• Sonuç bulunamadı

97 toplumsal açıdan da belli bir davranışa veya tavra zorlamaları bakımından önem taşımaktadırlar (Köse, 2015: 470). Toplumsal statü ve benliğin sunumu çerçevesinde kılık kıyafetin oynadığı rol, özellikle de gençlerin kimlik inşası ve ifadesi konusunda göze çarpmaktadır.

98 haline getirir. Bu özellikler daha sonra okul, arkadaş ve sosyal çevrenin değerleriyle bütünleşerek kimliği ortaya çıkarır. Özetle kimlik çocukluk döneminde yakın çevredeki insanlardan alınan özelliklerle daha sonra kurumsal ortamlarda bulunan kişilerin değer ve olgularıyla birleşmesinden ve benlikte yer etmesiyle oluşur (Göksel, 2007: 49).

Toplumdaki bireyler ve özellikle de gençler kimliklerini ve biryselliklerini tükeim alışkanlıkları ve spesifik olarak giyim kuşam (fiziksel tarz) aracılığıyla ortaya koymaya çalışmaktadırlar.

Bu bölümde kimlik ile ilgili kararsızlıkları ve yoğun duygu değişiklikleri nedeniyle gençlerin benliklerini ve gençlik alt gruplara olan aidiyetlerini göstermek adına kılık-kıyafet ve çeşitli tarzları ne şekilde kullandıkları konusu ele alınmaktadır.

Görüldüğü üzere giyim kuşam, tüketimcilik akımının ve değişen tüketim kalıplarının etkisiyle insanların hayatında çok önemli bir yer kapsamaktadır. Her gün insanlar evde, işte, dışarıya çıkarken veya sosyal hayatlarını sürdürürken giyim kuşam konusuna ister istemez büyük zaman ve para harcamaktadırlar. Giysi, kişinin kimliğinin oluşmasında ve sunumunda etkileyici rol oynamaktadır. Bu rolü açıklamak için kıyafetlerin taşıdıkları anlamlara yoğunlaşmak ve bu anlamları yorumlamak gerekir. Bazı giyim-kuşam ürünlerinin içerdikleri farklı anlamlar ve kıyafetlerin bu anlamları başkalarına ifade etme biçimindeki farklılık, toplumsal grupların ve toplulukların birbiriyle olan ilişkilerini algılama biçimlerindeki temel değişikliklerin göstergeleridir. Bu doğrultuda bir iletişim şekli olarak moda, toplumsallaşma sürecinde sembolik etkileşim yoluyla, seçimlere göre işleyen ve kimlikleri ifade eden bir kavram olarak tanımlanabilmektedir (Göksel, 2007: 49).

99 Modanın ortaya çıkışı ve süreçleri, farklı grupların giyim kuşam tarzları, çeşitli yaşam stilleri ve dolayısıyla görsellikle sergilenen marjinal giyim kodları, bireylerin çeşitli biçimlerde bireyselliklerini ve kimliklerini ön plana çıkardıklarını göstermektedir.

Farklı gençlik alt grupları ve kesimlerin çeşitli ideolojileri, alışkanlıkları, inanç ve hayat tarzlarıyla kendi grupları içerisinde bir kimlik oluşturmak amacı doğrultusunda kendilerini, öteki olarak benimsedikleri diğer insanlar ve gruplardan farklı kılabilmek ve benliklerini ortaya koymak amacıyla genelde dış görünüş ve giyim-kuşam tercihlerinden yararlanmaktadırlar. Sosyokültürel açıdan farklı kesimlerden bireyler beğenilerini ve kısmen bile olsa benliklerini veya olmak istedikleri kişiyi giyim kuşam tercihleriyle göstermektedirler. Hemen hemen bütün tüketim nesnelerinin, özellikle de giyim kuşam mallarının bir duygu veya özellikle bütünleştiği bir toplumda tüketim, benliğin sergilenmesi amacıyla kullanılan en basit, en karmaşık ve en popüler yöntemlerden birisidir. Tüketim toplumunda semboller ve kodlar üzerindeki bir uzlaşma söz konusu olduğundan ve giyim-kuşam yoluyla sosyal statüsünü belirlemek isteyen ve belli bir gruba veya topluluğa aidiyetini göstermek isteyen birey, aynı zamanda farklılığını ve bireyselliğini de ön plana çıkarmak istemektedir. Ancak bu husus tüketim ve giyim kuşam çerçevesinde aynı dili konuşan, aynı kodları kavrayan bir toplumda gerçekleşebilmektedir. Tek tipleşmiş ve kurumsallaşmış bir tüketim toplumunda bahsedildiği üzere sosyal kabul elde etmek ve aynı zamanda farklı olabilmek, dikkat çekmek, beğenilmek, aslında bir çelişkiye işaret etmektedir.

