• Sonuç bulunamadı

Kuş ve Hayvan Motifleri

2. HALICILIK TARİHİ

2.3. Halı Desenleri ve Yüzey Şemaları

Halının fiziksel yapısından başka desen ve renk yapısı bakımından yörelere göre farklı özellikleri vardır. Bu desenler, yüzyıllar boyu gelişerek günümüze kadar ulaşan ve üretildiği dönemlerin özelliklerini en güzel şekilde günümüze kadar getiren halı desenlerinde yöreler arasında devamlı etkileşimler olmuştur. Kullanılan desenler ve yüzey şemaları ufak değişikliklerle her yöre halısında görülmektedir. Genel olarak halılara baktığımız zaman çok çeşitli desenler karşımıza çıkmaktadır. Kullanılan desen grupları; Geometrik motifler, bitkisel motifler, hayvan motifleri, çintemani, Çin bulutu motifleri çok kullanılan motiflerdendir.

Hayvan motifleri içinde en çok kullanılan figürler ise, kuş, horoz, tavus kuşu, ejder, çift başlı veya tek başlı kartal veya heraldiktir.

Geometrik motifli Holbeinler’in 1. ve 2. Tipleri küçük örnekli, 3. ve 4. Tipleri ise büyük örnekli olarak isimlendirilirler.

“Bitkisel motifler ise, palmetler, lotuslar, rumiler, hançer yapraklardan meydana gelen saz yolu adı verilen üslûp ve ağaç motifleridir.”187

Bulunduğu zamanlardan itibaren değişik desen ve kompozisyon şemaları ile karşımıza çıkan halılarda, yöre ve bölgelerine göre değişik isimler ve desenlerle karşımıza çıkmaktadırlar. Bu halıların gruplandırarak desenlerini anlatmak daha akılda kalıcı olmaktadır.

186

Çetin Aytaç, 1989, A.g.k., s.123.

187

108

Konya Alâeddin Camiinde bulunan, Selçuklu Halılarının zemin kompozisyonları; Baklava, sekiz köşeli yıldızlar, uçları çengelli sekizgenlerden meydana gelen geometrik şemaya uydurulmuş bitki motiflerinin de kullanıldığı desen yapısına sahiptirler. Zemin kompozisyonu bu motiflerin üst üste sıralanmasından meydana gelirler. Bordürlerde kûfi yazılar karakteristik özelliğidir. Geniş bordürlere sahiptirler. Konya halılarını takip eden Beyşehir halıları ise; Geometrik ve çiçek motiflerinden meydana gelen zemin kompozisyonlarına sahiptirler.

14. Yy. başından itibaren görülmeye başlayan hayvanlı halılar, adından da anlaşılacağı gibi hayvan figürlerinden meydana gelirler. Bu hayvan figürleri tek veya çift başlı kartallar ve tek hayvanlardan meydana gelirler. İkinci bir grup olarak ta zemin küçük veya büyük karelere bölünüp içlerinde kuvvetle üsluplaşıp tezyini karakter almış olan hayvan figürleri ile dolgulu sekizgenler yerleştirilmiş olanlarıdır. Bazen figürler geometrik bölümlerin dışına taşar bazen de kullanılmazdı. Ağaç etrafında iki karşılıklı ya da arkası dönük kuşlardan meydana gelen kompozisyona sahip olanları da görülmektedir. Çok kullanılan hayvan figürleri; Kuş, horoz, çift başlı kartal, hayvan grupları veya mücadele halinde hayvanlar, ejder, anka kuşu, tavus kuşu ve yürüyen dört ayaklı hayvanlar, hayvan halılarında görülen hayvan figürleridir.

15. Yy. ortasından itibaren görülmeye başlayan Osmanlı Devri halıları Batılı ressamlar tarafından, tablolarında çok fazla resmedildiği için bu ressamların adlarıyla bilinmektedirler. Holbein halıları dört gruptur. 1. Ve 2. tip Holbein’ler, küçük örnekli tip, 3. ve 4. tip Holbein’ler büyük örnekli tiptedirler. 1. Tip Hobein-Küçük örnekli; Zemin küçük karelere bölünmüş, ortası sekizgenle doldurulmuş kareler ve karenin köşelerindeki çeyrek baklavalardın birleşmesinden meydana gelen baklavalardan oluşurlar.

