• Sonuç bulunamadı

EKONOMİK ÜRETİM SÜRECİNDE GİRDİ OLAN

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 107-110)

İŞGÜCÜNÜN GENÇ

OLMASI, EKONOMİK

ÜRETİMİN DİNAMİZMİNİ

VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİ

SAĞLAYACAĞINDAN GENÇ

NÜFUS ÜLKE EKONOMİLERİ

İÇİN AVANTAJ OLARAK

KABUL EDİLMEKTEDİR.

ülkelerine göre oldukça avantajlı bir durumda iken, gelişmiş ülke ekonomileri Türkiye nüfusuna göre yaşlı bir nüfusa sahiptir. Genç nüfusun oran olarak düşük olduğu bu ülkelerde, genç nüfusun aktif bir şekilde eğitim, öğrenim veya çalışma sürecine katılması önemsenmektedir. Türkiye’ye nazaran özellikle Avrupa ülkelerinde NEİY gençlerini eğitim, öğrenim veya çalışma sürecine dahil etme politika ve uygulamalarının daha önce başlaması, bu ülkelerin yaşlı bir nüfusa sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Grafik 4

Seçilmiş OECD Ülkelerinde Genç ve Yaşlı Nüfus Oranları, 2014

Kaynak: OECD

Şekil 1

NEİY Grubunun Alt Grupları

Kaynak: Eurofound (2016), Exploring the diversity of NEETs, Publications Office of the European Union, Luxembourg. 21.4 17.9 19.9 17.3 16 15 7.8 13.1 17 16.4 17.8 18.1 15 24.3 0 5 10 15 20 25 30 Almanya Belçika Finlandiya Birle ik Krallık Norveç Polanya Türkiye

Genç Nüfus Ya lı Nüfus

NEİY grubu, 15-29 yaş grubuna göre tanımlanmasından dolayı cinsiyet, eğitim, beceri, vb. farklı özelliklere sahip olan geniş ölçekli bir grubu içermektedir. 15-29 yaş grubu NEİY oranları, 15-19, 20-24 ve 15-29 sınıflandırması baz alınarak yaşa ve cinsiyete göre alt gruplara ayrılmıştır. Ancak, bu tanımlamanın yanı sıra, 15-29 yaş grubundaki gençlerin beklenti, ihtiyaç ve sorunlarına göre sınıflandırılması da gerekmektedir. Şekil 1’de NEİY gençlerinin farklı özelliklere göre ayrıldığı alt gruplar gösterilmiştir.

Uzun dönemli işsizler Kısa dönemli işsizler Hasta, Engelli Ümitsizler Diğer NEİY’ler Yeniden NEİY grubuna giren

NEİY

Aile Sorumluluğu Olanlar

Sosyoekonomik Gelişme, Türkiye’de Eğitim, Öğrenim veya İstihdam Sürecinde Olmayan Gençleri Aktif Hâle Getirmekle Mümkün

Türkiye’de ise, NEİY gençlerinin ekonomik ve sosyal yaşama katılımını sağlayacak uygulamalar Avrupa ülkelerine nazaran yeni bir gündem maddesidir. Yüksek olan genç işsizlik oranının yanı sıra NEİY oranları da, bu konuda uzun vadede soruna çözüm sağlayacak uygulamalara ihtiyaç bulunduğunu ortaya koymaktadır. Grafik 5, Türkiye’de belirli periyotlarda hesaplanan NEİY oranlarını göstermektedir. 2000-2010 yıllarında 5 yıllık dönemlerde hesaplanan NEİY oranları, sorunun önemsenmesiyle birlikte 2014 yılı itibariyle yıllık olarak açıklanmaya başlanmıştır. 2000 yılında yüzde 37.83 olan 15-29 yaş grubundaki NEİY oranı, 2016 yılında yüzde 24 olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılından sonra ciddi bir düşüş gösteren bu oranın aşağı yönlü seyrinde, Türkiye’de zorunlu eğitimin 12 yıl olması etkilidir. Ancak, zorunlu eğitimin son 4 yılının açık liseye kayıt olması aktif eğitim ve öğrenim sürecine karşılık gelip gelmediği konusunda soru işaretleri bulunmaktadır. Açık liseden mezun olanların herhangi bir işe yerleşme veya öğrenime devam edip etmediğine dair elde edilecek veri, NEİY grubuna aday olan bu kesime yönelik uygulamaların geliştirilmesine imkân tanıyacaktır.

