• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KONUYLA İLGİLİ GENEL KAVRAMLAR

2.3. Girişimcilik Özelliklerinin Oluşumunda Etkili Olan Faktörler

2.3.4. Girişimcilik Özellikleri ve İnovasyon Arasındaki Etkileşim

2.3.4.1. İnavasyon Kavramı

İnovasyon, “yeni ve değişik bir şey yapmak” anlamındaki Latince “innove” kökünden türetilmiş bir kavramdır. Bu açıdan Webster, “yeni ve farklı bir sonuç” olarak tanımlar. Türkçe karşılığı olarak “yenilenme”, “yenilik” veya “yenilikçilik” kavramlarıyla ifade edilmeye çalışılmışsa da, söz konusu kavramlar inovasyon sözcüğünün ancak bir kısmını

44

tanımlayabilmektedir. İnovasyon kavramı, anlamı tek bir sözcükle ifade edilemeyecek kadar geniştir. Bu nedenle “inovasyon” teknik bir sözcük olarak kabul edilmiş ve tıpkı “motivasyon” sözcüğümde olduğu gibi dilimize yerleşmiştir. İnovasyon denilince, bilim ve teknoloji kullanarak ekonomik ve toplumsal yararlar yaratacak çıktılara ulaşılması ifade edilmektedir. Bu bağlamda, inovasyon kendi başına ayrı bir etkinlik olmayıp, bilim ve teknoloji etkinliğinin tüm süreçlerini kapsar. İnovasyon ile amaçlanan bilim ve teknoloji etkinliğinde bir fikrin kuram, eylem ve sonuç bakımından yarar dönüşmesi ve bu yararın pazarlanabilir, somut bir çıktıya dönüştürülmelidir. Dolayısıyla, inovasyon basit anlamlı bir yenilenme olayı olmayıp, yenilenmenin kuramsal aşamasından başlayarak yenilik ürünü de içine alan ve pazarlanabilme niteliğini kabul eden bir süreçtir (Bakan, Eyitmiş ve Yılmaz, 2008: 148).

2.3.4.2. İnovasyonun Önemi

Yenilik, verimlilik kavramında son derece önemli bir yer tutmasına rağmen, literatürdeki önemi son zamanlarda kavranmaya başlanmıştır. Bir işletme, yenilikleri mümkün olabildiği kadar ekonomik üreterek gerçekleştirebildiği ölçüde verimli olabilecektir. İşletmeler, yenilik çalışmaları ile kaynaklarını daha rasyonel kullanmaktadırlar; bu durum da üretim maliyetlerinin düşmesine ve üretimin artmasına sebep olmaktadır. Ayrıca, yeni mal ve hizmetler üreten firmaların, uzun dönemde hem iç hem de dış pazarlarda diğer firmalarla rekabet etmesi daha kolay olacaktır (Ergün Mine 2001.s.33’den akt. Güney, 2008:108).

Firmalar için ister kalite, ister fiyat, isterse müşteri ilişkileri olsun rekabetçi bir avantaj, ancak dışardan satın alınmak ya da o firma tarafından geliştirilmek yoluyla elde edilebilir. Yönetimi güç bir uğraş olan yenilikçiliğin risklerini, ancak elde edilebilecek fırsatlar katlanabilir kılmaktadır. Bu nedenle, sürekli yenilikçilik (permanent innovation) ,sürdürülebilir rekabetçi avantajı (sustainable competitive advantage) gerçekleştire- bilmenin oldukça emin bir yolu olmaktadır (Gürol, 2006:52).

2.3.4.3. Girişimcilik ve İnovasyon Arasındaki Etkileşim

Girişimcinin amaçlarına ulaşabilmesi ve rekabet üstünlüğü yaratabilecek ticari bir süreci planlayıp yönetebilmesi, öncelikle çevresel şartlardaki değişimin kendisi için ne tür fırsatları ortaya çıkardığını analiz edebilmesiyle mümkün olacaktır. Bununla birlikte bu

45

fırsatları etkin bir şekilde değerlendirebilecek; yeni pazar şartlarına yeni çözümler üretebilecek ve bütün bunları da önemli riskleri göze alarak gerçekleştirebilecek bir anlayış ve beceriye sahip olması gerekmektedir. Bu nedenledir ki girişimciliğin özünü, yenilikçiliğin oluşturduğu sıkça vurgulanan bir gerçektir (Uzkurt, 2012: 44).