Palmetler, lotuslar, baklavalar, sekizgenler, yıldız dolgulu rozetler çok kullanılan motiflerdir.

109

2. Tip Holbein veya Lotto; Holbein tarafından çok fazla resmedilmeyen bu halılar, Lotto tarafından tablolarda betimlendiği için Lotto adıyla anılmaktadır. İlk bakışta birinci tipten farklı görülse de aynı şemayı koruyan ikinci tipte, bitki motifleri hâkimdir. Konturları tamamen kaybolmuştur. Sekizgenler ve dört kollu baklavalar ilk Holbein’lerdeki geometrik karakterini kaybetmiştir. Rumiler, palmetler birbirine simetrik bağlanmıştır.

3. Tip veya Büyük Örnekli Holbein: Zeminin bütün genişliğine yerleştirilen içleri sekizgenle doldurulmuş büyük karelerin üst üste sıralandığı sade örneklerdir. Bunlarda uzunlama iki veya dört büyük kare olabilirdi.

110

4. Tip Holbein: Büyük örnekli 3. tipten gelişmişlerdir. Ortada büyük kare, sekizgen, iri yıldızların altında ve üstünde ikişer küçük sekizgenden ibaret kompozisyonlara sahiptirler.

Crivelli ve Memling halıları ise, büyük ve küçük boy sekizgenlerle Holbein halıları denilen tiplerde görülen örneklerle bağlantılı fakat farklı motiflerle diğer bir grup Anadolu halıları Crivelli ve Memling’in tablolarında resmedildiği için onların adını almıştır.

16. – 17. Yy. klâsik devir halıları, Uşak grubu halıları kapsamaktadır. Uşak halıları değişik tiplerde karşımıza çıkmaktadır. En çok bilinen ve görülen örnekleri madalyonlu ve yıldızlı Uşak’lardır.

Madalyonlu Uşak’lar, orta eksende yuvarlak yanlarda sivri dilimli madalyonların sıralanmasından ibaret sonsuzluğa işaret ederler. Madalyonların içleri çiçeklerle doldurulmuştur. Yıldızlı Uşak’lar, sekiz kollu yıldızlarla küçük baklava biçimindeki madalyonların kaydırılmış eksenler üzerinde alternatif sıralanmasından meydana gelirler. Bunların dışında Çin bulutu bordürlü, çiçekli ve baklavalı şemalı, Çin bulutu zemin kompozisyonlu, beyaz zeminli Uşaklar adlarıyla tanınan tipleri vardır. Beyaz zeminli Uşak’lar, desenlerinden dolayı kuşlu ve çintemanili olarak bilinirler.

Bergama halıları, Holbein halılarının 3 ve 4. Tiplerinden gelişirler. Geometrik desenler kuvvetle üsluplaşarak geometrik şemaya uydurulmuş bitki motiflerinden meydana gelirler. Bir diğer tipinde ise, üst üste sıralanmış karelerden oluşurlar. Sekizgenler, üçgenler, altıgenler çok kullanılırdı.188

“Osmanlı Saray Halıları grubundaki halılarında kullanılan yaprak ve çiçek dekoru, kumaş, çini tezhip v.b. diğer sanat kollarında da karşımıza çıkmaktadır.”189 Bu halılarda Madalyonlu Uşak’larda olduğu gibi sonsuzluk

188

Oktay Aslanapa, 1987, A.g.k., s.137.

189

111

prensibi düzeninde yerleştirilmişlerdir. Ancak madalyon düzeni ikinci planda kalır. Madalyonlar çıkarılsa bile, örnek bir şey kaybetmez. Zemindeki bitki motifleri de madalyonlarda eşit derecede belirgindir. Saray halıları türünden seccadelerde yapılmıştır.

