• Sonuç bulunamadı

1.4. Sağlık Hizmetleri İle İlgili Genel Kavramlar

1.4.12. Hastanelerin Fonksiyonları

Dünya Sağlık Teşkilatı hastanelerin fonksiyonlarını; hasta ve yaralıların tedavisi fonksiyonu, eğitim fonksiyonu, araştırma – geliştirme fonksiyonu ve toplumun sağlık seviyesine katkıda bulunma fonksiyonu olmak üzere dört başlıktan oluşmaktadır. Bunları kısaca şu şekilde açıklayabiliriz: ( Bıyıklı, 2007: 16)

Hastane fonksiyonları;

• Hasta ve Yaralıların Tedavisi Fonksiyonu; Hastanelerin temel fonksiyonu hastalıkların tedavisidir. Hastalık, vücudun gerekli fonksiyonları yapamaması durumudur. İnsan vücudunda hastalıklar farklı organlarda ve değişik nedenlere bağlı olarak meydana gelmektedir. Hastalığın ortadan kaldırılması ile ilgili hizmetler “tedavi planı” olup, hekimler tarafından belirlenip, hekimlerle birlikte tüm hastane çalışanları tarafından uygulanır ve bu faaliyet “hasta bakımı” olarak nitelendirilir (Dinçer, Aloğlu ve Şahin,1995:22).

Hasta bakımı ise kurumsal olarak ikiye ayrılabilir: Tıbbi bakım ve hastane bakımı. Tıbbi bakım; hekimin hastayı muayene etmesi, teşhis ve tedavi hizmetlerini kapsar. Hastane bakımı ise, başta hemşirelik hizmetleri olmak üzere, hastanenin tüm genel ve özel hizmetlerini kapsar (Eren,1995:133).

• Eğitim Fonksiyonu; Birer eğitim kurumu olarak hastanelerde verilen yada hastanelerden beklenen eğitim hizmetleri, hastaların ve yakınlarının eğitimi, hastane personelinin hizmet-içi eğitimi ile sağlık konularında kamuoyunun eğitimi temel eğitim kapsamını oluşturmaktadır.

Hastanelerin kuruluşunda esas amaç, hasta ve yaralıların tedavisidir. Bu esas amaca ulaşabilmesi için tedavi hizmetlerinin hasta ve yakınlarının gerekli olan eğitimle verilebilmesi gerekmektedir ve bu saye de hastaların daha kısa sürede iyileşip hastaneden taburcu oldukları gözlenmiştir. Bu nedenlerle, hastaya ve yakınlarına hastalığın maliyeti, özellikleri ve tedavisi ile ilgili bilgiler verilmekte, bu konuda onlara eğitim verilmektedir. Bu eğitim, yalnızca hastanın tedavisi açısından değil, aynı zamanda hastane masraflarının azaltılması ve toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesi açısından da önem taşımaktadır (Seçim,1991:14).

Hastanın kendi başına karar verebilmesi, verdiği kararları uygulayabilmesi, kendi sağlığını hastalıklardan koruyabilmesi ve bu korumanın sürekliliğini sağlayabilmesi ancak hastanın hastalığı hakkında bilgi sahibi olması ile mümkündür. Bunun sağlanması da hastanenin eğitim fonksiyonunu uygun şekilde yerine getirmesiyle sağlanabilir.

Hasta eğitiminde bu amaçlara ulaşabilmek için kurum çapında hastanın eğitim faaliyetlerini değerlendirmek, eğitim gereksinimlerini belirlemek, hastanın hastalığı ile ilgili yararlanacağı kaynaklar hakkında bilgilendirilmesini sağlamak, hastalığın özelliklerine göre tedavide önceliklerin belirlenmesini sağlamak ve sağlıklı yaşam düşünüşünü geliştirmek gerekir (Dinçer, 1997 : 115).

Hastanelerde verilen ikinci tür eğitim, öğrencilerin pratik eğitimidir. Bu öğrenciler, tıp ve hemşirelik öğrencileri ile yardımcı sağlık personeli sınıfına giren öğrencilerden oluşmaktadır (Seçim, 1991: 16).

