• Sonuç bulunamadı

Hive Hanlığının Osmanlı, Rusya ve İngiltere Devletleri İle Olan Siyaseti ve

4.3. Hive-Harezm Kelimesinin Anlamı, Menşei ve Bu Bölgenin Coğrafi Yapısı

4.3.2. Hive Hanlığının Osmanlı, Rusya ve İngiltere Devletleri İle Olan Siyaseti ve

XVII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Osmanlı-Özbek ittifakı, İran’ı zayıflatınca Rusya’nın güçlenmesine imkân vermiştir.411

Rusların Hive’ye ilk saldırıları 1839 yılında Orenburg valisi V. A. Perovskiy, tarafından Rus çarı I. Nikolay’a bir mektup yazarak başlamıştır. Hive Hanlığı’nı ele geçirmenin kendilerine büyük bir zenginlik getireceğine dikkat çekmiş ve Perovskiy, 1840 Şubatında büyük kayıplar vererek Hive’den geri çekilmek zorunda kalmıştır.412

Rusların, Hive’yi ele geçirme nedenlerinden biri de Rus esirlerinin köle pazarlarında satılmasını önlemektir. Çünkü Hive’de halen kölelik düzeninin devam

407M. Bilal Çelik,“Cengizli Hâkimiyet Anlayışını Değiştirme Girişimşleri: Kongrat Hive Hanlığı Örneği”, Akademik İncelemeler, C.2, S.1, s.181.

408Hayit, a. g. e., s.29.

409Salih Yılmaz, “Münis ve Agehi’nin “Firdevs-ü’l İkbal” Adlı Eserlerinde Geçen Karakalpak-Hive Hanlığı Münasebetlerine Dair Kayıtlar”, TDA. Dergisi. S.145, 2003, s. 151-153.

410Abdullah Recep Baysun Türkistanlı, Türkistan Milli Hareketleri, İstanbul, 1943, s.9-10. 411Halil Bal - Muhammet Erat, Türk Dünyasına Bakışlar, Da Yay., İstanbul, 2003, s.194. 412Hamid Ziyayev, a.g.e., s.61-63.

ettiğini, üstelik kendi tebaasının esir edilerek köle pazarlarında satıldığını bu maksatla Hive Hanlığı’nı cezalandırmanın medeniyetin bir gereği olduğu üzerinde durmuşlardır.413

Ruslar için Hive’nin alınması iki açıdan yine önemlidir. Birincisi, Türkistan'ı ele geçirmek ikincisi de Hive'de yapacakları askeri tesisat yardımı ile Türkmen bölgelerini tamamen istila etme düşüncesidir. İngilizler’in tehlikeyi hissetmeleri, onları İran ile pazarlığa sevk etmiş, İngiliz devleti artık diplomasi yoluyla Rusya'yla anlaşmayacağını ve Merv Bölgesi’ni, Rus işgalinden korumak için İran ile işbirliğine girmenin önemini anlamıştır. Çünkü Merv, Afganistan'ın giriş kapısı sayılırdı.414

Ruslar, Türkistan ticaretinin tamamını kendi kontrolleri altına almak istediğinden, Hazar’ın doğu sahillerinden Türkistan şehirlerine ulaşan ticaret yollarının tamamı Hive Hanlığı’ndan geçmesi nedeniyle bu bölgenin alınması Ruslar için zaruri olmuştur. Muhammed Rahim Han, Hindistan İngiliz Valiliğine ve İstanbul’a derhal elçiler göndererek Rus istilâsına karşılık yardım istemiştir. İngilizler, Hive elçisini eli boş bir şekilde geri göndermişse de bazı diplomatik faaliyetlerde bulunmaktan geri kalmıştır. Ruslar, İngilizleri oyalamak için ikiyüzlü siyasetlerini tekrar uygulamaya başvurmuş ve Kont Şuvalov’u Londra’ya yollayarak, Hive’yi zapt etmek niyetinde olmadıklarını belirterek, İngiliz Hükümeti’ne teminat vermişlerdir. Rus askeri birlikleri, buna rağmen Hive’nin işgali hazırlığına çoktan başlamıştır.415