Girişimcinin ilgi alanına giren yenilikçilik farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Yenilik, yeni materyal ve bileşenlerinin, yeni üretim süreçlerinin, yeni pazarların, yeni organizasyonel oluşumların birbirleri arasında, uygulanabilir tüm kombinasyonlarının ticarileştirilmesine dayanır (Akın, 2010: 83).

İnovasyon süreci, girişim aracılığıyla gerçekleşmekte, girişim, inovasyon aracılığıyla başarıya ulaşabilmektedir. Bu başarıda kritik öneme sahip bir unsur da “insan” dır. Beşeri unsur olarak hem girişimci, hem de çalışan, değişime açık olmak, gerektiğinde kendini yetiştirmek ve de değiştirmek durumundadır. Bu, girişimin geleceği açısından çok önemli ve değerlidir (Nişancı, 2015 a:16).

Başarılı bir girişimcinin karakteristik özellikleri başında, yeni fikirler üretme yeteneği gelir. Bu, piyasanın ve toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, akılcı hedefler belirleme ve bunları yaratıcı biçimde geliştirme ya da uyarlama özelliğiyle bağlantılıdır. Hedeflerini belirlememiş olan girişimci, denizin ortasında pusulasız yolculuk eden kaptan gibidir; ne yöne gideceğini bilemez. Bu nedenle, iş dünyasında önce rotanın çizilmesi, sonrada bunun yeni fikirlerle geliştirilmesi gerekir. Ticari yaşamda en büyük kârlar, daha önce kimsenin akıl etmediği alanlardan elde edilir. Yeni fikirler üretmek amacıyla, “beyin fırtınası” denen yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemde, grup içinde herkes bir araya gelir ve konuyla ilgili düşüncelerini açık açık söyler; daha sonra da grup, bu düşünceler üzerinde hep beraber projeler oluşturmaya çalışır (Dolgun, 2003: 10).

Yeni teknolojilere dayanan girişimcilik üç sebepten dolayı daha çok kazanç ve toplumsal fayda oluşturur. 1) Yeni endüstrilerin doğmasına yol açar, 2) teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve 3) yeni teknolojilere dayalı sektörler daha hızlı büyür (Çetindamar ve Pınarcıoğlu, 2002: 43).

Teknolojik inovasyon girişimci gücünün yanında çok sayıda çalışanın işbirliğini ve bu sürece dahil edilmesini gerektirmektedir. Başarısı da bu çabaların sürdürülebilirliği ile yakından ilişkilidir. Bir inovasyonun ticari anlamda başarılı olabilmesi için bilimsel

46

buluş, mühendislik, girişimcilik ve yönetsel becerilerin, sosyal ihtiyaçlar ile sosyo politik çevrenin bileşimlerinin başarılı sentezine bağlı olmaktadır (Martin, Michel J.C., 1994.s:30’dan akt.Döm, 2008:23).

Gelinen noktada inovasyon ve girişimin birbirinden ayrılamayacaklarını görmüş bulunmaktayız çünkü girişimci olmadan inovasyon yalnızca yenilik- icat olarak kalacak ve pazara, tüketicinin faydasına sunulamayacak; inovasyon olmadan ise girişimci sadece ekonomik faaliyette bulunan bir yatırımcı olmaktan öteye gidemeyecektir (Büyük, 2014:97). Görüldüğü üzere inovasyon ve girişimcilik özellikleri arasında yakın ilişki vardır. Girişimciler bir yandan değişimlere öncülük yaparken, diğer yandan da inovasyonun doğurduğu yeni fırsatlardan yararlanarak girişimcilik eyilimlerini daha da artmaktadırlar.

