• Sonuç bulunamadı

gün ve 3 gün ve 10 gün kan glikoz düzeyi ortalamalarının grafiği Mean blood glucose levels of the groups on day 0, day 3 and day

Frajil X Primer Ovaryum Yetmezligi Fare Modelinde Folikul Atrezisinin ve Oosit Kalitesinin Degisim

Grupların 0. gün ve 3 gün ve 10 gün kan glikoz düzeyi ortalamalarının grafiği Mean blood glucose levels of the groups on day 0, day 3 and day

K: Kontrol, KH: Kök hücre grubu, D: Diyabet C:Control, DSC: Diabetic stem cell, D:Diabetes

TUNEL Yöntemi TUNEL Method

A: Kontrol, B: Diyabet, C: Kök hücre gruplarında TUNEL pozitif hücreler,(→): apopitotik hücre. TUNEL positive cells on groups. A:Control, B: Diabetes, C: Diabetic stem cell.(→): apoptotic cells

Kaynakça / References: 1. Jiang XY, De-Bin Lu, Chen B. Progress in stem cell therapy for the diabetic foot. Diabetes research and clinical practice, 2012; 97: 43–50. 2. Asahara T, Masuda H, Takahashi T, Kalka C, Pastore C, Silver M, et al. Bone marrow origin of endothelial progenitor cells responsible for postnatal vasculogenesis in physiological and pathological neovascularization. Circ Res 1999;85(3):221–8. 3. Mohamed A. Elsharawya, Magda Naimb and Sahar Greish. Human CD34+ stem cells promote healing of diabetic foot ulcers in rats, Interactive CardioVascular and Thoracic Surgery 0 (2011) 1–6 4. Gürpınar T, Ekerbiçer N, Uysal N, Barut T, Tarakçı F, Tuğlu M. İ. The Histologic Evaluation of Atorvastatin and Melatonin Treatment on Oxidative Stress and

94

Zhang M, Dong B, Guan M, Lu M, Huang Z, et al. Improved refractory wound healing with administration of acidic fibroblast growth factor in diabetic rats. Diabetes Res Clin Pract.

2011;93(3):396-403. 6. Kim HR, Heo YM, Jeong KI, Kim YM, Jang HL, Lee KY, et al. FGF-2 inhibits TNF-α mediated apoptosis through upregulation of Bcl2-A1 and Bcl-xL in ATDC5 cells. BMB Rep. 2012 May;45(5):287-92.

95

S16

Dişoluşturmak için yeni bir umut: öncül hücrelerle harmanlanmış hidroksi apatit grefti Pakize Neslihan Taşlı1, Alev Cumbul2, Gül Merve Yalçın Ülker3, Ünal Uslu2, Fikrettin Şahin1 1Genetik ve Biyomühendislik Bölümü, Yeditepe Üniversitesi, İstanbul, Türkiye

2Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Bölümü, Yeditepe Üniversitesi, İstanbul, Türkiye 3Dişçilik Fakültesi, Ağız ve Çene Cerrahisi Bölümü, Yeditepe Üniversitesi, İstanbul, Türkiye

Son zamanlarda diş doku mühendisliğinde kullanılan stratejiler, travmaya bağlı olarak zarar gören dokunun onarılması, desteklenmesi ve sterile edilmesine dayanıyor. Hidroksi Apatit (HA) çoğunlukla kemik ve diş doku mühendisliğinde en önemli biyoaktif materyal olarak kabul edilir. Özellikle HA dişin yapısında bolca bulunan ve dişin yapısal, biyolojik ve mekanik içeriğini destekleyen bir moleküldür. Bu çalışmada HA içeren porlu diş greftinin yapımı, karakterizasyonu ve yapısal ve kimyasal özelliklerinin ölçümü gösterilmiştir. Bu çalışmada dişi oluşturan en önemli yapılardan olan dentin, pulpa, ligament ve enameli oluşturmak amacıyla gelişen bir dişi taklit ederek içerisinde insan Adipoz Kök Hücresi (iAKH), insan Kemik İliği Kök Hücresi (iKİKH) ve dişeti epitel hücresi bulunan Hidroksi Apatit (HA) kaynaklı diş şeklinde bir greft inşa edilmiştir. Greftin por yapısı, büyüklüğü ve yoğunluğu Taramalı Elektron Mikroskobu (TEM), Kızılötesi Absorbsiyon Spektoskopisi (FTIR) ve pore büyüklük ve yoğunluk ölçümü ile karakterize edilmiştir. Hücrelerin birbirleriyle olan etkileşimlerini belirleyebilmek için mRNA seviyelerinin belirlenmesi, salgılanan proteinlerin ELISA yöntemiyle ölçülmesi ve histopatolojik olarak değerlendirilmesiyle belirlenmiştir. 150-300 mikron büyüklükte içiçe geçmiş por yapısı ve makro porlara sahip olan greft doğru hücre ve materyallerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. 8 hafta sonunda oluşan doku benzeri yapı HA greftle birleşip sementum, pulpa ve dentin benzeri yapılar gözlemlenmiştir. Deney sonucunda elde edilen bulgular diş doku mühendisliğinde oluşturulması güç olan enamel-dentin-pulpa kompleksinin oluşumunun başladığını gösterip, biyouyumlu materyallerin ve uygun hücrelerin bir araya getirilmesiyle ve dişin oluşum evresindeki bir aşamayı taklit etmesiyle oluşturulan 3 boyutlu greft dizaynı sayesinde olmuştur. Canlı dokuyu taklit ederk oluşturulan bu doku dental doku mühendisliği çalışmaları için yol gösterici niteliktedir.

