• Sonuç bulunamadı

Hukuk Düzeni ve Sivil Yargı

Kuru mlar

lık 11 2, nihai olarak da bu eyaletlerin siyasi bağımsızlık çabalarının bir ifadesiydi. Yerel halkların merkezle aralarına bir fark koyma

7. yüzyılda Herakleios döneminden itibaren eyalet yöneti

4.5.2. Hukuk Düzeni ve Sivil Yargı

Sivil idarenin kapsadığı konular arasında sivil yargı ve hukuk düzeni de vardı. Bizans bir çok konuda olduğu gibi hukuk ala­

nında da Roma İmparatorluğu'nun mirasçısıydı. Roma'nın hu­

kuk sistemini kendisine temel olarak almıştı. Erken bir tarihten itibaren Konstantinopolis'te eski kanunları inceleyen bir komis­

yon kurulmuştu. Ancak hukuk alanında günün ihtiyaçlarına göre yapılacak düzenlemeler için çabalar, bu komisyonun ça­

lışmalarından çok bizzat imparatorlardan geliyordu. Bazı impa­

ratorlar hukuk sisteminin yenilenmesiyle epeyce ilgileniyordu.

438'de imparator Theodosius, Konstantinos'tan (307-336) beri

144 The Cambridge Medieval History (1967), Vol.4-Part II, s.50-4; Runciman, 1975,s.155-62; Hussey, 1970, s.91.

çıkarılan bütün fermanları kendi ismini taşıyan bir codex (kanun kitabı) içinde topladı. Çeşitli kanunları tek bir cilt içinde topla­

makla Theodosius, bunlara başvurulmasını ve kontrolünü çok kolaylaştırmış oldu. Codex türü derlemeler Bizans'ta çabuk ka­

bul gördü ve hukuk sisteminin temeli oldu. Codexler Latince yazılıyor ama hemen Helenceye de çevriliyordu. Bu durum im­

paratorluğun doğu ve batı bölgelerinin kurumları arasındaki ilk ayrılığı getirdi: Bizans'ta Latincenin yerine Helencenin kulla­

nılması desteklenmiş oldu.14s

Bizans'ta Roma hukuku ve kanunları hakkında en kapsam­

lı araştırma Iustinianos (527-565) döneminde yapıldı. Bu düzen­

lemenin Bizans hukuku üzerindeki etkisi çok büyüktü ve za­

man içinde değişen koşullara göre küçük değişiklikler yapıl­

mak suretiyle imparatorluğun sonuna kadar geçerli kaldı. Baş­

kentteki hukuk komisyonunun çalışmaları sonucu Roma impa­

ratoru Hadrianus (117-138) döneminden başlamak üzere bütün Roma kanunları 529' da Codex Iustinianus adı altında Latince olarak yayınlandı. 533'te ise Roma hukuku üzerindeki en iyi otoritelerin geçmiş dönemlerde verdikleri kararlar ve görüşle­

rinin tamamını içeren bir Digest (özet) yayınlandı. Codex Iustinianus ile birlikte bu eser bütün hukuki sorunlara yönelik brincil kaynak oldu ve Bizans hukukuna temel teşkil etti.146 Iustinianos'un hakimiyeti sonunda bütün Roma hukuku göz­

den geçirilmiş ve güncelleştirilmiş durumdaydı. Codex'in Latin­

ce olarak yayınlanmasının, Iustinianos'un kişisel tercihi olması, eserin hazırlanmasında Latin hukuk kaynaklarının kullanılma­

sı, imparatorlukta Latince konuşan önemli bir azınlığın

bulun-145 Talbot Rice, 1967, s.95.

1•6 Talbot Rice, 1967, s.96; The Cambridge Medieval History (1967), Vol.4-Part I, s.55; Runcirnan, 1975, s.75.

ması ve batıda Roma İmparatorluğu'nu yeniden canlandırma ümidi gibi çeşitli sebepleri vardı.:�7 Daha sonra Ill. Leon (717-741) döneminde çıkarılan Ekloga ve 1. Basileios (867-886) döne­

minde çıkarılan Epanagoge ile Iustinianos hukukunda günün ih­

tiyaçlarına göre bazı değişiklikler yapıldı. Ayrıca 7. ve 8. yüzyıl­

lara ait olduğu tahmin edilen Rodos Deniz Kanunu (ııonıos Rodion naııtikos) ve Köylüler Kanunu (nomos georgikos) da bu dönemde Bizans hukuk sistemine eklendi. VI. Leon'un (886-912) Basi/ikasından sonra ise hiç bir yeni kanun kitabı yayın­

lanmadı. VI. Leon'un kanunları sivil hukuk alanındaki son bü­

yük düzenlemeydi. Özellikle Konstantinopolis halkının günlük yaşamı ile ilgili konular ve eparkhosun görevleri bu kanunlarla d üzenlenmişti.148

