Genetik ve Biyolojik Faktörler

Yumurtanın anne karnında döllenmesiyle çocuğun oluşumu ve gelişimi başlamış olur. Anne ve babadan 23 çift kromozom bir araya gelmesiyle toplamda 46 kromozom sentezlenerek çocuğun temel yapısı oluşur. Bu kromozomların içinde çocuğu şekillendirecek, özellik katacak kodların yer aldığı genler mevcuttur. Genlerde kalıtımsal yolla ya da başka bir nedene bağlı olarak ortaya çıkabilecek normal dışılık sebebiyle çocuğun ileriki yaşamını olumsuz yönde etkileyerek sapma davranışı oluşturmasına zemin hazırlayabilir. Anormal durumun merkezinde iki temel odak vardır. Bunlardan birincisi anne ve baba aracılığıyla genlerin aktarımında çocuğa aktarılan genetik özellikler olarak açıklanabilir. İkincisi ise, alınan gıdalar, ilaç kullanımı, iklimsel farklılıklar gibi çevresel faktörlerin meydana getirdiği anormalliliklerdir (Cüceloğlu, 2006: 437-438).

Bir çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişmesine negatif etkisi olan sebepler, doğumdan evvel ya da sonraki aşamaların şartları etkisiyle ortaya çıkar. Evlilik öncesi anne ve baba olacak bireylerin genetik kodlarındaki kusurların, daha sonra dünyaya gelecek çocukların, hepsinde olmasa da bazılarında, çeşitli fiziksel, psikolojik rahatsızlıkların, hastalıkların oluşmasına yol açabilir. Bunların en belirgin olanları doğuştan meydana gelen fiziksel kusurlar, engeller, mental sorunlar, metabolizma sorunları, fetüs hastalıkları ve sara gelmektedir (Yavuzer, 2001: 82-83). Bu gibi çocuğun genetik yapısıyla ilgili durumların çocuğu suç davranışına yönlendirme de etki ettiği düşünülmektedir. Daha öncede belirtildiği gibi tek bir neden yeterli olmamakla birlikte bir kaç nedenin bir araya gelip etkileşimi ile suç davranışının ortaya çıkma ihtimalini artırdığı ifade edilmektedir.

Kaner (1992:473), "Suçlular organizmalarındaki biyolojik bozukluklardan dolayı suç işlemektedirler. Suçlularda kalıtımsal bozukluklar vardır. Bunlar endokrin dengesindeki patoloji ya da beyinlerindeki hasarlardır. Onların bedensel özellikleri suç işlemelerine neden olur" görüşündedir. Bireyde bulunan kişisel özellikleri, beden yapıları, fiziksel

38

hasarları, hastalıkları, kişilik bozuklukları, anormallikler dikkate alınarak suç ile ilişki kurularak suçlu profilleri oluşturulmaya çalışılmıştır. Bunların en başında Lombroso, Sheldon ve Ferri gelmektedir. Lombroso; suç ile kalıtımı ilişkilendirerek bazı insanların doğuştan suçlu bireyler olarak doğduklarını, kalıtımsal aksaklıklar nedeniyle kişide doğumla ortaya çıkan biyolojik, psikolojik ve fiziksel sorunların suça yönelimde önemli etki oluşturduğunu iddia etmiştir.

Suç, canlı varlığın niteliklerinin bir sonucudur. Bazı kişiler suça yönelimli niteliklerle dünyaya gelmektedir. Bu durumu hayvanlarda ve bitkilerde de görülebilir. Bazı hayvanların yırtıcı özellikleriyle var olmaları ve yaşamlarında da bu özelliklerini kullanmaları örnek gösterilir. Dönmezer'in (1994:104) Lombroso'dan aktardığına göre; doğuştan suçlu olarak nitelenen suçlular anormal özellikleri nedeniyle diğer insanlardan ayrılırlar. Genetik ve suç ilişkisi üzerinde duran Lombroso; suç olayları içinde yer almış 104 kişi ile yaptığı araştırmaya dayanak 71 suçlu bireyin kalıtımla ilişkisini ortaya koymuştur. Yaşamın başlangıcından beri birada yaşayarak kalıtım yoluyla aktarılan genetik özellikler insanın gelişmesinde, değişmesinde ve davranış oluşturmasında önemli bir etki sebebidir (Öztürk ve Uluşahin, 2008:46).