96

A new hope for a tooth generation: hydroxy apatite scaffold combined with progenitor cells

Pakize Neslihan Taşlı1, Alev Cumbul2, Gül Merve Yalçın Ülker3, Ünal Uslu2, Fikrettin Şahin1 1Department of Genetics and Bioengineering, Yeditepe University, Istanbul, Turkey

2Faculty of Medicine, Department of Histology and Embryology, Yeditepe University, Istanbul,

Turkey

3Faculty of Dentistry, Department of Oral and Maxillofacial Surgery, Yeditepe University, Istanbul,

Turkey

Currently, oral regenerative medicine strategies are unpredictable for repair of tooth supporting tissues destroyed as a consequence of trauma, chronic infection or surgical resection. Hydroxy Apatite (HA) is widely accepted as a bioactive material for guided bone and tooth regeneration. HA is the main factor that exist in tooth and it’s in harmony with structural, biological, and mechanical characteristics. In this study, it was reported that, HA porous scaffold preparation, characterization and evaluation of structural and chemical properties. Here, this study shows mimicking immature tooth at the late bell stage design and construction of Hydroxy Apatite (HA) scaffolds for cell transplantation of human Adipose Stem Cells (hASCs), human Bone Marrow Stem Cells (hBMSCs) and Gingival Epitelial cells for the formation of human tooth dentin-pulp-enamel complexes in vitro. The pore morphology, size and size distribution of scaffold were characterized were demonstrating by (Scanning electron microscopy) SEM, (Infrared spectroscopy) FTIR and pore size and density measurements.The biological contraction of dental tissues against each other was demonstrated by mRNA gene expressions, histopatologic observations and protein release profile by ELISA

technique. The tooth shaped constructs with a pore size ranging from 150 to 300 µm arranged by gathering right amounts of materials provide interconnected macro-porous structure. The newly formed tissue like structures that grow and integrate within the HA designed constructs forming tooth cementum like tissue, pulp and bone structures. These findings are important as they emphasize the potential biological effect of the hybrid scaffold systemIn conclusion, this in vitro study clearly demonstrates that designed 3D scaffolds shaped as a immature tooth at the late bell stage were essential to form enamel-dentin-pulp interfaces with an appropriate cell and

biodegradable material combination. The biomimetic architecture achieved here is providing a promising platform for dental tissue engineering.

Keywords: Stem Cells, Tissue Engineering, Hydroxy Apatite, Tooth, 3D Scaffold Figür 1

Figure 1

TEM görüntüsü; HA hibrid greftinin açık ve bağlantılı porlu yapısını göstermektedir. (a) hücre içermeyen ve (b) hücre içeren porlu ve bağlantılı yapıyı gösteren TEM görüntüsü.

SEM images show the porous structure of HA hybrid scaffold with open and connective form. SEM images of interconnected porous of HA scaffold prepared with mixture containing 40 wt % HA (b) with and (a) without cells.

97

Figür 2

Figure 2

8. haftanın sonunda HA hibrid greften elde edilen özelleşmiş yapılar. Specilized structures of cells seeded on HA hybrid scaffols for 8 week.