Hanlık zaten I. Peter devrinden beri Rusya’nın istilacılık siyaset merkezi durağı olmuştur.416 1840 Sonbaharında Afganistan, Hive ve Buhara'yı ziyaret etmiş olan

Yüzbaşı Conolly'i; Türkistan hanlıklarının meselelerini açık bir kalplilikle ortaya koymaya çalışmış, Hive'ye varışında Han'ı ziyaret etmiş ve ona: "Türkistan'daki Özbek

devletlerinin kendilerini yabancı işgalinden korumak için bir tek çıkış yolu vardır. O da birbirleriyle iyi geçinmek ve birbirlerini desteklemektedir. Bunu yapmak için aranızdaki anlaşmazlıkları ortadan kaldırıp bir daha bozulmamak üzere sağlam işbirliği yapmalısınız. Bu işi kendi kendinize yapmak mecburiyetindesiniz. Şayet birebirinizi zayıflatmaya, aranızdaki köprüleri yıkmaya devam ederseniz, kuzeydeki hakiki düşmanınız sizleri mahvedecek yolları daha kolay bulacaktır ki, bu sonunda hepinizi

413Alâeddin Yalçınkaya, a.g.e., s.82,85.

414Forouzan Moein, “Türkmenistan-İran İlişkileri ve 19. Yüzyılda Bölge Üzerinde Rusya-B. Britanya Mücadelesi”, Yüksek Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümü, Ankara, 2005, s.23.

415Mehmet Saray, a.g.e., s.97-98.

üzecektir". Yüzbaşı Conolly'nin bu mantıkî konuşması hanı son derece etkilemiş ve

kendisine birlik için elinden geleni yapacağına söz vermiştir.417

Muhammed Emin Han ile Buhara Hanları arasında yapılan savaşlar her iki hanlığın daha da güçsüzleşmesine neden olmuştur. Bu durumda Rusya Devleti açısından faydalı olmuştur. 1847 yılında Orenburg Genel Valisi Obruçev'in komutasında yine bir askeri istihkâmın kurulmasına başlanılmış ve bu askeri birlikler; Sir-Derya’nın, Aral Denizi'ne döküldüğü, “Raim” isimli bir yere yerleşmişlerdir. Rus ordusu hiçbir karşılık görmeden 200 asker, 2 topla birlikte; Canhoca'nın komutasındaki Kazak beylerinden oluşan 700 kişiyle vatan müdafaacılarına karşı Yarbay Yerofeyev komutasında hücuma geçmiştir. 6 Mart 1848 yılında Sir-Derya'nın sağ kıyısında 1.500 kişilik bir Hive ordusu oluşturulmuştur. Bu ordunun içinde; Türkmenlerin Yavmit kabilesi temsilcileri aynı şekilde, Kazak sultanı Cangazi'nin komutasındaki müdafaacılar da yer almıştır. Onlara da Yavmit kabilesinin Serdarı Abdulhalık ve Hive başkomutanı Hoca Niyaz komuta etmişlerdir. Her iki taraf arasında sadece küçük çatışmalar olmuş, Hive hanlığı, ayrıca Aral Denizi civarındaki Kazakları, Rus Devleti'ne karşı birlikte mücadele etmeye çağırmıştır. Muhammed Han Batır, Canhoca Narmuhammedov'a bir mektup göndermiş ve onu, Müslümanlık borcuna sadakat göstererek kâfirlere karşı isyan etmeye davet etmiştir. Ama o, Han'ın mektubunu Rus askeri idaresine vererek bir nevi onları satmıştır.418

Muhammed Emin Han, başlangıçta iyi yürüttüğü idaresini, 1850'lerden itibaren bozmaya başlamış ve Türkmenlere karşı hatalı bir siyaset izlemiştir. Türkmenlerden aldığı yıllık vergiyi de iki misline çıkarınca, Türkmenlerde hana karşı isyan etmeye başlamıştır.419

