• Sonuç bulunamadı

3.5. Beslenme Davranışı

3.5.1. Hazsal Beslenme

Gıdaların lezzetli olması ve haz duyusu yemek yeme motivasyonunu düzenleyen en güçlü belirleyicilerdendir (138). Bir besinin ödül değeri sadece o gıdanın lezzetli olmasıyla ilişkili olmayıp, aynı zamanda psikososyal, kişisel özellikler ve genetik farklılıkların da önemli etkisi vardır (139). Tat, koku ve gıdaların görünümüyle elde edilen ve beyin tarafından algılanan haz duyusu, pozitif enerji dengesi sinyallerine rağmen besin alımını artırabilir (140). Bu tip beslenme ‘homeostatik beslenme’den ayrı olarak ‘hazsal beslenme’ olarak tanımlanmaktadır. Hazsal beslenme; metabolik ihtiyaçtan kaynaklanan bir beslenme biçimi olmayıp özellikle lezzetli ve enerjiden zengin yiyecekler gibi besin tüketimiyle birlikte edinilen ödül deneyimi ile ilgilidir (141).

3.5.1.1. Ödül ve Ödül Bileşimleri

Hoşa giden bir uyaran sıklıkla ‘ödüllendirici uyaran’ ya da basitçe ‘ödül’ olarak adlandırılır. Bununla birlikte, gerçek ödül uyarıdan ziyade bir uyarana tepki gösteren beynin aktif süreçleriyle ilişkilidir. Ayrıca, ilk bakışta ödül üniter bir süreç olarak görülebilir, ancak nörobiyolojik mekanizmalara karşılık gelen psikolojik bileşenleri de içeren karmaşık bir süreçtir (142). Berridge ve arkadaşları ödülün ‘beğenme’, ‘isteme’ ve ‘öğrenme’ olmak üzere 3 psikolojik bileşimini tanımlamışlardır (143).

‘Beğenme’, ödülün gerçek haz komponenti veya hedonik etkisidir. ‘İsteme’, ödül için gereken motivasyonun sağlanmasıdır. Güdüleyici isteme süreci, muhakkak bilinçli olmayı gerektirmez ve bilinç, güdüsel veya kognitif hedeflerin elde edilmesi

41

için istek oluşturur. ‘Öğrenme’ ise geçmiş deneyimlere dayanarak gelecek ödüllerin tahmin edilmesi, sunumu ve bağlantılarıdır (142). Ödülün ‘beğenme’ bileşiminde opioid ve kannabinoid sistemin, öğrenme ve isteme bileşimlerinde ise dopaminin etkin rol oynadığı gösterilmiştir (144).

3.5.1.1.1. Ödül devresi ve Dopamin (DA)

Dopamin ve dopamin reseptör 2 (D2) mezokortikolimbik devrede ödül/hazzı kodlayan hücresel haberci ve reseptördür (145). Yüksek yağlı ve yüksek şeker içerikli lezzetli gıdalar daha az lezzetli gıdalara kıyasla dopaminerjik yolağı daha fazla uyarırlar (146). Besin ve besinle ilişkili uyaranlar NAC’de DA salınımını artırmaktadır. DA, reseptörüne bağlanarak sinyal iletimine yol açar, yemek yemek için ödül ve besin aramayı motive eder (147). YYD, memeliler için doğal bir ödüldür ancak, YYD’ye uzun süreli maruziyet ödül sisteminin besinlere karşı duyarlılığını azaltır ve böylece aşırı yemeye yol açabilir. Yapılan bir çalışmada YYD ile beslenen obez farelerde VTA ve NAC’de tirozin hidroksilazın ve NAC’de ise DA’nın azaldığı gösterilmiştir. Bu organizmanın ödül sisteminin uzun süreli YYD’ye maruziyetine karşı bir savunma mekanizmasıdır, böylece DA sentezi düşürülerek yağ alımının azaltılması sağlanabilir (148). Ancak DA azaldığında ödül sisteminin lezzetli gıda alımı yönünde reaktivitesine neden olur. Bu, obez bireylerde, özellikle daha önce yüksek yağlı diyetle beslenen obez farelerde, gıda ödülü beklentilerini karşılamak için daha fazla yiyecek tüketmelerine yol açmaktadır (148). Düşük D2 reseptörü yüksek VKİ ile ilişkili bulunmuştur. Bazı çalışmacılar bu bulgulara dayanarak düşük D2 reseptör kullanılabilirliğinin bireylerde aşırı yemeye yol açabileceğini öne sürmüşlerdir (149). Bu sistemin hassaslaşması (örneğin aşırı ilaç kullanımı) beğenme olmadan hatta deklaratif farkındalık olmaksızın istemeye yol açar (150). Hazsal

42

deneyim itici olduğunda bile isteme meydana gelebilir; ratlarda lateral hipotalamusun elektriksel stimülasyonu sükroz alımının artışının yanında sükroza karşı hoşlanmama reaksiyonuna yol açar (151).