98

S17

Erişkin fare ovaryumu kök hücreleri ve yeniden oogenez olasılığı Yashar Esmaeilian1, Arzu Atalay1, Esra Erdemli2

1Ankara Üniversitesi, Biyoteknoloji Enstitüsü

2Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji ABD

Üreme biyolojisinin klasik bilgilerine göre doğum sonrası (post-natal) dişi memelilerin ovaryumunda oosit sayısı sınırlıdır ve oositlerin herhangi bir hastalık veya hasar nedeniyle kaybedilmesi

durumunda tekrar yenilenme olanağı yoktur. Ancak, bu görüş son 10 yılda erişkin memeli ovaryumunda yeni oosit ve folikül oluşumu ile ilgili çıkan araştırma sonuçları karşısında tamamen değişmektedir. Buradan yola çıkarak tasarlanan araştırmada amaç, erişkin fare (8 haftalık BALB/c) ovaryumunda olası germline ve pluripotent kök hücrelerin varlığını tespit etmek ve yeniden oosit oluşması olasılığını araştırmaktır.

Çalışmada, ovaryum (n: 20) hücre kültüründen elde edilen hücrelerin immünofloresan boyama sonucu pluripotent (Oct-4, Nanog, Sox2 ve SSEA1) ve germline (DAZL ve DDX4) kök hücre belirteçleri pozitif olarak tespit edilmiştir.

Ovaryum hücre kültüründe oosite farklılaştırma sonucu morfolojik olarak oosite benzer hücrelerin oluştuğu ve bu hücrelerden bazılarında germinal vezikül (GV), kutup cisimciği, zona pellusida (ZP) ve çekirdek bölünmesinin meydana geldiği gözlenmiş, bunun yanı sıra foliküle benzer yapıların oluştuğu da tespit edilmiştir.

RT-PCR analiz sonucu, pluripotent (Oct-4, Nanog, Sox2 ve SSEA1) ve germline (DDX4, DAZL, STRA8, SCP3, DMC1 ve PRDM1) kök hücrelerine özgün genlerinin ifadesi hem ovaryum dokusu hem de farklılaştırma öncesi hücre kültüründen elde edilen hücrelerde tespit edilmiştir.

Farklılaştırma sonrası, oosite farklılaşan hücrelerde oosite özgün genlerin (ZP2, ZP3, NOBOX) ifade edildiği RT-PCR analiz yöntemi ile gösterilmiştir.

İmmunoblotlama analizi sonucu Oct-4, Sox2, Nanog, DDX4 ve DAZL proteinlerinin ifadesi hem ovaryum dokusu hem de farklılaştırma öncesi hücre kültüründen elde edilen hücrelerde tespit edilmiştir.

Sonuç olarak bu çalışmada erişkin fare ovaryumunda pluripotent ve germline kök hücre özelliğine sahip hücrelerin varlığı tespit edilmiş, İn vitro koşullarda bu hücrelerden oosit ve folikül benzeri hücrelerin oluştuğu gözlenmiştir.

Araştırma projesi, TÜBİTAK (SBAG 115S244) ve Ankara Üniversitesi BAP (13B4143003) tarafından desteklenmiştir.

TÜBİTAK-BİDEB'e verdiği destekten dolayı teşekkür ederiz.

99

Adult mouse ovarian stem cells and possibility of neo-oogenesis Yashar Esmaeilian1, Arzu Atalay1, Esra Erdemli2

1Ankara University, Biotechnology Institute

2Ankara University, School of Medicine, Department of Histology and Embryology

According to the classical knowledge of biology, in the ovary of female mammals there are a limited number of oocytes and there is no possibility of renewal if the oocytes are lost due to disease or injury. However, in the last 10 years, the results of studies about renewal and formation of oocytes and follicles in the adult mammalian ovary are lead to changing of this view completely. The aim of this study is demonstration of presence of putative germline and pluripotent stem cells and investigates the possibility of neo-oogenesis in the adult mouse (8 week-old BALB/c) ovary (n: 20).

Immunoflorescence staining of the cells that harvested from ovarian cell culture revealed the presence of pluripotent stem cell (Oct-4, Nanog, Sox2 and SSEA1) and germline stem cell (DAZL and DDX4) markers in these cells.

In the ovary cell culture, oocyte differentiation process led to formation of morphologically oocyte- like cells and in some of these cells development of germinal vesicle (GV), polar body, zona pellucida (ZP) and nucleus division was occurred. As a result of differentiation process formation of follicle-like structures was also observed.