Kula halıları “ Saray halıları ” grubundandır. Daha çok seccade olarak dokunmuşlardır. Küçük çiçekli şeritler, zeminde stilize çiçeklerden meydana gelen desen şemasına sahiptirler. Mihrapları sade, ayetlik, mihrabın ortasından sarkan kandiller çok görülmektedir.

Gördes’ler, Türk düğümüne adını vermelerinin yanı sıra Osmanlı Saray halılarından geliştirilmiş olup, en zengin grubu meydana getirmektedir. Kıvrak konturlu mihrap kemerlidirler. Ayetlik, tabanlık vardır. Sümbüller, çiçekler, lotuslar kullanılmaktadır.

112

Lâdik’ler için uzun saplı lale, çiçek ve ağaç motifleri ile karakteristik özelliğidir. Kırşehir’de sarmaşık ve servi gibi bitki motifleri kullanılır. Dar bordürlerde Kula’nın ince şeritleri veya Gördes’in bitki desenleri görülür. Kazası Mucur’da da Lâdik etkisi görülür. Kandil dışında yaprak veya çiçek motifleri görülmektedir. Bazen ortada madalyonlar görülür. Lâdik’leri andıran geometrik motifler kullanılmaktadır.

113 Resim 42. Lâdik seccade, 1791, İstanbul

114

Milas’larda ise, geometrik dolgular, stilize çiçek ve yapraklar ve zikzak şeritler görülür. Gördes, Uşak, Bergama ve Kula etkileri görülen Milas’lar, melez bir karakter sergilediği için, Melez adı ile tanınırlar.190

Kırşehir halı seccadelerinde, iki çizgili mihraplar dikkat çekerler. Kazası Mucur seccadeleri, Kırşehir ve Bergama tiplerinden bölge sanatına uydurulmuş türleridir.191

Halı ve seccadelerdeki diğer desenler ise mihraplı, direkli, peleng ve karga nakışlı tarzında ifade edilmişlerdir. Bugün ise halı sanatında MİHRAB hariç, diğerleri için farklı tabirler kullanılmaktadır. Bunlardan DİREKLİ, mihraplı seccadelerin bir kısmında, mihrabın iki yanında sütun bulunanları bugün MARPUÇLU adıyla ifade edilmektedirler.

Bazı halıların desenleri, üç küçük yuvarlak ile dalgalı çizginin tekrarlanmasından meydana gelmiştir. Bu motifteki üç yuvarlak, Budizm’in sembolü olan çintemanîye, çizgiler ise bulut ve şimşeğe benzetilerek bu isim verilmekte ise de Türk sanatında kaplan veya pars postundaki çizgi ve beneklere benzetilerek pars motifi denmesi Türk sanatı tarihçilerince daha uygun görülmektedir. 1640 tarihli narh defterinde geçen “peleng nakışlı” denen motif budur. Gerek halı ve seccadelerde, gerekse kilim, keçe, kebe, velense ve hasırda birkaçı istisna edilirse, ebat verilmiştir.192

190

Oktay Aslanapa, 1987, A.g.k., s.182.

191

Çetin Aytaç, 1989, A.g.k., s.109 -114.

192

115

2.3.1. Halı Deseni Hazırlanması

Bütün geleneksel el dokumalarında olduğu gibi geleneksel halılarımızda da desenler yüzyıllar öncesinden gelen kültür mirasıyla hiçbir yere bakılmadan yapılmaktadır. Bazı yerlerde ise, çeşitli motiflerin dokunduğu ve değişik renklerin denediği “ örnek halısı “ denilen halılara bakılarak desen yapılırdı.

Başka bir yöntemde, dokunması istenilen desenler düz kartonlar üzerine boyanmış olarak hazırlanırdı. Bu desenler sonradan kopyaları yapılarak dağılırdı. Bir halının deseni, dokuyucuya kolaylık olması için, uygun yerlerinden bölünüp kesilerek, parçalar halinde kullanılır.193 “Bazen, tek tek motiflerin veya motif gruplarının, ayrı ayrı çizildiği de olur.” 194

193

Çetin Aytaç, 1989, A.g.k., s.139.

194

116

3. HALI ve KUMAŞLARDA KULLANILAN ORTAK ve BENZER

Benzer Belgeler