Bireyler yaşadıkları modern toplum karmaşasında, karakter ve rol çelişkilerinden dolayı kendi benliklerini, bireyselliklerini veya bazen farklılıklarını ve

100 beğenilerini giyim kuşam tarzları ve tercihleriyle ortaya koymaktadırlar. Bu bazen farkındalıkla bazen de bilinçsizce yapılan tercihlerle kendini göstermektedir. Ortaya çıkan bu çelişki bireylerin içsel huzursuzluklarını, süreklilik gösteren bir rekabeti ve kaygıyı, aynı zamanda belli bir sosyal gruba ve kesime uygun giyinmenin verdiği hazzı ve huzuru göstermektedir.

Kimlik kararsızlıklarının ve belirsizliklerinin gençlik yıllarında daha belirgin olmasından dolayı benlik ve bireyselliğin kıyafet yoluyla sergilenmesi de daha çok gençlerde göze çarpmaktadır. Genç bireylerin benlik kavramları ile fiziksel benlik kavramları yakından ilişkilidir. Ergenlik döneminde hızlı büyüme nedeniyle hem erkekler ve hem kızlar kendi görüntüleriyle çok ilgilenirler. Özellikle genç kızlar zamanlarının büyük bir kısmını mağazaları dolaşarak ve moda trendlerinin yayımlandığı toplu iletişim araçlarını takip ederek geçirmektedirler. Bu sebepten dolayı kıyafetin benliğin bir simgesi haline geldiğini söylemek mümkündür (Göksel, 2007: 49).

Kimlik ve giyimin ilişkisi çerçevesinde David Chaney’e göre modayı takip etmek ve ona uymak, bireyin toplumsal kimliğini teyit eden ve onun bütünün bir parçası olduğunu belirleyen bir gösterge olmaktadır. Bu, aynı zamanda bireyin kendisini başkalarından ayırmasını da sağlamaktadır (Chaney, 1999: 144). Tüketimin en bariz şekillerinden biri olan giyimin, kimliğin inşasında önemli bir rol oynadığını belirten birçok düşünür gibi Chaney de giyim kuşam konusunda yapılan seçimlerin, aslında insanların yeni ve trend olanı (modayı) takip ettiklerini ve başkalarından geride kalmak istemediklerini açıkladığını belirtmiştir. Düşünür ayrıca moda alanında yapılan incelemelerin insanların oldukça zengin bir kültür kapsamında (tüketim

101 kültürü) modayı kendi amaçları doğrultusunda ne şekilde yorumladıklarını araştırmanın eşsiz bir fırsat olduğunu da vurgulamıştır (Chaney, 1999: 60).

Kişiliklerinin sık sık değişmesi ve kendilerini bulmaya ve benliklerini ifade etmek için giyim-kuşam tarzlarından yararlanan genç bireyler, kısa süren modalara ve akımlara çok çabuk karşılık vermektedirler. Egemenlik çağındaki ve ergenlik sonrası genç insanların giydikleri giysiler genellikle yaşça daha büyük insanların giysilerinden çok daha yoğun ve güçlü ifade kodlarına sahiptir (Crane, 2003: 236).