In the ovarian tissue and non-differentiated cells that harvested from cell culture, expression of the pluripotent (Oct-4, Nanog, Sox2 and SSEA1) and germline (DDX4, DAZL, STRA8, SCP3, DMC1 and PRDM1) stem cell specific genes were demonstrated by RT-PCR method. In the cells that

differentiated into oocyte, expression of oocyte specific genes (ZP2, ZP3, NOBOX) was demonstrated by RT-PCR method.

As a result of western blot analysis, expression of Oct-4, Sox2, Nanog, DDX4 and DAZL proteins was observed in the ovarian tissue and non-differentiated cells that harvested from cell culture. Based on our study outputs, presence of pluripotent and germline stem cells in the adult mouse ovary was demonstrated. Under in vitro circumstances, differentiation potential of these cells into oocyte-like cells and follicle-like structures was observed

This study was funded by TÜBİTAK (SBAG115S244) and Ankara University BAP (13B4143003). I would like to express my great appreciation to the TÜBİTAK-BİDEB for their valuable supports. Keywords: Ovarian stem cell, oocyte, oogenesis

100

S18

Ubikitin Aktifleştirici E1 Gen Ailesinin Hematopoetik Kök Hücre Dormansisi ve Kardiyomiyosit Tutuklanmasındaki Rolü

Merve Aksöz, Galip Servet Aslan, Semih Arbatlı, Remziye Döğer, Fatih Kocabaş Yeditepe Üniversitesi, Genetik ve Biyomühendislik Bölümü, İstanbul

Hematopoetik kök hücreler ve kardiyomiyositler nadiren bölünürler ve çoğalabilmeleri için uyarıcı bir sinyale ihtiyaç duyarlar. Ubikitin Aktifleştirici Enzim E1 gen ailesinin endoreduplikasyon ve mitotik hücre döngüsündeki fonksiyonlarının anlaşılması, hematopoetik kök hücrelerin dormansi halinde kalmalarına ve kardiyomiyositlerin G0 evresinde tutuklanmasına neden olan

mekanizmaların anlaşılmasına yardımcı olabilir. Mikroçip analizlerine göre Ubikitin Aktifleştirici Enzim E1 gen ailesinden Uba2 ve Nedd8 sistemi (Uba3/Nae1) ekspresyonu hematopoetik kök hücrelerde ve kardiyomiyositlerde yüksek olduğunu bulduk. Ayrıca bu genlerin ekspresyonlarını gerçek-zamanlı PZR ile doğruladık. Bu nedenle yetişkin fare kemik iliği kök hücreleri toplanmıştır ve magnetik seperasyonun ardından Lin-Sca-1+c-kit+CD34low hematopoetik kök hücreleri izole edilmiştir. Ayrıca yetişkin ve yeni doğan fare kalplerinde Uba2, Uba3 ve Nae1 genlerinin ekspresyonu karşılaştırılarak bu genlerin kalp rejenerasyonunda belirleyici rolünün olabileceği gösterilmiştir. Bundan sonra küçük moleküller uygulanarak yapılacak çalışmalarımız NEDD8 sisteminin kardiyomiyosit bölünmesinde ve hematopoetik kök hücrelerin çoğalması üzerindeki etkilerini ortaya çıkaracaktır. Yaptığımız çalışmalar Ubikitin Aktifleştirici E1 ailesinin fonksiyonun ve hematopoetik kök hücre ve kardiyomiyosit hücre döngüsünün anlaşılmasına yardım edecektir.

101

Ubiquitin Activating E1 Family at the Crossroads between Stem Cells Quiescence and Cardiomyocyte Cell Cycle Arrest

Merve Aksöz, Galip Servet Aslan, Semih Arbatlı, Remziye Döğer, Fatih Kocabaş Department of Genetics and Bioengineering, Yeditepe University, Istanbul, Turkey

Hematopoietic stem cells (HSC) and cardiomyocytes divide rarely and only after a stimulus. Identifying the function of Ub-activating E1 family and how they are involved in mitotic and

endoreduplicative cell cycle progression may help to understand the mechanism of HSC quiescence [1,2,3] as well as post-natal cardiomyocyte cell cycle arrest [4,5,6]. From microarray analysis, we have found that Uba2 and NEDD8 system (Uba3/Nae1) from Ub-activating E1 family are highly expressed in HSCs and heart. We confirmed their expression by Real-time PCR. For this reason we have collected murine bone marrow and isolated Lin-Sca-1+c-kit+CD34low HSCs by fluorescent activated cell sorting following magnetic depletion. In addition, we have compared expression of these genes in murine neonatal and adult hearts and our results suggest that Uba2, Uba3 and Nae1 genes might be involved in cardiomyocyte cell cycle arrest. Our further studies will elucidate the role of NEDD8 system in cardiomyocyte proliferation and HSC expansion following potential small molecule treatment of target genes. In conclusion, our study helps to understand the function of Ub-activating E1 family and how they influence cell cycle of HSCs and cardiomyocytes. Keywords: Hematopoietic stem cells, Cardiomyocytes, Cell cycle, NEDD8, Uba2, Uba3

