• Sonuç bulunamadı

Hadis öğretimi

Belgede HADİS İLMİ İ (sayfa 100-104)

B. İslâmî İlimlere Göre Eğitim-Öğretim Yöntemleri

2. Hadis öğretimi

tefsirini okumalı, sonra vakti olan aynı zâtın el-Vasît, devam etmek isterse yine aynı zâtın el-Basît adlı tefsirini okumalıdır.255

olarak hadis alma yöntemlerini de belirlemişler, bu şekilde rivâyet edilen hadisleri kabul etmişlerdir. Tahammülü’l-hadîs için ‘tarîku’n-nakl’, ‘vücûhu’l-‘ahz’ ve ‘usûlü’r-rivâye’

tabirleri de kullanılmıştır.262

Tahammülü’l-hadîs bir râvinin, hadis rivâyet eden bir şeyhten önem ve kuvvet sırasına göre semâ, kıraât, icâzet, münâvele, kitâbet, i'lâm, vasiyyet, vicâde gibi yollarla aldığı hadisleri başkasına rivâyet etmek üzere yüklenmesidir.263

Hadis öğrenme yollarından en kuvvetlileri sema ve kırâat yoluyla nakledilen hadislerdir. ‘Semâ’, hocanın ezber veya bir metne bakarak naklettiği hadisi talebenin bizzat hocasının dilinden duyması, ‘kırâat’ (arz) ise talebenin ezbere veya elindeki bir kitaptan hocanın huzurunda hadisi okuyup, hocanın da ezberden veya bir nüshadan talebenin okuyuşunu takip etmesi, eksik veya yanlış yerleri düzeltmesidir.264 Hadis âlimleri âlimin talebeye okuyuşu ile talebenin âlime okuyuşu arasında fark görmemişlerdir.265 İmam Şâfii İmam Mâlik’in yanına giderek Muvatta’yı266 ezbere okumuş, İmam Mâlik de okuyuşunu beğendiğini ifade etmiştir.267

Semâ yolu ile rivâyet edilen hadisler için ‘imlâ meclisleri’ düzenlenir, rivâyet edilen hadisler aynı zamanda dinleyenler tarafından yazılırdı. Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinin yazılması da bu sisteme göre olmuştur.268 Semâ‘ ve kırâat gibi tahammül yolları, herhangi bir ihtilaf söz konusu olmaksızın en üstün hadis alma usûlleri olarak kabul görmüş ve hadisçiler sırf bu yollarla hadis alabilmek için ‘rıhle fî talebi'l-hadîs’

adı altında uzun ve meşakkatli seyahatleri göze almakta tereddüt etmemişlerdir.269 İmlâ meclislerinde hadislerin metni ile birlikte yorumu da öğrenilir, râvilerin güvenilirliği tartışılır, hadislerin sıhhat derecesi belirtilirdi.270

262 Kadı Iyâz, a.g.e., s. 68.

263 Koçyiğit, a.g.e., s. 414.

264 Buhârî, “İlim”, 6; Sem‘ânî, Ebu Sa‘d Abdülkerim b. Muhammed b. Mansur et-Temîmî, Edebü’l-imlâ ve’l-istimlâ, Beyrut, 1401/1990, s. 11.

265 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. I, s. 437.

266 İmam Mâlik’in ‘Muvatta‘’ adlı eseri Kütüb-i Tis‘a adı verilen temel hadis kitapları içerisinde yer almaktadır.

267 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. I, s. 443.

268 Çakan, Ana hatlarıyla Hadis, s. 45.

269 Koçyigit, a.g.e., s. 419.

270 Yücel, Ahmet, Hadîs Istılahlarının Doğuşu ve Gelişimi Hicrî İlk Üç Asır, M.Ü.İ.F.V. Yay., İstanbul, 1996, s. 58–60.

Semâ ve kırâat yoluyla hadis almak mümkün değilse diğer yöntemlerin de geçerli olduğu bildirilmiştir. Bunlardan ‘icâzet’ hocanın kendi hadislerini rivâyet etmek için talebesine izin vermesi,271 ‘münâvele’ hocanın hadis kitabını ya da hadis yazılı mecmuasını talebesine vermesi,272 ‘mükâtebe’ (kitâbet) hocanın yanında bulunan veya bulunmayan bir öğrencisi için kendi yazdığı veya yazdırdığı bazı hadisleri göndermesidir.273 Hocanın öğrencisine - icâzetten söz etmeksizin - belli bir hadis veya hadis kitabı hakkında sadece, "Bu benim falandan rivâyetimdir" diye açıklamada bulunmasına ‘i‘lâm’,274 ölmek veya seyahate çıkmak üzere olan hocanın, rivâyet izninden söz etmeksizin, kitabını öğrencilerinden birine vasiyet ederek bırakmasına da

‘vasiyyet’ adı verilir.275 ‘Vicâde’ ise bir kimsenin kendisi ile karşılaşsın veya karşılaşmasın başka birine ait bir hadis kitabını ele geçirmesine denir. Günümüzde hadis kitaplarından yapılan nakillerin hepsi bir çeşit vicâdedir.276

Hadis almak için belli bir yaş sınırı yoktur. Beş yaşında da olsa, her şeyi birbirinden ayırma yeteneğine sahip olan bir çocuk, hadis alabilecek bir yaşa gelmiş demektir.277