Gençlik alt kültürleri ergenlik döneminde bireysel düzeyde meydana gelen

“kimlik çatışması” süreci için bir örnek sayılabilmektedir. Gençler genelde kimliklerini ibraz edebilmek veya belirli bir faktöre karşı asiliklerini göstermek ya da yalnızca görüşlerini dışa vurmak için fiziksel tarz yoluna başvurmaktadırlar. Bu gençler medya kültüründen semboller alarak hayal, estetik ifadeyi birbirlerine karıştırarak tüketici modasının hazmedebileceği tarzları ortaya çıkarırlar (Crane, 2003’ten aktaran Enes, 2011: 35). Son dönemlerde özellikle popüler kültürle yaratılan kimlik örnekleri gençler tarafından taklit edilerek sahte kimlikler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Sahte kimliklerin oluşumunda medya önemli bir etkendir. Görsel ve yazılı medya aracılığıyla iletilen kimlikler bireyi kendi kimliğinden uzaklaştırarak farkında olmadan başka kimliklerin göstergelerini giydirir. Kimliği ve kültürel altyapısı oturmuş bireylerde bu dayatma daha kolay reddedilir (Göksel, 2007: 51).

Genç bireylerin kimlik inşasında ve bireyselliğin dışa vurulması simgesi haline gelen kıyafet ve tarzın kültürel ve anlamsal önemine dikkatleri çektikten sonra çalışmanın ilerleyen bölümünde bu hususta yapılan alan araştırmasına ve elde edilen bulguların analizine yer verilmiştir.

102

III. Tüketici Bireyselliği Bileşenleri

Medeniyetlerin oluşmasından günümüze kadar insan ilişkilerinde iletişim konusu hep çok önemli bir nokta olmuştur. Sözlü ve sözsüz şeklinde gerçekleşen iletişim, günlük etkileşimlerde bile insanların birbirleri üzerinde bıraktıkları etki konusunda çok önemli bir faktör olmaktadır. İnsanlar gördüklerine ve duyduklarına inanırlar, inandıkları şeyleri de sezgileriyle anlamlandırırlar. Algılama hatalarının meydana gelmemesi için de sözlü ve sözsüz iletişim kodlarının alıcı tarafından doğru bir şekilde çözümlenmesi gerekir. Sözsüz iletişimin önemli araçlarından biri olan dış görünüş, kişilerarası iletişim açısından büyük önem arzetmektedir. Sözsüz iletişimde önemli rol oynayan kılık kıyafet, birçok durumda iletişim aracı şeklinde işlevi görerek kişilerin bireyselliğini de yansıtan kaynaklardan biri olarak düşünülebilir.

İnsanlar tüketim ürünleri, özellikle de giyim-kuşam malları aracılığıyla kendi benliklerinden ve kimliklerinden topluma yönelik bir takım ipuçları ve mesajlar vermektedirler. Bu husus gençler ve çocukluk döneminden ergenliğe doğru yol alan bireylerde daha da belirgin olmaktadır. Kimlik oluşumu sürecinde arkadaş veya belirli bir kesimden ziyadesiyle etkilenen ve onaylanmak isteyen gençler, bir yandan kendi kimliklerini oluştururken diğer yandan etraflarındaki kişilere ve çevreye bunu göstermeye çalışmaktadırlar. Kimlik oluşumu sürecinde belirli bir gruba mensup, başkalarından ayrı görünmek isteyen gençler, aynı zamanda grup içinde kendi bireyselliklerini ve farklılıklarını da korumaya ve ifade etmeye çalışmaktadırlar. Bu doğrultuda görüşmelere katılan gençlere tarzlarının oluşmasında etkili olan faktörler ve karar alma sürecindeki duygu ve düşüncelerine ilişkin sorular sorularak benlik, bireysellik, aidiyet ve farklılık arayışıyla ilgili konular ayrıntılandırılmaya

103 çalışılmıştır. Ayrıca görüşmeler sırasında katılımcıların beden dillerinin de çözümlenmesine gayret edilmiştir.

Çalışmanın devamında tüketici bireyselliğini etkileyen faktörler ve gençlerin benliklerini ve kimliklerini giyim-kuşam ve dış görünüş kanalıyla nasıl ifade ettikleri konusu ele alınmıştır. Bu doğrultuda katılımcıların ifadelerine de yer verilmiştir.