Kaynakça / References: 1) Kocabas, Fatih (co-first author) &Simsek, Tugba, et al. "The distinct metabolic profile of hematopoietic stem cells reflects their location in a hypoxic niche." Cell stem cell 7.3 (2010): 380-390. 2) Kocabas, Fatih, et al. "Meis1 regulates the metabolic phenotype and oxidant defense of hematopoietic stem cells." Blood 120.25 (2012): 4963-4972. 3) Kocabas, Fatih, et al. "Hypoxic metabolism in human hematopoietic stem cells." Cell & bioscience 5.1 (2015): 1 4) Galip Servet Aslan, Dudu Gonca Misir, Fatih Kocabaş. Underlying mechanisms and prospect of heart regeneration. Turkish Journal of Biology. Special Issue on Regenerative and Restorative Biology. Available online: 13.09.2015. Last modified on 04.09.2015 DOI: 10.3906/biy-1506-14 5) Kocabas, Fatih (co-first author) & Mahmoud, Ahmed I et al. Meis1 regulates postnatal

cardiomyocyte cell cycle arrest. Nature 497, no. 7448 (2013): 249-253. 6) Kocabas, Fatih, et al. Meis1 is a key regulator of post-natal cardiomyocyte cell cycle arrest. Basic Cardiovascular Sciences 2012 Scientific Sessions, New Orleans, Louisiana, USA (July 23-26, 2012). Circulation Research. 111(4_MeetingAbstracts) Supplement 1, July 20, 2012.

102

S19

Çocukluk çağı akut miyeloid lösemilerinde kemik iliğinden köken alan mezenkimal stromal hücrelerin biyolojik ve immünolojik özellikleri

İlkay Pişkin1, Tuba Özdemir1, Yasin Köksal2, Hilal Göktürk1, Sevil Çaylı1, Habibe Meltem Özgüner1 1Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Histoloji&Embriyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara

2Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemotoloji Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kök Hücre

İşleme ve Saklama Laboratuvarı, Ankara

GİRİŞ: Akut miyeloid lösemi (AML), çocukluk çağında sık görülen lösemi tiplerindendir.

Çalışmamızda AML hastalarının kemik iliğinden alınan Mezenkimal Stromal Hücreler (MSH) (grup A) ile sağlıklı bireylerin kemik iliğinden alınan MSH’lerin (grup B) biyolojik ve immünolojik özelliklerini karşılaştırmak amaçlandı.

YÖNTEM-GEREÇLER: 6 AML hastası ve 6 sağlıklı bireyin kemik iliği örnekleri ile 6 AML hastası ve 1 sağlıklı bireyin periferik kan mononükleer hücre (MNC) örnekleri kullanıldı. MSH’lerin morfolojik özellikleri, proliferasyon hızları (population doubling), adipojenik ve osteojenik farklılaşma kapasiteleri ve mitojen ajan olarak fitohemaglutinin ile uyarılan veya uyarılmayan periferik kan MNC’leri ile ko-kültüre edilen MSH’lerin ko-kültür sonrası hücresel canlılık (viabilite) farkları incelenmiştir. Sağlıklı birey ve AML hastası periferik kanlarından elde edilen MNC’lerin bir grubu fitohemaglutinin ile uyarılırken [Fito (+) MNC] bir grubu fitohemaglutinin [Fito (-) MNC] ile

uyarılmadı. Grup A ve grup B MSH’ler, Fito(+) AML hastası ve sağlıklı birey periferik kan MNC’leri ile ve Fito (-) AML hastası ve sağlıklı birey periferik kan MNC’leri ile ayrı ayrı ko-kültüre edildi. Ko- Kültür sonrası, supernatanlar ayrıldıktan sonra tripsinizasyon işlemiyle kültür ortamından kaldırılan MSH’lerin viabilite oranları karşılaştırıldı.

