• Sonuç bulunamadı

2.1.1. Hizmet Sektörünün Tanımı ve Gelişimi

2.1.1.5. Hizmet Sektörünün Gelişmesinde Etkili Olan Faktörler

Günümüz dünyasında genel olarak birincil sektör (tarım, balıkçılık, ormancılık ve madencilik) ve ikincil sektör (imalat) küçülürken, üçüncül sektör (hizmet) hızlı bir şekilde büyümektedir. Hizmet sektörünün bu hızlı büyümesinde pek çok faktörün olumlu etkisi olmuştur. Aşağıda, hizmet sektörünün gelişimine olumlu yönde etkide bulunan faktörlerin en önemlileri anlatılmaktadır.

Tüketicilerin Boş Vakitlerinin Artması: Sanayileşme ile birlikte birtakım

sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunlardan biri de işçilerin çalışma sürelerinin uzunluğudur. Bu dönemdeki sermaye sahipleri ilk aşamada çalışma sürelerini uzun tutmuşlar ve ardından çalışma sürelerini denetim altına alıp işçinin verimli çalışması dolayısıyla üretimi arttırmayı hedeflemişlerdir. Günümüzde bu durum az gelişmiş ülkeler dışında kısmen çözülmüş gibi görünmektedir. Çünkü gelişen teknoloji ve modern yönetim metotlarının ortaya çıkması ile seri üretime başlanmış ve yüksek miktarda ürün üretmek kolaylaşmıştır. Bu durum günlük ve haftalık çalışma sürelerinde azalmalara neden olmuştur. Eskiye kıyasla çalışma saatleri azalan kişiler, çalışma saatleri dışındaki boş vakitlerini eğlence, eğitim, tatil, seyahat gibi hizmetlerle değerlendirmeye başlamışlardır.

OECD (Organisation for Economic Co-operation and Development)’ nin yayınladığı “Better Life Index” 2017 verilerine göre, Türkiye’de çalışanların %34’ü haftalık 50 saat ve üzeri çalışmaktadır. OECD ülkeleri ortalamasında bu oran %13’tür. Bu nedenle; iş ve özel hayat dengesi sağlama açısından bakıldığında ise Türkiye’ de insanlar kendilerine (dinlenme, hobi ve kişisel bakım vs. için) günde 12.6 saat zaman ayırarak OECD ülkeleri arasında sonuncu olurken, Fransa 16.4 saat ile iş ve özel hayat dengesi sağlama da birinci sırada yer almaktadır (OECD, 2017).

Tüketicilerin Gelirlerinin Artması: Tüketicilerin gelirleri 1900’lerden

başlayarak artmış ve bu gelir artışı doğal olarak harcamaları da artırmıştır. İnsanların gelirleri arttıkça dışarıda yemek yeme, eğlenme, tatil yapma ve seyahat etme, özel sağlık hizmetleri kullanma, özel eğitim ve danışmanlık alma gibi pek çok hizmeti satın alma sıklıklarında artış olmaktadır. Sonuç olarak harcanabilir gelirin artması, çok çeşitli hizmetlerin ortaya çıkmasına ve gelişmesine olumlu yönde katkıda bulunmuştur (Koç, 2016).

19

OECD 2017 verileri incelendiğinde OECD ülkelerinin yıllık ortalama geliri 30.563 USD iken, Türkiye’ nin yıllık ortalama geliri ise 17.067 USD’ dır. OECD ülkeleri arasında en yüksek gelire sahip olan ülke ise 44.049 USD ile ABD ‘dir. Türkiye’de harcanabilir net gelir 2014 yılında 13.794 USD olduğu düşünüldüğünde harcanabilir net gelirin yıllar bazında artışıyla hizmet sektörünün gelişmesi arasında bağlantı olduğu ifade edilebilir.