Hastanelerin yerine getirdiği bir diğer eğitim fonksiyonu da personelin hizmet içi eğitimidir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknolojik düzeyin yükseltilmesi, nitelikli mal ve hizmet üretilmesi ve verimliliğin sağlanması öncelikle insan kaynaklarının artırılması ile mümkündür. Çünkü, uygun eğitimden geçmiş işgücü, doğrudan katkıda bulunmanın yanında dolaylı olarak da verimliliğin yükseltilmesi için gerekli olan teknolojinin, bizzat uygulayıcısı durumundadır. Bu yüzden hizmet içi eğitim verimliliğin en etkin anahtarlarından biri olarak görülmektedir (Başboğaoğlu,1999 : 34).

Tıp bilimi teknolojisindeki hızlı gelişmeler ile hekim ve hemşire açığı, hastanelerdeki hizmet içi eğitim faaliyetlerine önem kazandırmıştır. Hastaneye alınan yeni personelin işe alışmasını sağlamak, mevcut personelin bilgilerini tazelemek, yeni bilgiler edinmelerini sağlamak ve becerilerini geliştirmek için yapılan hizmet içi eğitim hekimlikte sürekli tıp eğitimi olarak adlandırılmaktadır (Seçim, 1991:17-18) .

Hizmet içi eğitimde giderek önem kazanan diğer bir konu, hastane eczacılarının eğitimidir. Hastanın ilaç hikayesini alan, ilaç profilini çıkaran, hekim ve hemşirelere ilaçların dozları, bileşimleri, yan etkileri, reaksiyon

meydana getirebilme durumları hakkında bilgi veren kişiler haline getirilmesi için hizmet içi eğitim verilmektedir (Seçim, 1991:17).

Hastanelerde sunulan son grup eğitim hizmeti, toplum sağlığı konusunda kamuoyunun eğitimidir. Bu tür bir eğitimden amaçlanan: hastane standartlarının neler olduğu, bu standartların neden ve nasıl geliştirildiğinin kamuoyuna açıklanmasıdır (Seçim, 1991:18).

Eğitim, sağlık hizmetlerinin şekillendirilmesinde önemli bir araçtır. Eğitim yoluyla bilgilendirilmiş ve motive edilmiş bireyler sağlık sisteminin kendi sağlıklarını korumak ve yükseltmek için varolduğu gerçeğini algılayabilir (Çetinkaya, Öztürk ve Günay,1993:81).

Araştırma-Geliştirme Fonksiyonu; “ Hastanelerdeki araştırma ve geliştirme faaliyetleri biri tıbbi, diğeri idari olmak üzere iki türlüdür. Tıbbi araştırma, hastanelerin temel işlevleri olan hasta ve yaralıların tedavisi işlemlerini yerine getirirken izledikleri mevcut tedavi planlarının kalitesinin sürekli iyileştirilmesi ve mevcut tedavi planlarından daha optimal tedavi planlarının oluşturulmasına yönelik bir süreçtir. İdari araştırma, hastanedeki işletmecilik

sorunlarının saptandığı çözümüne yönelik araştırmalardır.Bu bağlamda hastanelerde hizmet sunumunda karşılaşılan işletmecilik sorunlarının çözümünde idari araştırma ve geliştirme faaliyetleri önem kazanmaktadır. Batıda, özellikle ABD’de hastane endüstrisi büyük endüstriler arasında yer aldığından, hastanelerde idari araştırmalara çok önem verilmektedir. Hastanenin verimliliğini ve etkinliğini artırmaya yönelik bu araştırmalar, hastane içinde bir ekibe, yada hastane dışında bir uzmanlar grubuna yaptırılmaktadır.’’(Seçim, 1991:19).

Toplumun Sağlık Seviyesine Katkıda Bulunma Fonksiyonu; Hastaneler sözü edilen fonksiyonları yürütürken dolaylı olarak toplumun sağlık seviyesini de yükseltmektedirler. Kanser gibi, alkolizm veya trafik kazaları gibi, toplum sağlığını tehdit eden hastalıklar veya tehlikelerle mücadelede hastanelerin kendi başlarına yapabilecekleri faaliyetler oldukça kısıtlıdır. Fakat diğer hastanelerle ve kamu kuruluşlarıyla birlikte yürütülecek eğitim programları, aşı

kampanyaları, röntgen taramaları bu amaçla gerçekleştirilebilecek faaliyetler arasındadır. Hastanelere başvuran hastalarda diğer gereken tetkiklerin yapılarak muhtemel hastalıkların teşhisi için alınacak tedbirlerde koruyucu tıp hizmetleri arasında mütalaa edilmektedir (Seçim, 1991:19-20).