1850 yılında da Hive elçisi Hüdaynazar, Peterburg'da imparatorla buluştuğunda, Ruslara, hanlarının kendileri ile dostluk ilişkileri kurma taraftarı olduğunu söylemiştir. Rus hükümet temsilcileri, elçinin Peterburg'a gitmesine izin vererek onu Orenburg Genel Valisi ile görüştürmüşlerdir. Bu kişi üst makam yöneticilerin talimatları doğrultusunda hanın mektubuna cevap vermiş ve Hive elçisine, Rus hükümetinin her zaman Hive Hanlığı ile dostluk ilişkileri kurmak isteğini vurgulayarak bütün gücüyle işgal faaliyetlerini durdurmaya çalışmışlardır. Hanlıkta Rusya'ya bağlı Kazak kabilelerinin talan edilmemesini talep etmiş, ayrıca Hive elçisi Hüdaynazar, Perovskiy

417 Mehmet Saray, a.g.e., s.44-45.

418 Hamid Ziyayev, a.g.e., s.260-261, 263. 419 Mehmet Saray, a.g.e, s.62.

ile görüşmesinde bir de Muhammed Emin Han'ın; Rusların Sir-Derya'yı geçmeyeceklerine dair Rusya hükümetinin yazılı bir onay almak istediğini de bildirmiştir. Eğer bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda ise hanlıklarının Rusya'ya elçi göndermeyeceğini, Hive ve Sir-Derya arasındaki bölgelerin askeri istihkâmlar kurmaları için Osmanlı Devleti'ne ya da İngiltere'ye verileceklerini bildirmiştir. Hive Hanlığı'nın şiddetle karşı çıkmasına rağmen, Rus hükümeti, Aral Denizi ve Sir-Derya'nın her açıdan araştırılmasını ve bilgilerin toplanmasını istemiştir. Albay B. Blaramberg'in komutasında 400 askeri bu topraklara göndererek, araştırmalarını sürdürmüşlerdir. Hokand Hanlığı’nın bu çalışmalara karşı çıkması durumunda gerekirse Albay B. Blaramberg'e savaşması talimatını da vermiştir.420

XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Hive Hanlığı oldukça karmaşık bir duruma girmiş, bünyesinde bulunan; Karakalpak, Kazak ve Türkmen kabileleri arasında sürtüşmeler devam ettikçe, bu boylar düştükleri bu zor durumda sadece Hive hanlarını sorumlu tutmuşlardır. Rusların da kışkırtmasıyla bazı beyler Hive hanlarına karşı isyan etmeye başlamıştır.421

Sonunda, taraflar arasında 1855'de Merv yakınlarında gerçekleşen savaşta, Muhammed Emin, bir gurup Türkmen fedaisi tarafından öldürülünce hem hayatını, hem de muharebeyi kaybetmiştir. Muhammed Emin'in yerine Hive tahtına çıkan Abdullah Han üç ay sonra Türkmenlerden intikam almak için onların üzerlerine yürümüş ise de, mağlup olup geri dönmüştür. Bu zaferden sonra Türkmenler istiklâllerine kavuşurken, mağlup olan Hive Hanlığı büyük yaralar almış ve bir daha Türkmenler üzerinde hâkimiyet kuramamıştır. Türkmenlerin mağlubiyetinden sonra Hive hanlığı tam bir karışıklığın içine girmiştir. Hanlığı oluşturan; Özbekler, Yamud Türkmenleri ve Karakalpaklar kıyasıya birbirleriyle mücadeleye girişmeye başlamış bu da hem kendilerini, hem de ülkelerini perişan bir duruma düşürmüştür. Nihayet Seyyid Muhammed Han'ın başa geçmesiyle memleket huzura kavuşmuşsa da 15 Mayıs 1858'de Orenburg'dan, Hive'ye doğru yola çıkan İgnatiyev başkanlığındaki heyette bulunan; 16'sı coğrafyacı, jeolog, etnograf, zoolog, şarkiyatçı ve tarihçi olmak üzere toplam 82 kişiden oluşan ekip, Hive topraklarına girer girmez, daha önce Han ile arası açılmış olan Yamud Türkmenlerinin lideri Ata Murad Bey ile gizlice temasa geçerek onun yeniden isyan etmesi halinde kendisine yardım edeceklerini beyan etmişlerdir. Rusların bu

