• Sonuç bulunamadı

1.1 ECRİMİSİL TAZMİNATI KAVRAMI ve TANIMI

1.1.1. Genel Olarak

Ecrimisil kelimesi sözlük anlamı ile bir işin görülmesi karşılığında ödenecek ücret şeklinde tanımlanabilir. Zira ecrimisil, “ecr” ve “misl” kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Ecr, “bir iş karşılığında verilen ücret”1, misl ise “eş, benzer”2 olarak tanımlanmaktadır. O halde etimolojik açıdan bakıldığında ecrimisil, bir iş ya da bir kullanım karşılığında, benzerleri esas alınmak suretiyle tespit edilerek karşı tarafa ödenen bir miktar para anlamına gelir.

Günümüz hukukunda ecrimisil, daha teknik bir anlamı ifade etmektedir. Buna göre

“işgal tazminatı” ya da “haksız işgal tazminatı” olarak da anılan ecrimisilden, bir eşyayı herhangi bir hakka dayanmaksızın kullanan kötü niyetli zilyedin şeyin malikine, daha doğru bir ifade ile hak sahibine, ödeyeceği bir miktar para anlaşılmaktadır. Bu anlamda eşya kavramından anlaşılması gereken hem taşınmazlar ve hem de taşınırlardır.

Ecrimisil kavramı hukuk terminolojimizde ilk kez Mecelle’de kullanılmıştır.

Gerçekten de Mecelle’nin kira hukukunu düzenleyen kitabının giriş kısmının 414’üncü maddesinde yer verilen hükme göre “Ecr-i misl, bîğaraz ehl-i vukufun takdir ettikleri ücrettir”

(Ecrimisil, tarafsız bilirkişilerin benzerlerini göz önüne alarak takdir ettikleri ücrettir)3 demek sureti ile ecrimisil kavramına yer vermiştir. Bu anlamda bedel belirtilmeden kurulan bir kira sözleşmesinin varlığı halinde vasfı, konumu ve kullanma amacı gibi bakımlardan kira konusu yere benzeyen yerlerin kira bedelleri, sözleşmeye konu yerin ecrimisili olacaktır4. Ancak Mecelle anlamında ecrimisili bu kadar kısıtlı anlamak isabetli değildir. Zira Mecellede kira kavramı geniş olarak anlaşılmıştır; mesela Mecelle’nin 412’inci maddesinde “elbise dikmek

1Kubbealtı Lugatı Elektronik Veritabanı (www.lugatim.com) (E.T. 26.07.2018).

2Kubbealtı Lugatı Elektronik Veritabanı (www.lugatim.com) (E.T. 26.07.2018).

3 İLHAN, Cengiz, Günümüz Türkçesi ile Mecelle, Ankara, 2014, sh. 130-131.

4 PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 1971, C. I, sh. 500.

6

için terziye verilen kumaş”, “taşıması için hamala verilen yük”5 örnekleyici olarak kira sözleşmesinin konusu kapsamında gösterilmiştir6. Görüldüğü üzere, günümüz hukukundan farklı olarak, Mecelle’ye göre ecrimisil yalnızca bir haksız kullanım tazminatı değildir. Bedel belirtilmeksizin kurulan bir kira sözleşmesine dayanarak şeyi kullanan kiracı, kullanma hakkı olduğu halde mülk sahibine ecrimisil ödemektedir. Mecelle anlamında ecrimisil, tespit edilmemiş bir bedelin belirlenmesi için kullanılan bir yöntemdir; bu hem bedeli belirlenmemiş kira sözleşmeleri için geçerli bir yöntemdir hem de haksız işgalcinin hak sahibine ödemesi gereken tazminatın hesabında kullanılan bir yöntemdir7. Bu anlamda günümüz hukuku bakımından ecrimisil kavramı yerine “değer kira” kavramı da kullanılabilir zira aynı anlamı karşılamaktadır8.

Kira hukukunun genel kurallarını düzenleyen birinci bölümde yer verilen 421’inci maddeye göre ise kira sözleşmesi konusuna göre ikiye ayrılmıştır. Bunlardan ilki somut varlıkların yararını konu alan kira sözleşmeleridir. Bu tür kira sözleşmeleri de kendi içinde taşınmaz kirası, taşınır kirası ve hayvan kirası olarak üçe ayrılmıştır. İkinci tür ise konusu iş, hizmet olan kira sözleşmeleridir. Aynı maddenin son fıkrasına göre kumaşı terzinin karşılaması kaydıyla elbise siparişi vermek eser sözleşmesi iken, kumaşı terziye vererek elbise dikmesini sipariş etmek kira sözleşmesi olarak kabul edilmiştir9. O halde mecelle anlamında, ecrimisilin uygulama alanı oldukça geniştir. Mesela bir köyde yapılan hasadı şehre taşımak için tutulan işçilere ödenecek ücretin baştan belirlenmemesi durumunda genel nitelikli 414’üncü madde devreye girecek ve tarafsız bilirkişilerce aynı işin benzerleri göz önüne alınarak bir ecrimisil yani işçilere ödemek üzere bir ücret tespit edilecektir. Mecelle’nin 450’inci maddesine göre kira sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için ücretin belirtilmiş olması şartı aranmaktadır. Fakat yine de bir şekilde ücret belirlenmeden kira konusunun teslimi gerçekleşmiş ya da taraflar ücret konusunda sonradan uyuşmazlığa düşmüşlerse yine 414’üncü madde hükmüne göre ücretin tespit edilmesi gerekecektir. Hemen belirtmek gerekir ki 458’inci maddede kira sözleşmesinin kurulması için gerekli şartlardan birinin eksikliği halinde sözleşmenin geçersiz olduğu ve 459’uncu maddede ise geçersiz kira sözleşmesinde ücretin söz konusu olmayacağı hüküm altına alınmıştır. Kira sözleşmesinin

