• Sonuç bulunamadı

2. ASAF HÂLET ÇELEBİ’NİN ŞİİRİNİN KAYNAKLARI

2.1. MİSTİSİZM

2.1.1. Tasavvuf

2.1.1.2. Hurûfîlik

Asaf Hâlet, bazı şiirlerinde yabancı sözcük veya sözcük öbeklerini bazı şiirlerinde de harflere simgesel bir anlam yükleyerek kullanmıştır. Ayrıca bu şiirlerinde kullandığı formüllerin -özellikle harfler- Hurûfîlik’le bağlantılı olabileceğini daha önce belirtmiştik. Sanatçı “Şiirde Şekil” adlı yazısında bu formüllerle ilgili şöyle der: Formüller şiire kendine has şekilleri vermek için

kullanılabilir. O zaman şiir de kendi bünyesine yakışık alan tavrı daha kolaylıkla alır ve kendi havasına daha uygun forme’ları sonsuz bir serbestlikle intihab etmek imkânları bulunabilir.105 Şiirde ahengi sağlamanın yollarından biri olarak kabul ettiği bu çeşit formülleri; Bunlar bir atmosfer vücude getirmelerine rağmen mânasız da

değildir.106 diyerek bu formüllerde anlam aramamızın da yolunu açmıştır. Sanatçının

şiirlerinde simgesel olarak kullandığı bu harfler bizi “Hurûfîlik”e götürür. Sanatçının bu tarz şiirlerinde Hurûfîliğin etkisinin olup olmadığını anlamak açısından Hurûfîlik hakkında kısa bilgiler vermek yararlı olacaktır.

Harf simgeciliği, tarih boyunca birçok medeniyet veya birçok şahsiyet tarafından benimsenen bir görüştür. Rakamlar ve harflerle ilgili ilk felsefî

telâkkilerin, âlemin esasının sayı ve sesten ibaret olduğunu söyleyerek düalist bir anlayışı savunan Pitagoras (Fisagor)’la başladığı bilinmektedir. Harf ve sayıların

ilahî sayılması felsefî telâkkilerin dışında Akad, Sâmî, Turan gibi kavimler;

Musevîlik, Hristiyanlık, İslâmiyet dinlerinde de kendini hissettirmiştir.107 İslâm

düşüncesinde harf simgeciliği; tasavvufî bir boyutta, yüzyıllar boyunca kendini hissettirmiş olmasına rağmen belirgin olarak gözükmesi veya yankılanması “Hurûfîlik”le birlikte olmuştur.

105 Çelebi, (1997) 171.

106 Çelebi, (1997) 169.

42

Kökleri eski medeniyetlere ve ilahî dinlere dayalı olan Hurûfîlik; ulûm-ı

garîbeye veya ulûm-ı hafiye denen ve çok defa olacak şeyleri olmadan bilmeye yardığına inanılan ilm-i hurûf dairesinde değerlendirilebilecek itikatlarla örülü bir inanç sistemidir.108 Bir mezhep veya tarikat olarak da nitelendirilen Hurûfîliğin kurucusu Esterâbâdlı Fazlullâh-ı Hurûfî (1339-1393)’dir. Kendisine peygamber süsü

veren Fazlullâh’ın iddiâsı şöyledir: Aslı ve mâhiyeti bir hâzine gibi olan Allâh’ın ilk görünüşü Kelâm sûretinde olmuştur. Sonra, Hakk’ın kelâm sûretindeki bu tecellîsi, harflerde belirmiştir. O kadar ki Allah’ın diğer bir tecellîsi olan kâmil insan’ın çehresinde Kur’an yazısındaki 28 harfli yazılı görmek mümkündür. Hatta İran alfabesindeki p, ç, j, ge harfleri de insan çehresinde belirmiş birer çizgidir. Böylelikle yüzdeki harf sayısı İslâm yazısındaki 32 harf’i gösterir.109

Bâtınî bir mezhep olan Hurûfîlik; rakamlara, noktalara ve harflere çeşitli anlamlar vermiş, etkisini Anadolu’da da hissettirmiş ve özellikle dinî-tasavvufî Türk edebiyatını da etkilemiş bir inanç veya anlayıştır. Nesimî’den Fuzûlî’ye kadar birçok büyük şair üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak etkisini görebileceğimiz Hurûfîliğin, şiirlerinde özellikle Arap alfabesindeki bazı harfleri simgesel olarak kullanması yönüyle Asaf Hâlet Çelebi’yi de etkilemiş olabileceği fikrini akla getirir. Çelebi’nin harflerin belirgin olarak kullanıldığı şiirlerinden biri “He” şiiridir. Şiir şöyle başlar:

vurma kazmayı

ferhâaad he’nin iki gözü iki çesme âaahhh

(…)

Daha önce özellikle tasavvuf mevzusunda, beşerî aşktan ilahî aşka kavuşmanın anlatılması şeklinde yorumladığımız “He” şiirinin harflere yüklediği anlamlar Hurûfîlikle bağlantısı şöyle izah edilebilir: “He” harfi öncelikle Ferhat ile Şirin hikâyesiyle bağlantılıdır. Hikâyede Ferhat’ın ejderhayla karşılaşması olayı şiirde “ejderha bakışlı he” olarak karşımıza çıkar. Bu durum Arap harfli “ﻫ” nin iki

108 Ceylan, 197.

43

gözünün olmasıyla bir benzerlik kurulduğunu gösterir. Ayrıca “Ferhad” ve “âaahhh” sözcüklerindeki “ﻫ” ile ilgili sessel bağlantıya da gönderme yapıldığı görülmektedir.