BULGULAR: AML hastaları ve sağlıklı bireylerin kemik iliklerinden elde edilen MSH’lerin morfolojik özelliklerinin aynı olduğu ve proliferasyon hızlarının benzer olduğu tespit edildi (z= 1.074; p=0.394) (Resim 1) (Tablo 1). AML hastalarına ve sağlıklı bireylere ait MSH’lerin hem osteojenik hem adipojenik yönde farklılaşabildikleri gözlendi (Resim 2). Flow-sitometri ile MNC'lerin aktivasyon belirteçleri belirlendi (Tablo 2). Aktive MNC'ler ile ko-kültüre edilen MSH'lerin canlılık sonuçları karşılaştırıldığında Kuyucuk 2’de sağlıklı bireyden elde edilen değerler ile AML hastalarına ait hücresel canlılık değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (z= 2.246; p=0.026) (Resim 3) (Tablo 3). AML hastalarına ait kuyucuklarda hücresel canlılık değerleri arasında

istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (χ2 = 2.184; p=0.823). Sağlıklı bireyler için elde edilen hücresel canlılık değerleri de tüm kuyucuklar için benzerdi (χ2 = 10.714; p=0.057). AML

hastalarına ait örnekler ve sağlıklı bireylere ait örnekler kendi aralarında karşılaştırıldığında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı (Tablo 3).

SONUÇ: Son yıllarda MSH biyolojisini aydınlatmaya yönelik çok sayıda çalışma olmasına rağmen özellikle Akut Miyeloid Lösemilerinde kemik iliği mikroçevresine ait MSH’lerle ilgili çalışmalar sınırlı sayıdadır. Çalışmamızın sonucunda, MSH’ler ile MNC’ler arasındaki etkileşimin tek yönlü olmadığı gözlendi ve sağlıklı kişilerin aktive MNC’lerinin AML hastaları kemik iliğine ait MSH’lerin viabilitesini azalttığına ve mikroçevrenin yeniden düzenlenmesinde aktif rol oynadığına dair bulgulara ulaşıldı.

Anahtar Kelimeler: Akut miyeloid lösemi, farklılaşma, fitohemaglutinin, hücresel viabilite, mezenkimal stromal hücre

103

The biological and immunological properties of mesenchymal stromal cells derived from bone marrow in childhood acute myeloid leukemia

İlkay Pişkin1, Tuba Özdemir1, Yasin Köksal2, Hilal Göktürk1, Sevil Çaylı1, Habibe Meltem Özgüner1 1Department of Histology&Embryology, Faculty of Medicine, Yıldırım Beyazıt University,

Ankara,Turkey

2Ankara Child Health and Diseases Hematology Oncology Education and Research Hospital, Stem

Cell Processing and Storage Laboratory, Ankara, Turkey

INTRODUCTION: Acute Myeloid Leukemia (AML) is one of the common type of childhood leukemia. In this study, we aimed to compare the biological and immunological features of mesenchymal stromal cells (MSCs) derived from bone marrow of AML patients (grup A) and healthy individuals (grup B).

MATERIAL-METHOD: Bone marrow samples of 6 AML patients and 6 healthy individuals and also peripheral blood mononuclear cells (MNCs) of 6 AML patients and 1 healthy individual were used. Morphological properties of MSCs, proliferation rates(population doublings), adipogenic and

osteogenic differentiation capacities were examined and immunological tests using peripheral blood MNC that were stimulated [phyto(+)MNC] or unstimulated [phyto(-)MNC] with the mitogen agent – phytohemagglutinin- were performed.Group A and Group B of MSCs were then co-cultured with phyto(+) MNCs of AML patient and healthy individual and phyto (-) MNCs of AML patients and healthy individuals.After co-culture, supernatants containing culture medium and MNCs were removed and following the trypsinization procedure, cell viability differences of MSCs were documented.

RESULTS: MSCs obtained from bone marrow in AML patients and healthy individuals presented the same morphological features and were found to be similar for the proliferation rates (z=1.074; p=0.394) (Figure 1)(Table 1). The osteogenic and adipogenic differentiation capacities were also similar in both MSCs of AML patients and healthy individuals (Figure 2). The activation markers of MNCs were detected by flow-cytometric analysis (Table 2).Comparison of the MSCs viability after co-culture with activated MNCs, especially in Well #2 revealed a statistically significant difference (z = 2.246, p = 0.026)( Figure 3)(Table 3).In the wells of AML patients, there wasn’t a statistically significant difference between the value of the cellular viability (χ2=2.184; p=0.823). Cellular viability values obtained for healthy individuals were similar for all the wells (χ2=10.714; p=0.057). MSC viability values of AML patients and healthy individuals were not statistically significantly different when compared with each other (Table 3).