• Sonuç bulunamadı

2.2. R EFİK H ALİD ’ İN P EYAM S ABAH G AZETESİNDEKİ Y AZILARI

2.2.1. Gazete ve Gazetecilik

2.2.3.3. Harikzede Meselesi

Refik Halid 1921 yılında çıkan İstanbul yangınında evlerini kaybeden insanları da yazılarına taşır ve harikzede meselesini mağdur insanlar ve onlar için yapılan yardımlar beraberinde ele alır. Belgelere göre 1921’de Üsküdar Yeni Mahalle’de çıkan yangında altı yüz hanenin tamamen yok olduğu kayıt altına alınmıştır. Bununla beraber Refik Halid’in yazısında Aksaray’daki bir yangın yerinden de bahsettiği görülür.

“Haklı Bir Lağv” başlıklı yazısında Refik Halid harikzedeler için inşa edilen yeni evleri anlatır. Bahsi geçen yoksul insanların eskisinden daha güzel evlere kavuştuğunu söyleyen Refik Halid, aynı zamanda harikzedelere evleri yapılana kadar yardım için vapur biletlerinden kesilen fazla paralara da değinir:

Harikzedeler için inşa olunan binaları dünden itibaren gezmeye başladım… Az zamanda hakikaten ne eserler ne cesim, ne müferrih, ne sıhhî malikaneler vücuda getirmişiz! İstanbul’un üçte birini perişan eden o büyük yangınların bütün hasarı, ziyanı temin ve telafi olunmuş… […] Hepsinin önünde bahçeleri var ve kapılarında eski Bâb-ı Âli hademeleri gibi yakaları altın zırhlı, önleri ilikli, çuha-setre kapıcılar bekliyor. […] Çakıl döşeli bahçeyi geçip mermer merdivenleri ağır ağır çıktım, henüz işgal edilmemiş bir daireye dahil olduk; ah ne ferah, ne sıhhî odalar! Taptaze boya, cila ve kireç kokuyor. Burasını gördükten sonra kendi evim bana zindan gibi geldi; harikzedelere gıpta ettim. İçimden: “Bir hayli meşakkat çektiler ama işte nihayet eskisinden bin kat rahat meskenlere kavuştular!” diyordum.406

Bununla beraber sanatçı harikzedeler evlerine yerleştikten sonra da îâşe toplanmasına karşı çıkar ve bunu usulsüzlük olarak görür: “Madem ki ortada harikzede

405 “Bir İnsafsız”, Peyam-Sabah, 28 Kanunuevvel 1921.

ve hariklerden emâre bile kalmadı, fuzuli yere ahaliden yirmi para almakta devam etmek haksızlık, usulsüzlük olmaz mı?”407

Refik Halid “Bir İstirham” başlıklı yazısında harikzedeler için kesilen yardım parası üzerinde durur ve harikzelere para vermek istemeyenleri eleştirir. Bununla beraber harp vergisine de değinen Refik Halid, bu verginin kaldırılması gerektiğini söyler:

Vapur biletlerinden kırk para harik ianesi lağv edileli beri her günüm heyecan, hiddet ve esef içinde büsbütün rahatsız geçmeye başladı. […] Binaenaleyh gişelerin önlerinde yine nizâlar, münakaşalar, izdihamlar baş gösterdi… […] Bütün bu düşünceler, yorgunluk ve müşküller ne için? Harikzedelere yirmi veya kırk para vermemek için…İşte bu ciheti benim aklım almıyor! Neden yananlara muavenet etmemek için günde birçok halk kırk parasını biletçiye bağışlasın veya sokağa atsın? Evet, harikzedelere bu garezimiz, bu düşmanlığımız nedir ki paramızı onlara vermemek için hem yoruluyor, hem sıkıntı çekiyoruz, hem de bî-lüzum bir müsriflik yapıyoruz? […] Eğer muhakkak bir şey kesmek, üzerimizdeki yüklerden, resim veya vergilerden birini azaltmak, lağv etmek lazımsa daha faydalısı, daha münasipleri ve daha muvafıkları var: İnşallah yakın zamanda hayırlısıyla harp vergisini kaldırırsanız, o zaman bütün memleket duacınız olur!408