Bizans İmparatorluğu'nda başlangıçtan beri yan yana bu­

lunan iki büyük güç, devlet ve kilise, yasal düzenlemeler yap­

ma yetkisine sahipti. Hukuk sisteminde sivil kanunların (nomoi politikoi) yanında dini kanonlar (kanones) vardı. Ancak bu iki hu­

kuk otoritesinin yetki alanları arasındaki sınır her zaman kesin değildi. İmparatorlar sık sık kendilerini dini konularla ilgili ka­

nunlar yayınlayabilecek yetkide görürken, Kilise kendi kanun­

larının sivil hukuk konularında da geçerli olabileceğini düşü­

nüyordu. Sivil ve dini hukuk otoritelerinin yanında imparator­

luğun asıl adalet ve hukuk kaynağı ise bizzat imparator idi.

İmparator yaşayan kanun'du (nomos empsükhos). Sivil hukuk konularında son kararı veren en yüksek yargıç oydu. Adalet ve hukuk hizmetlerini sürdürmesinde imparatorun en büyük

yar-147 Tlıe Cambridge Medieval History (1967), Vol.4-Part I, s.56.

148 Talbot Rice, 1967, s.96; Tlıe Cambridge Medieval Histon; (1967), Vol.4-Part I, s.61; Runcirnan, 1975, s.76. Eparkhos ve görevleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Loncalar ve Ticarete Müdahale bölümleri.

dımcıları başkent epıırklıosu ve qııııcstor unvanlı sivil görevliydi.

Ayrıca yüksek dereceli on iki hukukçunun yargıç olarak üyelik yaptığı bir imparatorluk mahkemesi (bıısilikoıı kriterioıı) vardı.

Mahkemenin başkanı imparator, onun olmadığı zamanlarda ise vekaleten epıırklws idi. Yüksek rütbeli devlet görevlileri burada yargılanıyordu ve hukuki konularda imparatorluktaki en yük­

sek itiraz makamı burasıydı. 1261'den sonra yeniden düzenle­

nen mahkemenin adı bıısilikon sekreton ya da sadece sekretoıı ola­

rak değiştirildi. 1329'da ise mahkemedeki yargıç sayısı dörde indirildi. Bunlardan ikisi dini ikisi sivil yargıç idi. Bu durum Ki­

lise'nin devlet hayatında artan etkisinin bir yansımasıydı.149 Eyaletlerde strategoslar başkanı oldukları birer mahkemeye sahip olup kendi themalarındaki hukuki meseleler için yargıla­

ma yetkisine sahipti. Themadaki sivil meseleler konusunda praetor ya da protonotarios strategosa yardımcı olan hukuk görev­

lileriydi. Eyaletlerdeki mahkemelerin kararlarına itiraz etmek ve daha üst bir mahkemeye başvurmak mümkündü. Bu üst mahkeme ise başkentteki imparatorluk mahkemesi idi.150

Sivil hukuku ilgilendiren bir konu ceza hukukuydu. Ceza hukukunda Hıristiyanlığın etkisi ile ölüm cezası yerine daha

"insancıl" olan uzuv kesme cezası getirilmişti. Iustinianos hu­

kukunda bilinmeyen uzuv kesme cezası 8. yüzyıla gelindiğinde yaygın halde uygulanıyordu.151 Ölüm cezası ise III. Leon'dan (717-741) sonra vatana ihanet, düşmana sığınma, cinayet ve do­

ğal olmayan cinsel ilişki gibi suçlara veriliyordu. İmparatorlar taç giyme törenindeki yeminlerinde, tebalarına karşı mümkün

149 The Cambridge Medieval History (1967), Vol.4-Part I, s.29, 61.

150 ibid., s.29.

151 Uzuv kesme ve körleştirme cezaları Köylüler Kanunu'nda sıkça yer almakta­

dır.

olduğunca ölüm ve uzuv kesme cezalarından kaçınma sözü ve­

riyorlardı. Bu cezalardan başka mülkiyetin müsaderesi ve para cezaları da söz konusuydu. Hapis cezası ise 12. yüzyıla kadar Bizans hukukunda yer almıyordu. Bir manastıra sürgüne gön­

derilmek Bizans'ta oldukça yaygın bir ceza olup, uzuv kesme cezası ile birlikte Kilise'nin ceza hukukundaki etkisini gösteri­

yordu.152

152 ibid., s.31.

5.

Devlet-Toplu m-Ekonomi