2.3.4.4. İletişim Teknolojilerindeki İnovasyon, E-Ticaret ve Girişimcilik

İş dünyası büyük bir değişim yaşamaktadır. Bunun nedenlerinden biri de bilgi işlem ve iletişim teknolojilerindeki değişimlerin iş hayatında yarattığı yapısal değişimlerdir. Değişim elle tutulur, gözle görülür bir olgu olmanın ötesinde, tüm hızıyla devam etmektedir. Bu hızın arkasında ise hızlı teknolojik buluşlar, iş dünyasının küreselleşmesi ve internetin ve internet üzerinden yapılan ticaretin devreye girişi yatmaktadır. Yeni ekonomi ortamında ortaya çıkan bu yapısal değişimin temelini ise sadece “yeni teknolojiler” değil, aynı zamanda farklı iş modellerinin, üretim yapılarının ve teknolojik değişimlerin öncülüğünü yapan “girişimcilerde” oluşturmaktadır. Çünkü sürekli ve hızlı bir şekilde gelişen bilimsel ilerlemenin ve yeniliğin ışığında, ortaya çıkan teknolojik fırsatları görebilen, bunların ekonomiye nasıl kazandırılabileceği konusunda projeler geliştiren ve bizzat gerçekleştirilmesi için uğraşanlar girişimcilerdir (Doğaner, E.A. 2006, 199-200’den akt. Marangoz, 2012: 220).

İletişim ve bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler neticesinde bilgisayar ve internet kullanımı her geçen gün daha fazla artmaktadır. İnternetin hayatımıza girmesi, yeni bir girişimcilik fırsatı yaratmıştır. Kafasında orijinal bir fikri olmakla birlikte elinde yeterli sermayesi olmayan kişilere, orijinal fikirlerini uluslar arası düzeyde uygulamaya geçirme imkanı sağlamaktadır. Girişimcinin, internette açacağı bir siber mağazayla geniş bir pazara ulaşması mümkün olacaktır (Akat, 2000’ den akt. Bakırtaş ve Tekinşen 2006: 134). İletişim teknolojilerinde yaşanan bu inovasyon girişimciler için çok büyük fırsatlar

47

sunmuştur. Bu fırsatların en önemlilerinden biri, e-ticaret ve bunun doğurduğu internet ortamında pazarlama kavramlarıdır.

İnternet ortamında pazarlama, ticari internet olarak da adlandırılan bilgisayar ortamı işletmelerin mevcut bilgi akışını giderek ürün ve hizmet akışına çevirmeleri sonucunda ortaya çıkan, yeni pazaryeridir. Pazarlamanın temel prensiplerinden olan karşılaştırma, değiş tokuş gibi işlemler internet ortamında elektronik alışveriş şeklinde yeni bir boyutu ortaya koymaktadır. Sanal alışveriş olarak da adlandırılan bu ortamda, geleneksel pazarlamada karşılaşılan zaman kaybı gibi nedenleri ortadan kaldırarak, daha düşük maliyetli ve hızlı bir hizmet ortaya koymak mümkündür (Kırcova İbrahim, 2005, s.36’dan akt. Kurtboğanoğlu, 2013: 33).

Yeni ekonomik düzende teknoloji ile birlikte rekabet, networklar ve girişimci bireyler arasında yaşanmaya başlamaktadır. Bu bağlamda internet, girişimciler için kolay erişilebilen ve işlem maliyetlerini minimize eden bir pazar ortamı oluşturmaktadır. Gerek yeni pazarlara girme ve gerekse faaliyetlerini daha düşük maliyetlerle yürütme isteği içerisindeki girişimciler için internet üzerinden gerçekleştirilen sanal ticaret, iş yapmanın yeni yolu haline gelmiştir. Yeni piyasalar hem bireysel girişimci hem de sınırlı imkanlara sahip küçük işletmeler için yeni fırsatlar getirmiştir. İnternet ve teknoloji alanında girişimciliğin en büyük avantajı düşük sermaye ile çok yüksek büyüme hızının yakalanabilmesidir (Erdoğan ve diğ, 2006: 419-425’den aktaran Büyük, 2014:114). Görüldüğü gibi iletişim teknolojilerinde meydana gelen inovasyon girişimcilere müthiş fırsatlar sunmakta ve dolayısıyla girişimcilik özelliklerini olumlu yönde etkilemektedir.