420 Hamid Ziyayev, a.g.e., s.265-267.

421 Salih Yılmaz, "Mûnis ve Agehi'nin "Firdevs-ül İkbâl" Adlı Eserlerinde Geçen Karkalpak-Hive Hanlığı Münasebetlerine Dair Kayıtlar", Türk Dünyası Araştırmaları, S.145, Ağustos, 2003, s.2.

hareketini öğrenen Hive hanı Seyyid Muhammed, 18 Temmuz'da İgnatiyev'i huzuruna kabul ederek, kendisine gayet soğuk davranmış ve Rusya ile herhangi bir anlaşma imzalamayı reddetmiştir.422

Hive hanı Sait Muhammed Rahim zamanında yani 29 Mayıs 1873 yılında ülke Rus işgaline uğramaya ve bu tarihten sonra kukla hanların ülkeyi idare etmeye başlandığı sürece girmiştir.423

1878 yılı Sonbaharında, İngiltere’nin Afganistan’a askeri harekâtını başlatması, Rusya’yı cesaretlendirmiş, kendisinin de Türkmen bölgesini işgal edebileceği yönündeki hevesine bir meşruiyet kazandırmıştır.424 İki devlet 1878 yılında yaptıkları

antlaşma ile Türkmenistan bölgesinin Ruslara, Afganistan topraklarını da İngilizler’e bırakılması konusunda hem fikir olmuşlardır.425

Rusya’nın bir vassalı durumuna gelen Hive, Osmanlı Devleti ile ilişkilerini de sürdürmeye devam etmiş, iki yıl sonra Muhammed Rahim Han, kardeşi ve veliahdı olan Atacan Han’ı İstanbul’a göndermiş ve Atacan Han, yaşanan gelişmeler ile ilgili bilgi vermiş, Osmanlı Devleti ile Hive Hanlığı arasındaki dostluk ilişkilerini sürdürmek konusunda ağabeyinin arzularını iletmiştir. On yıl sonrada Hive hanı bir diğer kardeşi olan İsa Töre’yi İstanbul’a göndermiştir. Yetkililer ile görüşmeler yapan İsa Töre, Tersane-i Amire’deki bazı gemilerde incelemelerde bulunmuş, sonrasında ülkesine dönmüştür.426

3 Kasım 1919 yılında Türkistan Merkez İcra Komitesi, Dışişlerinden Sorumlu Komiser Tursun Hoca’nın teklifi üzerine Hive’de yaşananları yakından takip etmek için Azimbayev, Soldatov ve Şeyhuddin Hasanov adlı kişiler Hive’ye gönderilmiştir.427

Hive Hanlığı, 26 Nisan 1920’de Harezm Halk Cumhuriyeti haline gelir ve toprakları dört sene sonra Özbekistan, Karakalpakistan, Türkmenistan ve Harezm arasında paylaştırılır.428

422Mehmet Saray, a.g.e, s.62-64. 423Nurettin Hatunoğlu, a.g.e., s.297.

424A. Ahat Andican, Osmanlı’dan Günümüze Türkiye ve Orta Asya, Doğan Kitap Yay., İstanbul, 2009, s.246.

425Hayri Çapraz, “Çarlık Rusyası’nın Türkistan’da Hâkimiyet Kurması”, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, S.24, Ankara, 2011, s.63.

426A. Ahat Andican, a.g.e., s.235. 427 Baymirza Hayit, a.g.e., s.105. 428 Murat Bardakçı, a.g.e., s.298.