Demografi ve Yaşam Biçimi İle İlgili Yaşanan Değişmeler: Son yıllarda

demografik özelliklerde ve yaşam biçimlerinde meydana gelen değişimler hizmet kullanımını artırmaktadır. Ülkelerin gelişmesine bağlı olarak hane halkı başına düşen insan sayısı (özellikle çocuk) azalmaktadır. Çocuk sayısı azalan aileler, çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, eğitimlerini özel okulda almalarını sağlamakta, hafta sonlarını çeşitli hobilerle değerlendirmekte ve dışarıda yemek yeme gibi faaliyetlere katılmakta, yaz tatillerinde ise zamanlarını tatile çıkarak değerlendirmektedirler.

Kadınların işgücüne artan bir şekilde katılımı da hizmet sektörünün gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki kadınların 2006 yılında işgücüne katılma oranı %23,6 iken, 2017 yılında bu oran %33’e ulaşmıştır. Çalışan kadınların 2 milyon 637 bini tarım, 1 milyon 222 bini sanayi, 89 bini inşaat ve 4 milyon 484 bini hizmet sektöründe istihdam etmektedir. Böylece yüzde 53,2 ile hizmet sektörü, kadınların en çok istihdam edildiği alan olmuştur (TÜİK, 2017). Kadınların işgücüne katılımının artması: dışarıda yemek yeme, eve yemek sipariş etme, çocuklar için kreş vs. gibi hizmetlere olan ihtiyacı da artırmıştır.

Yeni Ürünlerin Sayısının Artması Ve Teknolojik Gelişmeler: Teknolojinin

ilerlemesi ile birlikte ortaya çıkan birçok yenilik ve gelişme hizmet tüketimini artırmıştır. Özellikle internetin yaygın şekilde kullanılmaya başlanması, hizmet sektörünün gelişmesinde etkili olmuştur. TÜİK verilerine göre, Bilgisayar ve İnternet kullanımı 2017 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla %56,6 ve %66,8 şeklindedir.

Son yıllarda özellikle internetten yapılan otel rezervasyon işlemlerinde ciddi artışlar olmuştur. 2015 yılında internetten yapılan otel rezervasyonu sayısı 148.3 milyona ulaşmıştır. Google Türkiye’nin TNS Danışmanlık ile gerçekleştirdiği “Yeni Nesil Seyahat Alışkanlıkları 2016” raporuna göre otel rezervasyonu yapacakların

20

%95’i, uçak bileti alacakların ise %96’i online araştırma yapmaktadır. Araştırmaya katılanların %68’i uçak biletini online olarak satın alırken, online otel rezervasyonu yapanların oranı ise %45’tir (gezzico.com Sitesi, 2017).

Son yıllarda hizmet sektörünün gelişmesinde etkili olan faktörlerden bir diğeri de akıllı telefonların ve mobil cihazların yaygın olarak kullanılmasıdır. Özellikler turizm sektörü, mobil uygulamaların en çok yaygınlık kazandığı alanlar arasında yer almaktadır (Brown ve Chalmers 2003). Seyahat uygulamaları, en çok indirilen uygulamalar arasında yedinci sıradadır (Mickaiel 2011). Mobil internetin taşınabilirlik ve erişilebilirlik özelliğinden dolayı günümüzde turistler istedikleri zaman, istedikleri yerden ve kişiselleştirilmiş araçlarla bilgiye erişebilmekte ve bu sayede otel ve havayolu rezervasyonu, tur organizasyonu ya da araç kiralama gibi işlemleri kolayca yapabilmektedir (Wang ve Wang 2010).

Hayat Karmaşıklığının Artması: Nüfusun ve şehirleşmenin artması ile

birlikte birçok sorun ortaya çıkmıştır. Bu sorunlardan biri, insanların sahip oldukları gelenekleri, görenekleri ve kimliklerinin kentleşmenin tehdidi altında olmasıdır. Bir diğer sorun da kontrolsüz kentleşmeyle birlikte ekonomik ve sosyal kaynakların talebi karşılayamaz hale gelmesidir. Bu durumda maliyetler artar, hayat pahalılaşır ve idari işler karmaşık bir yapıya bürünür. Ortaya çıkan bu sorunlar insanları psikolojik, hukuki, finansal ve sosyal güvence gibi pek çok alanda danışmanlık hizmeti almaya yöneltmektedir.