“Sermaye” başlıklı makalesinde îâşe lağvı hakkında yazdığı yazısına gelen tepkileri dile getiren sanatçı insanların harikzedelere para vermek istememelerine karşın vapurlardaki mevki biletçilerinin fazla para almasına göz yummalarını eleştirir:

Benim asıl şaştığım cihet mesela vapur memurlarından kapıda veya iskelede bilet kesenlerle münhasıran mevkisiz bilet gişelerinde duranların bu mevki biletçilerine nasıl tahammül edebilmeleri, arkadaşlarının bu kârına nasıl göz yummalarıdır… Fakat galiba harik ianesinin terâkümatını paylaşmak için bir kumpanya, bir teşkilat vücuda getirmiş olacaklar ki ses seda çıkmıyor… Belki de ne malum, bir gün bakacağız ki sırf vapur memurlarından mürekkep ortaya koca bir sosyalist fırkası daha çıkmış, hem de zengin mi zengin… Üç ay grev yapsalar kendi kasalarından maaşlarını temin edebiliyorlar… Acaba bu servet, bu sermaye nereden temin edilmiş, diyeceğiz, nereden bulmuşlar?

407 “Haklı Bir Lağv”, Peyam-Sabah, 30 Haziran 1921.

– Nereden olacak, harik ianesi terâkümatından! Yananlardan esirgedik, bunlar ya mevlasını alsınlar diye…409

Refik Halid “Kârlı İşler” başlıklı yazısında harikzede ianesi meselesine devam eder. Sanatçı iane adı altında fazladan para alan memurları önlemek ve aynı zamanda harikzedeler için para vermekten rahatsız olan insanlar adına bir tasarı önerir. Buna göre vapur şirketleri yirmi para için gürültü çıkaran bu insanların sızlanmasına müsaade etmeden hem yardım parasını toplamalı hem de yolcuların mevki haklarını gözetmelidir.410

“Kestirme Yol” başlıklı yazısında Seyr-i sefain idaresini eleştirir. Harik ianesi olup lağvedilen ve biletçiler tarafından iade edilen bir miktar paradan bahseder. Şikayetler üzerine ise yeni bir düzenlenmenin getirildiğini söyleyen Refik Halid, bu düzenleme üzerinden harikzede meselesinin çıkmaza girdiğini anlatır:

Köprü üstündeki veya her iskeledeki ser-memura şikâyet hakkınız sizden nez’ ediliyor, neden? Müşkülât göstermek ve şikâyete mâni olmak için olsa gerek… […] Acaba bu işte de muhalefet ve muarazaya düşmekte hata mı ettim? Keşke biletçiler tarafını tutsaydım, onların partisi daha kuvvetli… Belki de o zaman bâd-ı hevâ gidip gelmek bile kabil olacaktı… Halbuki şimdi hem parayı veriyor hem üzülüyor, hem de memurların kin ve husumet saçan gözleri önünden korka korka geçiyorum… Hayır, fenası ayağım karada değil… Şakası yok, deniz üstündeyim. Yangında yananları kurtarayım diye suda boğulmak garip olur!411

Refik Halid “Bozukluk” başlıklı makalesinde iane olarak alınan fakat daha sonradan lağv edilen bilet paralarından bahsetmeye devam eder. Alınan yeni haberlere göre lağv edilen bilet paraları yeniden alınmaya başlanır ve bu durum biletçileri sıkıntıya sokar. Refik Halid bu havadis üzerine Köprü, Kadıköy ve Boğaziçi iskelelerinde duyduğu muhabbetleri bu yazısı üzerinden aktarır.412

409 “Sermaye”, Peyam-Sabah, 11 Temmuz 1921.

410 “Kârlı İşler”, Peyam-Sabah, 13 Temmuz 1921.

411 “Kestirme Yol”, Peyam-Sabah, 20 Temmuz 1921.

Benzer Belgeler