3.5.1.1.2. Ödül Yolakları

Ödül yolakları olarak bilinen mezolimbik ve mezokortikal yolaklar dopaminerjik bölgeleri de içererek dürtüsellik, self kontrol ve bağımlılık davranışlarıyla bağlantılı haz duyusuyla ve özellikle de güçlü bir şekilde obeziteyle ilişkili yolaklardır (102). Dopaminin obeziteyle ilişkisi VTA’dan NAC’ye uzanan mezolimbik yolakla ilişkilendirilmektedir. Bu alanlar ortabeyinde bulunup bilinçli kontrolümüzün dışındadır. Açlıkla ilgili hormon gibi uyaranlara cevaben VTA’daki dopaminerjik nöronların aktivitesi artar (152). Mezokortikal yolak VTA’dan serebral korteksin ödül ve motivasyonun kontrolüyle ilişkili yüksek muhakeme merkezlerine gider. Bu iki yolak ödül mekanizmaları ve haz duyusu arasındaki yakın etkileşim nedeniyle birleştirilip mezolimbokortikal yolak olarak isimlendirilir (102).

3.5.1.2. Hazsal Beslenmeyle İlişkili Beyin Bölgeleri

Ödül devresinde ayrı hedonik bölgeler tanımlanmış olup bu bölgeler uyarıldıklarında haz benzeri reaksiyonların artışına yol açarlar (153). Bu bölgeler; prefrontal korteks (PFC), lateral ve medial orbitofrontal korteks (OFC), anterior singulat, insula, hipokampüs, amigdala, NAC, ventral striatum, kaudat/putamen (dorsal striatum), ventral pallidum ve VTA’dır. NAC ve ventral pallidum hipotalamustan gelen homeostatik inputlar ile mezolimbik/kortikolimbik bölgelerden gelen hazsal sinyalleri entegre ederek beslenme davranışını etkilerler (154). Besinleri tercih etmedeki hedonik etkinin, PFC ve ventral striatum arasındaki bağlantı aracılı olduğu düşünülmektedir (138). OFC, besinlerin duyusal ve ödül yönleriyle vücudun

43

içindeki durumu entegre eder. Dorsolaetral PFC sağlık ve besinlerden beklenen tat ödülü gibi uzun vadeli özellikleri değerlendirir ve ventromedial PFC, bu bilgilerin hedef değerlerini hesaplar ve efektör devreye göndererek karar verilmesini sağlar (155).

3.5.1.3. Hazsal Besin Alımının Kognitif ve Yönetsel Kontrolü

Kognitif kontrol; düşünceyi ve iç hedeflerle uyumlu hareketleri yönetebilmedir (156). Her ne kadar ödül değeri yüksek besinlerin bol olduğu çevrede ödülün temel bileşimleri olan ‘isteme’ ve ‘beğenme’ olsa da bireyler etik motivasyonları, dini inançları ve sağlık ve fitness hedefleri çerçevesinde kendi hazsal alımlarını kontrol edebilirler. Burada önemli olan nokta uzun dönem hedefleri sürdürmek için kendi tüketimini kontrol altına alabilmektir (örneğin; hazır besin ödülüne direnç gösterebilmek) (157). Ödülün kortikolimbik mekanizması prefrontal korteksin idari kontrolü altındadır. Prefrontal korteks vücudun içinden ve dışından gelen duyusal bilgileri ve aynı zamanda limbik sistemden de emosyonel ve kognitif bilgileri alır ve motor planlama ve yönetmeyle ilişkili kortikal bölgelerle yakından bağlantı kurar (158). Sağ prefrontal korteks ödül üreten mekanizmaları kontrol altında tutarak davranışsal kısıtlama ve kendi kendini kontrol etmede kritik bir rol oynamaktadır. Sağ prefrontal korteksin hasar görmesi, risk almada artış ve aşırı besin alımı gibi problemlere yol açmaktadır (158). Son zamanlarda obezlerde yapılan yönetsel (idari) fonksiyon çalışmalarında yetişkin obezlerde genel bir yönetsel bozukluk olduğu bulunmuştur. İnhibitör kontrolün daha iyi olması (özellikle genç yaşta) ilerde bireyleri aşırı kilo alımına karşı korumaktadır (138).

44 3.6. Obezitenin Nöral Mekanizması

Obezite genetik ve çevresel risk faktörlerinin bileşiminin yol açtığı kronik enerji imbalansının sonucudur. Periferal dokulardaki bozulmuş metabolizma da obezitenin ilerlemesine katkıda bulunmaktadır(46). Obezitenin oluş mekanizmasında birçok faktör rol oynar. Bu faktörler şöyle sıralanmaktadır (46):

Benzer Belgeler