5 Burada kira konusu kumaş ya da yük değil bilakis terzinin ya da hamalın emeğidir.

6 İLHAN, sh. 131.

7 AKGÜNDÜZ, Ahmet, “İslam Hukukunda Ecr-i Misil Müessesi ve Günümüz Hukukuna Tesirleri”, DÜHFD., 1984, C. II, s. 2, sh. 342-341. (Çevirimiçi: http://dergipark.gov.tr/download/article-file/213648, E.T.

21.01.2018).

8 FEYZİOĞLU, Necmeddin Feyzi, Zilyedlikte İadenin Mevzuu ve Şümulü (Hususiyetle “Ecrimisil” Meselesi), İstanbul, 1958, sh. 47. (e.kitap)

9 Böylece kira sözleşmesinin kapsamı oldukça geniş tutulmuştur.

7

kurulmasını gerektiren şartların bulunmasına rağmen sıhhat şartlarından birinin eksikliği halinde sözleşmenin bozulabilir olduğu, bozulabilir kira sözleşmelerinin hüküm ifade edeceği fakat malikin kararlaştırılan ücrete değil 414’üncü madde anlamında ecrimisile hak kazanacağı düzenlenmiştir. Geçersiz kira sözleşmeleri bakımından ise kira konusunun vakıf ya da yetim malı olması durumunda ecrimisil gerekeceği hüküm altına alınmıştır. Ancak anılan hükümlerde kullanılan ecrimisil kavramı, bugünkü hukuk sistemimizdekinin aksine, tazminat anlamına gelmemektedir. Zira ecrimisil, Mecelle’de bir “ücret” olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla zararların giderilmesini amaçlayan “tazminat” kavramı içinde görülmemiştir. Zaten Mecelle’nin 86’ıncı maddesi “ücret ile tazminat bağdaşmaz” demek sureti ile bu iki kavramı birbirinden açıkça ayırmıştır.

Genel olarak Mecelle incelendiğinde ise tazminatın, bugünkü anlamda olduğu gibi, bir zararın giderilmesi amacı taşıyan bir kurum olduğu görülecektir. O halde Mecelle bakımından ecrimisil, geniş anlamda yorumlanan kira ilişkisine göre bir ücret elde etmeyi hak etmiş kişiye verilecek ve bilirkişi marifetiyle tespit edilen ücrettir.

Yine Mecelle’ye göre kira ilişkisi içerisinde kiracı bakımından tazminat borçları da gündeme gelebilecektir. Buna ilişkin düzenlemeler Mecelle’nin 600 vd. maddelerinde hüküm altına alınmıştır. Bu hükümlere göre kiracının kastıyla, kiralananın kullanılmasında sınırların aşılmasıyla, kiralananı korumada kusurlu davranması ile kira konusu telef olur ya da değerinde bir azalma meydana gelirse bu gibi durumlarda kiracı meydana gelen zararı tazmin etmekle yükümlü tutulmuştur. Kira sözleşmesi sona ermesine rağmen kiracı malı malike iade etmemişse bu durumda kiralananın kiracının elinde emanet olarak kaldığı (vedia benzeri hukukî ilişki) hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla böyle bir vakıa gündeme geldiğinde Mecelle’nin 763 vd. düzenlemelerine göre hüküm kurulması gerekecektir. Yani bu ihtimalde de bir tazminat olarak ecrimisil gündeme gelmeyecek, uyuşmazlık, uygun düştüğü ölçüde vedia akdine ilişkin hükümlere göre çözülecektir.

Günümüzde ise ecrimisil, eşyanın haksız kullanımına özgü bir tazminatı anlatmaya yönelik bir kavram olarak kullanılmaktadır. Günümüz hukuku bakımından ecrimisil kavramına getirilen tanımlar ve ecrimisilin hukukî niteliği hakkındaki görüşler aşağıda etraflıca incelenmiştir.

8

Ecrimisil tazminatı, gerek kamu hukukunda ve gerekse özel hukukta gündeme gelebilen bir tazminat türüdür. Bu bakımdan ecrimisil tazminatı kavramını bu şekilde ikiye ayırarak açıklamakta yarar vardır.