• Sonuç bulunamadı

E- DEVLET DÖNÜŞÜMÜNÜN İDARE HUKUKUNA YANSIMALARI

3. E-Devlet Dönüşümünün Altyapısı

3.1. Hukuki Altyapı

E-devlet hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından dikkate alınması gereken hususların başında, ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin yapılması suretiyle e-devlet dönüşümünün hukuki alt yapısının oluşturulması gelmektedir. Bu düzenlemeler neticesinde, e-devlet uygulaması ile birlikte elde edilen sonuçların yasal

131 Nacar, s.27.

68 olarak geçerliliği sağlanmış, elektronik ortamında yapılan işlemlerden meydana gelen hukuki sorumluluklar konusunda oluşabilecek boşluklar ortadan kaldırılmış olacaktır132. AB uyum süreci de e-dönüşüme yönelik mevzuat hazırlama sürecini hızlandırmaktadır. Hukuki altyapının geliştirilmesi teknik alanın önündeki engelleri kaldırmakta ve yeni imkânlar sunmaktadır.

Bilgi teknolojilerinin her geçen gün yaşamımızda daha büyük bir yer edinmesi doğal olarak beraberinde sorunlarında oluşmasına neden olmaktadır. Bu sorunların başında hukuki durumlardan kaynaklanan sorunlar olduğu görülmektedir. Bilişim sistemlerinin kullanımından doğan uyuşmazlıklara karşı gerekli yasal düzenlemelerin yapılması zorunluluk arz etmektedir. Bu gaye ile ülkemizde ihtiyaçlar çerçevesinde farklı alanlarda düzenlemeler yapılmaktadır. Bu başlık altında mevzuatta yapılan bu düzenlemelere dair kısaca bilgiler verilecektir.

Elektronik imza kullanımına ilişkin düzenleme: Bir kişinin elektronik ortamdaki belgeleri nasıl imzalayacağı sorusuna 5070 sayılı kanun ile çözüm bulunmaktadır. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu, 15.01.2004’de kabul edilmiş, 23.01.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Kanunun 1 ve 2. maddelerinde düzenlemenin amacı, elektronik imzanın hukukî ve teknik yönleri ile kullanım alanına ilişkin usul ve esasları düzenlenmek olduğu ifade edilmektedir. Anılan kanun ile elektronik imzanın hukuki alt yapısının, elektronik sertifika hizmet sağlayıcılarının faaliyetlerinin ve her alanda elektronik imzanın kullanımına ilişkin işlemlerin kapsam alanına alındığı belirtilmektedir. Kanunun 5. maddesinde güvenli elektronik imza ile ıslak imzanın aynı hukuki sonuçları doğuracağı düzenlenmekte, kanunun diğer maddelerinde de elektronik imza ile ilgili tanımlamalara ve hukuki sorumlulukla ilgili düzenlemelere yer verilmektedir133. Artık hayatta birçok yazışma elektronik ortamda yapılmaktadır. Bu yazışmaların güvenli bir şekilde yapılması için bazı tedbirler alınmakta ve suistimallerin önüne geçmek için yasal altyapılar güçlendirilmektedir.

Öte yandan, kamu kurumlarının işlemlerinin geçerliliği ve güvenliği adına TÜBİTAK tarafından tasarlanan Kamu Mührü 2019 yılı içerisinde yaşamımıza girecektir. E-imzanın bireysel yönü olmasına rağmen “Kamu Mührü” kurumsal bir yöne sahip olacaktır. Kamu mührü ile beraber, özel ve tüzel kişiler adına artık elektronik ortamda

132 Kırçova, (2004), s. 162.

133 Ayrıntılı bilgi için bkz. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu, 23.01.2004 tarih ve 25355 sayılı Resmi Gazete.

69 işlemler daha çok yapılabilecektir.

Bilgi edinme hakkına ilişkin düzenleme: Artık vatandaş devletin yapmış olduğu birçok işe ait bilgiye ulaşabilmektedir. Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve 2003 yılının Ekim ayında TBMM’ ye sevk edilen 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Meclis tarafından 2003 yılının Ekim ayında kabul edilerek ve 2004 yılının Mayıs ayında yürürlüğe girmiştir. Kanun, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerini yürütürken, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olarak eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri göz önüne alınarak bireylerin bilgi edinme haklarını düzenlemektedir. Bu kanun ülkemizin bilgi toplumu yolunda attığı önemli adımlardan biridir. Kanunun 6. maddesinde, bilgi edinme başvurularının kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabileceğini özel olarak düzenlenmektedir134. Kanunadaki düzenleme uyarınca, kamu kurumları kendilerinden talep edilen bilgi ve belgelerin onaylı kopyasını 15 gün içinde talep sahibine vermekle yükümlüdür. İstenen bilgi veya belgenin kopyasının verilmesinin mümkün olmadığı durumlarda, talep sahibinin belgeyi ilgili kurumda incelemesine izin verilmektedir.

Sözlü başvurular da mümkün olduğunca kısa süre içerisinde usulüne uygun olarak cevaplandırılmaktadır135.

Kişisel bilgilerin güvenliğine ilişkin düzenleme: 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun, 23/05/2007 tarih ve 26530 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiş olup, 5651 sayılı Kanun ile de, içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usullerin düzenlenmesinin amaçlandığı belirtilmektedir. Söz konusu kanunla internet kullanımının hukuki

134 Ayrıntılı bilgi için bkz. 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu, 24.10.2003 tarih ve 25269 sayılı Resmi Gazete.

135 Mehmet Ali Meydanlı, E-Devlet ve Türkiye’de E-Devlet Uygulamarını Kamu Hizmetleri Üzerindeki Etkisi: İçişleri Bakanlığı Mernis Uygulaması, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010, s. 100-101.

70 altyapısı ve ilgililerin hukuki sorumlulukları düzenlenmeye çalışılmaktadır136.

Elektronik haberleşmeye ilişkin düzenleme: 10 Kasım 2008 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Kanunu, elektronik haberleşme ile ilgili yürürlükteki mevzuat hükümlerinin çoğunu değiştirmektedir. AB ile uyum konusunda esas teşkil edecek düzenlemelere yer vermektedir. 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu, 25/06/2005 tarih ve 25856 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiş olup, 5369 sayılı Kanunun 1. maddesinde, kamu hizmeti niteliğine haiz, ancak işletmeciler tarafından karşılanmasında mali güçlük bulunan evrensel hizmetin sağlanması, yürütülmesi ve elektronik haberleşme sektörü ile bu Kanun kapsamında belirlenen diğer alanlarda evrensel hizmet yükümlülüğünün yerine getirilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi hedeflenmektedir. Elektronik haberleşme hizmetlerini düzenleyen bu kanun, elektronik ortamda yapılacak faaliyetlerin teknik alyapısı için gerekli her türlü hizmeti doğrudan veya dolaylı ilgilendirir137.

Türk Ceza Kanunu’nda, bilişim sisteminin insan yaşamını çok fazla etkilemeye başlamasıyla bu yönde düzenlemeler yapılmaktadır. TCK’nın 135. maddesinde kişisel verilerin kaydedilmesi, 136. maddesinde verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, 243. maddesinde bilişim sistemine girme, 244. maddesinde sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme gibi düzenlemelere yer verilmektedir.