GENİŞ AÇI

Dipnotlar

1 Kılıç, Y. (2014), Türkiye’de ne eğitimde ne istihdamda ne de yetiştirmede yer alan gençler, Eğitim ve Bilim, Cilt: 39; Sayı: 175, ss. 121-135. 37.83 43.58 36.63 31.56 28.78 24 0 11 22 33 44 55 2000 2005 2010 2014 2015 2016

NEİY grubunun yaş aralığının yanı sıra, cinsiyete göre bir değerlendirme yapıldığında ise herhangi bir eğitim, öğrenim veya çalışma sürecinde olmayan kadınların oranının erkeklere göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir. 2016 yılında erkeklerde NEİY oranı yüzde 15.2 iken, kadınlarda bu oran yüzde 41.5 olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılından sonra hem erkeklerde hem de kadınlarda NEİY oranının düşmesine rağmen, herhangi bir eğitim veya öğrenim görmeyen veya herhangi bir işte çalışmayan kadınların oranı oldukça yüksektir. Yaş aralığının 15-29 olduğu dikkate alındığında, sosyal ve ekonomik yaşamda yer edinmek için en uygun yaş aralığında kadınların pasif bir rol üstlendikleri ortaya çıkmaktadır. Sosyoekonomik refahın kadınların sosyal ve ekonomik yaşama aktif katılımıyla mümkün olacağı bilinciyle hareket eden gelişmiş ekonomiler kadınların üretim sürecinde yer alması için sosyal politikaları uygulamaktadır. Dolayısıyla, Türkiye’nin atıl durumdaki 15-29 yaş grubunda yer alan kadınlar eğitim, öğrenim ve çalışma sürecine dahil edebilmesi için hedef kitle baz alınarak mikro politikalar uygulamalıdır.

Türkiye’nin sosyal ve ekonomik refahı, sahip olduğu genç nüfusun sosyal ve ekonomik yaşama nitelikli bir şekilde katılımına bağlıdır. Son dönemde genç işsizlik oranını düşürebilmek için atılan adımlar, bu katılımın niceliğini ve niteliğini artırmayı

hedeflemektedir. Ancak yalnızca genç işsizliğine yönelmek çözüm değildir. Genç işsizliğinin yanı sıra, NEİY grubunun aktif bir şekilde sosyal ve ekonomik yaşama dahil edilmesi için tedbirler gerekmektedir. Çünkü genç işsiz grubundaki kişi eğitim, öğrenim veya çalışma sürecine katılmazsa, NEİY grubuna geçme olasılığı yüksektir.

59.66 62.16 52.06 45.97 42.86 41.5 17.737 25.211 21.285 17.192 15.084 15.2 0 18 35 53 70 2000 2005 2010 2014 2015 2016 Kadın Erkek

Genç işsizlikle mücadelede ekonomi politikaları ön planda iken, NEİY grubunun ekonomik ve sosyal yaşama katılımı için ekonomi politikalarının yanı sıra sosyal politikalara da ihtiyaç vardır. Çünkü pasif durumdaki bir gencin yeniden ekonomik üretim veya eğitim / öğrenim sürecine dahil olması için bir istek ortaya koymalıdır. Dolayısıyla, genç işsizlikle mücadele ederken, işsiz olan bir gencin NEİY grubuna geçmesini önlemek için de tedbirler belirlenmeli ve uygulanmalıdır. NEİY grubunun farklı özellikleri olduğu dikkate alınarak, makro düzeydeki politikaların hedef kitleye göre çeşitlenmesi ise, uygulamaların etkinliğini ve verimliliğini arttıracaktır.

Grafik 5

Türkiye’de 15-29 Yaş Grubundaki NEİY Oranı, (%) Kaynak: OECD, 2017

Grafik 6

Türkiye’de 15-29 Yaş Aralığında Cinsiyete Göre NEİY Oranı, (%, 2000 -2015) Kaynak: OECD, 2017

Çalışma hakkı, diğer insan haklarının kullanımının temelini oluşturan önemli bir haktır. Yaşamın üretimi ve yeniden üretimine olanak veren çalışma hakkı kullanılamadığı takdirde eğitim, kültür, toplumsal yaşama katılım gibi hakların kullanılması olanaksızdır. Zira çalışma hakkı sadece bir geçim aracı değil, aynı zamanda bir toplumsal itibar aracıdır. Tarihin en eski ayrımcılığa uğrayan toplumsal kesimi engellilerdir. Bunun temelinde ilkel dönemlerden bu yana engellilerin etkin ve yaygın bir biçimde üretim ve hizmet süreçlerinin içerisinde yer almamaları bulunmaktadır. Toplumsal üretim ve hizmet sürecine katılamayan engelli, asalak olarak görülmekte, bu nedenle dışlanmakta ve ötekileştirilmektedir. Toplumsal iş bölümü içerisinde yer bulduğu sürece engelli bireyin itibarı ve kendine güveni artmaktadır.

ENGELLİ KAMU PERSONEL İSTİHDAMI

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 107-110)