmaktadır. Bu durum ise yüzde 35 düzeyinde olan kayıtdışı istihdama gençlerin yönelimi gibi bir risk taşımaktadır.

Türkiye’deki NEET oranı ise; 2016 yılı itibariyle OECD ülkeleri içerisinde en yüksek oranla yüzde 28.2 olarak belirlenmiştir (OECD, 2017). Bu oranın 2005 yılında yaklaşık yüzde 44 ve 2010 yılında ise yüzde 35 düzeyinde olduğu düşünüldüğünde; 2005’ten bu yana önemli ölçüde bir düşüş eğilimi olduğu söylenebilir. Ancak yaklaşık

16 puan azalış olsa da OECD ortalamasının hâlen çok üzerinde olan NEET oranı, cinsiyetlere göre de önemli bir ayrımcılığı içerisinde barındırmaktadır. Türkiye’de kadınlar (yüzde 33.5), erkeklere (yüzde 14.6) göre 2.4 kat daha fazla NEET konumunda olma riski taşımaktadır (TÜİK, 2016). Ayrıca, erkeklerin çoğu işsiz NEET’ler, iken kadınların büyük kısmı aktif olmayan NEET konumundadır.

Türkiye’de eğitime katılma ve eğitimde kalma kademeli olarak iyileştiği için toplam NEET’ler içinde 20 yaş altı olanların oranı azalmaktadır. TÜİK 2016 yıllık verisine göre; 20-24 yaş grubunda olanlarda yüzde 32.5, 25-29 yaş grubunda ise yüzde 35.3

GENİŞ AÇI

olan NEET oranı, 15-19 yaş aralığındaki gençlerde yüzde 16.5’dir. Cinsiyet farkı ise yaşla birlikte derinleşmekte ve bir çıkmaza dönüşmektedir. Kadın NEET’lerin oranı 20-24 yaş aralığında yüzde 47.3, iken 25-29 yaş aralığında yüzde 56.0’dır (TÜİK, 2016). Son yıllarda gözlenen pozitif eğilimlere rağmen, iş piyasasında cinsiyet eşitsizliklerini sistematik olarak ele alma konusunda daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. 

AB’den Çözüme İlişkin İyi Uygulama Örnekleri

Gençlerin iş piyasasında karşılaştığı bu zor durumla mücadele, Avrupa Birliği (AB) politika yapıcılarının uzun süredir gündemindedir. Ülkeler, kariyer danışmanlığı, beceri

GENÇLERDE NEET;

SIKLIKLA DÜŞÜK NİTELİKLİ

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 114-117)