Sheldon'un çalışmalarına göre; bireyin fiziksel görünüm ve yapısı, iyi bir şekilde analiz edilirse, kişinin davranış yönelimlerini, huyları yani mizacı arasında korelasyon kurulabilir. Sheldon suçluları beden tiplerine göre üç gruba ayırmıştır. Bunlar; Endomorfik, Mezomorfik ve Ekdomorfik tiplerdir. Endoformik tipler; şişman, göbekli piknik tiplerdir. Rahatlığı seven, lükse düşkün, sosyal yönleri fazla şeklinde açıklanabilir. Piknik tipler, tombul bir görünüme sahip olup yuvarlak şekilleri mevcuttur. Kişileri aldatma yani hile içerikli suçlara daha fazla yönelim göstermektedirler. Mezoformik tipler; atletik özellikleri olan kişilerdir. Hareketli yapıları olup, tavır, konuşma ve yürüyüşlerinde aşırı güvenle birlikte iddiacılık mevcuttur. Saldırgan davranışları çoğunluktadır. Mezoformikler, kasları gelişmiş olup güçlü, kuvvetli ve sağlam bir yapıya sahiptirler. Şiddete yönelim, zor kullanma gibi suçlarda daha fazla yer alırlar. Son olarak Ekdomorfik tipler; Astenik yani narin tiplerdir. Sosyal olmayıp içe kapalı davranış şekilleri gösteren, yorgun ve hareketsiz bir görünümleri olan, uykusuzluk sorunu yaşayan, aşırı gürültü, eğlence faaliyetlerinden kaçma, kalabalıktan ise uzak durma özellikleri mevcuttur. Astenikler genellikle kuvvetli

39

olmayıp uyum sağlama yönünde nitelikleri mevcuttur. Çoğunlukla ufak çaplı hırsızlık suçları içinde yer almaktadırlar.

Sheldon ortaya koyduğu son çalışmalarında "uygunsuzluk" kavramı üzerinde yoğunlaşarak organizmanın oluşumunda kendisin göstermektedir şeklinde açıklamada bulunmuştur. Ayrıca insan bedeni yapısının, özelliklerinin, hareketlerinin iyi bir şekilde analiz edilip yorumlanmasıyla gelecekte ortaya çıkabilecek suçlarla ilgili oldukça güvenilir tahminler yapılabileceğini savunmuştur. Sheldon'un çalışmalarından sonra ortaya bazı bilim insanlarının ortaya koydukları araştırmalarında suç davranışlarında çoğunlukla boyları kısa ve bedensel olarak ağır, kasları gelişmiş ve şişman oldukları yani endomorfik ve mezomorfik özellikler taşıdıkları ortaya koymuşlardır (akt. Dönmezer, 1994:93-95).

Birçok konuda Lombroso ile aynı fikirleri bulunan Ferri suçluları beş gruba ayırmıştır. Bunlar;

Doğuştan suçlular: Kalıtımla gelen kusurlar nedeniyle suça yönelimleri vardır.

Akıl hastaları:Mental gerilik ve diğer bilişsel problemler sebebiyle suça yönelimleri mevcuttur.

İhtiras suçlular: Duyguların yoğunlu nedeniyle kontrol altına alamama sebebiyle suça yönelimleri mevcuttur.

Tesadüfi suçlular: Çoğunlukla suça yönelim özellikleri mevcut olmasa da bazı çevre ve fiziksel etkenler nedeniyle suça yönelebilirler.

Alışkanlık nedeniyle suçlular: Çevresel etkilere karşı dirensiz olup, ahlaki açıdan sorunları bulunmaktadır. Doğuştan gelen özelliklerle de birleşince suça yönelirler (İçli, 2004:51-52).

Garafola ise, biyolojik sebeplerle alakalı olarak suçlu bireylerin ahlaki açıdan zayıflılıklarının bulunduğunu iddia etmiştir. Suçluları dört grupta incelemiştir. Bunlar; cinayet, şiddet içerikli suçlar, hırsızlık ve son olarak cinsel içerikli suçlar şeklinde sınıflandırmıştır (Dolu, 2010:154).

40