Hadis öğrenme yollarından biri de rıhle yapmaktır. Kendi beldesinde sema‘

edeceği birini bulamayan hadis tâlibi başka bir beldeye göçer.278 Hadis tâlibi hadisi taşıyanın kalbinden elde etmek için rıhle yapar. Muhaddisler bu sebeple tek bir hadis elde etmek için bile rıhle yapmışlardır. İlim taleb etmek ve hadis şeyhleriyle görüşmek için rıhle yapan kişi ilimde kemâle erer, farklı bölgelerdeki muhaddislerin kullandığı ıstılahları öğrenir. Hâdis tâlibinin elde ettiği hadisler farklı bölgelere yayılması umumî kültürün gelişmesine vesile olur. Kişi, rıhle esnasında eski âdet ve alışkanlıklarını değiştirerek güzel ahlâk sahibi olur. Beden yorgunluğu ve dostlardan ayrılmanın acısına katlanmak sûretiyle sabrı öğrenir. Yolculuk boyunca yeni arkadaşlıklar edinir, arkadaş

271 Tayyibî, a.g.e., s. 105–107.

272 Buhârî, “İlim”, 7; Kadı Iyâz, a.g.e., s. 79.

273 Kadı Iyâz, a.g.e., s. 83–84.

274 Tayyibî, a.g.e., s. 110.

275 Kâsımî, a.g.e., s. 211-213.

276 Yardım, Ali, a.g.e., 152-157; Subhi Salih, a.g.e., s. 69-83; Çakan, Ana Hatlarıyla Hadis, s. 171-177.

277 Buhârî, “İlim”, 18; Koçyiğit, a.g.e., s. 415.

278 Hatîb el-Bağdâdî, er-Rıhle fî talebi’l-hadîs, s. 17.

olduğu kimselerin memleketlerine dair örf ve âdetleri, fazîlet ve güzellikleri öğrenerek Müslüman milletlere karşı farklı bir sevgi besler.279

Hadis tâlibi manasını anladığı ve ezberleyeyebileceği hadisi almalıdır. Her gün birer ikişer hadis öğrenmeli, bir anda çok hadis öğrenmeye çalışmamalıdır. Çünkü bir anda öğrenilen ilmin kaybedilmesi de bir anda olur. Muhaddis hadisin ezberlenmesi için gerekirse tekrar etmeli, hadis uzunsa ikiye bölüp iki ayrı mecliste rivâyet etmeli veya öğrenciye çalışması için kitabını ödünç vermelidir. Öğrenilen hadisleri tekrar için öğrenciler bir araya gelip hadisleri müzâkere etmelidirler. Böylece konuyla ilgili hatırladıkları başka hadisleri birbirlerine aktararak bilmediklerini öğrenmiş, bildiklerini ise pekiştirmiş olurlar.280 Hadisi önce okuyup, sonra düşünüp, sonra da ezberleyerek öğrenmek tavsiye edilmiştir.281 Hadis ezberlemek isteyen kişi önceden yazdıklarını sık sık gözden geçirmeli, münâzaraya devam etmeli, çok çalışmalıdır.282 Hadis ezberleme yöntemlerinden biri de dinlemek istemeseler bile hadisi başkalarına anlatmaktır.283 Eğer öğrenci arkadaşlarıyla birlikte değilse hadisleri gözden geçirirken kendi işitebileceği sesle okumalıdır. Sesli okumak suretiyle gözden kalbe, kulaktan kalbe iletişim sağlanır, göz, kulak ve dil olmak üzere üç duyu organı öğrenime katılmış olur.284

Tâlip topladığı hadisleri ilgili oldukları konuya göre bablara ayırarak düzenler.

Böylece ezber sağlamlaşır, kalp temizlenir, ifadeler güzelleşir, şüpheli ve karışık meseleler zamanla açıklığa kavuşarak hadislerin ebedîleşmesi sağlanmış olur.285 Tâlip hadislerin cem‘ (bir araya toplanması) ve tasnifi (bablara ayrılması) ile uğraşırken bütün dikkatini bu işe yoğunlaştırmalıdır.286

Hadislerin cem‘ ve tasnif edilmesinden sonraki dönemde, bu ilmi öğrenmek isteyenler üç aşamalı bir eğitim-öğretim yöntemi takip etmelidir. Önce Buhârî ve Müslim’i okumalı, oradaki hadisleri ezberlemek için uğraşmamalı, gerektiğinde

279 Hatîb el-Bağdâdî, er-Rıhle fî talebi’l-hadîs, s. 24-28.

280 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. I, s. 354–367.

281 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. II, s. 403.

282 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. II, s. 420.

283 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. II, s. 405.

284 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. II, s. 401–402.

285 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. II, s. 422.

286 Hatîb el-Bağdâdî, el-CÀmi‘, c. II, s. 428.

yerlerini bulacak seviyede öğrenmelidir. Ravîlerin adlarını ezberlemesine gerek yoktur, evvelki âlimlerin görüşlerine itibar etmelidir. Sonra vakti varsa diğer müsnedlerdeki hadisleri okumalıdır. Bu ilimde ihtisaslaşmak istiyorsa zayıf, sahih, sakîm bütün hadisleri ayrı ayrı rivâyet yollarıyla, ravîlerin ahvâlini, adlarını ve vasıflarını bilmek üzere öğrenmelidir.287 Sahih veya zayıf diye hüküm verirken hadisleri senedine göre değerlendirdiğini ifade etmeli, sahih denilen hadisin gerçekte zayıf, zayıf denilenin de gerçekte sahih olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmalıdır.288

Belgede HADİS İLMİ İ (sayfa 100-104)