Şiirde ikinci olarak “he” harfinin kullanımı tasavvufî olarak yorumlanabilir.

Harflere özel manalar yükleyen Hurûfîlere göre bu harf, Allah kelimesinin son harfi ve “o” anlamına gelen hüve kelimesinin ilk harfidir.110 Özetle “hû” Allah’ın sembölüdür.

Ayrıca Hurûfîlerin insan vücudundaki bütün uzuvları bir harfe benzettikleri

göz önüne alındığında, Divan şairlerince sevgilinin gözüne benzetilen ha/he111’nin

Asaf Hâlet’te de göz ile bağlantılı olarak karşımıza çıktığı görülür.

Asaf Hâlet’in harfleri simgesel olarak kullandığı diğer bir şiiri “Lâmelif”tir. Lâmelif (ﻻ); Arap yazısında ‘lâm’ harfinden sonra ‘elif’ harfinin gelmesi durumunda iki harfin aldığı şekildir. Tasavvuf mevzusunda detaylıca ele aldığımız şiir şöyle başlar:

başı sana benzeyen lâmelifin

havada kolları

el’amââân

“Elif” ebced hesaında “bir”dir ve tasavvufta Allah’ı temsil eder. “Lam” ise özellikle edebiyatta sevgilinin saçı yerine kullanılır. “Lâmelif” ise sufîlerce fenâfillâh’ı işaret eder.

“Lâmelif”e tasavvufî bir anlam yükleyerek kullandığını Asaf Hâlet Çelebi, söyleşinde şöyle ifade eder; Elifbâ’da lâmelif var; içi boş küçük bir yuvarlağın iki

yanından Tanrı’ya doğru iki kol açılarak çizgi halinde yükselir. İşte Lâmelif, bana beni tanıtan bir gücün, bir remizin (simgenin) ta kendisidir. Şiirimin adı Lâmelif’tir.112 der. Bu sözlerle sanatçı tasavvufî manada Allah’ta fenâ bulmayı anlatır. Tasavvuf erbabı lâm-elif’in Cenab-ı Hakk’ın iltifatı olan kevn ü vücudun

sırrı113 olarak kabul eder.

110 Mustafa Aydemir , “Asaf Hâlet’in Şiirinde Geleneğin İzleri”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür

Eğitim Dergisi, 2014 , 230.

111 Ceylan, 209. 112 Sülker, 234. 113 Ceylan, 209.

44

“Lâmelif” ayrıca “lâ” olarak okunur ve yokluk anlamında kullanılır. Bu durum yine bizi Allah’ta fenâ bulma fikrine götürür.

Asaf Hâlet Çelebi’nin harfleri kullandığı bir şiiri de “Kitaplar”dır. Bu şiirde Latin, Arap ve Yunan alfabesinde kullanılan “F, H, ج, ا, Δ, Ω” harfleri kullanılmıştır. Tasavvufta Elif harfi “vahdet”i işaret eder. “Cim”; “Hakk’ı halksız temaşa etme,

halkı değil sadece Hakk’ı seyretme, bütün eşya ve varlıkların Allah sayesinde mevcut olduklarını görme, her şeyi Allah’tan görme” mânâlarındaki cem’den ve cemâl’den kinayedir.114 Hikmetin bilgiye üstünlüğünün anlatıldığı şiirde bu harflerin de tesadüfî kullanılmadığı sonucu çıkabilmektedir.

Asaf Hâlet’in özellikle “he, elif ve lâm” harflerine vurgu yapması şöyle bir fikir de akla getirir: İslam sanatlarına, resme olan ilgisi de hat sanatında çok

kullanılan bu harflerin şiirine taşınmasını sağlamıştır. Şairin şiirlerde hat sanatına ya da tevhide gönderme olarak kullandığı üç harfin şiirlerdeki müstakil kullanımlarına paralel olarak bir bütün halinde de tevhidi karşıladığı dikkat çekici bir ayrıntıdır. Farklı şiirlerde kullanılan ‘elif’, ‘lamelif ‘ve ‘he’ harfleri bir bütün halinde düşünüldüğünde “Allah” lafzı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu üç harf; kelime-i tevhidde bulunan harflerdir. İbni Arabî, bu harflerin kardeş harfler olduğunu belirtmektedir.115

Bu konuda sözü edilen şiirlerinden dolayı kimi yazarlar tarafından “letrizm”le bağlantı kurulmuş olmasına karşın bu şiirlerin Hurûfîliğe daha yakın olduğu anlaşılmaktadır. Ancak konunun daha iyi anlaşılması açısından “Fransız Edebiyatı” başlığı altında “Letrizm” konusu ele alınacaktır.